Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/274 E. 2021/766 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/274 Esas
KARAR NO : 2021/766 Karar

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -….
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – …….

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 413108 sicil numarasında kayıtlı … Grup İnş. San. Ve Tic. A.Ş’de %51 payına sahip hissedarı olduğunu, dava dışı …’in Davalı … Grup İnş. San. ve Tic. A.Ş.’de yönetim kurulu başkanlığı yapmakta olup şirketi münferiden temsil yetkisi bulunduğunu, ancak Yönetim Kurulu Başkanı … tarafından münferiden temsil yetkisi kötü niyetli olarak kullanılarak şirketin zararına işlemler tesis edildiğini, şirketi temsil yetkisine sahip …’in bundan önceki görevi sürecinde şirket aleyhine gerçekleştirdiği işlemleri nedeniyle davalı şirket ihalelerden yasaklandığını; şirket bünyesinde %51 paya sahip olan müvekkilinin, şahıs şirketi de ihalelerden yasaklı hale geldiğini, Yönetim Kurulu Başkanının hukuka aykırı ve haksız işlemleri nedeniyle müvekkil büyük zarara uğradığını, şirketin yönetim kurulu başkanı olan şahıs şirketi ve söz konusu olumsuz durumları toparlayacağı vaadiyle şirketin tekrar yönetim kurulu başkanı olarak Ankara … . Noterliğinin 30.11.2020 tarih 32551 sayı ile tasdikli 27.11.2020 tarihli- sayılı Genel Kurul Kararı ve Ankara …. Noterliğinin 30.11.2020 tarih 32553 sayı ile tasdikli 27.11.2020 tarihli 2020/2 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile 1 yıl süre ile münferiden yetkiye sahip Yönetim Kurulu Başkanı ve 27.11.2023 tarihine kadar Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiğini, bu tarihten sonra, vaadettiği hiç bir yükümlülüğü yerine getirmediği gibi, hali hazırda telefonlara dahi çıkmamakta ve kendisinden haber alınamadığını, müvekkili tarafından dava açılmadan önce davalı şirkete gönderilen Ankara …. Noterliğinin 13.04.2021 tarih ve 13043 Yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 iş günü içerisinde “yönetim kurulu başkanı seçimi ve şirketi temsile yetkili seçimi” gündemi ile genel kurulun toplantıya çağrılması talep edildiğini, yönetim kurulu başkanı olan şahsın şirketin merkez adresini boşalttığını, şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinde başka birilerinin ikamet etmeye başladığı anlaşıldığı, bunun üzerine huzurdaki davayı açabilmek adına şirketin ticaret sicilde kayıtlı söz konusu adresine ancak T.K m21/2 gereği tebligat yapılabildiğini, ilgili ihtarname 21.04.2021 tarihinde T.K m.21/2 ye göre rağmen Yönetim Kurulu Başkanı … tarafından genel kurul toplantıya çağrılmadığını bu sebeplerle davanın kabulü ile yönetim kurulu başkanı ve şirket müdürünün değiştirilerek yeniden seçimi gündemiyle toplanacak “Genel Kurulu Toplantıya Çağırma İzni” verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği görüldü.
GEREKÇE:
Dava, TTK 411 ve 412. Maddesi uyarınca genel kurulun toplantıya çağrılması talebine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkilliği tamamlanmış, ticaret sicil gov.tr’den davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtları çıkartılmış ve incelenmiş, davacının dosyaya sunduğu deliller değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller incelendiğinde, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 413108 sicil numarasında kayıtlı olan ……A.Ş’nin son genel kurulu toplantısının 27.11.2020 tarihinde yapıldığı bu tarihte şirketin yönetim kurulu üyeliğine…’in seçildiği, 1 yıl süreyle yönetim kurulu başkanı olarak görevlendirildiği ve 27.10.2023 tarihine kadar şirketi temsile yetkili olarak seçildiği, münferiden temsil yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı TTK 412. Maddesine zikrederek şirketin genel kurulunun toplantısını talep etmekle birlikte TTK 411. Ve 412. Madde bir bütün olarak değerlendirilmelidir.
Madde 411 maddesine göre; ” (1) Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir.
(2) Gündeme madde konulması istemi, çağrı ilanının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmasına ilişkin ilan ücretinin yatırılması tarihinden önce yönetim kuruluna ulaşmış olmalıdır.
(3) Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır.
(4) Yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul en geç kırkbeş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır; aksi hâlde çağrı istem sahiplerince yapılır. ”
Madde 412 maddesinde de ”(1) Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Davacı TTK 411. Maddesi çerçevesinde genel kurulu toplantıya çağırması için, öncelikle yönetim kuruluna yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek toplantı çağrısı yapması, TTK. 411/3 madde gereğince çağrının ve gündeme madde konulması isteminin Noter aracılığıyla yapılması, 7 günlük süre içerisinde cevap verilmediği yahut talep reddedildiği takdirde mahkemeye başvurulması kanunun açık düzenlenmesi gereğidir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme ve davacı beyanı ile davacının 13.04.2021 tarih 13043 yevmiye nolu Ankara …. Noterliği aracılığıyla keşide ettiği, talebini davalı şirkete tebliğ ettiremediği, tebligatın yapılmaması üzerine 21/2 çerçevesinde tebligat yapıldığı ve bu bağlamda usulü işlemlerin gerçekleştiğini iddia ettiği anlaşılmaktadır.
Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre borçlu şirketin ticaret sicili adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, borçlu şirketin adresten taşınması veya adresin kapalı olması nedeni ile tebligatın yapılamamış olması gerekir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur.
Öte yandan Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57. maddesinin ikinci fıkrasında; “Adresini değiştiren kişi yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, adres araştırması yapılmasına gerek kalmaksızın ek-1’de yer alan (6) numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshası eski adresin kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıda zikredilen kanun maddeleri ışığında davalıya usulüne uygun olarak önce normal tebligat, olmadığı takdirde tebligat kanunu 35. Maddeye göre tebligat çıkartılması gerekirken 21/2 maddesi gereği tebligat yapılması usulsüz olduğundan, usulüne uygun olarak şirkete Genel Kurulu Çağrısı içeren Noter belgesinin tebliğ edilmediği, bu nedenle TTK 411. Ve 412. Maddeleri çerçevesinde şekil şartlarının yerine getirilmediği anlaşıldığından davacının talebinin reddi gerektiği kanaatini varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL.harç peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, dosya üzerinden tarafların yokluğunda TTK.nun 410/2. Maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 25/10/2021

Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır