Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/726 E. 2022/788 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/726 Esas
KARAR NO : 2022/788

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 17/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ait iş makinesi ve parçalarının tamirini yaptığını, verilen hizmetler doğrultusunda 3 adet fatura düzenlediğini, 18.02.2021 tarihli, GIB2021000000036 numaralı, 5.605,00 TL tutarlı fatura ile Kawasakı 90 kova tamiratı ve kova kesim kaynak işçiliği yapıldığını, 28.04.2021 tarihli, GIB2021000000115 numaralı, 11.505,00 TL tutarlı fatura ile Volvo G 940 Greyder Liebheer tamiratı yapıldığını, 28.05.2021 tarihli, GIB2021000000157 numaralı, 2.194,80 TL tutarlı fatura ile aşınma için parça satıldığını, Faturaların toplam tutarının 19.304,80 TL olduğunu, faturaların müvekkilinin gerek yazılı gerekse sözlü taleplerine rağmen ödenmediğinden … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2021/12264 E. Sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, davalının takibe ettiğini ve takibin durduğunu, davalının tüm itirazlarının haksız olduğundan itirazın iptalinin gerektiğini, … İcra Müdürlüğü icra işlemleri için yetkili olduğunu, davalının yetkisiz icra müdürlüğünde takip başlatıldığı iddiasının hukuki dayanağının bulunmadığını, fatura ticari bir belge niteliği taşıdığından TTK’nın 1530. Maddesi hükmünce; 17.09.2021 tarihli ödeme emri ve takip taleplerinde olduğu gibi temerrüt faizi uygulanmakta olduğunu, bu nedenle istenen faiz türünün hukuka uygun olduğunu, davalının bu yöndeki itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, davalının borca itirazının iptaline … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2021/12264 E. sayılı dosyasındaki takibin devamına, haksız itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini,” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın ve davaya konu icra takibinin yetkisiz yerde açılmış olduğunu, huzurdaki dava ve icra takibindeki yetkili mahkeme/icra dairesinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi / İcra Daireleri olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmamasına karşın mesnedi belirsiz alacak kalemleri çıkarılarak davacının alacaklı olduğu iddiasına itibar edilemeyeceğini, dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine taraflar arasında söz konusu ve iddia edildiği gibi borcun var olduğunu kabul eder/ispatlar mutabakat da bulunmadığını, bu nedenle yapmış oldukları itirazın haklı ve hukuka uygun olduğunu, bununla birlikte icra takibinde alacağa uygulanan faiz oranının geçersiz, fahiş ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme, süregelen bir ticari ve cari hesap ilişkisi bulunmadığını, alacak doğurur davacı tarafından müvekkiline verilmiş bir hizmet ve/veya teslim edilmiş bir mal da bulunmadığını, müvekkili adına düzenlenmiş fatura olduğu, müvekkiline tebliğ edildiği ve söz konusu fatura nedeniyle müvekkilinin davacıya borçlu olduğu kabullerinde olmadığını, davacı ile davalı arasında gerek sözleşmesel gerekse de cari hesaba dayalı bir ticari ilişkinin ve borcun olmadığının ticari defter ve kayıtlarla da sabit olduğunu, davacının talep etmiş olduğu faiz oranı ve türünün de hatalı olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde “ödeme emri ve takip talebimizde olduğu gibi faiz olarak TTK m. 1530 uygulanmaktadır.” demiş olsa dahi ödeme emrinde faiz oranı ve türünün belirtilmemiş olduğunu, bu durumda davacının faiz talep etme hakkı bulunmadığını, şayet Mahkeme aksi kanaatte ise de ancak yasal faiz uygulanabileceğini, davacı yanın icra inkar tazminat talebinin reddi gerektiğini, hiç bir suretle alacağı kabul anlamına gelmemekle birlikte, itiraza konu alacak likit olmamakla yargılamayı gerektirdiğini, yerleşik Yargıtay uygulaması uyarınca alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu belirleneceği takadire icra inkar tazminatına hükmedilmemesi yönünde hüküm kurulmakta olduğunu, somut olayda alacağın varlığı ve miktarı yapılan yargılama sonucu bilirkişi incelemesi ile saptanacağından likit olmadığını, bu nedenle koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddi gerektiğini, yukarıda açıklamaya çalıştığımız ve mahkemenizce re’sen gözetilecek nedenlerle; öncelikle Mahkemenizin ve İcra Dairesinin yetkisizliğinin tespiti ile yetkili yerin İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemeleri ve İcra Daireleri olduğunun tespitine, icra takibinin yetkisiz yerde başlatılması nedeniyle ortada geçerli ve yetkili yer icra dairesince yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatteyse davanın esastan reddine, kötü niyetli alacaklı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’na, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, … 8. İcra Dairesi’ne, … Ulus Vergi Dairesi’ne müzekkere yazıldığı görüldü.
Dava, fatura alacağı nedeniyle davacı tarafça başlatılan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali isteminden ibarettir. (İİK md. 67)
… 8. İcra Müdürlüğünün 2021/12264 takip sayılı icra dosyası, ticari defter kayıtları, müzekkere cevapları, bilirkişi raporları ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
… 8. İcra Müdürlüğü’nün 2021/12264 takip sayılı dosyası incelenmesinde; 17/09/2021 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde dosya alacaklısının davacı …, borçlusunun … olduğu, takip tutarının 19.304,80-TL asıl alacak olduğu, takip konusu borç sebebinin 18/02/2021 tarihli GIB2021000000036 Fatura Nolu, 5.605,00 TL Tutarlı Fatura- 28.04.2021 Tarihli, GIB2021000000115 Fatura Nolu, 11.505,00 TL Tutarlı Fatura- 28.05.2021 Tarihli, GIB2021000000157 Fatura Nolu, 2.194,80TL Tutarlı Fatura -, 19.304,80 TL olduğu, ödeme emrinin davalıya 27/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde asıl alacak için itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince taraflara dava konusu ticari defter ve kayıtlarını sunması süre verilmiş ve bilirkişi incelemesine sunulan tarafların ticari defter ve kayıtları yerinde incelenmiş olup, bilirkişi raporları mahkememize sunulmuştur.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat yazısıyla bilirkişi Murat Yılmaz’dan aldırılan 30/05/2022 tarihli bilirkişi rapora göre özetle; Davalı şirket tarafından ibraz edilen 2021 yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığını ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalı şirketin defterlerinin kayıt nizamı bakımından uygun olduğunu, davalı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre taraflar arasında ticari ilişkinin olduğunu, davacı şirket tarafından davalı adına, 2021 yılında düzenlenmiş Ba-Bs yönünden 5.000 TL üstü 1 adet faturanın, tarafların ilgili dönemlerde, Form BA-BS ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirdiklerini, davacının beyanda bulunduğu 1 adet 9.750 TL tutarında faturanın davalı tarafından bildirime konu edilmediğini, davalı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; davacı şirketin, davalı şirkete fatura düzenlediğini, düzenlenen faturaların resmi defter kayıtlarında yer aldığı, karşılığında davalı şirketin davacı şirkete hiçbir ödeme kaydının olmadığı ve davalının cari hesap son bakiyesinde Davacı …’ın Davalı Taşyapı İnşaat Taah. San. Ve Tic. A.Ş den 19.304,80 TL alacaklı olduğunu rapor etmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde yapılan yerinde inceleme sonucu Mali Müşavir bilirkişi Hidayet Korkmaz’dan 01/0/2022 tarihinde aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin dava konusu işlemlerinin olduğu 2021 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süreler içinde yapılmış olduğunu, T.C. … 8. İcra Müdürlüğünün 2021/12264 Esas Sayılı icra dosyasında takip tarihinin 17.09.2021, takip tutarının 19.304,80.-TL tutarındaki 3 Faturanın Toplam Alacağı olduğunu, davacı şirketin 2021 yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı hareketler, davalı şirketin 2021 yılı ticari defterlerinin incelenmesi doğrultusunda talimat yoluyla Mali Müşavir Bilirkişi Murat YILMAZ tarafından hazırlanmış olan bilirkişi raporu ve dava dosyası üzerinden yapılmış olan tespitler ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı şirketin, T.C. … 8. İcra Müdürlüğünün 2021/12264 Esas Sayılı icra dosyasında takibe konu etmiş olduğu toplamda 19.304,80.-TL tutarındaki 3 adet faturanın, davacı şirketin ve davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenmiş olan dava ve takip konusu 3 adet faturaya karşılık, tarafların ticari defterlerinde davalı şirket tarafından yapılmış herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığını, davacı şirketin ve davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi (17.09.2021) itibariyle davacı şirketin davalı şirketten dava ve takibe konu edilen faturalardan kaynaklı 19.304,80.-TL bakiye alacağı kayıtlı olduğunu rapor etmiştir.
Bilirkişi raporları somut hadisenin gelişime uygun, denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Deliller değerlendirilmiştir.
Dava dilekçesi ekindeki faturalardan iş makinası bakım, onarım, parça değişiklikleri yapıldığı anlaşılmaktadır. İş makinası tamir bakım ve servis hizmeti verilmesi eser sözleşmesi niteliğindedir. (TBK 470) Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinde (HMK m.6/1), sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde ( HMK m.10), sözleşmeyle yetkili kılınan yer mahkemesinde (HMK m.17) açılabilir. Davacının seçimlik hakkı mevcut olup, icra takibini genel ve özel yetkili icra dairelerinden herhangi birisinde açabilir.
Bu türden sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen ve Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinin uygulama imkânı yoktur. Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin sadece karz akdinden doğan borçlarla sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Aksi halde, bütün para borcu ilişkilerinden doğan ihtilâflarda yetkili mahkemenin bu maddeye göre tayini gerekeceğinden, para borçlarıyla ilgili tüm ihtilâfların davacının yerleşim yerinde takip ve davaya konu olması sonucunu doğurur ki bu da; Hukuk Muhakemesi Kanunu’nda yer alan yetkiyle ilgili kuralları adeta istisna haline getirmiş olur. Oysa, Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacakta yetkili mahkemenin tayininde Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. (Emsal Yargıtay 15. H.D.2019/2763 E, 2019/3958 K sayılı ilamı)
Somut olayda, davalı borçlunun yerleşim yerinin İstanbul olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesi de bulunmamaktadır. Davacı tarafından işin tesliminin …’da yapıldığına yönelik sunulan yazışma evrakları ve belgeler dikkate alındığında davalının yetki itirazına yönelik itirazları reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olayda; taraflar arasında iş makinası bakım ve tamiratı nedeniyle ticari ilişki bulunduğu, tarafların usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları incelendiğinde dava konusu 18.02.2021 tarihli, GIB2021000000036 numaralı, 5.605,00 TL tutarlı, 28.04.2021 tarihli, GIB2021000000115 numaralı, 11.505,00 TL tutarlı fatura ve 28.05.2021 tarihli, GIB2021000000157 numaralı, 2.194,80 TL tutarlı faturanın tarafların ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, bu suretle taraf kayıtlarının birbirini doğruladığı, HMK’nın 222. maddesi uyarınca aksinin ispatı anlamında davalı tarafından fatura nedeniyle sunulan hizmetin yerine getirilmediği yahut ayıp/eksik ifa edildiğine yönelik belgeye dayalı bir delil ibrazının bulunulmadığı, dolayısıyla davacı tarafından faturaya konu hizmetin yerine getirildiğinin kabulü gerektiği, davalı tarafından faturalar nedeniyle davacıya ödemeye yapılmadığı, takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 19.304,80-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın, faturadan kaynaklanan ve bilirkişi raporları ile hesaplanan asıl alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu, yukarıda belirtilen olgular ve taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarı üzerinden itirazın iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının davasının KABULÜ ile;
1-… 8. İcra Dairesi’nin 2021/12264 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, 19.304,80 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
Asıl alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 1.318,71-TL harçtan peşin alınan 233,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.085,55-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 59,30-TL başvurma harcı, 233,16-TL. peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 1.700,00-TL bilirkişi ücreti, 158,70-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.159,66-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır