Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/398 E. 2022/902 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/76 Esas – 2022/949
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/76
KARAR NO : 2022/949

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :…
DAVALI …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 02/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında “Yetkilendirilmiş Kuruluş … ile Yüklenici Hizmet Sözleşmesi” akdedildiğini, bu akde göre davalının sözleşme süresince 533.186 ton geri dönüşüme gönderilmek üzere atık toplamayı yükümlendiğini, müvekkilinin ise firmanın ambalaj atıklarını toplatmayı geri dönüştürmeyi ve bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nezdinde belgelendirmeyi taahhüt ettiğini, akdedilen sözleşme kapsamında 02.07.2019-25.02.2020 tarih aralığında 8 adet faturanın düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafın fatura bedellerini ödememesi üzerine … 23. İcra Müdürlüğü 2020/11716 E sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalının yetki ve esas yönünden itirazı sonrası takibin durduğunu, davalının yetki itrazının sözleşmenin 10.maddesine aykırı olduğu, dolayısıyla icra müdürlüğünün yetkisine itirazın reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız itiraz ile duran takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinde olduğu gibi huzurdaki davanın da yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkil şirketin İstanbul’da faaliyet gösterdiğini, Sözleşme ve Sözleşme metnindeki imzaya açıkça itiraz edildiği, sözleşmedeki imza geçerli olsaydı dahi geçerli bir yetki sözleşmesinden bahsedilemeyeceğini, Vakıflar kazanç sağlamak amacıyla kurulmamalarına rağmen kuruluş amaçlarını gerçekleştirebilmek için TMK 101 madde uyarınca İktisadi İşletme işletebileceği ve gelir sağlayabileceğini, bu durumda iktisadi işletmelerin Ticaret Sicil Yönetmeliği 55 ve 5.meddeleri uyarınca ticaret sicile tescili gerektiği, bunlara ek olarak gelirinden yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar bir ticari işletmeyi ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişisi eliyle işletileceğini tacir sayılmayacaklarını bu sebeplerle davacı taraf olan … Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı İktisadi İşletmesi bir tacir veya kamu tüzel kişisi olmadığı, …’in bir özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, kanun gereği de özel hukuk kişilerinin yetki sözleşmesi yapamayacaklarını, İmzalanmış sözleşmeyi kabul etmemek şartıyla taraflardan birinin özel hukuk kişisi olması ve diğer taraf olan müvekkilin tacir olması durumunda yetki sözleşmesi yapılamayacağının kanun hükümleri ile sabit olduğunu, bu sebeple davada yetkili mahkemenin tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil firmanın unvanının da 19.12.2018 tarihinde değişiklik bulunduğunu, sözleşme tarihi 28.06.2019 olup, firmanın o tarihte Limited Şirket olmadığını ve 6 ay önce Anonim Şirket olduğunu, sözleşmeye neden Limited Şirket olarak yazıldığını ve sözleşmenin kim tarafından imzalandığının belli olmadığını, ayrıca İTO kayıtlarında da görüldüğü üzere şirket yetkilisinin Avram Zavaro, İzzet Zavaro ve Murat Zavaro olduğunu, müvekkil ile yapılacak bir sözleşmede şirket yetkililerinden imza alınması gerektiği, şirket yetkililerinin imza örnekleri sunulduğunda şirket yetkililerinin hiçbirinin imzasının sözleşmedeki imza ile uyuşmadığını, sözleşmenin kimin tarafından da imzalandığının bilinmediğini, ayrıca sözleşme ile sözleşme ekinin birbiri ile uyuşmadığını, dosyaya sunulan 28.06.2019 tarihinde imzalandığı iddia edilen geçersiz ve sahte sözleşmede sözleşmenin sona erme tarihi 31.12.2019 olarak belirlenmişken sözleşme eki olarak sunulan ve ödeme planını içerir ek belgede ise geçerlilik dönemi olarak 1 Ocak-31 Aralık 2019 tarihi yazılmışken, ödeme planında 2019 Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ve 2020 Ocak, Şubat dönemine ödeme planı çıkarıldığını, sözleşme ve ekinde 3 farklı tarih bulunduğu, bu durum ticari teamüllere, örf ve adet kurallarına aykırı olduğunu, Geçersiz bir sözleşmeye dayanarak alacak iddia edilmesi hukuka aykırı olup müvekkil şirketin temerrüde düştüğünden söz edilemeyeceğini, izah edilen ve mahkememizce resen nazara alınacak sebeplerle davanın usulden reddi, esasa girilmesi halinde esas itibari ile reddi, kötü niyetli davacı hakkında % 20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, dava masraf ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, … 23. İcra Dairesi’ne, İstanbul Ticaret Odası Başkanlığı’na, Beyoğlu 46. Noterliği’ne, İstanbul 4. Noterliği’ne, İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazıldığı görüldü
Mahkememizce Mali Müşavir bilirkişi …’dan 03/10/2022 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, İİK md. 67 gereğince açılan itirazın iptali istemlidir.
… 23. İcra Dairesi’nin 2020/11716 takip sayılı icra dosyası, kurum ve kuruluşlara yazılan müzekkere cevapları, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporları ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
… 23. İcra Müdürlüğü’nün 2020/11716 esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; 22/12/2020 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde dosya alacaklısının davacı Tüketici Ve Çevre Eğitim Vakfı, borçlusunun davalı …Kimya Mümessillik Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi olduğu, takip tutarının 33.324,44TL asıl alacak, 2.708,66TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 36.033,10TL olduğu, takip konusu borç sebebinin 02/07/2019, 21/08/2019, 25/09/2019, 22/10/2019,19/11/2019, 23/12/2019, 27/01/2020, 25/02/2020 ve 04/11/2020 tarihli fatura alacaklarına istinaden olduğu, davalının 25/12/2020 tarihinde ve süresinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yapıldığı ileri sürülen 28/06/2019 tarihli Ambalaj Atığı Belgelendirme Hizmet Sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin davacı Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı İktisadi İşletmesi (Yetkilendirilmiş Kuruluş) ve davalı …Kimya Mümessillik ve Dış Tic.Ltd. Şti. (Firma) arasında yapıldığı, sözleşme konusunun sözleşmede belirtilen şartlar ve çerçevesinde ve mevzuat kapsamında; Sözleşme Bölgesinde ambalaj atıklarının değerlendirilmesi hizmetlerine ilişkin olduğu, davacının yükümlülüğü başlıklı 3. maddenin ”sözleşmeye konu ambalaj cins ve miktarını mevzuat hükümleri doğrultusunda toplatıp, geri dönüşümünü yerine getirecek ve Bakanlığa belgelendirilecektir. Çevre sorunları ve ambalaj atıklarına ilişkin Bakanlık ile diğer kamu kurumları tarafından yayınlanan ilgili Mevzuat hakkında firmayı bilgilendirecektir. Yetkilendirilmiş kuruluş hizmetler için Bakanlıktan Çevre Lisansı veya Geçici Faaliyet Belgesi almış firmalar ile çalışacaktır.” şeklinde olduğu, davalı şirketin yükümlülükleri başlıklı 4. maddenin ”Sözleşmeye konu döneme ait hizmet almak istediği piyasaya sürülen ambalaj cins ve miktarını …’e bildirmesi halinde ambalaj atığı cins ve miktarlarının geri kazanımına ilişkin belgelendirme hizmet bedelini sözleşmede belirlenen tarihlerde ödemeyi kabul ve taahhüt eder. … tarafından EK-1’de belirtien şekilde hizmet bedeli fatura edilecektir. Firma her faturayı tebliğ tarihinden itibaren en geç 20 gün içinde ödeyecektir.” şeklinde olduğu, belgelendirme hizmet bedeli başlıklı 5. maddenin, ”firmanın yükümlülüğü dâhilindeki ambalaj atığının cins ve miktarı ile Ek-1 de yer alan ton başı birim ücretinin çarpımından oluşan tutardır. Firmanın belgelendirmesi bu bedel karşılığında yapılacaktır. Belgelendirme bedleli (KDV Hariç) 400,00 TL’nin altında olması halinde bedel 400,00 TL’ye tamamlanır. … atığın cinsine göre ton başı birim ücretini her takvim yılında yeniden belirleme hakkına sahiptir. Sözleşmede ön Firma yeni döneme ait birim ücretini kabul etmez ise ücretin bildirimi tarihinden itibaren 10 gün içerisinde …’e yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu durumda firma 1 ay içinde sözleşmeyi fesih hakkına sahiptir.” şeklinde olduğu, sözleşmenin eki olan aynı tarihli Ambalaj Atığı Belgelendirme Hizmet Sözleşmesi Ek-1’de ise ambalaj malzeme türüne göre TL/ton üzerinden ve KDV dahil olarak toplam 33.324,42-TL üzeirnden ödeme planının oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Davalıların davaya konu sözleşme altındaki imzayı inkar etmeleri sebebiyle Mahkememizce İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davalı şirket yetkilileri olarak belirlenen … ‘nun imza ve yazı örnekleri alınmış, mukayeseye elverişli davalı şirket yetkililerine ait ıslak imzalı kurum ve kuruluşlarda bulunan evrak asılları temin edilmiş, akabinde bilirkişi Mehmet Laçin’den bilirkişi raporu aldırılmış olup, Mahkememizce bilirkişi Mehmet Laçin’den 06/03/2022 tarihinde aldırılan bilirkişi raporunda özetle; İncelemeye konu, Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı İktisadi İşletmesi ile …Kimya Mümessillik ve Dış Tic, Ltd. Şti adlarına imzalanmış, 28.06.2019 tarihli Sözleşmedeki “…Kimya Mümessillik ve Dış Tic. A,Ş.” içerikli kaşe izi üzerine atılı olan imza fe ayrıca sözleşmedeki diğer imzaların, … elinden çıkmadığını rapor etmiştir.
HMK’nın 222. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişi incelemesine sunulmadığından davalının kayıtları incelenmemiş, talimat yazısı rapor aldırılmadan mahkememize iade edilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Mali Müşavir bilirkişi …’dan 03/10/2022 tarihinde aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davacıya ait incelenen 2019-2020 yılları ticari defterlerinin berat onaylarının süresi içinde yapıldığını, defter devir bakiyelerinin birbirini teyit ettiğini, davalı taraf, ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırmadığından taraf defterlerinde karşılaştırma, kayıt ve bakiye durumuna istinaden değerlendirme yapılamadığını, takibe konu edilen faturaların tamamının davacı taraf defter kayıtlarında bulunduğu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetim Genel Müdürlüğü tarafından dosyaya sunulan belge içeriğinden hizmetin davalı tarafa verildiğine dair bilgilerin bulunduğunu, davacı tarafından düzenlenen E-Faturaların alıcısına iletildiğini, davalı tarafından iade edildiğine dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığını, incelenen davacı taraf ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 33.324,44 TL alacağı bulunduğunu, sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususu, faiz ve tazminat taleplerinin Mahkememizin takdirinde olduğunu rapor etmiştir.
Deliller değerlendirilmiştir.
Davalının icra takibindeki yetki itirazının TBK’nın 89. maddesi gereğince, görev itirazının ise davacı vakfın ticari amacına uygun olarak iktisadi işletme şeklinde faaliyet göstermesi sebebiyle TTK’nın 16. maddesi gereğince reddedilmiş olup, yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olayda, davacı tarafından taraflar arasında yapıldığı ileri sürülen 28/06/2019 tarihli ”Ambalaj Atığı Belgelendirme Hizmet Sözleşmesi” ve eki gereğince gereği üzerine düşen hizmeti yerine getirdiğinden bahisle düzenlenen faturaların tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığı, davalı taraf sözleşmeler altındaki davalı adına atılan imzaya itiraz ettiğinden mahkememizce toplanan ve araştırma sonucu elde edilen deliller neticesinde düzenlenen grafolog bilirkişi incelemesinde bahse konu sözleşmelerdeki davalı adına atılan imzaların sözleşmenin yapıldığı tarihte yetkili olan şirket yetkililerine ait olmadığının tespit edildiği, buna karşın davacı tarafın talebi üzerine yazı yazılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 28/09/2021 tarihli cevabi yazısında taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden 2019 yılında gönderilen 382.874 kağıt karton, 119.155 kg polietilen/poliamid plastik ve 31.517 kg polipropilen plastik ambalaj (toplam 533.186 ton) için belgelendirme işlemlerinin Ambalaj Bilgi Sistemi üzerinden gerçekleştirildiği ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından da onaylandığının belirtildiği, dolayısıyla davalının itirazının aksine davacı tarafının dava dilekçesinde bildirdiği toplam 533.186 ton atığı dönüştürdürdüğü ve bunu Bakanlık nezdinde belgelendirdiği, faturalarda belirtilen miktarların Bakanlık tarafından sunulan belgedeki miktarlarla uyumlu olduğu, bu suretle davalı vekilinin yukarıda belirtilen olguların aksine itirazlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, davacının faturadan kaynaklanan 33.324,44-TL asıl alacağına yönelik davalının takibe yaptığı itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte davacının uygulanmasını talep ettiği TTK. 1530. Maddesi çerçevesinde faiz talebinin yerinde olmadığı, zira TTK’nın 1530. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında, ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmesine rağmen, borçlunun gecikmeden sorumlu tutulamayacağı haller hariç borcunu sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde yerine getirmemesi halinde, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşeceği ve şart edilmemiş olsa bile bu faize hak kazanacağının belirtilmesi ve taraflar arasındaki ilişkide uygulama yeri olmaması(Bkz. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 2017/3266 E.-2018/4228 K.) ile davalının takip öncesi temerrüde düşürülmemesi sebebiyle davalının faize yönelik itirazının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın, faturadan kaynaklanan ve bilirkişi raporları ile hesaplanan asıl alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu, faiz istemi yönünden davanın reddine karar verileceği, yukarıda belirtilen olgular ve taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından bilirkişi raporunda hesaplanan asıl alacak miktarı üzerinden itirazın iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ve yargılama giderlerinin davanın kabulüne oranında davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
1-… 23. İcra Müdürlüğü’nün 2020/11716 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile; 33.324,44TL üzerinden takipte belirtilen şartlar geçerli olmak üzere takibin devamına,
Faize ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 2.276,39TL harçtan peşin alınan 435,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.841,20TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 2.708,66-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 59,30-TL başvuru harcı, 435,19-TL peşin harç, 17,00-TL vekalet harcı, olmak üzere toplam 511,49 TL ile;
Davacı tarafından yapılan 1.700,00-TL bilirkişi ücreti, 242,10-TL tebligat ve müzekkere gideri, olmak üzere toplam 1.942,10-TL’nin kabul / red oranına göre 1.796,10-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.220,77-TL’nin davalıdan, 99,23-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır