Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/526 E. 2022/39 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/526 Esas – 2022/39
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/526 Esas
KARAR NO : 2022/39

HAKİM :….
KATİP :….

DAVACI : …..
DAVALILAR ….
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile dava dışı …Temz. Org. Teks. İnş. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında davalı borçluların müteselsil kefil oldukları 17/09/2012 tarihli Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davalı borçlulara çek karneleri verildiğini, ancak bir kısım çeklerin müvekkil bankaya ibrazı ve karşılıklarının bulunmaması nedeniyle çek yetkili hamillerine yasal yükümlülük tutarları müvekkil banka tarafından ödendiğini, ayrıca bir kısım çeklerin müvekkil bankaya ibrazı ve karşılıklarının bulunmaması halinde, çek yetkili hamillerine yasal yükümlülük tutarlarının müvekkil banka tarafından ödenmesi gerekeceğinden 93.190,00 TL gayrinakit alacaklarının da mevcut olduğunu, sözleşme kapsamında müvekkilin alacaklarının ödenmemesi üzerine Ankara ….. Noterliğinin 31/01/2017 tarih ve 4949 Yevmiye No’lu ihtarnamesi keşide edilerek Müşteri Hesap Özeti ile birlikte davalı borçlulara gönderildiğini, alacağın ödenmemesi üzerine davalı borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların icra takibine itiraz ederek takibi durdurduklarını, yapılan açıklamalar altında fazlaya ilişkin ve diğer tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı borçluların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline ve duran icra takibinin devamına, haksız itiraz nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı borçluların dava dışı şirket ile imzalanan genel kredi ve teminat sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, müvekkili banka ile imzalanan genel kredi ve teminat sözleşmesini ve imzalarını inkar etmeyen davalıların, kefaletin şekil şartlarının eksik olduğu iddiasının geçersiz olduğunu, dava konusu genel kredi ve teminat sözleşmesindeki kefalete ilişkin hükümlerin yasaya ve usule uygun olduğunu, sözleşmede yasaya uygun şekilde kefil tarafından yazılması zorunlu olanların tamamı davalıların eli ürünü olduğunu, dava dilekçesi ekinde yer alan sözleşmesinin devamında davalı borçlular ve dava dışı borçluların eş muvafakatlerinin bulunduğunu, dolayısıyla davalıların eş rızası bulunmadığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, davalıların nakdi ve gayrinakdi alacaklarının zamanaşımına uğradığı ve çeklerin henüz bankaya sunulup sunulmayacağı belli olmadığından bahisle gayrinakit alacağın istenemeyeceği iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.21. “Çek Karnesi Verilmesine Bağlı Gayrinakdi Kredi” ve 10.13. “Kredinin Müteselsil Kefalet Karşılığı Kullandırılması ve Müteselsil Kefillerin Sorumluluğu” maddelerine göre; davalıların müteselsil kefil oldukları sözleşme nedeniyle doğan borçtan sorumlu olduklarını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kefalete ilişkin hükümlerinin açık olup, davalı kefillerin kefalete ilişkin hükümler uyarınca, çek yasal yükümlülük tutarlarından, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 yıl süreyle sorumlu oldukları kararlaştırıldığından bu alacakları için zamanaşımı süresinin dolmadığını, bu nedenle müvekkili bankanın sözleşme uyarınca davalı kefillerden yasal yükümlülük tutarını talep edebileceğini ileri sürerek öncelikle ilk itirazlar ve def’iler yönnden karar verilerek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara …. İcra Dairesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Bilirkişi Serdar Oral 31/12/2021 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, davacı tarafından dava konusu genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden davalılar hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir. (İİK. md. 67)
Ankara…Müdürlüğünün 2020/9308 Esas sayılı dosyası, genel kredi sözleşmesi, ihtarname, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara ….. İcra Müdürlüğünün 2020/9308 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: 28/10/2020 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde dosya alacaklısının …BankAsı A.Ş borçluların …Temizlik Org. Tek.İnş. Gıda San ve Tİc. Ltd.Şti….. olduğu, 6.810,00 TL asıl alacak, 1.541,25 TL faiz, 77,04 TL % 5 gider avansı toplam 8.428,29 TL nakit toplamı, 93.190,00 TL gayrinakit toplamı olmak üzere 101.618,29 TL tutarlı olduğu, takip konusu borç sebebinin kredi taahhütnamesi/sözleşme, ihtarname, hesap özeti borçluların banka ile imzalamış olduğu tüm sözleşme ve belgeler olduğu, ödeme emrinin davalılara ödeme emrinin 06/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların 12/11/2020 tarihinde borcun tamamına, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.

Dava konusu genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; Dava dışı asıl borçlu …Temizlik Org. Teks. İnş. Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile davacı bankacı banka arsında 100.000.000,00-TL tutarlı 17/09/2012 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi akdedildiği, davalı … ile davalı …. in müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmede imzalarının bulunduğu, kefalet sözleşmesi, kefalet tarihi, kefalet tutarı ve kefaletin müteselsil olduğu hususları kefilin el yazısı ile yazılarak akdedildiği, kefiller için eş muvafakatlerinin alındığı, kefillerin kefalet limitini 100.000.000,00-TL olarak beyan ve kabul ettiği anlaşılmıştır.
İncelemesi yapılan sözleşmenin 10.9 maddesine göre, kredinin mütesesil kefalet karşılığı kullandırılması ve müteselsil kefillerin sorumluluğu maddesinde “müteselsil kefiller; bankanın merkez ve tüm şubelerinde; müşteri lehine, açılmış ve açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhütlerinden, mevzuattan kaynaklanan çek garanti tutarlarından (çek kanunu uyarınca banka’nın ödemekle yükümlü olduğu yasal ödeme tutarlarından) ve gerek yalnız olarak, gerekse diğer kişilerle birlikte asaleten veya müteselsil kefil sıfatıyla, krediler sebebiyle doğmuş ve doğacak bütün borçlarından, banka ‘ya karşı, aşağıda her bir müteselsil kefil ‘in el yazısı ile belirtmiş olduğu kefalet limitlerine kadar; limit artırımı halinde ise ilgili limit artırım sayfalarında yazılı tutarlar dahil olmak üzere hesaplanacak toplam tutara kadar, müteselsil kefil sıfatıyla, imza tarihinden itibaren 10 yıl süreli olarak sorumlu olduklarını, sorumlu oldukları azami miktarı ve kefalet tarihlerini kendi el yazılarıyla belirtmek suretiyle ve imzalarıyla, tbk’nun ilgili hükümlerine uygun olarak kabul ettikleri, müteselsil kefiller, bankaca açılan kredilerden dolayı bankanın riskini karşılamak üzere müşteri tarafından verilecek ipotekler ile diğer ayni ve şahsi teminatların gerektirdiği bütün vergi, resim ve harçlar ile dava ve takip giderleri ve avukatlık ücretinin vesair masrafların da kefaletleri kapsamında olduğunu kabul, beyan ederler, denildiği, ve müteselsil kefiller, kefalet limitinin, anaparadan başka ayrıca akdi faizlerini, komisyonlarını, gider vergilerini ve her türlü masraflarını, vekalet ücretlerini, temerrüt faizlerini de TBK’nın 589. maddesinde belirtilen sürelerle sınırlı olmaksızın kapsadığını kabul ve beyan ettikleri, akdi faiz ve temerrüt faizinin hesaplanma usulü, ilgili sözleşme maddelerinde kayıtlı olduğunun bildirildiği, buna göre davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan GK’TS’nin yukarıda belirtilen maddesine istinaden, sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan … ile…’in, dava dışı sirketin davacı bankadan kullandığı çek karneleri nedeniyle Çek Kanunu uyarınca bankanın ödemekle yükümlü olduğu yasal ödeme tutarlarından 17.09.2012 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile kefalet limiti 100.000,000,00 TL tutarına kadar gerek yalnız olarak, gerekse diğer kişilerle birlikte sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı banka tarafından davalılara gönderilen ihtarnamenin incelenmesinde, davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve davalı kefillere T.C. Ankara 18. Noterliği marifetiyle gönderilen 31/01/2017 tarih 4949 yevmiye nolu ihtarname ile toplam 123.841,29-TL alacağın ödenmesi için muhataplara 24 saat süre verildiği, tebliğ şerhine göre ihtarnamenin davalı …’e tebliğ edilemediği, diğer davalı…’e çıkarılan davetiyenin 02/02/2017 tarihinde usulünce tebliğ edildiği 04/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ve atıfet süresi dikkate alındığında davalılardan…’in 08/02/2017 tarihinde temerrüde düşmüş kabul edileceği, diğer kefil davalın …’in ise takip tarihi itibarıyla temerrüde düşmüş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi marifetiyle dosya üzerinden aldırılan raporlara göre özetle;
Rapora göre, takdiri mahkemeye ait olmak üzere; davacı …Bankası A.Ş. ile dava dışı …Temizlik Org. Teks. İnş. Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasında 17/09/2012 tarihli 100.000.000,00 TL tutarında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, davalı … ile davalı …’in sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, 17.09.2012 tarihli Eş Muvafakatnameleri’ne göre davalı mütesesil kefil … ile davalı mütesesil kefil…’in eşlerinin, …Temizlik ……. Ltd. Şti’nin bankadan açılmış ve açılacak her türlü krediler ile borçlarına 100.000.000,00 TL limite kadar müteselsilen kefil olmalarına Borçlar Kanunu’nun 584.maddesi gereğince muvafakat ettikleri, … ile…’in dava dışı şirketin davacı bankadan kullandığı çek karneleri nedeniyle, çek kanunu uyarınca bankanın ödemekle yükümlü olduğu yasal ödeme tutarlarından 17.09.2012 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile kefalet limiti tutarına kadar sorumlu oldukları, davalı müteselsil kefil …. e ihtarnamenin 06.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, temerrüde düşme tarihinin 08.02.2017 olduğu davalı müteselsil kefil …’e ihtarnamenin tebliğ edilemediğinden 28.10.2020 takip tarihine kadar yüzde 30 akdi faiz uygulanması gerektiği, 28.10.2020 takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı müteselsil kefil… yönünden toplam alacağının (6.810,00 TL Ana Para, 1.541,25 TL işlemiş faizi, 77,04 TL faizin yüzde 5 gider vergisi olmak üzere) toplam 8.428,29 TL olduğu, davalı müteselsil kefil … yönünden toplam alacağının (6.810,00 TL Ana Para, 785,43 TL işlemiş faiz, 39,27 TL Faizin yüzde 5 gider vergisi olmak üzere) toplam 7.634,70-TL olduğu, davacı bankanın 28.10.2020 takip tarihi itibariyle her iki müteselsil kefil yönünden talep edebileceği bankaca verilen ve iade edilmeyen çeklerin garanti tutarları toplamının 99.360,00 TL olarak hesap edildiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince; takip tarihi itibariyle depo edilmesi gereken çek garanti tutarları toplamının 93.190,00 TL olduğu, davalıların haksız itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalı taraftan tahsil edilmesi hususu rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporları somut hadisenin gelişime uygun, denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Aldırılan bilirkişi raporları dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Somut olayda; davacı banka genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı asıl borçlu şirkete birden çok çek tahsis etmiştir. Çek bedeli ödenmesinden kaynaklı borcun ödenmemesi nedeni ile davacı banka tarafından davalı kefiller hakkında icra takibi yapmakta haklıdır. Zira davalıların akdedilen sözleşmeye müteselsil kefil olduğu, kefalet sözleşmesinde kefalet limiti, tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kefilin el yazısı ile yazıldığı, eş muvafakatlerinin alındığı, davalıların kefilliğinin TBK hükümleri gereğince geçerli bulunduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık davalıların borcunun miktarı, temerrüt tarihi, uygulanması gerekli faiz ve miktarı konusunda toplanmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, genel kredi sözleşmesi, bilirkişi raporları ve tüm bilgi-belgeler incelendiğinde; davacı tarafından yukarıda detayları belirtilen genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davalı asıl borçlu şirkete birden çok tahsis çek edildiği, karşılıksız kalan çek sorumluluk bedelinden kaynaklı borçların ödenmemesi üzerine davacının kredi hesaplarını kat ederek dava asıl borçlu ve davalılara ihtarname keşide ettiği, ihtara rağmen davacıya ödeme yapılmaması üzerine takibe girişildiği, somut hadisede davalı kefillerin kat tarihindeki borç miktarından ve kendi kefaletlerinden kaynaklı faiz borcundan sorumlu olduğu, kefillerin yukarıda belirtilen temerrüt tarihlerine göre borcun hesabının gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı bankanın 5 adet çekin banka sorumluluk bedeli nedeniyle ödemede bulunduğu, yapılan bu ödeme nedeniyle taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca temerrüt faiz oranının tespitinde bankaca uygulanan kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihi itibarıyla en yüksek kredi faizi oranının yüzde 50 ilavesi ile temerrüt faizinin yüzde 72 (yüzde 48,00×1.50) olduğu, ancak icra takibinde davacı bankaca istenilen temerrüt faiz oranı yüzde 58.87 olduğundan taleple bağlı kalındığı, yukarıda belirtilen kat tarihi, temerrüt tarihi, akdi faiz oranı, temerrüt faiz oranı dikkate alınarak hazırlanan yargısal denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacının Davalı kefil… yönünden 6.810,00-TL asıl alacak 1.541,25-TL işlemiş faiz ve 77,04-TL BSMV olmak üzere toplam 8.428,29-TL; davalı kefil … yönünden 6.810,00-TL asıl alacak, 785,43-TL işlemiş faiz ve 39,27-TL BSMV olmak üzere toplam 7.634,70-TL talep edebileceği, davalılardan…’in itirazının tümüyle yerinde olmadığı, …’in ise belirtilen oranı aşan miktardan itirazının yerinde olduğu, takibin belirtilen bu değerler üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yüzde 58,87 oranında temerrüt faiz oranıyla devamı gerektiği, davalılar takibe haksız olarak itiraz ettiklerinden ve asıl alacak tutarı likit olarak değerlendirildiğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen her bir davalı yönünden kabul edilen miktar dikkate alınarak toplam alacağın takdiren yüzde 20’si üzerinden icra inkar tazminatının davalılardan tahsil edileceği, , son olarak icra takibinde davacı tarafın 93.190,00-TL çek riskinin depo talebinden davalı kefilleri de sorumlu tuttuğu, bilindiği üzere kefillerin gayri nakit riskin depo talebinden sorumlu tutulması için sözleşmede bu hususta açık hüküm bulunması gerektiği, eldeki davadaki yukarıda belirtilen ve incelenen sözleşmenin 10.9. maddesinde Çek Kanunundan kaynaklı davacı bankaca ödenmesi gerekli çek garanti tutarlarından ve dolayısıyla depo talebinden davalı kefillerin de sorumlu olacağına yönelik açık bir düzenleme bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi ve davalıların kefalet limiti gereği 93.190,00-TL gayri nakdi alacağın icra dosyasındaki talep doğrultusunda davalılar tarafından davacı bankaca açılacak faizsiz bir hesaba depo edilmesine dair ve davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalılardan …’in Ankara…Müdürlüğü’nün 2020/9308 takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile;
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
Davalı kefil… yönünden 6.810,00-TL asıl alacak 1.541,25-TL işlemiş faiz ve 77,04-TL BSMV olmak üzere toplam 8.428,29-TL üzerinden takipte belirtilen şartlarla takibin devamına,
Davalı kefil … yönünden 6.810,00-TL asıl alacak, 785,43-TL işlemiş faiz ve 39,27-TL BSMV olmak üzere toplam 7.634,70-TL üzerinden takipte belirtilen şartlarla takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
2-İİK.67/2 maddesi gereği asıl alacak likit olduğundan 1.362,00-TL icra inkar tazminatının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-93.190,00-TL gayri nakdi alacağın icra dosyasındaki talep doğrultusunda davalılar tarafından davacı bankaca açılacak faizsiz bir hesaba depo edilmesine,
4-Nakdi alacaklar yönünden alınması gereken 575,74 TL harçtan peşin alınan 101,80 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 473,94 TL’nin davalılardan (davalılardan …’in 429,31 TL ile sınırlı ve sorumlu olmak kaydı ile) alınarak hazineye irad kaydına,
5-Gayrinakti alacaklar yönünden alınması gerekli 80,70-TL harçtan peşin alınan 59.30-TL harcın mahsubu ile 21,40-TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-a) Nakdi alacak yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
b) Gayrinakdi alacak yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince maktu 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden AÜT gereğince 793,59-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL başvurma harcı, 101,80 TL peşin harç, 8,50TL vekalet harcı toplamı 228,90 TL ile;
Davacı tarafından yapılan 105,50 TL posta ve müzekkere gideri, bir bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 905,50 TL’nin davalılardan (davalılardan …’in 820,24 TL ile sınırlı ve sorumlu olması kaydı ile ) alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
11-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan 2021/88819 Arabuluculuk Numaralı dosyası için Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin davalılardan (davalılardan …’in 1.195,71 TL ile sınırlı ve sorumlu olması kaydı ile ) alınarak hazineye gelir kaydına,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2022

Katip ….
E-imza

Hakim …..
E-İmza