Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/715 E. 2022/431 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/715
KARAR NO : 2022/431

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – [….
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete konsantre ve yaş meyve ihracatı yapıldığı, bu kapsamda dilekçelerinde belirtilen 8 adet 3.726.000,00-TL’lik konsantre meyve için fatura düzenlendiği, davalı tarafından bu faturalara ilişkin olarak toplam 3.026.000,00-TL ödeme yapıldığı, bakiye kalan 700.000,00-TL ödenmediğini, yine yaş meyve ihracatı nedeniyle dilekçede belirtilen 12 adet toplam 998.738,20-TL’lik fatura kesildiği, bu faturalarında 900.000,00TL’sinin ödendiği ancak 98.738,20-TL’sinin ödenmediğini, davacı ile yapılan görüşmelere rağmen de ödenmediğinden tahsili amacıyla….sayılı dosyasında takibe geçildiğini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu netice alınamadığını, davalının takibe haksız itirazının iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhinde %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında ticari ilişki içerisinde mal alım satımı gerçekleştiğini, bu alım satım nedeniyle bakiye borçlarının bulunmadığını, davacının dilekçesi ekinde sunduğu cari hesabı kabul etmediklerini, müvekkiline ulaşan ürünlerin bir kısmının ayıplı olarak geldiğini, bu durumun düzeltilmesi için karşı tarafa başvurulduğunu ancak davacı şirket malları tam ve eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim etmiş gibi fatura düzenlediğini, müvekkili kendisine teslim edilen ayıpsız ürünler bedelini davalıya ödediğini, mail yazışmalarında da anlaşılacağı gibi davacı tarafında ürünlerin sözleşmede kararlaştırılan şekilde teslim etmediğini kabul ettiğini, davacıya gönderilen maillerde ayıpsız ürünlere ilişkin cari hesap raporu gönderilerek müvekkil şirketi tarafından mutabakat sağlanmaya çalışıldığını, ancak davacının ayıplı ürünleri dahil ettiği cari hesapta direnmesi nedeniyle mutabakat sağlanamadığını, müvekkilinin eksik ifanın tamamlanmasını beklerken davacı taraf ayıplı ürünlerinde yer aldığı faturaları gerekçe göstererek söz konusu takibi başlattığını, yine takip talebinde 3 adet fatura dayanak gösterilmiş ise de dava dilekçesinde ham meyveye ilişkin faturalar ve alacakta dahil edildiğini, bu nedenle müvekkilinin ödemelerden sonra davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının ayıplı ürünlerin bedelini dahil ederek talepte bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu davanın reddine ve davacı aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tacirler arası taşınır satımından kaynaklı, bakiye alacağın tahsil amacıyla başlatılan ilamsız takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; … esas sayılı dosyasına, tarafların ticari defter ve kayıtlarına, faturalara, ödemeye ilişkin banka kayıtlarına, gümrük işlemlerine ilişkin evrak ve kayıtlarına, taraflar arası mail kayıtlarına, tanık deliline, davalı vekili ise; mail yazışmalarına, banka ödeme dekontlarına, davacı ile müvekkili arasında atfedilen sözleşmeye, teslim tesellüm fişlerine, cari hesap kayıtlarına dayanmıştır.
Davacının …. tabiyetinde bulunan tüzel kişilik olduğu ancak ülkemizle… arasında adli yardım hususunda fiili uygulama bulunduğundan HMK’nın 84 ve MÖHUK 48. Maddesi gereğince yabancılık teminatı yatırılmasına gerek olmadığı anlaşılmıştır.
… esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhinde (…seri nolu 3 adet faturadan doğan alacak) açıklaması ile 798.920,00 TL asıl alacak ve 79.900,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 878.820,00 TL nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun süresi içinde borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, iş bu davanın yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında konsantre ve yaş meyve alım satımı konusunda sözleşme yapıldığı, davalının davacıdan sözleşme kapsamında ihraç ettiği konsantre meyve için davacı tarafından 8 adet toplam bedeli 3.726,000,00 TL lik fatura düzenlendiği, bu faturaların 3.026,000,00 TL lik bölümünün ödendiği, bakiyesi 700.000,00 TL nin ödenmediği, yine yaş meyve için 12 adet toplam 998.738,20 TL lik fatura düzenlendiği, bu faturalar karşılığında 900.000,00 TL nin ödendiği, 98.738,20 TL nin ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı taraf davacının satıp teslim ettiği bu ürünlerin ayıplı olmasından kaynaklı olarak söz konusu kısımların ödenmediğini ileri sürmüştür.
Davalı ödememe defi olarak, davacının bir kısım ürünleri ayıplı teslim ettiği neden ve iddiasına dayanılmıştır. Bu iddiayı ispat yükü davalıdadır.
TTK’nın ticari satış ve mal değişimi başlıklı 23. Maddesinin (c) bendinde; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli olması halinde alıcının 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar edeceği, açıkça belli olmaması halinde ise , alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 iş günü içinde incelemek veya inceletmekle veya bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması durumunda haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu , diğer durumlarda ise TBK’nın 223. Maddesinin 2. fıkrasının uygulanacağı belirtilmiştir.
Davacının sunduğu faturalar ve ödemeler dikkate alındığında, mal teslimlerinin peyderpey 20/01/2020-29/04/2020 tarihleri arasında gerçekleştiği görülmüştür. Davalının malı TTK’nın 23. Maddesi kapsamında teslim aldıktan sonra, 8 iş günü içinde gerekli incelemeye ya da inceletmeyi yaparak ayıp ihbarını davacıya bildirdiğine dair ispata yarar yazılı bir delil sunmamıştır . Davalı tarafın ayıp ihbarına ilişkin iddiasını dayandırdığı, taraflar arasındaki mail yazışmalarında, özellikle 10/01/2020 tarihli yazışma içeriğinde; davalının, davacıya yazdığı ifadeler içinde 2020 yılı içerisindeki küresel sıkıntılar nedeniyle bir takım aksiliklerin yaşandığını, tekrarının olmayacağını, önlerindeki süreçte yüksek tonajlı işlere imza atacaklarına inandığını, ekli dosyada gönderilen tabloyu muhasebe ve dış ticaret birimleri ile ortak incelediklerini ve kendi hesaplarını kırmızı olarak yazıp karşı tarafa ilettiklerini, karşılıklı mutabakatın yapılıp taraflarına ödeme çıkarılmasını, davalı şirket yetkilisinin muhasebe birimine talimat verdiğini, kendilerine dönüş yapılmasını, yine bir başka mailde; davacı şirket genel müdürünün, davalı şirket müdürüne , Ramazan Bayramı nedeniyle “iyi bayramlar” mesajı gönderdiği, mesaj içinde 2019-2020 yılı içinde narenciye hasat döneminin tamamlanmış olduğunu, bu süreçte birlikte zorlu şartlarda yapılan ticari faaliyetlerden dolayı müteşekkir olduğunu, bildikleri gibi yapılan sözleşmelere göre lojistik şartların planlamalarına uymamasından dolayı bazı sıkıntılar yaşandığı ve yaşatıldığını, ellerinde olmayan bu tip mucbir sebeplerden ötürü meydana gelen aksamaları ticaretlerindeki samimiyete sığınarak anlayışla karşılanmış olmasının kendilerini memnun ettiğini, gelecek yıllardaki çalışmaları da devam olunacağı ve geliştirileceği, yapmış oldukları ticaretten dolayı alacak verecek kesin olmayan hesap dökümünü ekte sunduğunu inceleyip kesin hesap mutabakatına istinaden bu yılki hesaplarını kapatabilmek için cevap beklediklerini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, dava, cevap, faturalar, gümrük belgeleri, havale dekontları, icra dosyası, taraflar arasındaki mail yazışmaları hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında konsantre ve yaş meyve alım satımı nedeniyle ticari ilişkinin bulunduğu, taraflar arasında davacının, davalıya satıp teslim ettiği ürünler ve miktarı konusunda ihtilafı bulunmadığı, faturalar karşılığının büyük miktarı ödendiği ancak bir kısmının ödenmediği, tahsili amacıyla davacının, davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatması üzerine, davalının takibe konu borcun olmadığı yönünde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, mahkememizde itirazın iptali talebi üzerine, davalının cevabında teslim edilen bir kısım ürünün ayıplı olduğu ve bu durumun davacıya süresinde ihbar edildiğini, bu nedenle ödemezlik definde bulunduğu ancak belirtilen mailler içerisinde açıkça alınan ve faturası düzenlenen hangi ürüne ilişkin olarak ve ne şekilde ayıplı olduğu yönünde açıklama içerir şekilde yetkili kişi tarafında usulüne uygun ve süresinde ihbarda bulunma yükümlülüğünün yerine getirdiğini, ispatına yarar delil sunulmadığından borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, alacak likit olduğundan davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; … esas sayılı dosyasında, davalının 798.738,20-TL’ye yaptığı itirazın iptaline, bu miktar alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, takibin bu şekilde devamına,
Kabul edilen miktarın %20’si üzerinde hesap edilen 159.747,64 TL inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 54.561,81-TL harçtan peşin alınan 9.246,36-TL harcın mahsubu ile bakiye 45.315,45-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 56.986,91-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 59,30-TL başvurma harcı, 9.246,36-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 67,50-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 9.381,66-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen tutar karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde …. Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2022

Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır