Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/189 E. 2022/166 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/515
KARAR NO : 2022/88

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …

DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı yan arasında mevcut olan ticari ilişkiye istinaden müvekkili …’a ait şahıs işletmesi olan … Süt İşletmesi tarafından faturalara konu soğutulmuş çiğ sütün davalı borçlu …’a ait şahıs işletmesi olan …’ne satıldığını, borçlu tarafından ödenmeyen bakiye 112.612,24-TL alacağın tahsili amacıyla Ankara… Müdürlüğü’nde 2020/8957 Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlunun talibe itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazlarının iptaline takibin asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. (İİK 67)
İcra Takibi: Ankara… Müdürlüğünün 2020/8957 Esas numaralı dosyası : Alacaklı … tarafından Borçlu; … aleyhine 20.10.2020 tarihinde icra takibi başlatarak; 112.602.24.-TL Toplam Alacağın takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek Yıllık % 13,75 Avans Faizi (3095 S. K.) tahsilini talep etmiş, borçlunun itirazı üzerine icra takibi durmuş, davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı görülmüştür.
Takip talebinde alacağın sebebi; “Fatura Alacağı 112.602,24 TL” olarak açıklanmıştır.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 1978/11-1147).
6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinde ticari defterlerin ispat gücü düzenlenmiş olup, anılan kanunun 2 ve 3. fıkrasına göre ,
“(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünü içermektedir.
HMK nın 222. Maddesi gereğince SMMM bilirkişiden rapor alınmasın karar verilmiş, davalı defterlerini sunmamış, bilanço usulüne göre defter tutan davacının defterleri üzerinde yapılan incelemeyi içeren bilirkişi raporunda ;” Davacı tarafından davalıya düzenlenmiş olan takip konusu 24 adet toplam 112.674,25.-TL tutarındaki faturaların, davacı şirkete ait ticari defterlerde davalıya ait 120 Alıcılar hesabına kaydedilmesi gerekirken, 331 Ortaklara Borçlar hesabına kaydedildiği, dolayısıyla bu kayıtların 112.674,25.-TL tutarında Ortak …’ı işletmesine karşı borçlandırdığı, başka bir anlatımla davacı işletmenin davalı işletmeye düzenlemiş olduğu takip konusu faturalardan doğan toplam 112.674,25.-TL tutarındaki alacağını 331 ortaklara borçlar hesabına kaydederek ortak …’a devretmiş olabileceği, bu hususta takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, ” mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davalı taraf rapora itiraz etmemiş davacı vekili ” bilirkişi raporu ile her ne kadar müvekkil yana ait işletmenin şirket olduğu ve bu şirketin alacağının müvekkil yana devredildiğine ilişkin bir ihtimal üzerinden tespitlerde bulunulmuş olsa da müvekkil yana ait işletmenin ayrı bir tüzel kişiliği bulunmayıp ilgili işletmenin içinde bulunduğu tüm ticari faaliyetlerden dolayı hak ve bu çerçevede alacak ve borçlar müvekkil yana aittir. Dolayısıyla müvekkil yanın, sahibi olduğu işletmeye karşı borçlanması ihtimali ile müvekkil yanın bu çerçevede işbu davaya konu fatura alacağının müvekkil yana devredilmesine rağmen ilgili hukuki süreçleri başlatması hayatın olağan akışına aykırı olup müvekkil yanın alacağının mevcudiyetinin dava dilekçesi ekinde mevcut deliller ile bilirkişi raporu ile yapılan tespitler çerçevesinde haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmekteyiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Delil olarak sunulan whatsapp kayıtları , faturalar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında süt alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davalının davacıya borcu olduğunu yazışmalarda ikrar ettiği, davacının gerçek kişi tacir olduğu, ticari defter kayıt durumunun davacı tarafın iç ilişkisi olduğu , davacının takip talebindeki fatura bedeli olan 112.602,24 TL alacaklı olduğu dava dilekçesinde talep edilen 11.612,24 TL içindeki 10.00 TL nın takibe konu edilmediği, davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile takip talebi ile bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne , alacak faturaya bağlı olup İİK nun 67/2. Maddesine göre borçlu tarafından belirlenebilir nitelikte olduğundan alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Açılan davanın Kısmen Kabulüne,
Davalının Ankara… Dairesi 2020/8957 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 112.602,24 TL asıl alacağa, takip tarihinden itibaren avans faizi işletilerek devamına,
Asıl alacak likit olduğundan, 112.602,24 TL üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, 10,00 TL bakımından talebin reddine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.691,86 TL harçtan, dava açılışında alınan 1.360,08 TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 6.331,78 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 0,12 TL’sinin DAVACIDAN; 1.319,88 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 77,50 TL posta gideri, toplamı 786,80 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 786,73 TL’si ile dava açılışında alınan 1.360,08 TL peşin harç toplamından oluşan 2.146,81 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 14.647,21 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2022
Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2022