Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/513 E. 2021/607 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/513 Esas
KARAR NO : 2021/607 Karar

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – ….
Av. … -….
Av. … – ….
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … ….
Av. … -….

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …Grubu Sağlık İnş. Turz. Taş. San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından müvekkili aleyhine Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2016/20620 esas sayılı 9.560,00-TL bedelli 20 adet bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkili takip alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını, bu senetlerin ödendiğini ve 9.415,00-TL de alacaklarının bulunduğunu, müvekkilinin davalı …Grubu Sağlık İnş. Turz. Taş. San. Ve Tic. A.Ş.’den 1 adet termal devre mülk satın aldığı ve bedeli olan 18.620,00-TL’yi davalıya ödediğini, davalı şirket devre mülkün tapusunu müvekkiline devir etme taahhüdünü yerine getirmediğini ve borç batağına girdiğini, davalı şirketin termal tesisi işletmek ve alacaklarını toplamak için diğer davalı …. A.Ş. Kurduklarını ve her iki davalının da aynı kişilerin olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesini, müvekkilinin ödemiş olduğu 9.415,00-TL davalılardan tahsiline, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Tur. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacı ile herhangi bir devremülk sözleşmesi yapmadığı gibi aralarında hiçbir hukuki ilişki kurulmadığını, müvekkilinin sadece borcuna karşılık iktisap etmiş olduğu kambiyo senetlerini cebri icra yoluyla tahsili yoluna gittiğini belirterek davanın öncelikle usulen reddine, usule ilişkin itirazlar yerinde görülmezse davanın esastan reddine ve takibin devamına karar verilmesine, davacının yapmış olduğu kötüniyetli itiraz sebebiyle, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; devremülk sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ve ödenen bedelin iadesi davasıdır.
Erzincan …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/143 esas, 2017/280 karar sayılı ilamı ile davalılardan …Grubu…A.Ş.’nin iflas ettiği, davanın kayıt kabule dönüştüğü ve davaya bakma görevinin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizin 02/09/2021 tarihli celsesinde davalılardan …Yatırım İnş. A.Ş. yönünden dosyanın tefrik edilerek yukarıda belirtilen esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşıldı.
HMK 115/1. maddeye göre, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığı konusunda inceleme yapılması esas olup, görev de HMK 114/c maddesine göre bu dava şartlarından biridir.
Tüketici Mahkemeleri’nin görev alanını belirleyen 6502 sayılı kanunun 73. Maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” düzenlemesi yer almakta olup, buna göre bir davanın tüketici mahkemesinin görev alanına girebilmesi için iki koşul vardır.
Birinci koşul, davanın taraflarından birinin mutlaka tüketici olmasıdır. Aynı yasanın 3/k maddesine göre;”…Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi…” olarak tanımlanmıştır. Buna göre tüketici mal alırken, hizmet alırken, kredi kullanırken vb. tüm işlemlerde mesleki ve ticari olarak hareket etmeyen kişidir.
Ancak bir davanın Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına girebilmesi için bir tarafta tüketicinin olması yeterli olmayıp, ikinci koşul olarak; tüketicinin karşı tarafından bulunanın kişinin de, -satış, hizmet vb herhangi ne iş veya işlem olursa olsun- bunu yaparken TİCARİ veya MESLEKİ amaçla hareket eden durumunda olması gerekmektedir. Tüketicinin karşı tarafında bulunan gerçek ya da tüzel kişi tüketici ile girdiği ilişkide ticari veya mesleki amaç ile hareket etmiyor ise, ilişkinin 6502 sayılı kanun anlamında tüketici işlemi olması mümkün olmadığı gibi, davaya da Tüketici Mahkemesi tarafından bakması da mümkün değildir.
Dava konusu olay açısından; Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/01/2016 tarih 2014/1538 esas 2016/30 karar sayılı dosyasında iflasına karar verilen şirketin …Grubu Sağlık İnşaat Turizm Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi olduğu, mahkememizce usul ekonomisi ilkesi gereğince verilen tefrik kararı sonrası eldeki dosyanın davalısının ise …Yatırım İnş. A.Ş. olduğu, davaya konu uyuşmazlığa neden olan senedin tatil amaçlı devre mülk sözleşmesi kapsamında düzenlendiği, davacının tüketici davalının ise bu tüketici işlemi nedeniyle düzenlenen senedi devralan son hamil olduğu, bu suretle 6502 sayılı yasanın 73. Maddesi uyarınca davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği ile dosyanın görevli Ankara Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce resen davanın açılmamış sayılmasına karar VERİLECEĞİNE,
İlişkin, tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır