Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/177 E. 2022/146 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/177
KARAR NO : 2022/146

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …

DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;… olan taşınmaz üzerinde, Esertepe Mahallesinde 116/1606 arsa paylı 3. Normal Kat 22 numaralı niteliği ÇATI ARALI KONUT olan bağımsız bölüm, Cilt:71 Sayfa 6962 Ana Sayfa ZH(345385935) Tam mülkiyet hisse maliki … tarafından müvekkil şirket lehine 14/06/2016 tarihinde kurulan 350,000,00TL (üçyüzellibinTL) miktarlı ipotek belgesi ile müvekkil şirket lehine 1. Dereceden ipotek tesis edildiğini, … Mühendislik İnşaat Doğalgaz Makina Bilişim Telekominikasyon İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. Nin müvekkil şirketle olan alım/ satım ilişkisinden kaynaklanan ve 08/06/2017 tarihinde muaccel olan 648,320.00 TL (altıyüzkırksekizbinüçyüzyirmiTL) borcun ödenmemesi üzerine davalı / borçlu şirkete ve davalı ipotek hakkı sahibine karşı … …. Noterliği 08389 yevmiye numaralı ve 08/06/2017 tarihli ihtarnamesi ile borcun üç gün içinde ödenmesi, ödenmemesi halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılacağı ve ileride açılması muhtemel davalarda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ihtar edilen taraflara yansıtılacağı hususunda ihtar çekilmiş olup davalının ihtar ile temerrüte düştüğünü, 15/06/2017 tarihinde … …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12215E. Sayılı takip dosyası ile borçlular hakkında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu … 19/06/2017 tarihinde ödeme emrini tebliğ aldığını ve 21/06/2017 tarihinde alacaklı müvekkil şirketin kredi veren kuruluş (banka) olmayıp takibe konu ipotek alacaklı ve borçlu şirket arasında İİK m. 150/a maddesinde öngörüldüğü şekilde cari hesap ve işleyecek kredi gibi bir sözleşmenin teminatı olarak kurulmuş bir ipotek olmadığından alacağın varlığı, miktarı, tahsili gerekip gerekmediği yargılamayı gerektireceğinden ve ilamsız takip yolu ile takibe konulamayacağından bahisle borca ve faize itiraz ettiğini, ardından davalının … …. İcra Mahkemesine “Takibin İptali ve Taliki” için dava açtığını, … …. İcra Hukuk Mahkemesi 2017/569E. – 2017/1009K. Ve 28/06/2017 tarihli kararı ile şikayetin reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, borçlunun itirazı nedeniyle takibin durdurulmuş olması ipotek hakkını elde eden müvekkil şirkete karşı hakkın kötüye kullanımı olduğunu ileri sürerek borcun likit olması ve borçlunun itirazında kötü niyetli olması karşısında alacağın %20 sinden az olmayacak şekilde %40 oranında davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, … …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12215 E. sayılı icra takip dosyasında borçlu davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazının ipotek bedeli ile sınırlı olmak ve ipotek bedelini aşmamak şartı ile asıl alacak ve birikmiş faiz yönünden iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tensiben karar verildiğinden cevap dilekçesi yoktur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, davalının … …. İcra Dairesinin 2017/12215 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.

Öncelikle mahkememizce 6102 s. TKK 4, 5 maddeleri uyarınca öncelikle uyuşmazlık konusunun ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve Asliye Ticaret Mahkemesinin bu davaya görevli olup olmadığının mahkemece tespit edilmesi gerekir.
6102 s. TTK m. 5/1’de yapılan düzenlemede, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
A- Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartları aranmaz. Uyuşmazlık konusunun 6102 s. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
B- Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Kanunda yapılan bu düzenleme uyarınca bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
6102 sayılı TTK 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusundaki işin ticari iş niteliğinde olması bunun aynı zamanda ticari dava sayılmasını gerektirmez.
C-Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
6102 s. TTK 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülerek karara bağlanır. Aynı düzenleme uyarınca, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, mülga 6762 s. TTK’dan farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 s. HMK m. 1 uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6102 s. TTK m. 5/4’de düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Bu nedenle yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesi’ne genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin esasının görülmesi gerekir. Buna karşılık, kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık hali oluşturur.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla (6100 s. HMK m.1) düzenlenir. Görev ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir Kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller ve diğer belgelerin incelenmesinde; taraflardan davacının tacir olduğu, ancak Uyap ortamında yapılan incelemede davalı …’nin tacir olmadığı, davacı tarafından davalının … 30. İcra Dairesinin 2017/12215 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali istemiyle iş bu davanın açıldığı, davanın niteliği gereği de mutlak ticari davalardan olmadığı, davalının somut olayda ticari bir faaliyeti bulunmasından bahsedilemeyeceği, bu nedenle davaya bakma görevinin mahkememizin görev alanına girmediği, genel mahkemenin görev alanında kaldığı anlaşılmakla açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın HMK 1, 20 maddeleri uyarınca, görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi ASLİYE HUKUK Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”