Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/64 E. 2022/341 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/64 Esas – 2022/341
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/64
KARAR NO : 2022/341

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI :….
DAVALI ….
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/01/2021
KARAR TARİHİ : 29/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı… Konfeksiyon Teks.Tur.İnş.Gıda San.Tic.Ltd.Şti.nin adreslerinde oluşacak zarar için 22.10.2015- 22.10.2016 tarihleri arasını kapsayan 10828492 poliçe nolu İşyerim Paket Sigortası yapıldığını, dava dışı sigortalı firmanın kiracısı olduğu “… ” adresinde 27.08.2016 tarihinde meydana gelen aşırı yağış nedeniyle su baskını meydana geldiğini, tahliye için olay yerine gelen itfaiye ekibinin düzenlediği raporda, suyun 80 cm yüksekliğe ulaştığının belirtildiğini, daha sonra alınan ekspertiz raporunda hasarın …’ye ait rögarların ve ana kanalizasyon hattının yetersiz kalması sonucunda yağmur sularının giriş kapısı ve alt katın havalandırma pencerelerinden işyerine su dolması sonucu hasarın oluştuğu yönünde görüş bildirildiğini, işyerinde bulunan kumaş ve üretimi tamamlanmış siparişlerin sovtaja uygun bulunmadığını, bu nedenle sigortalısına 12.10.2016 tarihinde 121.531,00- TL ödeme yapıldığını, ödemenin rücuen tazmini amacıyla davalıya karşı … … Müdürlüğünün 2019/16681 E. sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: hasarın meydana geldiği binanın apartman yönetimince … Deşarj Yinetmeliği’nin 10. maddesi gereği alınması gereken tedbir ve önlemler alınmadığından hasarın meydana geldiğini, davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kanalizasyon hattında geri tepmelere karşı önlem olarak çekvalf sisteminin takılı olmaması nedeniyle oluşan hasardan sorumluluğun yükümlülüğünü yerine getirmeyen konut sahibi/ müteahhit veya apartman yönetimine ait olduğunu, davacı firmanın sigorta poliçesinde dahili su klozunun bulunup bulunmadığının, dava konusu işyerinin projeye uygun olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, ayrıca meteoroloji genel müdürlüğünden hasarın meydana geldiği gün yağan yağmurların doğal afet niteliğinde olup olmadığının sorulması gerektiğini, bu kapsamda yapılan uyarılar neticesinde sigortalının gereken tedbirleri alıp almadığının araştırılması gerektiğini belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, davacının sigortalısına yapmış olduğu ödeme sonucu TTK’nın 1472. maddesine dayalı rücuen tazminat istemiyle başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m. 67)
Axa Sigorta Anonim Şirketi, Ankara … İcra Dairesi, Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, Ankara Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Altındağ Belediye Başkanlığına müzekkere yazıldığı, cevapların dosya arasına alındığı görüldü.
Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2018/7087 takip sayılı dosyası, sigorta poliçesi, ödeme evrakları, ekspertiz raporu, bilirkişi raporları, müzekkere cevapları ile tüm getirtilmesi gerekli deliller incelenmiştir.
… … Müdürlüğünün 2019/16881 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 03/04/2019 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 121.531,00TLTL asıl alacak, 26.909,96TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 148.440,96TL istendiği, ödeme emrinin davalıya 05/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 09/04/2019 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.

Dava konusu poliçe incelendiğinde; sigortalı olan dava dışı… Konfeksiyon Tekstil Turz. İnş.Gıda San. ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından davaya konu hadisenin gerçekleştiği Sıhhiye Mah. Cihan Sokak No:10/A Çankaya/Ankara’da bulunan işyerinin olay tarihini de kapsar şekilde 22.10.2015/22.10.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere İşyerim Paket Poliçesi ile davacı şirket tarafından sigortalandığı, poliçede dahili su klozunun bulunduğu, sigorta konusu bina için teminat miktarının 290,000,00-TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sigortalısına oluşan zararı nedeniyle 12/10/2016 tarihinde banka havalesiyle 121.531,00-TL hasar tazminatının ödendiği, buna ilişkin banka havale dekontunun sunulduğu anlaşılmıştır.
Sigorta sözleşmeleri ile ilgili düzenleme 6102 sayılı TTK 1401 vd maddelerinde yapılmıştır. Sigorta sözleşmeleri; sigortacının bir prim karşılığında, kişinin parayla ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya bir kaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir (TTK m. 1401/1). Başlıca sigorta türleri, zarar sigortaları (TTK m. 1453 vd) ve can sigortalarıdır(TTK m, 1487 vd). Zarar sigortaları, mal sigortaları ve sorumluluk sigortaları şeklinde yapılır. Can sigortaları, hayat sigortası, kaza sigortası, hastalık ve sağlık sigortası şeklinde yapılır. Bazı sigortaların yapılması mevzuatları gereği zorunludur. Bazı sigorta türleri devlet tarafından önemli ölçüde desteklenmektedir. TTK m. 1472 hükmünde; sigortacının halefiyet ilkesi ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Kanunda yapılan düzenleme uyarınca; sigortacı sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmış olması halinde sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek dava veya takibe kaldığı yerden devam edebilir. Sigortalının, sigortacıya geçen hakları ihlal edecek şekilde davranış göstermesi durumunda sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin ettiği takdirde, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını kullanabilir.
Bilirkişi heyetinden dosya üzerinden rapor aldırılmıştır.
Bilirkişiler İnşaat Mühendisi İbrahim Aydın Ünlü, Nitelikli Hesaplama Uzmanı Dilek Yılmaz Şahin, Mimar Muzaffer Yıldırım ve Konfeksiyon Uzmanı … ‘tan aldırılan 21/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dosya kapsamında ve davalının itirazları çerçevesinde Yargıtay emsal uygulamaları incelendiğinde hasar sahibi sigortalının olayın gerçekleşmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmiştir. Örneğin; Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2018/5443 E. 2020/4339 K. sayılı ilamında; “2560 sayılı … Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun 17. maddesinde kanalizasyon şebekesi bulunan cadde ve sokaklardaki her taşınmazın kanalizasyona bağlanmasının zorunlu olduğu, bu bağlantıların, bedeli taşınmazın sahibinden alınmak suretiyle İSKİ tarafından yapılacağı veya projesine uygun olarak yaptırılacağı hüküm altına alınmıştır. Kanunun 18. maddesinde ise yapı için belediyeden ruhsat isteyen gerçek ve tüzel kişilerin, daha önce İSKİ’den su ve kanalizasyon durumu hakkında belge almak zorunda oldukları, İSKİ’nin o yerdeki su ve kanalizasyon şebekesine göre su ve kanalizasyon durum belgesi vereceği, yapıların durum belgesi alınmadan veya tesisatın durum belgesine aykırı olarak yapılması hallerinde imar mevzuatının ruhsatsız yapılar hakkındaki hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere davalı idarenin kanalizasyon hattının yapım, bakım, onarım görevlerinin yanı sıra denetim yükümlülüğü de bulunmaktadır. Yönetmeliğe göre mal sahibi, müteahhit veya apartman yöneticisi parsel çıkış bacasına atık suyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri almalıdır. Ayrıca; yağmur suları ve kirli olmayan bütün diğer yüzeysel drenaj suları atık su kanallarına ve hiçbir atık su kanalı da yağmursuyu kanalına bağlanmamalıdır. Ancak bu önlemlerin alınmamış olması davalının denetim yükümlülüğü nedeniyle olan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, BK. hükümlerine göre davalının kanalizasyon sisteminden doğan zararlardan yapı sahibi olarak da sorumluluğu vardır. Nitekim davalı kanalizasyon sisteminin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamakla yükümlüdür. Davalıya ait kanalizasyon borusunun tıkanarak geri tepmesi sonucu davacıya sigortalı konutun hasara uğradığı hususu çekişmesizdir. Mahkemece kusur oranı ve hasarın tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapora itibar edilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Bilirkişi raporunda, şiddetli yağan yağmurda şebekeye katılan atık su ve yağmur sularının binanın parsel bacasına geri geldiği ve dava konusu daireye ulaştığı İSKİ atık su Deşarj yönetmeliği 14/12 hükmü gereğince parsel bacasına atık suyun geri gelmesini önleyecek tedbir alınmadığı için binayı inşa eden ya da bina maliki sorumlu olduğunu, davalının sorumlu olmadığı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece tüm kusurun davalıda olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davacının sigortalısının en azından müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, geri tepmeyi engelleyici tedbirler alıp almayacağı hususları üzerinde hiç durulmamıştır. Sigortalıya ait konutun bulunduğu binanın, projesinin onayından yapı kullanma izin belgesinin verilmesine kadarki aşamalarında, davalı idarenin denetim görevini gerektiği gibi yerine getirmemiş olması kusurunun yoğunluğunun tespitinde önem arz etmekte ise de, salt idarenin denetim görevini ihmal etmiş olması, binanın sahibi, yüklenicisi veya yöneticisinin geri tepmeyi önleyecek tedbirleri alma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Bu itibarla, mahkemece hasarın meydana geldiği yerin kanal bağlantısına ait evraklar, Deşarj Yönetmeliği hükümleri ve geri tepmenin oluş şekli değerlendirilmek suretiyle zararın meydana gelmesinde davacının sigortalısı veya bina yönetimi ile davalının müterafik kusurunun olup olmadığı yönlerinde bilirkişi kurulundan ek rapor alınması veya yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.” şeklindeki açıklamalarda kanalizasyon sisteminin sorunsuz çalışmasını davalının sorumluluğunda kabul etmiş; ancak sigortalı hasar görenin de yağmur suyunun geri gelmesini önleyecek önlemler alması gerektiği için müterafik kusurlu olduğunu belirtmiştir. Buna göre değerlendirme yapıldığında;
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 15.06.2021 tarihli yazısında, 27.08.2016 tarihinde dava konusu yerde meydana gelen yağışların doğal afet olarak nitelendirilebileceği yönünde görüş bildirmiş olduğu, bu hususta takdir ve değerlendirmenin Sn. Mahkemede olduğu,
Eksper raporunda bahsedilen, yağmur suyunun sokakta toplanıp seviyesinin yükselmesi ve kaldırımı aşması neticesinde dükkan zemin katında kapı altından, bodrum katta kalan depoya kuranglez tipi pencerelerden girmesi ile su baskınının oluşması şeklinde özetlenen baskının üzerinden 5 yıldan uzun süre geçtiği, söz konusu baskının yağmur suyu toplama kanalları/hatlarının tıkalı olmasından kaynaklanacağı gibi şehirleşme yoğunluğunun artması sonucu bu kanalların kesitlerinin yeterli yükü kaldıramamasından da kaynaklanabileceği, her iki durumda da davalının gerekli tedbiri alması sorumluluğunun bulunduğu,
Yapının üzerinde bulunduğu sokağın yol kotlarının, yapının inşa tarihten sonra, gerek Ankara Büyükşehir Belediyesince gerekse Çankaya Belediyesince yükseltilip yükseltilmediğinin tesptinin gelinen aşama itibari ile mümkün bulunmadığı, ancak hasarın meydana geldiği yerin dışından incelenmesi sonucu mimari projeye aykırılık tespit edilemediği,
Yağmur suyunun sokakta toplanıp seviyesinin yükselmesi ve kaldırımı aşması neticesinde dükkan zemin katında kapı altından, bodrum katta kalan depoya kuranglez tipi pencerelerden girmesi ile su baskınının oluşması şeklinde özetlenen baskının meydana gelmesinde hasar gören tekstil firmasının yağmur suyunun gelmesini engellemek için önlem almasının mümkün olmadığı ve olayın meydana gelmesinde kusursuz olduğu düşünülmüştür.
Davacının dava konusu … … İcra Müdürlüğünün 2019/16881 E. Sayılı dosyası ile 03.04.2019 tarihinden 121.531,00- TL asıl alacak ve 26.909,96- TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 148.440,96- TL için icra takibi başlattığı, yıllık %9 yasal faiz talebinde bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı Sigorta şirketinin sigortalısına 12.10.2016 tarihinde 121.531,00- TL ödeme yaptığı, bu kapsamda Sayın Mahkemenizce davalının hasarın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğuna karar verilmesi halinde, takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, 121.531,00- TL hasar bedelinin hasarın meydana geldiği dönemdeki piyasa koşullarına uygun olduğu ve davacı sigorta şirketinin rücu hakkının bulunduğu düşünülmüştür.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/7488 E. 2019/6546 K. sayılı ilamında, “6102 Sayılı TTK’nın 16 maddesinin birinci fıkrasında; ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşların da tacir sayılacağı belirtilmiştir. Davacı … Genel Müdürlüğü, 2560 Sayılı İSKİ Kanunu’nun ek 5 ve geçici 10. maddeleri ile kurulmuş olup, özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olması yanında ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte, yaptığı işler itibariyle de ticarethane sayılmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır.” şeklinde belirtildiği üzere davalı yaptığı işler itibariyle ticarethane sayılmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır.
Türk Borçlar Kanunu m.117/1 gereği borçlunun temerrüde düşmesi için alacaklının ihtar etmesi gerekmektedir. Taraflar tacir olduklarından Türk Ticaret Kanunu m.18/3 “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” hükmü gereğince davacının davalıya yazılı ihtar göndermesi gerekmektedir. Ancak dosya kapsamında herhangi bir temerrüt ihtarına rastlanmamıştır. Bu nedenle davacı yan, … … Müdürlüğü’nün 2019/16881 E. sayılı dosyasının takip tarihi olan 03.04.2019 tarihinden itibaren, faiz talebinde bulunabileceği, icra takibinde takipten önce işlemiş faiz talebinin haksız olduğu,
Yine taraflar tacir olduklarından davacı yanın 3095 sayılı kanunun 2/2. maddesi gereği avans faizi talep edilebilecektir. Ancak icra takibinde yıllık %9 yasal faiz talebinde bulunulduğundan taleple bağlılık ilkesi gereğince yıllık %9 yasal faiz talep edebileceği” rapor edilmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporları hükme yeterli görülmüş ve itibar edilmiştir.
Somut olayda, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan dava dışı sigortalının işyerinde davalının gerekli tedbirleri almaması nedeniyle yağmur sularının dava dışı sigortalının dükkanının zemin katında kapı altından, bodrum katta bulunan depoya pencerelerden girmesi ile su baskınının oluştuğu, olayda davacının sigortalısı dava dışı şirketin bir kusurunun bulunmadığı, sigorta şirketince ekspertiz raporunda belirlenen hasarın sigortalısına ödendiği ve davalının kusurlu olduğu iddiası ile eldeki davanın açıldığı, davaya konu işyerinin İşyerim Paket Poliçesi ile olay tarihini de kapsar şekilde davacı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, işyerini yağmur suyunun basması üzerine davacı tarafından yaptırılan ekspertiz çalışması sonucu düzenlenen ekspertiz raporunda yağmur suyunun sokakta toplanıp seviyesinin yükselmesi ve kaldırımı aşması neticesinde kapı altından ve pencerelerden girmesi suretiyle pis suların dolarak hem emtia, konfeksiyon makine hasarları, hem de işyerinin zemin ve duvar gibi yerlerinin zarar gördüğü, toplam zararın 129.657,93-TL olduğunun tespit edildiği, pis su hattının tıkanması nedeniyle sigortalının hasarının tümünden … Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğu, sigortalının bir sorumluluğunun bulunmadığı, mahkememizce alının bilirkişi raporunda da su basması sonucu oluşan olayın vuku bulduğu tarih itibariyle davacının zararının tespit edildiği, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli bulunan bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edildiği, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar ışığında davacının yapmış olduğu ödemeden kaynaklı sorumluluğu bulunan davalıya karşı halefiyet hakkına sahip olduğu, davacının ödeme tarihi itibarıyla davalının sorumluluğunun başladığı, bu suretle davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın yerinde olmadığı, zararın davalıdan tahsili gerektiği, davacının davalıya ödeme yapması için ihtarda bulunmadığı, böylece davalının icra tarihinden önce temerrüde düşmediği, davalının icra takibindeki işlemiş faizden sorumlu olmayacağı, asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
… … Müdürlüğünün 2019/16881 esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın 121.531,00TL asıl alacak üzerinden iptali ile,
Takibin bu miktar üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
İcra İnkar Tazminatı talebinin reddine,
2) Dava açılışında alınan 1.792,81 TL peşin harcın alınması gereken 8.301,78 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 6.508,97 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 239,29 TL’sinin DAVACIDAN ; 1.080,71 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) (a) Dava açılışında alınan 1.792,81 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 76,80 TL posta gideri, olmak üzere toplam 2.536,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 2.076,35 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.495,45 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”