Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/92 E. 2021/280 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/92
KARAR NO : 2021/280

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı iş ortaklığından faturaya dayalı alacağı bulunduğunu fatura muhteviyatının Nakliyeci … tarafından … plakalı araç ile davalı/borçlunun Mamak Altındağ/TOKİ Şantiyesinde davalı/borçlu çalışanı …’a teslim edildiğini, faturaya yasal sürede itiraz edilmedini, alacağın tahsili için yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalının itirazının iptaline kötü niyetle ve haksız olarak itiraz etmesi sebebiyle, takip miktarı üzerinden hesaplanacak %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı vekili dava dilekçesinde davalı taraf olarak İş ortaklığına karşı dava açtığını, iş ortaklığının kendi başına bir tüzel kişiliği olmadığından davada taraf olma ehliyetinin bulunmadığını, iş ortaklığı adına dava açılamayacağı gibi davada davalı olarak da hakkında dava açılamayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. (İİK 67)
Ankara …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı … aleyhine 24/11/2020 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 44.781,00TL asıl alacak, 708,52TL geçmiş gün faizi, olmak üzere toplam 45.486,52TL istendiği, ödeme emrinin davalıya 10/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 15/12/2020 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde iş ortaklığını dava göstererek itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture’ın) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Ancak, gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2004 baskı, sahife 137; HGK’nın 08.10.2003 tarih ve 2003/12-574 E., 2003/564 K. sayılı içtihadı). İş ortaklığı adi şirket olup tüzel kişiliği olmadığından, taraf ehliyeti de bulunmamaktadır.
Yargıtay Onikinci Hukuk Dairesinin süreklilik arz eden yerleşik içtihatlarında, takipte borçlu olarak yer alan (gösterilen) kuruluşun gerçek ya da tüzel kişiliğinin bulunmamasının, takibin “pasif husumet ehliyeti yokluğu” nedeniyle süresiz şikayet yolu ile iptalini gerektireceği açıklanmıştır (Yargıtay Onikinci Hukuk Dairesi 01.04.1999 tarih 3562 E., 4017 K.; 14.03.2003 tarih 2342 E., 5292 K. sayılı kararları).
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/18129 Esas ve 2018/2500 Karar sayılı emsal ilamında, ”Davacı vekili, davacının davalı şirketin de içinde bulunduğu iş ortaklığına sattığı malzemelerin davalı şirket adına hareket eden dava dışı şahsa teslim edilmesine rağmen malzeme bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek fatura bedelinin malzemelerin teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir..
Dava, alacak davası olup alacağa konu borcun kaynağı fatura Yurt-Se İnş. Beton Ltd.Şti.-Ayhan Topçu iş ortaklığı adına kesilmiştir. Bilindiği gibi adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Adi ortaklık ortaklığı oluşturan ortaklarca veya bunlardan biri tarafından diğerine temsil yetkisi verilmesi halinde diğer ortağı da temsile yetkili ortak tarafından temsil edilebilir. Adi ortaklığın bu niteliği itibariyle mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu durumda adi ortaklığı oluşturan tüm kişiler taraf gösterilerek dava açılması gerekir. Bu husus dava şartına ilişkin olup, mahkemece re’sen gözetilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile yerel mahkeme kararını bozmuştur.
İcra takibinde borçlu olarak iş ortaklığı gösterilmiş olmasına rağmen ortaklığın tarafları olan şirketlerin vekili tarafından borca itiraz edilmesi ile bu eksikliğin giderilmiş olduğu düşünülse bile dava açılırken de iş ortaklığı hasım gösterilmiş dava adi ortaklığın tarafı olan her iki şirket ayrı ayrı davalı olarak gösterilerek dava açılmamıştır.
Arabuluculuk görüşmelerine de iş ortaklığı davet edilmiş , tutanak iş ortaklığının tarafı şirketlerin vekili tarafından ayrı ayrı imzalanmıştır.
TBK’nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması zorunludur. Adi ortaklığa karşı açılacak davalar yönünden ise ikili bir ayrım yapmak gerekir. Davanın konusu paradan başka bir şey ise davanın bütün ortaklara karşı birlikte açılması (mecburi dava arkadaşlığı), davanın konusu para ise ortaklar bu borçtan müteselsil sorumlu bulunduklarından ortaklardan biri, bazıları ya da tümüne karşı (ihtiyari dava arkadaşlığı) dava açılabilecektir. Nitekim, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 03/10/2018 gün ve 2018/2783 Esas 2018/3547 Karar sayılı kararında da bu doğrultudadır.
Pasif husumet ehliyeti, dava koşulu olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece doğrudan gözetilir. Bir subjektif hak, kendisinden istenebilecek olan gerçek ve tüzel kişiler davalı gösterilebilir.
Tüzel kişiliği bulunmayan iş ortaklığına karşı geçerli bir icra takibi bulunmadığından, dava dilekçesinde de aynı şekilde iş ortaklığı taraf gösterildiğinden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın dava şartı noksanlığı bulunduğundan, davanın usulden REDDİNE,
2) Dava açılışında alınan 549,40 TL peşin harcın alınması gereken 59,30 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 490,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin KENDİ ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …

Hakim …

YARGILAMA GİDERLERİ
DAVACI

Posta/Tebligat Ücreti 27,00TL

——————————————-
Toplam 27,00TL
“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”