Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/37 E. 2021/362 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/37 Esas
KARAR NO : 2021/362

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 21/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı hakkında … Dairesinin … Esas ve … Dairesinin … Esas sayılı dosypası ile yapılan takibe davalının itirazı üzerine dosyaların … Dairesinin … ve … Esas sayılı dosyalara kaydının yapıldığını, davalının takiplere haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini ileri sürüp itirazların iptali ile takiplerin devamına, dava değerinin %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce 21/05/2021 tarihinde Tüketci Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, Davacı vekili karar verildkten sonra 04/06/2021 tarihinde Mahkememize verdiği feragat dilekçesi ile davadan feragat etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ticari faaliyet göstermeyip, matbaacılık faaliyetinden dolayı esnaf faaliyeti yürüttüğünü, ayrıca taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki, ticari anlaşma, ticari faaliyet bulunmadığını, görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görev yönünden davanın reddinin gerektiğini, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının itirazdan haberdar olup dava açma iradesini 28/02/2019 tarihinde beyan ettiğini, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk sürecini başlattığını ve arabuluculuk sürecinin 24/04/2019 tarihinde son bulduğunu, dava açma iradesinin dava şartının yerine getirilmesiyle birlikte 1 yıllık sürenin 24/04/2019 tarihinden itibaren başlandığını, son tutanak tarihinin tebliğ tarihi olan 1 yıllık sürenin 24/04/2020 tarihinde bittiğini, davacının bu davayı açma süresinin 15/07/2020 tarihinde son bulduğunu anlaşıldığından hak düşürücü ser geçtikten sonra açılan davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, takip konusu borcun dayandığı 2 adet faturaya süresinde ihtarname ile itiraz edildiğini bildirip davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteğine lişkindir.
… Dairesine müzekkere yazıldığı, icra dosyalarının dosyamız içine alındığı görülmüştür.
… Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine … Dairesinde … Esas sayılı numara ile 16/12/2018 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 22.623,55TL asıl alacak olmak üzere toplam 22.623,55TL istendiği, takibin dayanağının 08/12/2018 tarihli, 22.623,55 TL tutarlı fatura olduğu, davalının 20/12/2018 tarihinde yetkiye, borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının talebi üzerine dosyanın Ankara İcra Dairesine gönderildiği, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
… Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine … Dairesinde … Esas sayılı numara ile 15/12/2018 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 22.617,65TL asıl alacak, 39,58TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 22.657,23TL istendiği, takibin dayanağının 08/12/2018 tarihli, 009445 nolu fatura olduğu, ödeme emrinin davalıya 19/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 20/12/2018 tarihinde yetkiye, borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının talebi üzerine dosyanın Ankara İcra Dairesine gönderildiği, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememize verdiği 04/06/2021 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini ve karşılıklı olarak herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadıklarını beyan etmişlerdir.
6100 S. HMK.’nın 307. maddesinde, “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş,
Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
(III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
(IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır.
310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 20/01/2021 havale tarihli dava dilekçesi ile iş bu davayı açmış olsa da, davacı vekili 04/06/2021 havale tarihli dilekçesi ile açmış oldukları davalarından feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini bildirdiği anlaşılmakla HMK’nun 310. ve 311. maddelerine göre; feragatın hüküm kesinleşmeden her zaman yapılabileceği gibi feragat beyanının kesin hükmün hukuki neticelerini doğurduğu ve feragat beyanının işin niteliğine göre kamu düzenine aykırı olmadıkça geçerli bulunduğu, feragatın sonuç doğurması için karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı bu sebeple feragat dilekçesinin karşı tarafa tebliği zorunluluğu bulunmadığı, davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisi bulunduğu, yine feragatın gerçekleşmesi halinde oturum beklenmeden karar verilebileceği (Halil Kılıç- 6100 Sayılı HMK 2. Cilt 2472S.3. Paragraf), ayrıca dosya üzerinden karar verebilmenin yargılama sürecinin kısaltılması amacıyla düzenlenen 6100 sayılı HMK’nun özüne de uygun olacağı da anlaşıldığından feragat nedeniyle dosya yenden ele alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Dava açılışında alınan 59,30 TL peşin harcın alınması gereken 59,30 TL harcı karşıladığı anlaşıldığından HARÇ ALINMASINA YER OLMADIĞINA,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların leh ya da aleyhlerine vekalet ücreti tahsis edilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının karar kesinleştikten sonra iadesine,
İlişkin, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.21/05/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır