Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/9 E. 2021/460 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/9 Esas – 2021/460
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/9 Esas
KARAR NO : 2021/460 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalı arasında davalı şirkete ait fabrikalarda üretilen damacana su ve pet ürünlerinin nakliyesine ve dağıtımına ilişkin 06.08.2018 tarihli nakliye sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede her ayın son günü itibariyle hak edişlerin hesaplanacağı ve müvekkilinin banka hesabına yatırılacağı düzenlendiği, söz konusu sözleşme gereği, müvekkilinin hakettiği taşıma bedelini içerir faturaların davalıya tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından fatura içeriklerine itiraz edilmediği ve fatura bedellerinin de devacıya ifa edilemediğini, bunun üzerine davalıya Ankara …. Noterliğinin 19/08/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiği, ihtarnameye rağmen davalı ifayı sağlamadığını ve temerrüde düştüğünü, … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe başlandığı ve davalının ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğunu, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğunu fakat anlaşmanın sağlanamadığını, davanın kabulü ile davalı şirketin … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden tebliğ edilen ödeme emrine itirazının iptalini ve takibin devamına, davalı likit bir alacağa itiraz ettiğinden aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında müvekkili şirkete ait fabrikalarda üretilen ürünlerin nakliyesi ve dağıtımına ilişkin 06.08.2018 tarihli nakliye sözleşmesi imzalandığı, toplamda 436.253,46-TL’lik nakliye bedellerine ilişkin faturaların davalı tarafından ödenmediği iddiasıyla müvekkili şirket aleyhine icra takibine girişildiği, yapılan takibe itiraz sonucunda söz konusu icra takibinin durduğunu, davacı vekilince toplam 10 adet faturanın tahsili amacıyla icra takibine girişildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin ”VI. Cari Hesap” başlıklı maddesinde açıkça ”Taraflar işbu sözleşmeden doğacak alacak-borçların idare nezdinde tutulacak bir cari hesapta takip edilmesini kabul etmişlerdir. Taraflar idarenin kayıtlarının muteber olduğunu peşinen kabul ederler.” denildiği, bu hükme göre taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunduğu, bu nedenle davacının münferit faturalar bakımından takip yapmasının hukuken mümkün olmadığını, davacı cari hesabının incelenmesinde her ne kadar 01.01.2020 tarihi itibariyle davacının önceki yıldan devir eden 285.157,27-TL alacağı gözükse de; davacı cari hesap alacağını değil, belirli tarih ve tutardaki ve tümü 2020 yılına ait fatura bedellerinin tahsilini istediğini, davacının kendisince bir takım hesaplamalar yaparak, kendisine sanki hiç bir ödeme yapılmamışcasına doğrudan doğruya 10 adet faturadan doğan alacağının tahsilini talep ettiğini, bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, bu dönemde davacı cari hesabına yapılan (30.000) TL ödeme, toplam (237.017,13) TL çek-senet çıkışı, damga vergisi ödemeleri, davalının müvekkili şirketten satın alıp ödemediği (110.759,30) TL tutarındaki ürün bedelleri bu davaya konu edilen fatura tutarından mahsup edildiğinde davacının davaya konu ettiği miktarda bir alacağının bulunmadığını, müvekkili şirketin davacıdan satın alıp, bedelini ödemediği 110.759,30-TL tutarındaki ürün bedeli borcunun davacı alacağından takas ve mahsubunu talep ettiğini, davacı vekilince faturaya konu alacaklarının takip tarihinden itibaren %13,75 avans oranında temerrüt faiziyle birlikte tahsili istenildiği, 12.06.2020 tarihinden itibaren avans faiz oranı %10 olup fahiş faiz miktarına da itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dikimevi Vergi Dairesine, Ostim Vergi Dairesine, … Dairesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Bilirkişi …’tan 24/05/2021 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Rapora göre;
Davacı ve davalının icra takibine konu edilen ilgili döneme ait Ticari Defterlerinin yasal süresi içinde tasdiklerinin yaptırıldığı ve E-defter beratlarının süresi içinde alındığı, kayıtların usulüne uygun tutulduğu, davacı ve davalının ticari defter ve belgelerine, ayrıca aralarında imzaladıkları Nakliye Sözleşmesinin VI. Cari Hesap maddesi gereği icra takip tarihi: 01.09.2020 itibariyle davacı : …’ın 462.554,00-TL alacaklı olduğunu rapor etmiştir.
Dava, davacı tarafından fatura alacağının tahsili amacıyla taraflar arasında yapılan sözleşmeye istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasından ibarettir. (İİK md. 67)
Davalı vekilince aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle eldeki davanın … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi talep edilmiştir.
Uyap marifetiyle incelenen … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava taraflarının ve türünün eldeki dava ile aynı olduğu, her iki davada da taraflar arasındaki uyuşmazlığın damacana su ve pet ürünlerinin nakliyesine ve dağıtımına ilişkin 06/08/2018 tarihli nakliye sözleşmesinden kaynaklandığı, dolayısıyla bahse konu dava ile iş bu dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, her iki dosyada delillerin birlikte değerlendirilerek yargılama yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 166. maddesi davaların birleştirilmesini düzenlemiştir.
Buna göre; “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci mahkemenin açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar… (4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.”
Bilindiği üzere Hukuk Muhakemeleri Yönetmeliğinin 36/4. maddesi uyarınca, davanın dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılacağı, birleştirilmesi istenilen dava ile eldeki davanın aynı tarihte açıldığı, ancak her iki davanın tevzi formu incelendiğinde, mahkememizdeki davanın 06/01/2021 tarihinde 14:56’de açıldığı, birleştirilmesi istenilen davanın ise 14:55’de açıldığı, birleştirilmesi istenilen ilk davanın … Ticaret Mahkemesinde açıldığı anlaşılmakla, yukarıda özetlenen mahkememizdeki dava ile aynı ve birbirine benzer hukuki sebepten doğan aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının usul ekonomisine uygun olarak HMK nın 30. ve 166. maddeleri gereğince mahkememizin 2021/9 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına, yargılamanın … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar vermek gerekmiş, dosya üzerinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 2021/9 esas sayılı dosyası ile … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası arasında HMK’nın 166/1 maddesinde belirtilen şekilde hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Birleştirme kararının ilgili mahkemeye derhal bildirilmesine,
4-Yargılama giderlerinin birleşen dosyada verilecek hüküm ile birlikte karara bağlanmasına,
Dair, dosya üzerinden tarafların yokluğunda birleştirilmesine karar verilen esas dosyayla ile birlikte Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/06/2021