Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/87 E. 2022/80 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/87 Esas – 2022/80
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/87
KARAR NO : 2022/80

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALI :…

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2021
KARAR TARİHİ : 11/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında yapılan 24.04.2018 tarihli sözleşme ile davacı şirketin taahhüdü altında yapılmakta olan okul inşaatının paslanmaz modüler galvanizli üç adet su deposu yapımı konusunda, KDV dahil 167.000.-TL.’ye yapılması hususunda anlaşma yapıldığını, davalının iki adet su deposunu yapmış olmasına rağmen, üçüncü su deposunun malzemelerini şantiye alanına getirdiğini, fakat montajını yapmadığı gibi tüm depoların çalıştırılarak teslimini yapmadığını, müvekkil şirketin sözleşmeye uygun olarak 10.09.2018 keşide tarihli, 3319 çek no’lu, 80.000.-TL.bedelli ve 27.09.2018 keşide tarihli, 3318 çek no’lu, 80.000.- TL tutarlı olmak üzere toplam 160.000,00-TL ‘lık çek düzenleyerek 02/05/2018 tarihli tahsilat makbuzu karşılığı davalıya teslim ettiğini, ancak müvekkili şirketin hak edişlerinin ödenmemesi ödenmemesi üzerine çeklerin bedelini ödeyemediğini ve çeklere karşılıksız şerhi işlendiğini, bunun üzerine davalıya müşterisi olan … İnş. Yapı Ltd. Şti. Keşideli … muhatap, 21.05. 2019 keşide tarihli, 7443433 çek no’lu 80.000.-TL. Bedelli ve 28.05.2019 keşide tarihli, 7443434 çek no’lu, 80.000.-TL tutarındaki toplam 160.000-TL bedelli çekleri ciro ederek 05/12/2019 tarihli tahsilat makbuzu ile davalıya verdiğini, davalının önceden verilmiş karşılıksız kalmış olan çekleri iade edeceğini belirtmesine rağmen iade etmeyerek 3.şahıslar tarafından müvekkili şirket hakkında hukuki işlem başlatıldığını, hatta karşılıksız çek keşide etmek suçundan müvekkil şirket yetkilisinin mahkumiyetine dahi karar verildiğini, düzenlenen makbuzlar ile borcun yenilendiğini ve tarafların bu iradelerini zımnen kabul ettiklerini, borcun yenilenmesinin dar anlamda borcu sona erdiren nedenlerden birisi olduğunu, önceki kambiyo senetleri yerine, yeni kambiyo senetlerinin verilmiş olmasının yenileme niteliğinde olduğunu, bunun açıkça yenileme iradesini gösterdiğini ve yenileme anlaşması niteliğinde olduğunu, eski senedin halen alacaklı elinde tutulmasının yenileme iradesinin yok sayılması sonucunu doğurmayacağını, dolayısıyla davalının bu çekleri iade etmekle yükümlü olduğunu ileri sürerek müvekkil davacının davalıya 160.000.- TL borçlu bulunduğunun tespiti ile davalı elinde bulunan, … Şb. Muhatap, 10.09.2018 keşide tarihli 80.000. TL. ile 27.09.2018 keşide tarihli 80.000.- TL. olmak üzere, 160.000.-TL toplam tutarlı çeklerin iadesine, mümkün olmaz ise iptaline, bu talepleri kabul edilmezse sonradan verilen … İnş. keşideli, … muhataplı, 21.05.2019 keşide tarihli 80.000.-TL bedelli, 28.05.2018 keşide tarihli 80.000.- TL.bedelli olmak üzere, 160.000.-TL. tutarlı çeklerin iadesine, mümkün olmaz ise iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, davacı yanın ticari ilişki kapsamında müvekkile vermiş olduğu çeklerin bedelini ödemediğini, davacının iddia ettiği gibi borcun yenilenmediğini, müvekkilinin bu konuda herhangi bir iradesinin söz konusu olmadığını ve bu konuda yazılı bir sözleşme bulunmadığını, öte yanden çeklerin bedelsiz kaldığı yönündeki davacı iddiasının da dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil şirketin yaptığı işlerin karşılığını ödemeyerek mağduriyete neden olan davacının haksız ve mesnetsiz iddialarla açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep etmiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, davacının davalıya verdiği dört adet çekin iki adedinden borçlu bulunulmadığının tespiti ile dört adet çekten iki adet çekin bedelsiz olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Kuveyt Türk Bankası, Akbank ve Halkbankasına yazılar yazılmış, yazı cevapları dosya arasına alınmıştır. Tarafların delilleri ve defterleri ibraz edilmiş, uzman bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
07/12/2021 tarihli İnşaat Mühendisi, Nitelikli Hesaplama Uzmanı ve SMM bilirkişi heyetinden aldırılan bilirkişi raporunda özetle; “Eldeki verilere göre, davanın “Davacının, davalıya 160.000.- TL. borçlu bulunduğunun TESPİTİ” konulu menfi tespit davası olması nedeniyle,
1-Tarafların ticari defter kayıtlarına göre, davacı davalıya, akdedilen sözleşme ve bunun sonucu düzenlenen fatura bedellerine göre , davacının davalıya 167.560.- TL. borçlu bulunduğu,
2-Davacının davalıya, söz konusu borca karşılık, 02.05.2018 tarihinde (80.000+ 80.000) =160.000.- TL. ve 05.12.2018 tarihinde (80.000.+80.000.-)60.000.- TL. olmak üzere toplam 320.000.-TL tutarında ÇEK vermiş olduğu ancak bu çeklerin hiçbirinin de bedelinin ödenmemiş olduğu,
3-Davalının davacıdan fatura toplamı olan 167.560,00 TL den ödenen banka sorumluluk bedelleri düşüldüğünde kalan 164.360,00- TL alacaklı olduğu,
4-Davalının 4 adet çekin hiçbirini davacıya iade etmemiş olduğundan bahisle, bu çeklerin iptali veya iadesinin mahkemenin takdirinde olduğu” rapor ve beyan edilmiştir.

Çek bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun tediyesi (tasfiyesi) amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Çekin ciro yapılmak suretiyle devredilmesi kayıtsız şartsız borç ikrarını içerir, bu durumda çekin, oluşan borca karşılık verildiği kabul edilmektedir. Belirtilen ilke ve yasal karinenin aksini iddia eden tarafın bu iddiasını kesin delillerle kanıtlaması gerekir. Taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğu tartışmasız olup davalının düzenlediği faturalara davacının bir itirazının olmadığı ve ticari defterinde fatura bedeli olan 167.560,00-TL’nın gider/maliyet olarak yazdığı, davacının 167.560,00-TL tutarındaki fatura bedeline karşılık 160.000,00-TL tutarında iki adet çeki davalıya verdiği, çeklerin karşılıksız çıkmaları üzerine 160.000,00-TL tutarında iki adet çek daha verdiği, ancak bu çeklerin de karşılıksız çıktığı, çeklerdin hiçbirinin davacı tarafından ödenmediği sabittir. TBK’nın 133. Maddesine göre “Yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olur. Özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz.” şeklinde yer alan düzenlemeye göre tarafların mevcut borç için yeni bir kambiyo taahhüdünde bulunması halinde ancak açık irade beyanları ile ispatlanması halinde yapılan işlem borcun yenilenmesi sayılır. Tarafların bu hususta yazılı bir anlaşma yapmadıkları gibi borcun yenilendiği iddiasının davacı tarafça da kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Davacı bu konuda yazılı delil sunmamış, yemin deliline de dayanmamıştır. İspat külfeti davacıda olan eldeki davada davacının iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacının davasının REDDİNE,
2) Dava açılışında alınan 1.707,75 TL peşin harcın alınması gereken 80,70 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 1.627,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.11/02/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”