Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/290 E. 2021/624 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/290 Esas
KARAR NO : 2021/624 Karar

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili firmanın, işyerinde kurutulmuş gıda işi ile iştigal ettiğini, müvekkili firmanın bu faaliyeti kapsamında davalı firma ile 18.02.2020 tarihli Fason Üretim Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili firma ile davalı firma arasında, 18.02.2020 tarihinde, istediği kriterlere uygun hammaddenin davalı firmaca temin edilmesi kaydıyla fason kurutma yapmak üzere “Fason Üretim Sözleşmesi” imzalandığını, bu çerçevede müvekkil şirketçe 3 çeşit ve toplamda 14.675 kg kurutulmuş ürünün (yarı mamül) elde edilip davalı firmaya teslim edildiğini, teslim edilen bu ürünlere ilişkin faturaların müvekkili tarafından davalı firmaya gönderildiğini, davalı firmanın da söz konusu faturaları kendi defterlerine işlediğini, ancak takip tarihi itibari ile davalı firmanın müvekkil firmaya 92.906,19 TL fatura borcu bulunduğunu, davalı firmanın takip tarihi itibari ile müvekkil firmaya bu miktarda borçlu olduğu taraflar arasında yapılan cari hesap mutabakatı ile de sabit olduğunu, davalı firma tarafından anılan borcun müvekkiline ödenmemesi sebebi ile davalı firmaya defaatle mail atıldığı ancak bir ödeme sağlanamadığını, bunun üzerine Ankara …. Noterliği’nin 18.11.2020 Tarih ve 35549 Yevmiye Nolu ihtarnamesi ile fatura borcunu ödemesi ihtar edildiğini, çekilen ihtarnameye rağmen davalı yan tarafından ödeme yapılmaması nedeni ile Ankara 19. İcra Dairesi’nin 2020/11341 Sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu belirterek davalı firmanın Ankara …. İcra Dairesi’nin 2020/11341 Sayılı takip dosyasına yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın taraflar arasında akdedilmiş olan yetki sözleşmesi uyarınca yetkisiz mahkeme nezdinde ikame edildiğini, bu nedenle davanın öncelikli olarak usulden reddi gerektiğini, davacıdan Organik Karışık Sebze Çorbası ürünü teslim alındıktan sonra, müvekkili şirketin laboratuvarında yapılan analizinde, “Enterobacteriacea” olarak adlandırılan bir mikrobiyal bulaşı tespit edildiğini, Enterobacteriaceae; su, toprak, insan ve hayvan bağırsak florası kaynaklı bir mikroorganizma olup; ortamın yetersiz hijyeni, temizlikte ya da üretimde kullanılan suyun kontamine olması, personel kaynaklı bulaşma, üretim esnasında kurutma süre ve sıcaklığının yeterli olmayışı, kurutma uygulaması sonrası paketlemeye kadar geçen süreçte hattan bulaşı gibi nedenlerle gıdaya bulaşabilecek bir mikroorganizma gurubu olduğunu, ilgili üründe piyasa sürülmesi ve halk sağlığı bakımından uygunsuzluk teşkil eden bu bulaşı buluntusu üzerine, ürün akredite bir laboratuvar olan SGS İstanbul Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı’nda analiz ettirildiğini ve bu analiz sonucunda gerçekten de üründe olması gereken değerin üstünde Enterobacteriacea mikroorganizma grubu tespit edildiğini bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Ankara …. İcra Dairesine, Ankara …. Noterliğine, Çubuk Vergi Dairesi ve Aslanbey Vergi Dairesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Dava, İİK md. 67’de düzenlenen itirazın iptali isteminden ibarettir.
Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2020/11341 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 17/12/2020 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde toplam 92.906,19-TL istendiği, takibin dayanağının faturalar olduğu, ödeme emrinin davalıya 23/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 30/12/2020 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
18/02/2020 tarihli fason üretim sözleşmesinin sözleşme süresi başlıklı maddesinde, ihtilaf halinde Kahramanmaraş mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığının belirtildiği hükmü ile ihtilaf halinde yetkili mahkemenin HMK’nın 17. maddesi uyarınca belirlendiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca uyuşmazlıklarda Kahramanmaraş mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili ve görevli olacağının kararlaştırıldığı, davalının süresi içerisinde mahkeme yetkisine itirazda bulunduğu, tacirlerin sözleşme ile bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilecekleri, aksinin kararlaştırılmamış olması halinde doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davaların sadece sözleşme ile belirlenen mahkemelerde açılabileceği ve tarafların da sözleşme ile Kahramanmaraş mahkemelerini yetkili kıldıkları anlaşılmıştır.
HMK’nın 17. maddesindeki yetki kuralı kesin yetki olmayıp münhasır yetki niteliğindedir. Kesin yetki halleri aynı Kanun’un 11/1, 12/1. 14/2 ve 15/2. maddelerinde açıkça düzenlenmiştir. Kanun’da açıkça “kesin” yetkiden söz edilmeyen hükümlerdeki yetki kurallarının kesin yetki olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. HMK’nın 114/1-ç maddesindeki dava şartı, yetkinin kesin olduğu hallerle sınırlıdır, dava konusu icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş, sadece borca itiraz edilmiştir. Bu sebeple icra dairesinin yetkisi incelenmemiştir.
Taraflar tacir olduklarından dolayı HMK.nun 17.maddesi uyarınca yanlar arasındaki sözleşmede düzenlenen yetki şartı geçerli olup, anılan yasa hükmünde belirtilen yetkinin münhasır yetki kuralı niteliğinde bulunması ve HMK’nın 19. maddesi uyarınca davalı tarafından süresinde usulüne uygun şekilde yetki itirazında bulunulması nedeniyle, davanın sadece yetki sözleşmesinde gösterilen Kahramanmaraş mahkemesinde açılacağı gözetilmiş, (Bkz. Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 2014/13138-17754 E-K, 2015/4883-16645 E-K, 2015/9577-2016/525 E-K ve 2014/15353-12794 E-K sayılı emsal kararları), uyuşmazlık konusu faturalar sözleşmeye dayalı olarak düzenlendiğinden davacı vekilinin duruşmadaki beyanlarına itibar edilmemiş, davalının icra takibinin yetkisine itiraz etmemiş olması, mahkemeye açılan itirazın iptali davasında sadece mahkeme yetksiine itiraz etmiş olması icra dairesine yapılan itirazdan bağımsız olarak değerlendirileceğinden mahkemenin yetkisine itiraz ayrıca irdelenmiş ve dava yetki şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVALI VEKİLİNİN TARAFLAR ARASINDAKİ SÖZLEŞME GEREĞİNCE YAPMIŞ OLDUĞU YETKİ İTİRAZININ KABULÜ İLE, MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili KAHRAMANMARAŞ Nöbetçi ASLİYE HUKUK (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır