Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/30 E. 2021/297 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/30 Esas
KARAR NO : 2021/297

DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü ŞÜ N Ü L D Ü :
DAVA :
Davacı vekili; davalının taraflar arasındaki uydu iletişim sözleşmesi gereğince 17.144.20 USD tutarlı kapasite bedelinin tahsili talepli olarak … Tahkim Divanına müraacat ettiğini, hakem heyetince davanın kabulüne karar verildiğini, hakem heyeti kararının 1 yıllık yasal sürede verilmediğini, hakem heyetinin yetkisine itiraz etme hakkının ortadan kaldırıldığını, ispat yükünün ters çevrilerek davalı tarafça edimin tam ve gereği gibi yerine getirdiğinin ispatının istenmesi yerine bilirkişi incelemesine gerek olmadığı da kabul edilerek ve bu yöndeki kabulün hüküm ile birlikte değerlendirip bu karara karşı itiraz ve yeni deliller sunma hakkı da engellenerek hüküm kurulmasının adil yargılanma hakkını ortadan kaldırdığını, MTK’nın 14/2 hükmüne aykırı olarak dayanılan hukuki sebeplerin kararda açıklanmadığını, sözleşme hükümlerinin gözardı edilerek hüküm kurulduğunu, hakem heyeti ücretinin yasaya ve yönetmelik hükümlerine aykırı belirlendiğini ileri sürerek TOBB’un 2014/3 nolu tahkim davasında verilen hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; görev belgesinin 18/11/2014 tarihinde düzenlendiği, kararın 13/11/2015 tarihinde alındığı, davacının kararın tebliğe çıktığı tarih ile karar tarihi arasındaki zaman farkından dolayı kararın daha sonra verildiğine ilişkin iddiasının soyut, herhangi bir delille desteklenmeyen bir iddia olduğu dikkate alınarak yerinde bulunmadığı, hakem heyetinin yetkisi olmayan konuda bir karar verildiği yönünde davacı iddasının bulunmadığı dikkate alınarak, yetkiye ilişkin iddianın 4686 sayılı Yasanın 15/d bendi yönünde bir itiraz olmadığı ve iptal gerekçesi olarak kabul edilemeyeceği, kamu düzenine aykırılık iddiasının yerinde görülmediği, eşitlik ilkesine de aykırı davranılmadığı, hakem heyeti kararının kendi içinde hukuki gerekçesinin bulunması, davacının iptal talebinin 4686 sayılı Yasanın 15. maddesi çerçevesinde bir iptal sebebi olmaması nedeni ile yerinde görülmediği, hakem heyeti için belirlenen ücretin tespit edilen sınırlar içinde kaldığı, 4686 sayılı Yasanın düzenlemesi ile Adalet Bakanlığınca belirlenen tahkim ücretlerini düzenleyen hakem ücretleri üzerinden hasaplama yapılamayacağından, bu iddianın da iptal sebebi olarak değerlendirilemeyeceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar temyiz edilmiş, Yargıtay …Dairesi 2018/1758 Esas ve 2020/3642 Karar sayılı ilamı ile;
”1- Yerel mahkeme karar tarihinden sonra 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Yetkileri Hakkındaki Kanun’un 5/3-4 fıkrasında 15/03/2018 tarihli ve 7101 Sayılı Kanun’un 55. maddesi ile yapılan değişiklikle fıkradaki “İptal davaları” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. Bu hüküm bir usul hükmü olup derhal uygulanır. Kanunda derhal uygulamayı engelleyen geçici bir hükümde bulunmadığına göre hakem kararlarının iptali davalarının HMK 410. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemelerinde ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekir.
Bu durumda 15/03/2018 tarihli 7101 Sayılı Kanun’la 5235 Sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle Bölge Adliye Mahkemeleri hakem kararlarının iptali davalarına ilk derece mahkemesi olarak bakacağından mahkemece Bölge Adliye Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle 6100 Sayılı HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. ” gerekçesi ile kararı usulden bozmuştur.
Göreve ilişkin bozma kararı karşısında Yargıtay bozma ilamına uyularak davanın görevine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dava 2016 yılında açılmış karar tarihinden sonra 15/03/2018 tarihli ve 7101 Sayılı Kanun’un 55. maddesi ile yapılan değişiklikle görevli mahkeme değişmiştir. Mahkememiz dava açıldığı tarihte görevli iken sonradan görevsiz hale gelmiş olmakla verilen görevsizlik kararı gönderme kararı mahiyetinde olduğundan harç ve yargılama giderlerinin esasa dair hükümle birlikte dosyanın gönderildiği mahkeme tarafından karara bağlanmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. Maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden REDDİNE,
HMK’nın 20.maddesinde belirtilen süre içerisinde başvuru halinde dosyanın İlgili daireye tevzi edilmek üzere Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine,
2- Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede esasa dair kararla birlikte hüküm altına alınmasına ,
Oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 14.04.2021 Başkan …
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Katip …
E-imzalı.
5070 sy gereği elektronik olarak imzalanmıştır.