Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/714 Esas – 2022/540
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/714
KARAR NO : 2022/540
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
HAKİM :…
KATİP :…
DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine sigorta rücu alacağından kaynaklı olarak 14/06/2017 tarihinde …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, borçlunun itiraz dilekçesinde zararın idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı hususunda herhangi bir kaydın bulunmadığını, alacağın likit olmadığını belirterek borca itiraz ettiğini, 22/05/2016 tarihinde, müvekkili şirkete sigortalı …. plakalı aracın …. dönüş yaptığı sırada üzerinden geçilen rögar kapağının kırılması üzerine araçta hasar meydana geldiğini, oluşan zararın davalı kurum tarafından karşılanması gerektiğini, icra takibine konu alacağın likit olduğunu, talebin kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacağın %20den az olmamak üzere tazminatına ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Yolların yapım ve bakımında sorumlu kurumun … Trafik Kanunu’nun 52.maddesi gereğince sürücülerin hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gereklerine göre ayarlamak zorunda olduklarını, araç sürücüsünün görüşe açık yolda aracının hızını yol ve trafik durumuna ayarlamamakla, frenle durabilecek bir hızla seyretmemekle dava konusu hasarın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, hasar tutanağının davacı şirket yetkililerince tek taraflı tutulduğunu, kusur ve talep edilen tazminatı kabul etmediklerini, bildirip davanın reddini savunmuştur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, davacının sigortalısına yapmış olduğu ödemenin halefiyet ilkesinden kaynaklı davalıdan tahsili amacıyla girişilen icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali isteminden ibarettir. (İİK. md. 67)
… sayılı takip dosyası, … K: sayılı dosyası, müzekkere cevapları, ekspertiz raporu, icra dosyası, sigorta poliçesi, ödeme belgesi, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
… sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklı …vekili tarafından borçlu …. Genel Müdürlüğü aleyhine 22/05/2016 tarihinde meydana gelen hasar nedeniyle 4.292,42 TL asıl alacak ve 335,51 TL işlemiş faiz tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 15/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 16/06/2017 tarihli dilekçesiyle itirazı üzerine takibin durduğu, asıl alacak ve işlemiş faiz talebi toplamı üzerinden iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu poliçenin incelenmesinde, dava dışı ….. ile davacı sigorta şirketi arasında düzenlenen Genişletilmiş Mavi Kasko Poliçesinin olay tarihini de kapsar şekilde 18/12/2015*2016 tarihleri arası için sigortalının aracının sigortalandığı, poliçe ile aracın teminat altına alındığı, dava konusu hasarın da teminat dahilinde kaldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilince sunulan dekont örneğinde; davacı şirket tarafından dava dışı sigortalısına 4.292,89-TL hasar ödemesi yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
Sigorta sözleşmeleri ile ilgili düzenleme 6102 sayılı TTK 1401 vd maddelerinde yapılmıştır. Sigorta sözleşmeleri; sigortacının bir prim karşılığında, kişinin parayla ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya bir kaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir (TTK m. 1401/1). Başlıca sigorta türleri, zarar sigortaları (TTK m. 1453 vd) ve can sigortalarıdır(TTK m, 1487 vd). Zarar sigortaları, mal sigortaları ve sorumluluk sigortaları şeklinde yapılır. Can sigortaları, hayat sigortası, kaza sigortası, hastalık ve sağlık sigortası şeklinde yapılır. Bazı sigortaların yapılması mevzuatları gereği zorunludur. Bazı sigorta türleri devlet tarafından önemli ölçüde desteklenmektedir. TTK m. 1472 hükmünde; sigortacının halefiyet ilkesi ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Kanunda yapılan düzenleme uyarınca; sigortacı sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmış olması halinde sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek dava veya takibe kaldığı yerden devam edebilir. Sigortalının, sigortacıya geçen hakları ihlal edecek şekilde davranış göstermesi durumunda sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin ettiği takdirde, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını kullanabilir.
Dava önce A… esas sayılı dosyasında açılıp görülmüş ve anılan mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen 2018/688 sayılı kararın davacı ve davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine … Sayılı ilamı ile görevli mahkemenin … olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılması üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Bilirkişi marifetiyle dosyada rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi İbrahim Karakoç tarafından düzenlenen 05/06/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Taşıt yolu üzerindeki su tahliye ızgaralarının yapım, bakım ve onarımından sorumlu … olayda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 13. Maddesi hükümlerine aykırı davranmakla meydana gelen olayda tamamen %100 oranında kusurlu ve sorumlu olduğu, davacı dışı sürücü Cemil Karamanlı’nın olayda kusursuz olduğu, dava konusu aracın hasarına bağlı zararın 4.280,00 TL olduğunu” bildirilmiştir.
Bilirkişi İbrahim Karakoç tarafından düzenlenen 20/04/2020 havale tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; “Dava konusu trafik kazası sonucu, kırılarak yerinden çıkan ızgaranın aracın alt kısmına çarpması sonucu sürücünün de başını ön cama çarpması üzerine; ön cam, şanzuman yatağı, motor taşıyıcı, ses yalıtımı parçalarının değişimi, cam işçiliği, mekanik işçilik ve rot işçiliğine bağlı hasar bedeli 4.292,89 TL olarak fatura edilmiş, bu bedel tarafımca da uygun bulunmuş, aracın trafiğe çıkalı 1,5 yıl olduğu dikkate alındığında amortisman tenziline gerek görülmemiş, hurda bedeli 12,89 TL takdir edilerek fatura bedelinden bu bedel tenzil edilerek hasar bedeli 4.280,00 TL olarak belirlendiği ve kök raporda belirtilen görüşleri değiştirecek herhangi bir husus bulunmadığı” rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu somut hadisenin gelişime uygun, denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Deliller değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen bilgiler ışığında dosya kapsamı incelendiğinde; 6102 sayılı TTK 1472. maddesinde düzenlenen sigortacının halefiyet ilkesinden kaynaklı iş bu davada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu, davalının bakım sorumluluğunda olan rögar kapağının kırılarak kalkması sonucu yolda seyir halinde olan davacının aracının rögar kapağına çarparak zarar gördüğü, davacının sigortalısına 4.292,89-TL ödemede bulunduğu, taraflar arasındaki temel uyuşmazlığın meydana gelen zarardan davalı ….nin sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise zararın miktarı noktasında toplandığı, toplanan deliller, getirtilen hasar dosyası, poliçe sureti, ödeme belgeleri, usulüne uygun düzenlenen, mahkeme ve tarafların denetimine elverişli bulunan teknik bilirkişi raporu ile ekspertiz raporu ve tüm dosya içeriği dikkate alındığında davalının yolların bakımından dolayı görevli ve sorumlu olduğu, meydana gelecek zarardan dolayı davalının kusursuz sorumluluğu bulunduğu, belirlenen hasar miktarının ekspertiz raporu uyarınca uygun ve makul olduğunun belirtilmiş bulunduğu, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar ışığında davacının yapmış olduğu ödemeden kaynaklı davalıya karşı halefiyet hakkına sahip olduğu, davacının ödeme tarihi itibarıyla davalının sorumluluğunun başladığı, ayrıca bir ihtar yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşıldığından davalı tarafın itirazının iptali ile bilirkişi raporunda belirlenen hasar miktarı olan 4.292,89-TL asıl alacak ve ödeme tarihi itibarıyla 330,00-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 4.610,00-TL’nin icra takibinde belirtilen şartlar geçerli olmak üzere davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin alacak ile asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
… esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin;
4.280,00TL asıl alacak,
330,00TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.610,00TL üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin ve icra inkar tazminatı talebini REDDİNE,
2) Dava açılışında alınan 79,04 TL peşin harcın alınması gereken 314,91 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 235,87 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) (a) Dava açılışında alınan 79,04 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 31,40 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 222,90 TL posta gideri, olmak üzere toplam 954,30 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 950,60 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.610,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davalının yargılama sırasında yapmış olduğu 65,10 TL posta gideri, olmak üzere toplam 65,10 TL yargılama giderinden davanın ret oranı dikkate alınmak suretiyle 0,25 TL’sinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17,93 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2022
Katip…
Hakim…
“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”