Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/379 E. 2022/916 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/379 Esas – 2022/916
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/379 Esas
KARAR NO : 2022/916

HAKİM : …
KATİP…

DAVACI …
DAVALI …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 22/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/04/2019 tarihinde Çankaya ilçesi … adresinde bulunan müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına ait dairede, davalı idareye ait kanalizasyon sisteminin yetersiz ve bakımsız olduğunu, yoğun yağmur nedeniyle tahliye edilemeyen su nedeniyle müvekkil sigortalısının iş yerinde su baskını olduğunu ve iş yerinde bulunan malzemelere zarar verdiğini, su baskını sonrası sigortalının iş yerinde hasar tespiti yapıldığını ve hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalıya ödendiğini, davalı idareye hasar ödemesi ile ilgili başvuru yapıldığını, cevap alınamadığını, bunun üzerine davalı aleyhine… 8. İcra Dairesi’nin 2020/870 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, fazlaya dair talepleri saklı kalmak kaydıyla, icra dosyasına yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, hak düşürücü süre, yetki ve görev itirazlarının bulunduğunu, dava konusu olayda müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, şiddetli yağışlar öncesi ilgili Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından günler öncesi ilgili birimlerin ve vatandaşların uyarıldığını, davacı sigortalısının uyarılar sonrası afetin etkisini minimalize etmek için tedbir ve önlem almadığını, dava konusu iş yerinin projeye uygun kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dahili su klozu kapsamına girmeyen hasarın teminat altına alınamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemesi kaydıyla davacı sigortalısının sudan zarar gören eşyaların bulundukları ve muhafaza edildikleri yerin uygun olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini bu hususun davacı sigortalısının kusurlu olup olmadığının belirlenmesi için gerektiğini, davacı vekilinin dilekçesi ekinde gönderdiği hasar dosyası içeriğini kabul etmediklerini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ileri sürerek davanın usul ve esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 31/01/2022 ve 12/04/2022 tarihlerinde bilirkişi Abdurrahman Temiz’den bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Mahkememizce 06/09/2022 ve 21/09/2022 tarihlerinde İnşaat Mühendisi bilirkişi… den bilirkişi raporları aldırılmıştır.
… Sigorta A.Ş.’ye, … 8. İcra Dairesi’ne, … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’ne, Çankaya Belediye Başkanlığı’na ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı görüldü.
Dava, davacının sigortalısına yapmış olduğu ödemenin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır. (İİK. Md. 67)
… 8. İcra Müdürlüğü’nün 2020/870 takip sayılı dosyası, sigorta poliçesi, ödeme evrakları, hasar dosyası, bilirkişi raporları, müzekkere cevapları ile tüm getirtilmesi gerekli deliller dosyaya celp edilmiştir.
… 8. İcra Müdürlüğünün 2020/870 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 17/01/2020 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 3.875,00TL asıl alacak, 503,29-TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 4.378,29-TL istendiği, takibin dayanağının 09.05.2019 tarihli 3.875,00TL 11/04/2019 tarihinde sigortalıya ait iş yerinde meydana gelen hasar sonucu ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili olduğu, ödeme emrinin davalıya 19/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 19/02/2020 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dava konusu poliçe incelendiğinde; sigortalı olan dava dışı Levent Moramollu tarafından davaya konu hadisenin gerçekleştiği… adresindeki işyerinin olay tarihini de kapsar şekilde 29.05.2018 – 29.05.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigorta poliçesi ile davacı şirket tarafından sigortalandığı, sigorta konusu bina için sel/su baskınından kaynaklı sigorta bedelinin 150,000,00-TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sigortalı şirkete 09/05/2019 tarihinde banka havalesiyle 3.875,06-TL hasar tazminatının ödendiği, buna ilişkin banka havale dekontunun sunulduğu anlaşılmıştır.
Sigorta sözleşmeleri ile ilgili düzenleme 6102 sayılı TTK 1401 vd maddelerinde yapılmıştır. Sigorta sözleşmeleri; sigortacının bir prim karşılığında, kişinin parayla ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya bir kaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir (TTK m. 1401/1). Başlıca sigorta türleri, zarar sigortaları (TTK m. 1453 vd) ve can sigortalarıdır(TTK m, 1487 vd). Zarar sigortaları, mal sigortaları ve sorumluluk sigortaları şeklinde yapılır. Can sigortaları, hayat sigortası, kaza sigortası, hastalık ve sağlık sigortası şeklinde yapılır. Bazı sigortaların yapılması mevzuatları gereği zorunludur. Bazı sigorta türleri devlet tarafından önemli ölçüde desteklenmektedir. TTK m. 1472 hükmünde; sigortacının halefiyet ilkesi ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Kanunda yapılan düzenleme uyarınca; sigortacı sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmış olması halinde sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek dava veya takibe kaldığı yerden devam edebilir. Sigortalının, sigortacıya geçen hakları ihlal edecek şekilde davranış göstermesi durumunda sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin ettiği takdirde, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını kullanabilir.
Mahkememizce İnşaat Mühendisi bilirkişi Abdurrahman Temiz’den aldırılan bilirkişi raporlarda özetle; Atık Su Deşarj Yönetmeliğinin 10. maddesinde belirtildiği üzere dava konusu yerde geri tepmeyi önleyici çek valf sisteminin binanın kanalizasyon bağlantısına monte edilmiş olduğunu, su basmasının bina yönetimi ve kat maliklerinden kaynaklanmış olabileceğini, kök raporunda beyan ettiği görüşlerinin geçerli olduğunu, dosya muhtevası belgelere dayanarak, sigortalı iş yerinin bulunduğu binada kanalizasyon sisteminin tıkanıklığı neticesi meydana gelen, bodrum katındaki menhol, yer süzgeci ve WC gibi noktalardan taşan pis suların sigortalı iş yerinde sebep olduğu hasarın sorumluluğunun …’ye ait olamayacağını rapor etmiştir.
Mahkememizce 21/09/2022 tarihinde İnşaat Mühendisi bilirkişi … ‘den aldırılan bilirkişi raporunda özetle; … Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü tarafından 28.08.1984 tarih ve 80 numaralı belgenin; … de bulunan yapı ve adresi için Yapı Kullanma İzin Belgesinin düzenlendiğini, Kanal Bağlantısı onayı için 14.05.1980 tarihli dilekçe ile… Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğüne başvurulduğu, 26.05.1980 tarihinde kanal bağlantısı için belge düzenlenildiğini, T.C. … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü tarafından 12.06.1981 tarih ve 2503 nolu Alt Yapı Tesisi Açımı ve Yakımı Ruhsatının Çankaya Karagöz Sokak 5966 ada 12 Parsel Mustafa Kardeseci adına düzenlenmiş olduğunu, Sn Levent Moramollu (Eski yönetici ve Riziko adresi sigortalısı) ile yapılan telefon görüşmesinde olay anında parsel bacasında çek valf olmadığını, olaydan sonra çek valf taktırıldığını, bu işleme ait bina makbuzu veya faturanın olup olmadığı ile ilgili kesin bir bilgiyi hatırlamadığı beyanlarında bulunulduğunu, Sn Bayram Özcan (Bina Görevlisi) ile taşınmaz mahallinde yapılan görüşmede su basması sonrasında bacaya çek valf taktırıldığı beyanında bulunulduğunu, yerinde yapılan yüz yüze ve telefon görüşmelerindeki beyanlara göre T.C. … Büyükşehir Belediyesi… Su ve Kanalizasyon İdaresi (…) Genel Müdürlüğü Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği (2011) şartlarına uygun çek valfin olay tarihinde mevcut olmadığını, pis su hattının geri tepmesi olarak nitelendirilen ve binalarda su basmasına sebep olan olayın teknik olarak ana iki hat üzerindeki tıkanıklıklar neticesinde oluşabileceğini, Bina çıkışı ile parsel bacası arasında kullanıma veya doğal olaylar sonucu hattın çökmesi, kırılması gibi sebepler sonucu oluşan tıkanıklıklar, yol üzerinde bulunan ana hattın üzerinde yıllara bağlı olarak uygun olmayan şartlarda kullanıma veya doğal olaylar sonucu hattın çökmesi, kırılması gibi sebepler sonucu oluşan tıkanıklıklar şeklinde olduğunu, 26.04.2019 tarihli Yangın hasar Ekspertiz raporundaki “Hasar nedeninin “dahili su” olduğu,“ Sigortalı işletmenin bulunduğu binanın ön cephesinde yer alan …’ye ait kanalizasyon tesisatının yağışlara bağlı olmadan tıkanması sonucu geri tepen pis suyun işletme içerisine sirayet etmesi sebebiyle hadisenin meydana geldiği kanaatine varılmıştır” kanaat ile ilgili olarak, tıkanıklık yerinin tespitinin yapılmadan kanaate varıldığını, tıkanıklığın bina çıkışı ile parsel bacası arasında mı yoksa yol üzerinde bulunan ana hattın üzerinde mi olduğunun tespitinin yapılmadığı için eksik olduğunu, yerinde yapılan keşif ile geçmiş tarihte gerçekleşmiş tıkanıklığın yerinin tespit edilmesinin mümkün olmaması ve ilgililerden bilgi alınmasının mümkün olamadığını, taşınmazda meydana gelen, bodrum katındaki taşan pis suların sebep olduğu hasarın sorumluluğunun …’ye ait olup olamayacağının mahkememizin takdirinde olacağını rapor etmiştir.
Deliller değerlendirilmiştir.
Somut olayda; davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan dava dışı sigortalının işyerinin yağan yağış sebebiyle şehir şebeke hattının tıkanması sonucu hasara neden olduğu iddiasıyla sigorta şirketince ekspertiz raporunda belirlenen hasarın sigortalısına ödendiği ve davalının meydana gelen yağmur basmasından kusurlu olduğu iddiası ile eldeki davanın açıldığı, davaya konu adresteki işyerinin davacı tarafından olay gününü içerir şekilde Büro Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, mahkememizce meydana gelen hadisede davalının ve davacının sorumluluğunun tespiti nokrasında dosyaya sunulan ekspertiz raporu ile mahkememizce aldırılan ilk bilirkişi raporu arasında çelişki bulunması nedeniyle inşaat mühendisi bilirkişinden yeniden rapor aldırıldığı, …’nin 13/10/2021 tarihli yazı cevabında binanın pis su bağlantısı ile ilgili olarak yapılan incelemede Atık Su Deşarj Yönetmeliğinin 10. maddesinde belirtilen bina yönetimi tarafından geri tepmeyi önleyici tedbirlerin alınmamış olduğunun belirtildiği, nitekim son alınan bilirkişi raporundaki yerinde yapılan tespitlerin de bununla uyumlu olduğu, su basmasının gerçekleştiği günkü yağış miktarının her yıl görülen ve doğal afet niteliğinde olmadığının Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından bildirildiği, … Atıksu Deşarj Yönetmeliği uyarınca hasarın meydana geldiği tarihte kanalizasyon geri tepmeyi önleyici tedbirin bina sahibi, müteahhit veya apartman yöneticisi tarafından alınması gerekliliğinin yerine getirilmediği, dolayısıyla sigortalının uhdesinde oluşan zararın davalı idarenin kusurundan kaynaklandığının ispat edilemediği ve davalının icra takibine itirazının yerinde olduğu, İİK uyarınca şartları oluşmadığından davalı lehine kötüniyet tazminat verilmesi talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
Şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL.harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.372,29-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, davanın değeri itibariyle istinaf kanun yolu kapalı ve kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır