Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/637 E. 2022/502 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/637 Esas – 2022/502
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/637
KARAR NO : 2022/502

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI …
VEKİLİ : Av…..

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 17/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kurum ile davalı arasında elektrik hizmeti kullanılması adına …. adresinde kullanılmak üzere Elektrik Abonelik sözleşmesi imzalandığını, ekte sunulan faturadan da görüleceği üzere aboneliğin mesken (dükkan) vasıflı bir abonelik oluğunu, davalı şirketin elektrik tüketimine ilişkin borcunu ödemediğini, bunun üzerine ….Esas numarasıyla icra takibi başlatıldığını, başlatılan bu takip dosyasına borçlu tarafından itiraz edildiğini yapılan bu itiraz üzerine müvekkili şirket adına başlatılan icra takibinin icra dairesi tarafından durdurulduğunu, kurum tarafından yapılan icra takibi ve takipte istenen anapara, faiz, faiz oranının tamamen yasal ve hukuki olup, borçlunun yapmış olduğu itirazın bu nedenle kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, yapılan itirazın hukuki dayanağının da olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin yasalara ve hukuka uygun olup, bu sözleşmenin hükümlerine göre (borcun ödenmemesi nedeni ile) davalıdan borcun ödenmesi amacıyla hakkında icra takibi başlatmanın ve ilgili borcun ödenmesini talep etmenin tamamen yasal bir talep olduğunu, müvekkilinin sözleşmedeki hükümler çerçevesinde davalıdan (borçludan) faiz talebinde bulunduğunu, davalının itiraz ederek, borcunu sürüncemede bırakmak ve süre kazanmak gayretinde olduğunu, bunun da borçlunun kötü niyetinin varlığına açıkça işaret ettiğini, davalının bu kötüniyeti karşısında icra inkar tazminatı talep etme zorunluluğu doğduğunu sürülerek borçlunun haksız itirazının iptaliyle takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile birlikte tahsiline, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla huzurdaki dava ile iddia edilen hak ve taleplerin hepsinin zaman aşımına uğramış olduğunu, iş bu sebeplerle alacaklıya karşı zamanaşımı definde bulunduklarını, davayı ve takibi kabul anlamına gelmemek kaydıyla söz konusu icra takibine haklı itirazları üzerinden kanunun tayin ettiği 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini ve kanunda tayin edilen 1 yıllık hak düşürücü sürelerde açılmadığından, huzurdaki davanın hak düşürücü süreler yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin davacı şirkete elektrik üretimden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını,…. adresinde 20 yılı aşkın süredir ikamet etmekte olduğunu ve enerjisini kesintisiz kullanmakta olduğunu, şayet bir faturasını ödememiş olsa enerjisinin kesileceğini, faturasını ödemeden de enerjisi asla bağlanmayacağını, bunun hayatın olağanı olduğunu, müvekkili şirketin unvanının …. vergi numarasının …. olduğunu, tüm abonelikleri de bu unvan ve vergi numarasıyla yapıldığını, ödenmemiş bir fatura var ise muhakkak ki enerjisi kesilmekte ve ödemeden de enerji bağlantısı yapılmamakta olduğunu, bu anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin davacı kuruma elektrikten kaynaklı borcunun olmasının beklenemeyeceği, davacı kurumun ciddi hata ve yanılma içinde olduğunu, icra takip dosyasında da herhangi bir fatura ve abonelik sözleşmesi sunulmadığını, bu aşamadan sonra sunulmasına da muvafakat etmediklerini, itirazın iptali davasının icra takip dosyası ile sıkı sıkıya bağlı olup icra dosyasında bulunmayan ve sunulmayan hiç bir evrakın iş bu mahkeme dosyasına sunulmasını ve delil olarak dayanılmasını kabul etmediklerini, dava dilekçesi incelendiğinde müvekkilinin hangi yıl ve dönemden kaynaklı borcunun olduğunun da iddia ve talep edilmemiş olduğunu, talebin somutlaştırılmadığını, davacının talebi anlaşılamadığını, müvekkilinin defter ve kayıtları incelendiğinde yer yıla ve döneme ilişkin enerji tüketiminden kaynaklı faturasını düzenli ödediğini, hiç bir borcunun olmadığını, elektrik enerjisini de kesintisiz olarak kullandığının anlaşılacağını, yukarıda arz ve izah edildigi üzere karşı tarafça sunulmuş ve/veya sunulacak beyan ve delillere karşı itiraz, cevap ve beyan hakları ile mukabil delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla huzurdaki görülen davanın haksız ve mesnetsiz oluşu dikkate alınarak, öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine, usul ve esas yönünden yapmış olduğumuz savunmalarımızın kabulü ile davanın tümüyle reddine, her türlü yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı kurumdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini beyanla davanın reddini savunmuştur.

H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, Dava; itirazın iptaline ilişkin olup, davadaki uyuşmazlığın, taraflar arasında düzenlenen elektrik perakende satış sözleşmesi nedeniyle davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı konularına ilişkindir.
…. E. Sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan elektrik enerjisi satış sözleşme örneği, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
…. Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 16/12/2016 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 13.367,67TL asıl alacak, 1.741,40TL KDV alacağı, 9.674,47TL gecikme zammı olmak üzere 24.783,54TL istendiği, takibin dayanağının … no lu sözleşme hesabına ait kullanılan enerji tüketim borcu olarak gösterildiği, ödeme emrinin davalıya 21/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 26/12/2016 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.

Dava konusu olay tarihinde yürürlükte bulunan 08.05.2014 tarih ve 28894 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan….sonlandırılması, güvence bedelinin iadesi ve faturalandırma hususları incelendiğinde; Perakende Satış Sözleşmesinin 8 maddesinde ;(1) Geçici kullanım amaçlı bağlantılar için yapılan perakende satış sözleşmeleri hariç olmak üzere, perakende satış sözleşmesinde süre sınırı bulunmaz. (2) Tüketici, elektronik imza ile veya görevli tedarik şirketine yazılı olarak başvuruda bulunmak kaydıyla, perakende satış sözleşmesini sona erdirebilir. Söz konusu başvuruda, sözleşmenin sona erdirilmek istendiği tarih yer alır. Bu fıkra kapsamında yapılan başvuru, en geç üç is günü içerisinde sonuçlandırılır. (3) Görevli tedarik şirketi, perakende satış sözleşmesinin sona erdirileceği tarihin en az iki gün öncesinden, ilgili dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye, kayıt altına alınmak suretiyle, bilgi vermekle yükümlüdür. Dağıtım şirketi, ilgili kullanım yerinin sayaç değerlerini okuyarak, sözleşmenin sona erdirilmesinin talep edildiği tarihte, 16 ncı maddenin birinci fıkrası kapsamında kullanım yerinin elektrik enerjisini keser, ikinci fıkrada belirtilen süre saklı kalmak kaydıyla, talep edilen sonlandırma tarihinden sonraki elektrik tüketimleri, tüketiciye yansıtılmaz. Okunan sayaç değerleri görevli tedarik şirketine ve/veya piyasa işletmecisine bildirilir, hükümlerine yer verildiği, Ayrıca; Güvence bedelinin iadesi başlıklı 37. maddesinde ;(1) Sözleşmenin feshi veya sona ermesi veya eski sayacın ön ödemeli sayaçla değiştirilmesi durumunda güvence bedeli iade edilir. Bu kapsamda; a) Güvence bedelinin iadesinde öncelikle görevli tedarik şirketince tahsil edilen nakit güvence bedeli, güncelleme oranı kullanılarak güncellenir. b) Güncelleme yapılmasını takiben, tüketicinin görevli tedarik şirketine olan tüm borçların ödenmesinden sonra varsa güncellenmiş güvence bedelinin bakiyesi, işletme kayıtları veya bulunması halinde tüketicinin güvence alındı belgesi dikkate alınarak, talep tarihinden itibaren en geç beş işgünü içerisinde tüketiciye iade edilir. Güvence bedelinin iadesi için, borcun ödenmesi dışında, herhangi bir koşul ileri sürülemez ve belge istenemez.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
12/05/2022 tarihli SMMM…. aldırılan bilirkişi raporunda özetle; “Mahkemenin Tensip Zaptında Taraflara ticari defterlerinin bulunduğu yeri bildirmek üzere 1 ay süre verilmesine karar verildiği, ancak davacı şirket tarafından ticari defterlerin ibraz edilmediğinden ve ticari defterlerin bulunduğu yer bildirilmediğinden, Sayın Mahkemenin görevlendirmesi doğrultusunda davacı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davalı şirketin dava konusu işlemlerin olduğu 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin … Hükümlerine uygun olarak yasal süreler içinde yapılmış olduğu,….Esas numaralı numaralı dosyasında takip tarihinin 14.12.2016, takip tutarının 13.367,67.-TL Asıl Alacak, 9.674,47.-TL Gecikme Zammı ve 1.741,40.-TL %18 KDV olmak üzere toplamda 24.783,54.-TL olduğu, davalı şirkete ait ticari defterler incelenmiş olup davalı şirketin ticari defterlerindeki yevmiye kayıtların üzerinden yapılmış olan tespitler ve değerlendirmeler neticesinde; davacı şirket tarafından …Esas numaralı dosyasında takibe konu edilmiş olan, 13.367,67.-TL tutarındaki 3 adet faturanın davalı şirketin 2012 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ayrıca davalı şirketin ticari defterlerinde davacı şirket tarafından davalı şirkete 2012 yılında nakit ödemeler yapıldığının kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre 2012 yılı sonu (31.12.2012) itibariyle, davacı şirketin …. numaralı Satıcılar hesabında davalı şirkete 1.920,45.-TL tutarında borç bakiyesi kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, davacı şirketin … numaralı Verilen Sipariş Avansları hesabında 2014 yılından 2015 yılına 3.738,87.-TL borç bakiyesi devrolduğu, 30.12.2015 tarihinde bu bakiyenin kasa hesabına nakit tahsilat (alacak) kaydıyla kapatıldığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi (14.12.2016) itibariyle, davacı şirketin 320.01.0196 numaralı Satıcılar hesabında ve 159.01.1842 numaralı Verilen Sipariş Avansları hesabında herhangi bir borç/alacak bakiyesi kayıtlı olmadığı”, rapor edilmiştir.

Somut olayda; davacı ile davalı arasında davalının dükkan vasıflı yerine ilişkin olarak perakende satış sözleşmesi yapıldığı, davalının 22/09/2012, 28/08/2012 ve 02/10/2012 tarihli faturaları ödemediği iddia edilerek hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, davalının dava konusu adreste 20 yıldır faaliyetini yürüttüğü ve 20 yıldır davacı şirkete elektrik abonesi olup halen aboneliğinin devam ettiği ve fatura ödenmediği gerekçesiyle herhangi bir tarihte elektriğinin kesilmediği, davalının defterlerinin incelenmesi sonucunda da davacıya herhangi bir elektrik borcunun bulunmadığının anlaşıldığı, faturaya konu tüketimin davalı tarafından yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmakla davanının reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacının davasının REDDİNE,
2) Dava açılışında alınan 299,48 TL peşin harcın alınması gereken 80,70 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 218,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde… Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2022

Katip …

Hakim ….

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”