Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/703 Esas – 2022/497
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR
ESAS NO : 2021/703 Esas
KARAR NO : 2022/497
HAKİM : …
KATİP :..
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av….
Av….
DAVALI : 1…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 3…
4-…
5-…
6…
7- …
8- ….
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/11/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili İdare ile davalılar arasında çeşitli tarihlerde sözleşme imzalandığını, Hizmet sözleşmelerine göre çalıştırılan personellerden ….’nun işten çıkartılması sonucunda, müvekkili idare aleyhine 696 sayılı/KHK ile getiriler kapsamı dışında kalması sebebiyle fesih işlemi nedeniyle kıdem tazminatı davacı açıldığını, ….K sayılı ilamı ile hükme bağlanan alacak kalemleri (kıdem tazminatı, yargılama gideri ile ilam vekalet ücreti) …E sayılı dosyası üzerinden takibe konulmuş ve takip sonrası müvekkili idare tarafından söz konusu icra dosyasına öncelikle 62.621,96 TL. yatırıldığını, İcra dosyasına fazla yatırılan tutar olan 1.783,99 TL icra dairesi tarafından müvekkili kurum hesaplarına iade edildiğini, Sonuç olarak müvekkili kurum tarafından … E. Sayılı dosyasına yatırılmış olan 60.837,97 TL iadesi gerektiğini, ….E. sayılı dosyası kapsamında düzenlenen bilirkişi raporunda da açıkça görüleceği üzere müvekkili idare tarafından dava dışı işçiye kıdem tazminatı olarak 27.07.2018 tarihinde 1.284,18 TL ödeme yapıldığını, Anılan mahkeme kararında davacı işçiye, çalıştığı süre olan 7 ay 3 güne karşılık gelen kıdem tazminatının müvekkili idare tarafından yatırılmış olup bu durumun kararda dikkate alındığını ve bu tutarın karar aşamasında hesaplamadan düşüldüğünü, Sonuç olarak müvekkili idare tarafından dava dışı işçiye 60.837,97 TL artı 1.284,18 TL olmak üzere toplam 62.122,15 TL ödendiğini, Mahkeme kararları ve yürürlükte olan sair mevzuat gereğince Müvekkili İdare tarafından ödenmek zorunda kalınan alacak bedellerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkili idareye iadesi hususunda arabulucuya başvurulduğunu, ancak davalılarla uzlaşmaya varılamadığını, Davalıların, ilgili sözleşme, Borçlar Kanunu ve sair mevzuat gereğince müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan bedellerden sorumlu olduğu için, her bir şirketin sorumlu olduğu bedelin İdare tarafından tespit edilmesi mümkün olmadığından, davalılardan 100,00’er TL olmak üzere işbu kısmi davayı açtıklarını belirtmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112.maddesinin hükmü gereğince, işçi hak ve alacaklarının tamamından davacı Kurum tek başına sorumlu olduğunu, Yine dava dışı işçinin çalıştırılması ve işten çıkartılması konusunda tek yetkinin davacı Kuruma ait olduğunu, dava dışı işçinin çalışma saatleri ve çalışma koşullarına ilişkin esaslı tüm hususlar Kurum tarafından belirlendiğini, işçiye yapılan tüm ödemelerden davacının tek başına sorumlu olduğu ve bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, en azından “dönemsel” ve “müşterek-müteselsil” sorumluluk kapsamında karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin, işçinin kendisinde çalıştığı döneme isabet eden tutarlardan sorumlu olacağını, Buna ek olarak, Müvekkilinin kendi dönemine isabet eden tutarında en fazla yarısı ile sorumlu olacağını, İş Kanununun 2/6.maddesi gereğince davacı İle davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu, Taraflar arasında kanundan doğan bir teselsül ilişkisi bulunmadığını, Türk Borçlar Kanununun 167.maddesine göre, birlikte sorumluluğun aksi iç ilişkide kararlaştırılmadığı takdirde taraflar borçtan eşit miktarlarda sorumlu olduklarını, Müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşme ve eki şartnamelerde işçi tazminatlarından “sadece” müvekkilin sorumlu olacağına ilişkin “açık” bir düzenleme bulunmadığını belirtmislerdir.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı işçi…’nun, davacı İdarenin çalışanı olduğunu, Talep ettiği işçilik alacak kalemleri işbu sebeple davacı tarafından kendisine ödendiğini, Davacının somut olay kapsamında Müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığından dava dışı işçiye yapılan ilgili ödemelerin müvekkilinden rücuen tahsili kabul edilemeyeceğini,Dava dışı işçinin aralıksız olarak …ne ait işyerinde çalıştığını, İş Kanunu madde 112/1-a bendine göre aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu sürelere ilişkin kıdem tazminatından ilgi kamu kurum veya kuruluşu sorumlu olduğunu, bu açık hüküm karşısında dava dışı işçinin kıdem tazminatı ve diğer alacaklarını ödeyen davacının bu ödemelerin müvekkili şirketten rücuen talep etmesinin kötü niyetli olduğunu, Asıl işverenin sorumluluk çerçevesinde yapmış olduğu ödemelere ilişkin olarak alt işverene rücu etmesinin taraflar arasındaki iç ilişkiye yönelik bir durum olduğunu, bu açıdan rücu talebinin 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında değil, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, asıl işveren İle alt işveren arasındaki ilişki sözleşmeden kaynaklanmakta olup rücu talebinin de bu sözleşmeye dayandığını, Ancak davacı idare ile müvekkili arasında bu hususa yönelik herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacının rücu talebinin iç ilişkide hüküm doğurabilmesi için ilgili sözleşmenin varlığı gerektiğini, Müvekkili ile davacı idare arasında rücuya dair herhangi bir sözleşme bulunmadığından davacının işçisine yaptığı ödemelerin müvekkilinden tahsilinin mümkün olmayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılara yapılan tebliğe rağmen davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
… Mahkemesi’ne müzekkere yazıldığı görüldü.
Davacı davayı ıslah etmiş ve ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce hesap konusunda uzman bilirkişi Talip Bilgiliden rapor aldırılmıştır.
Dava, davacının hizmet alım sözleşmelerine istinaden davalılar yanında çalışan dava dışı işçiye işçilik alacaklarından kaynaklı yaptığı ödemelerin davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
… takip sayılı dosyası, hizmet alım sözleşmeleri, … kayıtları, ödeme belgeleri, bilirkişi raporu ile gerekli tüm evraklar dosyaya celp edilmiştir.
Dava dışı … tarafından açılan …esas sayılı dosya örneği incelendiğinde; davacı … tarafından davalı …aleyhine işçilik alacaklarının alacak tahsili istemiyle 25/07/2018 tarihinde dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda ”Davanın KABULÜNE, Net 30.828,24 TL kıdem tazminatı alacağının aktin fesih tarihi olan 31/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verildiği, verilen karar istinaf edilmekle …karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun kesin olarak esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
… takip sayılı dosyası incelendiğinde, … karar sayılı 27/11/2020 karar tarihli ilamına dayanarak dava dışı işçi … tarafından davacı aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde kıdem tazminatı, yargılama gideri, vekalet ücreti ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.182,22-TL talep edildiği, davacı tarafından icra dosyasına 04/02/2021 tarihinde 62.621,96-TL yatırıldığı, fazla ödenen 1.783,99-TL’nin davacıya iade edildiği, yine davacı tarafından 27/07/2018 tarihinde dava dışı işçiye kıdem tazminatı ödemesi olarak banka kanalıyla hesabına 1.284,18-TL yatırıldığı, böylece davacının yatırdığı toplam meblağın 62.122,15-TL olduğu anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişisi Talip Bilgili’den 13/03/2022 tarihinde bilirkişi rapora göre özetle; Dava dışı işçilere, davacı tarafından icra dosyalarına ödenen işçilik alacakları ödemelerinin; dava konusu ile ilgili Yargıtay kararları, Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğunun olmadığını, işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine – işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer’ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerektiğini, Davacı ile Davalılar arasında imzalanan sözleşmeler doğrultuşunda, tüm sorumluluğun davalıya devredildiği değerlendirildiği takdirde,rücu edilebilecek sorumluluk tutarlarının…. Yönünden 8.777,81-TL olabileceği rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
…. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer’ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Kıdem tazminatı da dahil olmak üzere ödenen işçilik alacakları ve fer’ilerinden dolayı sözleşme, genel ve teknik şartname ile ek diğer belgelere göre asıl işveren davacının sorumlu olacağının kararlaştırılmaması halinde davalıların ödenen bu alacağın tamamından kendi dönemleri ile sınırlı sorumlu olacağı kabul edilmektedir. Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme ve eki belgelerinde bu yönde bir hüküm bulunmadığından alt işverenlerin ödenen tazminat ve fer’ilerin tamamından kendi dönemleri ile sınırlı olarak sorumlu oldukları anlaşılmaktadır. (bkz. Aynı yönde …. karar sayılı ve 12/02/2020 tarihli ilamı)
Deliller değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen olgular ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı işçinin eldeki davada taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine istinaden davalılar yanında çalıştığı dönemlerin dosyamız arasında bulunan … kayıtlarına göre tespit olunduğu, bu çalışması karşılığı dava dışı işçinin kıdem tazminatı istemiyle açmış olduğu davası neticesi başlatılan ilamı icra takibi sonrası davacı tarafından işçiye ödemede bulunulduğu, yukarıda belirtilen Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereğince işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçilerin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarına dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin ödediği bedeli ve ferileri talep etme hakkı bulunduğunun kabulünün gerektiği, bir kısım davalı vekilinin zamanaşımı itirazının eldeki davada uygulanması gerekli zamanaşımı süresinin TBK md. 73/1 maddesi gereğince 10 yıl olması nedeniyle reddi gerektiği (bkz. bu konuda …. esas ve …. karar sayılı 15/05/2013 tarihli ilamı), mahkememizin eldeki davaya bakmakla yetkili ve görevli olduğu, yukarıda belirtilen olgulara uygun olarak kıdem tazminatından ve ferilerinden işçinin alt işverenlerdeki çalışma dönemlerine isabet eden tarihler dikkate alınarak ve tüm işverenlerin ayrı ayrı sorumlu olması esasına uygun olarak yargısal denetime elverişli şekilde hazırlanan bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edildiği, davacının taleple bağlılık ilkesi gereği istem konusu ettiği ve ödediği tüm bedeli bu esaslara göre davalılardan rücuen tazmini talebinin yerinde olduğu, ödeme tarihi itibarıyla davalıların temerrüde düştüğü, taraflar tacir olduğundan ödeme tarihlerinden itibaren tespit edilen tutara talep gibi avans faizi yürütülmesi gerektiği anlaşılmakla birlikte mahkememizce … karar sayılı ilamında belirtilen ilkeler ışığında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda her bir davalının sorumluluk miktarı ayrı ayrı belirlenerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜ ile;
1-Kabul edilen 62.122,15-TL’nin;
A) 800, 35-TL’sinin (783,81-TL’nin 04/02/2021, 16,54-TL’nin 27/07/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte) …..’den
B) 800, 35-TL’sinin (783,81-TL’nin 04/02/2021, 16,54-TL’nin 27/07/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte) …..’den
C) 800, 35-TL’sinin (783,81-TL’nin 04/02/2021, 16,54-TL’nin 27/07/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte….’den
D) 800, 35-TL’sinin (783,81-TL’nin 04/02/2021, 16,54-TL’nin 27/07/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte…..’den
F) 12.589,72-TL’sinin (12.329,47-TL’nin 04/02/2021, 260,25-TL’nin 27/07/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte) …..’den ….i.’den
H) 8.777,81-TL’sinin (8596,36-TL’nin 04/02/2021, 181,45-TL’nin 27/07/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte)…..’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 4.243,56-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harç ve 1.184,23TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.000.05-TL harcın davalılardan (38,70….’den, 38,70TL ….’den, 38,70TL …..’den, 781,60TL … 608,00TL ….den, 1.031,85TL ….’den, 423,90 TL … ….’den) alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 8.875,88-TL vekalet ücretinin davalılardan (114,35TL …’den, 114,35TL….) alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği …ı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.400,00-TL’nin davalılardan (18,05TL G….den) alınarak hazineye gelir kaydına,
İlişkin, davacı ve davalılar skorer sayaç ile sistemli dağıtım vekillerinin yüzlerine karşı diğer davalıların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde …. Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2022
Katip …
✍e-imzalıdır
Hakim…
✍e-imzalıdır