Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/699 E. 2022/459 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/699 Esas
KARAR NO : 2022/459

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – […]
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 13/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kırtasiyecilik ve matbaa işleriyle uğraşan bir şirket olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında 08.06.2021 tarihinde Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin imzaladığı sözleşme uyarınca, davalı tarafından gönderileceği taahhüt edilen kitapların bir kısmı için 10.000,00TL değerinde iki adet bono verdiğini, davalının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi 2 adet bonoyu da iade etmediğini, bunun üzerine … 11.10.2021 tarihinde davalıya elindeki senetleri iade etmesi için ihtarname çekildiğini, ancak davalının senetleri iade etmediğini, davaya konu 08.06.2021 düzenleme, 30.11.2021 ve 30.12.2021 vade tarihli senetlerin müvekkili tarafından keşide edildiğini, bono bedelsiz kaldığı için müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını, davalının borcu ifa etmediğinin kanıtı olarak müvekkil şirketine bir ürün ve fatura teslimi olmadığından davalının defter ve kayıtlarında bulunabileceğini, menfi tespit davasının kabulünü, davaya konu sözleşme dolayısıyla verilen senetler karşılığı müvekkilinin davalı şirkete bir borcunun olmadığının tespitini, dava konusu 2 senedin iptalini, davalı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yapılan tebliğe rağmen süresinde davaya cevap vermemiştir.
… s Şubesi’ne müzekkere yazıldığı görüldü.
Dava, dava konusu senetlere dayalı olarak İİK md. 72 uyarınca açılan menfi tespit davası iken, yargılama sırasında davacının senede dayalı olarak ödeme yapması sonucu alacak istemine dönüşmüştür.
Dava konusu senet fotokopisi, senet tahsilat makbuzları, taraflar arasındaki sözleşme fotokopisi ve getirtilmesi gerekli tüm evraklar dosyaya celp edilmiştir.
Davacı vekili yargılama sırasında senetler nedeniyle dava dışı …Grup Ltd. Şti.’ye ödeme yaptığından davayı ıslah etmiş ve ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davaya esas senet içerikleri incelendiğinde, 08/06/2021 tanzim tarihli, 30/11/2021 vade tarihli ve 5.000,00-TL bedelli ve 08/06/2021 tanzim tarihli, 30/12/2021 vade tarihli ve 5.000,00-TL bedelli bonolarda davacının borçlu davalının ise alacaklı olarak gözüktüğü anlaşılmıştır.
Bayilik sözleşmesi başlıklı, 08/06/2021 tarihli davacının kaşe ve imzası bulunan, davalının kaşe ve imzası bulunmayan sözleşme incelendiğinde, davacının bayi, davalının bayilik veren olarak gösterildiği, sözleşme konusunun davalının çıkardığı ürünlerin okul-kırtasiye, muhtelif kurslara, varsa diğer özel hazırlık eğitim kurumlarına pazarlanması ve satışını içerdiği, bayilik bölgesi olarak Ortaköy/ Aksaray gösterildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili, yukarıda detaylı verilen sözleşme uyarınca müvekkili tarafından düzenlenen senetlerin davalıya verildiğini, ancak davalı tarafından ürün tedarik edilmediğinden keşide edilen senetler nedeniyle davalıya borçlu olunmadığını belirtmiş, buna karşılık yapılan tebliğe rağmen davalının süresinde davaya cevap vermediği görülmüştür.
Bilindiği üzere bedelsizlik iddiası, TTK’nun 599. maddesi anlamında bir doğrudan doğruya defi, kişisel defi niteliğindedir. Nitekim Yargıtay tarafından da verilen kararlar bu doğrultudadır. (Bkz. Y. 19. HD.’nin 2004/1392 esas ve 2004/3046 karar sayılı 18/03/2004 tarihli, Y. 3. HD.’nin 2003/7663 esas ve 2003/7663 karar sayılı, 19/06/2003 tarihli ilamları) Burada, kambiyo senedinden doğan kambiyo ilişkisi dışındaki nedenlere dayanılmaktadır. Bedelsizlik, kişisel defi niteliğinde olduğundan keşideci tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir. Çünkü, keşidecinin sadece lehtarla arasında bir temel borç ilişkisi vardır. Dolayısıyla kambiyo taahhüdünün temel alacağı geçersizse ya da sona ermişse, bu taahhüd bedelsiz, karşılıksız demektir. Temel ilişkiden kaynaklanan irade sakatlıkları da temel ilişkiyi etkileyeceğinden senedin bedelsizliği sonucu beraberinde getirmektedir.
Davalının ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması yahut yerini bildirmesi için çıkarılan davetiyeye cevap vermediği, her ne kadar davalının sözleşmede imzası bulunmasa da taraflar arasında başkaca bir hukuki ilişki bulunmadığından ve davalı aksini ileri sürmediğinden düzenlenen senetlerin bahse konu sözleşmeye istinaden düzenlendiği, yargılama sırasında senedi elinde bulunduran dava dışı şirkete davacı tarafından banka kanalıyla 10.000,00-TL ödeme yapılması üzerine davanın temel ilişki ortadan kalktığından haksız olarak ödenen paranın iadesi istemine dönüştüğü, davalının sözleşme gereği üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini ispat edemediği, buna yönelik cevap dilekçesi verme süresinden sonra ileri sürülen delillere davalının muvafakatinin bulunmadığı, senetlerin düzenlenmesine esas sözleşme ilişkisi ortadan kalktığından davacının senede dayalı olarak ödediği bedelin iadesini davalıdan talep etmesinin yerinde olduğu anlaşıldığından davacının faiz talebinde bulunmadığı gözetilerek 10.000,00TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
10.000,00TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 683,10-TL harçtan peşin alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 59,30-TL başvuru harcı, 170,78-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 130,75-TL posta masrafları olmak üzere toplam 369,33-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır