Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2023/153 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/389
KARAR NO : 2023/153

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – [T.C….]
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 28/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile 30/07/2007 tarihinde evlendiğini ve müşterek bir çocukları dünyaya geldiğini, ancak zaman içinde davalı ile eşi arasında bir takım anlaşmazlıklar yaşandığını, müvekkilin davaya konu olan ve evlilik birliği içerisinde davalının talebi ile üzeri doldurulmamış boş senedi davalıya verdiğini, 24/11/2010 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkilin boşanma davası öncesinde ve sonrasında, evliliğini yola koymak kurtarmak adına daha önce davalı eşine vermiş olduğu senedi geri istemişse de davalı o tarihler de söz konusu boş senedi yırtıp çöpe attığını söyleyerek senedi müvekkile iade etmediğini, davacı müvekkil müşterek çocuklarının velayeti için 14/01/2019 tarihinde velayetin değiştirilmesi istemli dava açtığını, … 16. İcra Müdürlüğünün 2020/4241 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, senet üzerindeki imzaların birbirinden farklı olduğunu, senet üzerinde yazılı bulunan Abdi İpekçi Mah. Battalgazi Cad.No:202/9 Darıca/KOCAELİ adresinin davacı müvekkilin son bir buçuk yıldır ikamet ettiği adres olduğunu, müvekkilinin yaşadığı büyük mağduriyetin bir an önce giderilmesi ve hakkaniyetin tesisi için davalı tarafından müvekkili aleyhine … 16. İcra Müdürlüğünün 2020/4241 esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde müvekkilin alacaklıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve takibinde kötü niyetli olan alacaklının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine ve yargılama sonuna kadar icra takibinde icra dosyasına yatırılacak olan paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle mahkememizin görevsiz olduğunu, kambiyo senetlerine dayalı menfi tespit davalarında görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, bonoların illetten mücerret evraklar olduğunu, davacının aksine beyanlarını kabul etmediklerini, ikrar anlamına gelememekle, açığa atılan imzadan da borçlunun sorumlu olduğunu, davacının tanık dinletilmesi taleplerine muvafakat etmediklerini ileri sürerek davanın reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmişir.
Davanın … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/710 esası ile açıldığı, 02/04/2021 tarihinde görevsizlik kararı gereğince dosya mahkememize tevzi edilmiş olup, dosyanın mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Gebze 4. Aile Mahkemesi’ne, Gebze 2. Aile Mahkemesi’ne, Gebze 1. İcra Ceza Mahkemesi’ne, … Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na, … 16. İcra Dairesi’ne, Gebze 1. Aile Mahkemesi’ne, Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, Türkiye Vakıflar Bankası Sultan Orhan Şubesi’ne, Gebze 1. İlçe Seçim Kurulu’na, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, müzekkere yazıldığı görüldü.
Talimat mahkemesine yazı yazılarak tarafların bildirdiği tanıkların beyanları alınarak dosyaya celp edilmiştir.
Mahkememizce 19/10/2022 tarihinde adli belge inceleme uzmanı bilirkişi Mehmet Ali Tekiner’den bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, … 16.İcra Müdürlüğü’nün 2020/4241 esas sayılı icra takibine konu edilen senetten kaynaklı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
… 16.İcra Dairesi’nin 2020/4241 esas sayılı dosyası aslı, Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/52 sayılı ceza dosyası, Gebze 1. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2013/332 ceza dosyası, Gebze 4. Aile Mahkemesi’nin 2019/77 esas sayılı dosyası, Gebze 1. Aile Mahkemesi’nin 2010/1789 esas sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/156957 soruşturma sayılı dosyası, Gebze 2. Aile Mahkemesi’nin 2019/163 esas sayılı dosyası, müzekkere cevapları, sunulan evrak asılları, bilirkişi raporları, taraf vekillerin beyan dilekçeleri ve celbi gerekli tüm deliller toplanmıştır.
… 16. İcra Dairesi’nin 2020/4241 esas sayılı dosyası incelendiğinde; 17/03/2020 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde dosya alacaklısının davalı … Öztürk, borçlusunun … olduğu, takip tutarının 200.000,00-TL bono bedeli, 400,00-TL bono komisyonu, 88.663,01TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 289.063,01-TL olduğu, takip konusu borç sebebinin 20/11/2016 düzenleme tarihli, 20/03/2017 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli 1 adet senetten kaynaklanan alacak olduğu anlaşılmıştır.
Davacı …’ın eli ürünü imzasının bulunduğu mukayeseye elverişli belgeler toplanmış, ve takip konusu senette bulunan imza ile yazıların davacının eli ürünü olup olmadığı hakkında grafolog bilirkişiden rapor aldırılmış olup, mahkememizce 19/10/2022 tarihinde adli belge inceleme uzmanı bilirkişi Mehmet Ali Tekiner’den bilirkişi raporunda özetle; Tetkik konusu alacaklısı Pınar ÖZTÜRK, borçlusu … olan, 20.11.2016 tanzim tarihli, 20.03,2017 ödeme günlü, “200,000” TL değerli senedin ön yüzünde … adına atılı borçlu imzalarının, mevcut karşılaştırma imzalarına atfen; …’ın eli ürünü olduğu kanaatine varıldığını, Bahse konu alacaklısı Pınar ÖZTÜRK, borçlusu … olan, 20.11,.2016 tanzim tarihli, 20.03.2017 ödeme günlü, “200.000” TL değerli senedin ön yüzünde mevcut yazıların, mevcut karşılaştırma yazılarına atfen; …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığını rapor etmiştir.
Deliller değerlendirilmiştir.
Somut olayda, davacı vekili davacının eski eşi durumundaki davalının boşanmaması için üzeri doldurulmamış boş bir senedi davalıya verdiğini, davacının boşanmaları sonrası boş olan senedi davalıdan istemişse de davalının senedi yırtıp attığını beyan etmesine karşın icra takibine giriştiği, senette bulunan yazı ve imzanın davacıya ait olmadığı, taraflar arasında senedin düzenlemesini gerektirir başka bir hukuki ilişki olmadığını belirterek senet nedeniyle borçlu olunmadığını talep etmiş, buna karşın davalı vekili ise senettin iletten mücerret olduğunu, açığa atılan imzanın aksinin yazılı delillerle kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 17.12.2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 12.10.2011 gün ve E:2011/19-473, K:2011/607; 04.12.2013 gün ve E:2013/19-89, K:2013/1645; 14.05.2014 gün ve E:2013/19-1155, K:2014/660; 17.04.2015 gün ve E:2013/19-1622, K:2015/1238 sayılı ilamları). HMK 200. Maddesi senetle ispat zorunluluğunu düzenlemiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, m.201’deki meblağdan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet ( kesin delil) ile ispat edilebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı senette bulunan yazı ve imzayı inkar edip davaya konu bono nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığını iddia ederek, borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkememizce davacının talimat mahkemesi aracılığıyla aldırılan yazı ve imza örnekleri ile mukayeseye elverişli ıslak imzalı belgeler incelenerek aldırılan bilirkişi raporunda senette bulunan imzanın davacıya ait olduğu, yazıların davacı eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacı takibe konulan bononun bedelsiz olduğunu ve aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğine yönelik iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekir. Takibe konu yapılan bononun metninden bu anlaşılamadığı gibi, davacı bu iddiasını yasal olarak ispatlayacak yazılı bir delil de dosyaya sunmamıştır. Mahkememizce tarafların bildirdiği tanıklar dinlenilmişse de tanık dinleme yoluyla bononun geçersizliğinin ispatı ancak, 18.03.1959 gün ve 18/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki şartlar dairesinde mümkün olup, eldeki davada ise, bu şartlar gerçekleşmemiştir. Davalının dosya içinde ikrarını içeren bir belge bulunmadığı, davacı vekilinin yemin deliline dayandığı ancak 09/02/2023 tarihli duruşmada alınan beyanında yemin deliline başvurmayacaklarını bildirdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının senedin bedelsiz olduğu ve anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiği iddiasını yazılı delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerektiği, davacının dava açmakta kötüniyetli olduğu kanıtlamadığından ve İİK md 72 de belirtilen şartlar oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verileceği kanaat edinilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının reddine,
İİK madde 72. uyarınca şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 3.415,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.235,60-TL’nin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,

3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibarıyla geçerli AÜT gereğince 31.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı 1.320,00-TL ticari arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde mahkememiz kasasında bulunan davacıya ait ıslak imzalı evrakların ilgili kurum ve kuruluşlara iade edilmesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/03/2023
Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır