Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/284
KARAR NO : 2022/465
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …..
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2021
KARAR TARİHİ : 10/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin savunma sanayiinde faaliyet yürüten şirketlere danışmanlık hizmeti verdiğini, davalının Milli Savunma Bakanlığı nezdinde yapacağı iş ve işlemler ile alacağı izinlere ilişkin müvekkili ile davalı şirket arasında 04.12.2018 tarihinde danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda davalının “Kuruluş izin belgesi için …’lığınca yapılacak denetlemeler ve ilgili gerekli tedbirlerin alınması ile ilgili hizmetler” ile “üretim izin belgesi için …’lığınca yapılacak denetlemeler ile ilgili gerekli tedbirlerin alınması ile ilgili hizmetler” için müvekkilinin danışmanlık yapması ve bu danışmanlık hizmeti karşılığında 59.000 TL (KDV dahil) ücret alması hususunda anlaşıldığını, müvekkilinin gerekli hizmetleri vermiş olmasına rağmen davalı şirketin kötü niyetli olarak müvekkilini oyaladığını ve tek bir kuruş bile ödeme yapmadığını, sözleşmenin 9. maddesinde ödemelerin tarihleri ve miktarları tek tek belirlenmiş olduğunu, müvekkilin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmiş, gerek toplantılara katılmış, gerek hazırladığı evrakları firma tarafından görevlendirilen kişilere göndermiş, mail yoluyla yazışmalar yapmış olduğunu, ancak aradan geçen zaman sonrasında davalı tarafın sözleşme konusu işleri yapmaktan kendi isteği ile vazgeçtiğini ve kendilerine söylenene göre artık söz konusu izinleri almayacağı şeklinde bir karar aldıklarını, müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadan davalının tek taraflı olarak söz konusu izinleri almaktan, bahsi geçen işleri yapmaktan vazgeçmesinin müvekkilinin verdiği danışmanlık hizmetini ve bu hizmet karşılığında alması gereken ücreti de ortadan kaldırmayacağını, bu konuda verilen hizmetler, hazırlanan evraklarla ilgili mailler ve diğer belgelerin dilekçe ekinde sunulduğunu, ayrıca yapılan sözlü görüşmelerle ilgili de davalı şirket tarafından görevlendirilen personelin tüm sürece vakıf olup, müvekkili tarafından verilen tüm hizmetleri de tüm ayrıntılarıyla bildiklerini, bu nedenle şirket çalışanının da tanık olarak dinlenmesini talep ettiklerini, izin başvuruları aşamasına kadar tüm sürecin takip edilip izin başvuru evraklarının da mail yoluyla gönderildiğini, işin son aşamasına kadar takip edilmiş olmasından sonra davalının bu işten vazgeçmesinin müvekkilin ücret alacağını ortadan kaldırmayacağını, müvekkilin verdiği hizmetin karşılığını alamayınca… E. Sayılı dosyadan 59.000 TL ana para ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 66.649,77 TL lik icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın böyle bir borcun olmadığını, olduğu kabul edilse bile temerrüde düşürülmedikleri için faizi kabul etmediklerini beyan eder bir itiraz dilekçesi verdiğini ve takibin durdurulduğunu, gerek sözleşme gerek verilen hizmetler göz önünde tutulduğunda müvekkilinin ücret alacağı olduğunun görüleceğini, ayrıca bu ücretlerin hangi tarihlerde hangi miktarlarda ödeneceği de tek tek belirtildiği için ayrıca temerrüde düşürmeye gerek olmayıp, sözleşmede belirtilen tarihlerde ödeme yapılmamasıyla zaten temerrütün gerçekleşmiş olacağını ileri sürerek davanın kabulü ile, davalı (borçlu)’nun …E. sayılı icra takibine karşı haksız olarak yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere takdir edilecek icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davacı tarafından talep olunan alacağa ilişkin kendisine herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı … ile müvekkili şirket arasında düzenlenen 04.12.2018 tarihli “… uyarınca 59.000,00 TL asıl alacak ve 7.649,77 TL işlemiş faiz alacağının müvekkil şirket tarafından ödemediği gerekçesiyle … Esas sayılı dosyası nezdinde icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinin haksız olduğunu, müvekkilinin davacıya söz konusu sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, işbu sözleşmenin her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup davacı üzerine düşen edimi ifa etmediğinden herhangi bir alacağa da hak kazanmadığını, davacının söz konusu alacak talebini ileri sürebilmesi için sözleşme uyarınca üzerine düşen edimi ifa etmesi gerektiğini, talep olunan işbu icra takibine dayanak gösterilen hizmet sözleşmesinin 10. maddesi hükmü de şu düzenlemeyi haizdir; “Bu sözleşme 2. Maddesi altında belirtilen Danışman tarafından yürütülecek hizmetler yerine getirilmediği durumunda Danışmana alacak hakkı doğmaz.” söz konusu sözleşme, Milli Savunma Bakanlığından kuruluş izin belgesi ve üretim izin belgesinin temini, buna ilişkin başvuru süreci bakımından kapsamlı bir danışmanlık hizmetini gerektirmekte olduğunu, ancak davacı tarafından müvekkili şirkete danışmanlık hizmeti verilmediğini, sözleşmenin 2. maddesinde davacının sorumlu olduğu hususların “Bu hizmetler yürütülürken Danışmanın sorumlu olduğu hususlar şunlardır; Kuruluş ve Üretim İzinleri alınması ile ilgili her türlü yol gösterici bilgi ve hizmetleri vermek, Üretilecek malzemeler için üretim akış şemaları hazırlamak ve gerekli prosesleri belirlemek ve dokümante etmek, Entegre Lojistik Destek ve Dokümantasyon alt yapısı oluşturmak, Kuruluş izni (Kİ) ve Üretim İzni (ÜİB) ile ilgili başvuruları yapmak, Firmanın “Üretim İzni” denetlemesine hazır hale gelmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik yol gösterici hizmetleri sunmak, danışman tarafından söz konusu hususların yerine getirilmediğini, davacı tarafından ahde vefa ilkesine aykırı olarak edim ifa edilmediğini, dolayısıyla müvekkili tarafından sözleşme karşılığı olan bedelin davacıya ödenmediğini, dava dilekçesi ekinde delil olarak sunulan evrakların da davacının danışmanlık hizmeti verip vermediği yönünden ispata yeterli nitelikte olmadığını, bununla birlikte her ne kadar müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmuyor da olsa, bir an olsun aksi düşünülse dahi müvekkilinin temerrüte düşürülmediğinden faiz alacağı da doğmamış olduğunu, müvekkili lehine takip miktarının %30u oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, danışmanlık hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. …. müzekkereler yazıldığı görüldü.
…Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 04/09/2020 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 59.000,00TL asıl alacak, 7.649,77TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 66.649,77TL istendiği, takibin dayanağının 04/12/2018 tarihli danışmanlık sözleşmesi olduğu, ödeme emrinin davalıya 08/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 09/09/2020 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
21/04/2020 tarihli SMMM bilirkişi … ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı Bilirkişi Dilek Yılmaz Şahin’den aldırılan bilirkişi raporunda özetle; ” Davacı şirketin dava konusu işlemlerinin olduğu 2019 ve 2020 yılı Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebir defterlerinin aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere açılış ve kapanış tasdiklerinin Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine uygun olarak yasal süreler içinde yapılmış olduğu, davalı şirketin dava konusu işlemlerinin olduğu 2019 ve 2020 yılı Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebir defterlerinin aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere açılış ve kapanış tasdiklerinin Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine uygun olarak yasal süreler içinde yapılmış olduğu, … Esas numaralı dosyasında takip tarihinin 04.09.2020, takip tutarının 59.000,00.-TL 04.12.2018 tarihinde taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği vadesinde ödenmeyen hizmet bedeli, 7.649,77.-TL har bir vade tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanmış yasal faizlerin toplamı olmak üzere toplamda 66.649,77.-TL olduğu, Taraflara ait ticari defterlerinin yerinde incelenmiş olup, ticari defterler üzerinden yapılmış olan tespitler ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.
Davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketle ilgili herhangi bir kayıt bulunmadığı,
Davalı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketle ilgili herhangi bir kayıt bulunmadığı,
Yukarıdaki açıklamalar ışığında Sayın Mahkemenizce davacının sözleşme kapsamındaki danışmanlık bedeli olan 50.000,00- TL+KDV olmak üzere toplam 59.000,00- TL yi talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılması halinde 7.656,90- TL icra takibinden önce işlemiş faiz olmak üzere toplam 66.656,90- TL talepte bulunabileceği, sayın Mahkemenizce davacının danışmanlık sözleşmesi ile üstlendiği beş kalem işten dördünü tamamlayarak, “Kuruluş İzni ve Üretim İzni ile ilgili başvuruları yapmak” işini davacının yapmadığı gözönüne alındığında, davacının sözleşme kapsamındaki danışmanlık bedelinin 40.000,00- TL+KDV olmak üzere toplam 47.200,00- TL lik kısmını talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılması halinde 6.414,50- TL icra takibinden önce işlemiş faiz olmak üzere toplam 53.341,50- TL talepte bulunabileceği” rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 281 şerhi ile birlikte taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili rapora itiraz ederek düzenlenen raporu kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Bilirkişi raporu ayrıntılı gerekçeli ve denetime uygun olup uyuşmazlık konuları ile tarafların iddia ve savunmalarını kapsayacak şekilde düzenlendiğinden hükme esas alınmıştır.
Netice olarak taraflar arasında 04.12.2018 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi ve 02.08.2019-04.08.2019 tarihli e-mail yazışmalarından kaynaklı akdi ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca danışman tarafından “kuruluş ve üretim izinleri alınması ile ilgili her türlü yol gösterici bilgi ve hizmetleri vermek, üretilecek malzemeler için üretim akış şemaları hazırlamak ve gerekli prosesleri belirlemek ve dökümante etmek, entegre lojistik destek ve dökümantasyon alt yapısı oluşturmak, firmanın üretim izin denetlemesine hazır hale gelmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik yol gösterici hizmetlerin sunulması, kuruluş izin ve üretim izni ile ilgili başvuruları yapmak” hizmetlerinin yerine getirilmesinin kararlaştırıldığı,…den gelen yazıya göre davalı firmanın 05.08.2019 tarihlinde kuruluş izni ve üretim izni başvurusu yaptığı, davalıya verilen süre içinde başvurudaki eksikliklerin giderilmemesi üzerine başvuruların iptal edildiği, davalının ilgili bakanlığa başvuru yaptığı gözetildiğinde davacının davalıya danışmanlık hizmeti vererek kuruluş izni ve üretim izni için işlemleri başvuru aşamasına kadar takip ettiği, her nekadar sözleşmede davacının başvuru yapması kararlaştırılmış ise da davalının bu iş için davacıya vekaletname vermediği ve taraflar arasındaki yazışmalardan başvurunun davalı tarafından yapılması gerektiğinin bilindiğinin anlaşıldığı, ilgili bakanlığın eksiklik tespit etmesi üzerine davalının davacıya bu yazıyı ileterek eksikliklerin giderilmesini istemediği, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmemesi nedeniyle halen ayakta olduğu, dosya kapsamına göre davacının davalıya sözleşme kapsamında danışmanlık hizmeti verdiği, ancak sözleşme kapsamındaki beş kalemden dördünün davacı tarafından yerine getirildiğinin anlaşılması karşısında davanın kısmen kabul edilmesi gerektiği anlaşıldığından ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 47.200,00 TL alacak talep etme hakkının bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;
… esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin;
47.200,00TL asıl alacak,
6.414,50TL işlemiş faiz üzerinden devamına
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
10.722,90TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2) Dava açılışında alınan 804,97 TL peşin harcın alınması gereken 3.662,41 TL harçtan düşülmesi ile bakyie 2.857,44 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 258,16 TL’sinin DAVACIDAN ; 1.061,84 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) (a) Dava açılışında alınan 804,97 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 96,30 TL posta gideri, olmak üzere toplam 1.755,60 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 1.412,24 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.769,89 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde… Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/06/2022 11:21:42
Katip …
Hakim …
“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”