Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/657 E. 2022/309 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/657 Esas – 2022/309
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/657
KARAR NO : 2022/309

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM…
KATİP ….

DAVACI ….

DAVALI ….

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirmesi yoluyla kurulduğunu, bu çerçevede davalıda bulunan dağıtım sistemlerinin işletme hakkının 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, özelleştirme işlemlerinin yaklaşık yedi yılda tamamlanarak, davacnın hisselerinin tamamının Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 10.05.2013 tarih 2013/82 sayılı kararı uyarınca ve 28.06.2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile … Enerji Yatırım San.ve Tic.A.Ş. ne satıldığını, bu tarihe kadar ilgili bölgedeki dağıtım faaliyetleri …’ın hisselerinin tamamının sahibi olan …’ın kontrolünde yürütüldüğünü, 26.07.2004 tarih 06058 nolu kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden düzenlenen 04.08.2004 tarihli kaçak elektrik tahakkuk faturası nedeniyle dava dışı … tarafından 07.07.2011 tarihinde borçlu olmadığının tespiti talebi ile …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/382 E. sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını, bu davada davacı aleyhine verilen karar için temyiz başvurusu yapıldığını, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 25.03.2014 tarih 2013/20070 E. 2014/4790 K. sayılı ilamı ile söz konusu kararın onandığını, bu kararın …İcra Müdürlüğü’nün 2014/536 E. sayılı dosyasına konu edildiğini ve davacı tarafça icra dosyasına 21.08.2014 tarihinde 5.216,77- TL ödeme yaptıklarını, …Asliye Hukuk Mahkemesinin kararına konu olayın dağıtım sisteminin işletilmesi ile doğrudan ilgili olduğunu, taraflar arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden önce 04.08.2004 tarihinde gerçekleştiğini, bu nedenle 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4. ve 7.6. maddeleri gereğince sorumluluğun davalıya ait olmasına rağmen ödemenin davacı tarafından yapıldığını, ayrıca İhale Şartnamesinin 22/f. maddesinde ve Hisse Satış Sözleşmesinin 9.4. maddesinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümlerinin saklı tutulduğunu ileri sürerek …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/582 E. 2013/728 K. sayılı ilamı gereğince davacı tarafından ödenen 5.216,77- TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının davasının TBK m.73 gereğince 2 yıllık zamanaşımına tabi olması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, davacının kuruluş tarihi olan 17.02.2005 tarihinden önce davacının faaliyet bölgesi olan Batman, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak’ta elektrik dağıtım faaliyetinin davalıdan bağımsız ayrı tüzel kişilikleri olan Batman, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak Elektrik Dağıtım Müesseseleri tarafından yürütülmekteyken Özelleştirme Yüksek Kurulunun 02.04.2004 tarih 22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alınınca davalının Yönetim Kurulunun 17.02.2005 tarih 7-84 sayılı Kararı ile davacı şirket kurularak Batman, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak Elektrik Dağıtım Müesseselerinin tüzel kişilikleri sona erdirilerek bu müesseseler il müdürlüklerine dönüştürülerek davacı şirkete bağlandığını, haliyle 17.02.2005 tarihinde söz konusu bölgede davalının değil, ilgili Elektrik Dağıtım Müessesesinin faaliyet göstermesi nedeniyle tüm sorumluluğun elektrik dağıtım müessesine ait olduğunu, İhale Şartnamesinin 22. maddesi ile Hisse Satış Sözleşmesinin 9. maddesi gereğince davacının artık herhangi bir talepte bulunamayacağını, rücu davasına konu edilen dayanak dosyanın kararından dosyanın abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebi olduğunu, bu nedenle davacısının taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7. maddesi anlamında üçüncü kişi olmadığını, ayrıca davanın ve icra dosyasının hiçbir aşamasında davalıya bildirilmemesi nedeniyle icra dosyasının giderlerinin ve faizin talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava; davacı tarafından ilama dayalı olarak icraen ödenen 333.152,92 TL ödemenin işletme hakkı devir sözleşmesi uyarınca davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davalı zaman aşımı, kesin hüküm ve derdestlik savunmasında bulunmuş ise de; taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğu TBK nun 146. Maddesindeki 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, 10 yıllık zaman aşımı süresi dolmadığından zamanaşımı itirazı reddedilmiş, kesin hüküm ve derdestlik itirazları da yerinde bulunmamıştır.
…Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/382 E. 2013/728 K. sayılı kararında: … tarafından … aleyhine 07/07/2011 tarihinde açılan menfi tespit davasının 18/09/2013 tarihinde kabul edilerek, …’un davalı kuruma 19.989,88-TL borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, … tarafından temyiz edilen kararın Yargıtay 3.Hukuk Dairesince 25/03/2014 tarihinde onanarak 12/05/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
…İcra Dairesinin 2014/536 Esas sayılı dosyasında gönderilen icra emrinde yargılama gideri, ilam vekalet ücreti ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.380,00_TL nın ödenmesi talep edilmiş, davacı 21.08.2014 tarihinde icra dosyasına 5.216.77 TL ödeme yapmış, ödeme nedeniyle dosya 22.08.2014 tarihinde infazen kapatılmıştır.
Davalı … ile davacı … şirketi arasında 24/07/2016 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığı, Davalı … ile davacı … arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli işletme devir hakkı sözleşmesinin tanımlar ve kısaltmalar başlıklı 2.1. maddesinde bu sözleşmede geçen “…”ın Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketini, “Şirketin” ise … Elektrik Dağıtım Anonim Şirketini ifade ettiği, 7.4 maddesinde “Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı …’dır.”, 7.5. maddesinde “Dağıtım Faaliyeti’nin Şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu Şirket’e aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı Şirket’tir. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar Şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük Şirket tarafından karşılanır.”, 7.6. maddesinde “Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım tesisleri ile Dağıtım Tesisleri’nin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.”, 7.7 maddesinde “Sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk şirkete aittir.”, 18.6. maddesinde ise “Şirket… bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, (…) …’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükümleri ver almaktadır.
Tescile ilişkin olarak Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinin 2. fıkrası “Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır…”
Kamulaştırma yetkisine ilişkin olarak 6446 sayılı kanunun 19/6 maddesi; “Özel hukuk tüzel kişileri tarafından faaliyette bulunma hakkı edinilen dağıtım bölgelerinde özelleştirme tarihi itibarıyla mevcut olan dağıtım tesislerinin bulunduğu ve bu tarih itibarıyla kamulaştırma kararları alınmamış veya kamulaştırma kararı alınmakla birlikte kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış taşınmazların kamulaştırması … tarafından yapılır ve kamulaştırma bedelleri ile ilgili diğer giderler … tarafından ödenerek tapuda … adına tescil edilir.” hükmü amirdir. Kamulaştırmasız el atmanın varlığının kabul edilmesi için öncelikle taşınmaza kamulaştırma yetkisine sahip bir idare tarafından el konulması gerekmektedir
Emsal mahiyetteki davada Yargıtay … Hukuk Dairesi 2020/635 E. 2021/531 K. sayılı ilamında; “Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; … Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının kesinleşmesi ile birlikte kamulaştırmasız el atılan yerin mülkiyeti davanın tarafı olan …’a tescil öncesinde geçmiş olduğundan, davacının, tarafların imzaladıkları 24.07.2006 tarihinin İHDS sözleşmesinin 7/2.maddesi kapsamında ödediği bedeli talep edebileceği,” diyerek Yerel Mahkeme kararının kesinleşmesiyle birlikte tescilden önce mülkiyetin …’a geçtiğini, dağıtım şirketi tarafından ödenen bedelin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında …’tan talep edebileceği yönünde karar vermiştir. (EK-1)
Davalı tarafın önceki davanın ihbar edilmediğinden bahisle ödenen faizden davalının sorumlu olmayacağına ilişkin savunmasının değerlendirilmesinde; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9186E. 2015/11557K. sayılı kararı ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2017/1070E., 2018/7210K. sayılı ilamları emsal alınarak dağıtım faaliyetlerinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğu, yapılan ödemenin ( rücu hakkının başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olduğu davacının malvarlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden) ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
04/04/2022 tarihli nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi … ‘den aldırılan bilirkişi raporunda özetle; ” Emsal Yargıtay kararları ve taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu edilen uyuşmazlıkta davacının ödeme yaptığı …İcra Müdürlüğünün 2014/536 E. sayılı dosyasının dayanağı olan …Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/382 E. 2013/728 K. sayılı kararına konu 26.07.2004 tarihli tutanağın dağıtım faaliyetinin davalı … tarafından yürütüldüğü dönemde gerçekleştiği, taraflar arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4. ve 7.6. maddelerinde dava türü ayrımı yapılmaksızın üçüncü kişilerce açılacak tüm davaların hukuki ve mali yükümlülüğünün davalı …’a yüklendiği, …Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/382 E. sayılı dosyasının davacısı …’un taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin tarafı olmaması nedeniyle bu sözleşme anlamında üçüncü kişi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4. ve 7.6. maddeleri gereğince davacının ödeme yaptığı …İcra Müdürlüğünün 2014/536 E. sayılı dosyasının ödeme yükümlülüğünün davalı …’a ait olduğu, İhale Şartnamesinin 22. maddesinin f fıkrasında ve Hisse Devir Sözleşmesinin 9.4. maddesinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümlerinin saklı tutulduğu ve davacı tarafın Hisse Devir Sözleşmesi tarafı olmadığı gibi, ihaleye giren firmada olmadığı dikkate alınarak bu maddelerin dava konusu uyuşmazlıkta uygulanmasının mümkün olmadığı, düşünülmüştür.
İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.2. maddesinde davacı yanın davalıya …Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/382 E. sayılı dosyasını ihbar yükümlülüğü bulunmaktadır. Dosya kapsamında davacının …Asliye Hukuk Mahkemesindeki bu dosyayı davalıya ihbar ettiğine dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Ancak davalı …’ın davacı yanın davayı ihbar etmemesi nedeniyle zarara uğradıkları, yani davacının …Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/382 E. sayılı dosyasını iyi takip etmemesi nedeniyle davanın kaybedildiği yönünde bir iddiasının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olduğundan, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği yönünde olduğundan davacının ödeme tarihi olan 21.08.2014 tarihinden itibaren avans faiz oranında faiz talep edebileceği düşünülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince hukuki ve mali sorumluluğun davalıya ait olduğu kanaatine varılarak, davacının …İcra Müdürlüğünün 2014/536 E. sayılı dosyasına 21.08.2014 tarihinde yaptığı 5216,77- TL lik ödemeyi, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği” rapor edilmiştir.
HMK nın 266. Maddesi gereğince hesap bilirkişiden alınan rapor hüküm kurmaya elverişli olduğundan karara esas alınmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 Esas 2016/3219 Karar sayılı emsal kararında; …somut olayda davalı tarafça davayı ihbar etmeyen davacının kusuru ileri sürülüp ispatlanmamasına ve dava konusu rücuya konu dava yönünden sözleşmenin 7.2 maddesinin uygulama yeri bulunmamasına göre, davanın ihbar edilmemesi nedeniyle icra harç masrafları ve faiz yönünden rücu alacağından indirim yapılması doğru olmadığı belirtilerek, kararın davacı yararına bozulması gerektiği belirtilmiştir. Sözleşme hükümleri ile Yargıtay’ın emsal içtihadı ile sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında imzalanan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin “Üçüncü Kişilerin Hak İddialarını Düzenleyen” 7. maddesi gereğince yapılan ödemenin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayandığından, istirdata dayanak olan …Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın davacısı … üçüncü kişi konumunda bulunduğu, aynı sözleşmenin 7.1 ve 7.4 maddeleri gereğince de ödemiş olduğu bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır.
Davacının rücu talebinin kabulüne, rücu davalarının niteliği gereği ,ödeyenin malvarlığındak eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesine, taraflar tacir olduğundan talep gibi avans faizine hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
5.216,77TL alacağın ödeme tarihi olan 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2) Dava açılışında alınan 89,09 TL peşin harcın alınması gereken 356,30 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 267,21 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) (a) Dava açılışında alınan 89,09 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 80,60 TL posta gideri, olmak üzere toplam 889,90 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar Kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”