Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/756 E. 2022/36 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/756 Esas
KARAR NO : 2022/36 Karar

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …….
DAVA TARİHİ : 09/02/2016
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile dava dışı …İnşaat Ltd. Şti. arasında 01.07.2014 tarihli işyeri kira sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre aylık kiranın 50.000,00 TL+KDV olduğu, ilk yıl 01.09.2014-01.09.2015 tarihleri arasında kiranın peşin ödeneceğini, müteakip aylarda aylık ödeme yapılacağı, kira sözleşmesinin ikinci beş yıl için taraflarca durum değerlendirmesi yapılarak 5+5=10 yıl olarak belirlendiğini, Davalı Akbank’ın, …İnşaat aleyhine, borcundan dolayı icra takibi başlattığını, bu kapsamda kira alacağının kendisine ödenmesi talebiyle, davacı şirkete haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, bu kapsamda davacı şirketin, dava dışı …İnşaatın başka icra takiplerine istinaden yaptığı ödemeler ve …İnşaatın müvekkile olan borçları nedeniyle, söz konusu kira ilişkisi nedeniyle halihazırda hiçbir muaccel ve fiili borcunun olmaması nedeniyle itiraz edilemeyen haciz ihbarnameleri ve kesinleşen alacak hakkında menfi tespit talebiyle huzurdaki davanın açıldığını, davacı şirketin söz konusu kira ilişkisi nedeniyle muaccel ve fiili burcu bulunmadığını, dava dışı …İnşaat aleyhine, …Mak. Ve Güç Şist. San. ve Tic. A.Ş. tarafından icra takibi kapsamında müvekkile 1., 2. ve 3. Haciz İhbarnameleri gönderildiği, ihbarnameler gereği yerine getirilerek 52.500 TL ödeme yapıldığını, kira bedelinin bu kapsamda mahsup edildiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesine istinaden 2015 yılı cari hesap ekstresine göre 18.02.2015 tarihinde 36.000 TL, 13.03.2015 tarihinde 20.000 TL peşin olarak …İnşaata ödendiğini, 31.12.2015 tarih 2015/387 sayılı yazı gereğince …İnşaat tarafından davacı şirketin “2016 yılı Ekim ayına kadar kira borcunun bulunmadığını” beyan ettiğini, …İnşaata davacı tarafından 9 adet çek tutarı olan 732.000 TL verildiğini, …Kongre Müşavirlik Tanıtım Org. Ve Reklam Hiz. A.Ş. Tarafından müvekkilinin kira borcuna karşılık …İnşaata 3 adet çek tutarı olan 167.500 TL verildiğini, …Kongre Müşavirlik Tanıtım Org. Ve Reklam Hiz. A.Ş. Tarafından müvekkilinin kira borcuna karşılık …İnşaatın taşeronu Benli Mim. Müh. İnş. Taah. Ltd. Şti.ne 4 adet çek tutarı olan 340.000 TL verildiğini, İcra İflas Kanunumun 89. Maddesi kapsamında, 3. Kişilerde olan alacaklara istinaden gönderilen Haciz İhbarnamelerinin sadece muaccel ve fiilen mevcut olan alacaklar için öngörüldüğünü, müvekkilinin …İnşaata 2016 yılı Ekim ayına kadar muaccel olmuş bir borcu kalmadığını, bu durumun …İnşaat tarafından verilen yazılarda açıkça beyan edildiğini, davalı Akbank tarafından müvekkiline gönderilen haciz ihbarnameleri gereğince, müvekkilinin dava dışı …İnşaat’ın bütün borçlanndan sorumlu tutulduğunu, bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Müvekkili ile …İnşaat arasında taraflardan birisinin irade beyanı ile her an sona erdirilmesi mümkün olan sözleşmeye dayalı bir ilişki bulunduğunu, sözleşme ile aylık 50.000 TL kira bedeli kararlaştırıldığını, kira sözleşmesinin ne kadar devam edeceğinin belli olmadığını, bu nedenle müvekkilinin …İnşaat firmasının bütün borcundan sorumlu tutulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin ve tüm haklan saklı kalmak koşuluyla, davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesi dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davalı bankanın dava dışı …İnşaat’tan olan kredi alacağının tahsili amacıyla Genel Haciz Yoluyla İlamsız İcra Takibi yaptığını, ödeme emrinin tüm borçlulara tebliğ edilerek takibin kesinleştiğini, davacının dosya borçlusunun kiracısı olması nedeniyle, bundan sonra doğmuş ve doğacak kira bedellerini borçlu yerine icra dosyasına ödemesi için gönderilen 1. ve 2. Haciz İhbarnamelerine herhangi bir itirazda bulunulmadığını, bu nedenle 20.01.2016 tarihinde 3. Haciz İhbarnamesi gönderildiğini, bunun üzerine davacının huzurdaki davayı açtığını, açılan davanın yersiz, hukuki dayanaktan yoksun ve gerçek durumu yansıtmadığından reddi gerektiğini, kural olarak doğacak alacakların haczi mümkün olmadığını, ancak bu kuralın istisnasının yerleşik Yargıtay kararları ile belirlendiğini, buna göre banka müşterilerine ait POS hesapları ile kira sözleşmelerinden kaynaklanan kira alacaklarının bu kuralın istisnalarından olduğunu, karara bağlanan Yargıtay görüşünün istikrar kazandığını, davacı ile dava dışı borçlu arasında imzalanan 5+5=10 yıllık kira sözleşmesi gereğince borçlunun davacıdan doğacak alacakları olduğunun sabit bulunduğunu, Yargıtay kararları gereği doğacak kira alacaklarının haczi mümkün olduğundan davacının davasının reddi gerektiğini, Davacının ödeme iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, davacı ile davalı bankaya borçlu olan dava dışı …İnşaat firması arasındaki kira kontratosunda kira miktarı, kira süresi, kira başlangıcı ve ödeme şekli ile yıllık kira artış oranının açıkça düzenlendiğini, Davacının kira bedelini 3. Kişiler tarafından keşide edilen çeklerle ödediğini iddia ettiğini, dava dilekçesinde listelenen çeklerin tarihlerinin 1. Haciz İhbarnamesinin düzenlendiği tarihten önceki tarihler olduğunu, kira sözleşmesi gereği ilk yıl kirası peşin ödendiğinden dava dilekçesinde bahsi geçen çeklerin kira ödemesi için düzenlendiğinin kabulünün hukuken ve mantıken mümkün olmadığını, diğer taraftan doğmamış dönem için çek verilmesi hususunun ise hayatın ve ticari teamülün olağan akışına uygun olmadığını, söz konusu çeklerin kira karşılığı verildiğini gösteren herhangi bir kayıt da bulunmadığını, ayrıca söz konusu çek miktarları ve tarihlerinin kira sözleşmesinde belirtilen tarih ve miktarlarla da uyuşmadığını, bu nedenle kira ödemeleri için kararlaştırılan …İnşaat firmasının Halk Bankası Alacaatlı Şubesi hesabının 01.07.2014 tarihinden dava tarihine kadar olan hesap hareketlerinin celbi talep edildiğini, davacının dava dışı …İnşaat firması ile aralarında başka ticari ilişkilerin de olmasının mümkün bulunduğunu, davacının Ankara 22. İcra müdürlüğünden gönderilen haciz ihbarnamesine 52.500 TL ödeme yaptığını iddia ettiğini ancak davalının alacaklı olduğu Ankara …müdürlüğünden gönderilen 1. Haciz ihbarnamesinden daha evvel düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş olmasına rağmen … İcraya yaptığı ödemeden bahsetmediğini, davacının ödeme için 1. Haciz İhbarname tarihini esas alması gerekirken keyfi olarak davalı banka alacak dosyasına ödeme yapmaması ve diğer dosyaya dava açmaksızın ödeme yapmasının iyi niyet kurallarına ve İİK 89.maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, Davacının bir taraftan davalı bankanın alacaklı olduğu dosyadan gönderilen 1,2 ve 3. Haciz ihbarnamelerine karşı menfi tespit davası açarken, daha sonra gönderilen haciz ihbarnamesi gereği başka bir dosyaya ödeme yapmasının davacının borçlu şirkete kira borcu olduğunu açık ve net bir şekilde gösterdiğini, Davacının yaptığı bu ödemenin İİK 89.maddesine aykırı olduğu, ödenen 52.500 TL’nin davalı bankanın alacaklı olduğu dosyaya ödenmesi gerektiğini, bu hatalı ödeme kadar davacının borçtan kurtulmasının hukuken mümkün olmadığını, davalı Bankanın alacaklı olduğu dosyadan gönderilen 1. Haciz İhbarnamesinin 17.06.2015 tarihli olup, tebliğ tarihinin 06.07.2015 olduğu, … İcra Müdürlüğünden gönderilen 1. Haciz İhbarnamesinin 02.07.2015 tarihli olup, tebliğ tarihinin 15.07.2015 olduğu, hatalı ödeme yapılmasının sorumluluğu ortadan kaldırmadığını, ayrıca diğer dosyaya çek ile ödeme yapıldığı itirazında bulunamamasının çekle ödeme iddiasını çürüttüğü, davacıya tebliğ edilen 3. Haciz İhbarnamesinin incelenmesinde zarfın üzerinde davacı unvan ve adresi olmasına karşın ihbarnamede Marka Kongre firması unvan ve adresi bulunduğunu, davacıya 3. İhbarname tebliğ edilmediğini, haricen yapılan ödemenin iyi niyet kurallarına ve İİK 89’a aykırı olduğunu, bu nedenle bankaya karşı sorumluluğun devam ettiğini, Ankara …Müdürlüğünün Haciz İhbarlarında doğmuş ve doğacak olan tüm kira alacaklarına haciz konulduğu belirtildiğinden ve borcun varlığı kesinleştiğinden tüm kira borçları ödemelerinin söz konusu dosyaya yapılması gerektiğini, davacının, icra dosya borçlusu …İnşaat firmasından aldığı 31.12.2015 tarihli 2016 yılı Ekim ayına kadar kira borçlarının olmadığına dair adi yazılı belgeyi hiçbir şekilde kabul etmediklerini, bu belgenin her zaman düzenlenebileceğini, huzurdaki davaya delil olmak üzere düzenlendiğinin aşikar olduğunu, davanın açılmasına bankanın sebebiyet vermediğini, davacıya gönderilen haciz ihbarnamesine kira borcu yoksa itiraz edilerek haciz ihbarnamesinin kesinleşmesinin engellenmiş olacağını, ancak davacının kira borcu bulunması sebebiyle itiraz halinde tazminat ve ceza davası ile karşılaşılacağından bu yolun seçilmeyip, tüm İhbarnamelerin tebliğ edilmesi beklenerek huzurdaki davanın açıldığını, bu sebeple yargılama giderlerinin her halükarda davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalı borçlu hakkında diğer davalı tarafından başlatılan icra takibi kapsamında gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz sürelerinin kaçırılması sonucu İİK 89/3 maddesine dayalı davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce 24/02/2021 tarih, 2016/112 E. 2021/127 K. Sayılı ilam ile davanın reddine karar verildiği, davacı vekilince kararın istinaf edilmesi üzerine; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 01/12/2021 tarih 2021/1992 Esas 2021/1836 Karar sayılı ilamı ile ”Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
01.10.2011 tarihinden sonra bu madde uyarınca açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476)
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak kararın kaldırılması nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça istinaf istemine konu edilmese dahi istinaf mahkemesince re’sen gözetilmelidir.
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle” mahkememizce verilen karar kaldırılmış olup, 01.12.2021 tarihinde, HMK’nın 353/(1)-a ve 362/(1)1-g maddeleri gereğince kesin olmak üzere dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-ç 115/2 maddesi uyarınca davaya bakmakta Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması ve mahkememizin görev alanı dışında olması sebebiyle dava şartı noksanlığından USULDEN REDDİNE,
HMK 20. Maddesi uyarınca süresinde talep olduğunda dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2022

Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır