Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/457 E. 2022/387 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/457 Esas – 2022/387
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/457
KARAR NO : 2022/387

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av….
Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- ….
3-…
4-….
VEKİLİ : Av….
: 5-…
VEKİLİ : Av. …..
7- …
8-….
9-…
10-…
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/0602022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı sorumluluğundaki tesislere ait hizmet binalarının ve açık alanların temizlik ve destek hizmetlerini teminen yüklenici firmalarla imzalanan sözleşme hükümleri çerçevesinde yüklenici firmalar bünyesinde çalışmakta olan ….’ün sözleşmesinin 31.10.2020 tarihinde sona erdirildiğini, Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik’in 8. Maddesi kapsamında değerlendirilerek 01.12.2020 tarihinde 33.688,29 TL kıdem tazminatı, 257,65 TL damga vergisi olmak üzere toplam 33.945,94 TL kıdem tazminatı, 1.492,52 TL izin ücreti ile izin ücreti tutarına ilave olarak 14,30 TL damga pulu, 376,70 TL gelir vergisi tutarı olmak üzere toplam 1.883,52 TL izin ücreti tutarı ile birlikte toplamda 35.829,46 TL ödeme yapıldığını, davalılar ile yapılan sözleşme gereği işin anahtar teslim bir iş olduğunu, imzalanan sözleşme gereği tüm sorumluluğun davalılarda olduğunu ileri sürerek ödenen tutarın davalılardan işçinin çalıştığı dönem oranınca tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı….. vekili cevap dilekçesinde; zaman aşımı def’inde bulunduklarını, dava dışı işçinin davalı işveren nezdinde çalışması olmadığını, işyeri devirlerinde makul süreyi aşan kesintinin varlığı halinde iş yeri devri olmadığı kabul edilerek değerlendirme yapılması gerektiği ve davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 11.09.2014 tarihinden sonra akdedilen personel çalıştırılması esasına dayalı alt işveren sözleşmelerinde alt işveren işçilerine kamu tarafından ödenen kıdem tazminatlarının rücu edilemeyeceğini, imzalanan sözleşme ve teknik şartnamelerde yüklenicinin kıdem tazminatından sorumlu olduğuna dair açık bir düzenleme bulunmadığını, kıdem tazminatından asıl işverenin sorumlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eklerinde iş akitlerinden doğan alacaklardan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenleme bulunmadığını, avans faiz talebinin yerinde olmadığını, dava dışı işçinin yıllık izinlerini kullanma konusundaki yetkinin davacı kuruma ait olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, davacının hizmet alım sözleşmelerine istinaden davalılar yanında çalışan dava dışı işçiye işçilik alacaklarından kaynaklı yaptığı ödemelerin davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Hizmet alım sözleşmeleri, … kayıtları, ödeme belgeleri, bilirkişi raporu ile gerekli tüm evraklar dosyaya celp edilmiştir.
Hizmet alım sözleşmesine bağlı olarak dava dışı işç…. 05/05/2014 ve 31/10/2020 tarihleri arasında işçi olarak davalılar yanında çalıştığı, davacının dava dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgesine göre dava dışı işçinin banka hesabına kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti adı altında işçilik haklarından kaynaklı 01/12/2020 tarihinde 35.180,81-TL ödemede bulunulduğu anlaşılmıştır.
05/05/2022 tarihli hesap bilirkişisi …dan aldırılan bilirkişi raporunda özetle; “İşçilik alacaklarına ilişkin davalının sorumluluğun kapsamı konusunda takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemenize ait olmak üzere;
“Yarı yarıya sorumluluk ilkesinin kabulü halinde davacının aşağıdaki tabloda belirtilen miktarda rücu talebinde bulunabileceği hesaplanmıştır.
Davalı Rücu Miktarı(%50)
… 1.740,27TL
… 5.227,96TL
.. 1.289,09TL
…3.186,91TL
… 5.091,89TL
… 1.378,62TL
“Tam sorumluluk ilkesinin kabulü halinde davacının aşağıdaki tabloda belirtilen miktarda rücu talebinde bulunabileceği hesaplanmıştır.
Davalı Rücu Miktarı(%100)
… 3.480,53TL
… 10.455,92TL
… 2.578,12TL
… 6.373,82TL
… 10.183,78TL
… 2.757,23TL olarak hesaplandığı” rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
…. Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer’ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Kıdem tazminatı da dahil olmak üzere ödenen işçilik alacakları ve fer’ilerinden dolayı sözleşme, genel ve teknik şartname ile ek diğer belgelere göre asıl işveren davacının sorumlu olacağının kararlaştırılmaması halinde davalıların ödenen bu alacağın tamamından kendi dönemleri ile sınırlı sorumlu olacağı kabul edilmektedir. Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme ve eki belgelerinde bu yönde bir hüküm bulunmadığından alt işverenlerin ödenen tazminat ve fer’ilerin tamamından kendi dönemleri ile sınırlı olarak sorumlu oldukları anlaşılmaktadır. (bkz. .. esas, …. karar sayılı ve 12/02/2020 tarihli ilamı)
Deliller değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen olgular ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı işçinin eldeki davada taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine istinaden davalılar yanında çalıştığı dönemlerin dosyamız arasında bulunan … kayıtlarına göre tespit olunduğu, bu çalışması karşılığı kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve ferileri nedeniyle işçilik alacaklarından kaynaklı davacı tarafından işçiye ödemede bulunulduğu, yukarıda belirtilen’ın yerleşmiş içtihatları gereğince işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçilerin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarına dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin ödediği bedeli ve ferileri talep etme hakkı bulunduğunun kabulünün gerektiği, bir kısım davalı vekilinin zamanaşımı itirazının eldeki davada uygulanması gerekli zamanaşımı süresinin TBK md. 73/1 maddesi gereğince 10 yıl olması nedeniyle reddi gerektiği (bkz. bu konuda …karar sayılı 15/05/2013 tarihli ilamı), mahkememizin eldeki davaya bakmakla yetkili ve görevli olduğu, yukarıda belirtilen olgulara uygun olarak kıdem tazminatından işçinin alt işverenlerdeki çalışma dönemlerine isabet eden tarihler dikkate alınarak tüm işverenlerin ayrı ayrı sorumlu olması, yıllık izin ücretinden son işverenin sorumlu olması esasına uygun olarak yargısal denetime elverişli şekilde hazırlanan bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edildiği, davacının taleple bağlılık ilkesi gereği istem konusu ettiği ve ödediği tüm bedeli bu esaslara göre davalılardan rücuen tazmini talebinin yerinde olduğu, ödeme tarihi itibarıyla davalıların temerrüde düştüğü, taraflar tacir olduğundan bu tarihten itibaren tespit edilen talep gibi tutara avans faizi yürütülmesi gerektiği anlaşılmakla birlikte mahkememizce …. karar sayılı ilamında belirtilen ilkeler ışığında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda her bir davalının sorumluluk kapsamı ayrı ayrı belirlenerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacının davasının KABULÜNE,
3.480,53TL’nin davalılar …
10.455,92TL’nin davalılar …
2.578,17TL’nin davalı …
6.373,82TL’nin davalılar …
10.183,78TL’nin davalılar …
2.757,23TL’nin davalılar … ödeme tarihi olan 01/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine
2) Dava açılışında alınan 611,88 TL peşin harcın alınması gereken 2.447,51 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 1.835,63 TL harcın MÜŞTEREKEN ve MÜTESELSİLEN DAVALILARDAN (Davalılar…. 141,25TLsinden sınırlı ve sorumlu olacak şekilde) ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin MÜŞTEREKEN ve MÜTESELSİLEN DAVALILARDAN (Davalılar…. 128,22TLsinden, Davalılar …. 101,57TLsinden sınırlı ve sorumlu olacak şekilde) ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) (a) Dava açılışında alınan 611,88 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile MÜŞTEREKEN ve MÜTESELSİLEN DAVALILARDAN (Davalıla…47,08TLsinden sınırlı ve sorumlu olacak şekilde) ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 551,00 TL posta gideri, olmak üzere toplam 1.360,30 TL yargılama giderinin MÜŞTEREKEN ve MÜTESELSİLEN DAVALILARDAN (…104,68TLsinden sınırlı ve sorumlu olacak şekilde) ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.374,42 TL vekalet ücretinin MÜŞTEREKEN ve MÜTESELSİLEN DAVALILARDAN (Davalılar …. 413,58TLsinden sınırlı ve sorumlu olacak şekilde) ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde …Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.20/05/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”