Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2021/615 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/338 Esas – 2021/615
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/338
KARAR NO : 2021/615

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVALI : ….
VEKİLLERİ : Av…
Av….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkil şirketin 2016 yılından beri açık hesap şeklinde çalıştığını, taraflar arasında bu şekilde süre gelen ticari ilişki kapsamında davalı şirketin iş makinesi parça alımı, bakım ve servis ücretlerinden kaynaklanan açık hesap borcunun bakiyesini vadesinde ödemediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının asıl alacağa ve yetkiye yönelik itirazının iptalini, %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: yetki itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, iş makinesi servis, bakım ve yedek parça satışı nedeniyle düzenlenen fatura ve cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.(İİK 67)
Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2020/10671 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 24/11/2020 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 36.457,32TL asıl alacak, 206,01TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 36.663,33TL istendiği, davalının 30/11/2020 tarihinde ödeme emrine, yetkiye, borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davalının aleyhine girişilen icra takibinde hem borca, hem de icra dairesinin yetkisine itirazda bulunduğu, davaya verdiği cevap dilekçesinde de icra dairesinin yetkisine itirazını tekrarladığı, mahkemenin yetkisine yönelik ilk itirazının da bulunduğu görülmüştür.
Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından birisi olduğundan İİK’nın 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesi yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir.
Bu durumda öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenip, yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi, icra dairesinin yetkili olduğunun kabul edilmesi halinde ise, mahkemenin kendi yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir. (Bkz HGK’nun aynı yöndeki 28.03.2011 tarihli ve 2001/19-267 E.-2001/311 K. sy. Kararı)
Davacı vekili TBK nun 89. Maddesine göre para alacaklarında alacaklının ikametgahı icra dairelerinin yetkili olduğunu belirterek itirazın reddini istemiştir.
Davalı tarafın birleştirme talep ettiği Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada da davacının verdiği servis hizmetinin gizli ayıplı olması nedeniyle mahkmemizde aaçılan iş bu davanın davalısı tarafından davacı aleyhine (HMK 6.Maddedeki genel yetki hükmüne uygun olarak ) tazminat davası açılmıştır. Mahkememizde açılan iş bu dava da davacı kendi ikametgahında takip yapıp dava açmıştır.
Dava dilekçesi ekindeki servis fişlerinde … Marka … bakım , onarım , parça değişiklikleri yapıldığı anlaşılmaktadır. İş makinası tamir bakım ve servis hizmeti verilmesi eser sözleşmesi niteliğindedir. (TBK 470)
Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinde (HMK m.6/1), sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde ( HMK m.10), sözleşmeyle yetkili kılınan yer mahkemesinde (HMK m.17) açılabilir. Davacının seçimlik hakkı mevcut olup, icra takibini genel ve özel yetkili icra dairelerinden herhangi birisinde açabilir.
Bu türden sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen ve Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinin uygulama imkânı yoktur. Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin sadece karz akdinden doğan borçlarla sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Aksi halde, bütün para borcu ilişkilerinden doğan ihtilâflarda yetkili mahkemenin bu maddeye göre tayini gerekeceğinden, para borçlarıyla ilgili tüm ihtilâfların davacının yerleşim yerinde takip ve davaya konu olması sonucunu doğurur ki bu da; Hukuk Muhakemesi Kanunu’nda yer alan yetkiyle ilgili kuralları adeta istisna haline getirmiş olur. Oysa, Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacakta yetkili mahkemenin tayininde Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. (Emsal Yargıtay …. H.D.2019/2763 E, 2019/3958 K sayılı ilamı), (Sakarya BAM 5. H.D 2020/665 Esas ve 2020/709 Karar)
Somut olayda, davalı borçlunun yerleşim yerinin … olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dosya arasında bulunan servis formunda davalının adresinin Çiğli İzmir , ifanın gerçekleştiği (servis hizmetinin verildiği) yer de …olup, İfa yeri … İzmirdir. Yetki sözleşmesi yapılmamıştır. Bu durumda borçlunun icra dosyası için Ankara icra dairesinin yetkili olmadığı, yetkili icra dairesinin Karşıyaka İcra Daireleri olduğuna dair yetki itirazı usul ve yasaya uygundur.
Netice olarak takip yapılan Ankara icra dairesinin yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibinin bulunmadığı kabul edilerek itirazın iptâli davasının dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Açılan davanın dava şartı noksanlığından (yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından) REDDİNE,
Yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
2) Dava açılışında alınan 439,28 TL peşin harcın alınması gereken 59,30 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 379,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin KENDİ ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip ….

Hakim ….

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”