Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/323 E. 2021/391 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/323 Esas
KARAR NO : 2021/391 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maddi sıkıntıda bulunması nedeniyle tanıdığı ve emlakçılık yapan … ve oğlu/davalı … ile görüşerek yardımcı olmasını talep ettiğini, ağır bir hastalığı olan ve çalışamayan eşinin olaydan haberi olmamasını istediğini, ihtiyacı olan rakamın 45.000,00 TL olduğunu belirttiğini, davalı tarafın talebi kabul ettiğini ve müvekkilinin istediği parayı verebilmek için Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifinden kredi çekeceğini, 45.000 TL’sini müvekkili davacıya vereceğini, ödemelerin 3 ayda bir yapılacağını müvekkili davacının istediği paraya karşılık olarak anapara ve ödenecek faiz karşılığı olarak 65.000,00 TL tutarlı senet istediğini beyan ettiğini, zor durumda olan müvekkilince talebin kabul edildiğini ve tanzim ve vade tarihi olmayan, yazı ile “altmışbeşbin” yazılı senedin karşı tarafa verildiğini, müvekkilinin, davalıya olan borçlarını elden ödemeye devam ettiğini, gerek davalı gerekse babası ile yapılan görüşmelerde senetten bahsedilirken itirazda bulunulmadığını, senedin varlığının kabul edilerek kredi borcuyla anıldığını ve senedin ayrı bir borç olduğundan veya senedin de ödenmesi gerektiğinden bahsedilmediğini, senedin davalı tarafa teminat amaçlı verilmiş bir senet olduğunu, müvekkiline verilen meblağ, faizi ile geri ödendiğinde iade edilmesi gerekirken icra takibine konu edildiğini, davalının bedelsiz kalmış senedi icra takibine konu ederek ayrı bir suç işlediğini, bu nedenlerle müvekkili davacının borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline ve dava konusu bononun taraflarına iadesine, kötü niyetli davalıdan müvekkil lehine %20 tazminatın tahsiline, karara kadar takibin durdurulmasına karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte HMK 200.maddesi uyarınca senede karşı ispatın ancak senetle mümkün olabileceğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının davalıya icra takibine konu edilen senet nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti isteminden ibarettir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. ile 5/A maddesi eklenmiş olup bu maddeye göre Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Taraflar arasında TTK’da düzenlenen kambiyo senedinden kaynaklı uyuşmazlık bulunması sebebiyle ve mutlak ticari dava olduğundan görevli mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
6325 sayılı Kanunun 18/A maddesine göre, ”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Davanın Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açıldığı, dosyanın 21/10/2020 tarihinde görevsizlik kararı verilerek mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapıldığı, davacı vekili dava dilekçesi ile aleyhine başlatılan icra takibinde davalıya borçlu bulunmadığından bahisle eldeki davayı açmış ise de; dava dilekçesinden ve ekli belgelerden davacı vekili tarafından dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığı, arabulucuya başvuru yapıldığına yönelik herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı, zorunlu arabuluculuk başvuru yoluna gidilmeksizin davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
6201 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinin 1. fıkrası ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk kanununa 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile eklenen 18/A-2 maddesi gereğince bu husus mahkememiz açısından özel dava şartı olduğu ve menfi tespit davalarında da bu hususun arandığı (bkz. Ankara BAM 22. HD.nin 2020/1223 esas ve 2020/1354 karar sayılı 06/11/2020 tarihli; Ankara BAM 31. HD.’nin 2020/1111 esas ve 2020/147 karar sayılı 05/11/2020 tarihli; Ankara BAM. 22. HD.’nin 2020/1351 esas ve 2020/1666 karar sayılı 31/12/2020 tarihli ilamı), dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine ve her ne kadar davacı lehine Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesince İİK md. 72 gereği teminat mukabilinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik tedbir için ara karar tesis edilse de davacı tarafça süresinde teminat yatırılmadığından kararın kendiliğinden ortadan kalktığı ve İİK md. 72’de belirtilen şartlar oluşmadığı dikkate alınarak davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
İİK md. 72’de belirtilen şartlar oluşmadığından davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 1.110,04-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.050,74‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, dosya üzerinden kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/06/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır