Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/269 E. 2022/72 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/269 Esas
KARAR NO : 2022/72

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/08/2017 tarihinde …mevkiinde müvekkilinin yolcu konumunda olduğu … isimli şahsın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucunda çift taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, müvekkilin maluliyeti sebebiyle oluşan zararın tanzimi için Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde daha önce başvuru yapıldığını, maluliyet tazminatı bilirkişi raporu ile 60.531,68 TL olarak hesaplandığını, ancak bu tutarın 39.900,00 TL ‘lik kısmının tahsil edildiğini bakiye alacağın alınamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000 TL kalıcı maluliyet tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; daya konu kaza nedeniyle belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe limitinin 330.000 TL olduğunu, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, tazminat hesaplanmasında esas alınacak maluliyet raporunun kaza tarihi itibariyle yönetmeliğe göre yapılmasının gerektiğini, hesaplanan tazminattan hatır taşımacılığı indiriminin yapılması gerektiğini, müvekkilinin davaya açılmasına sebebiyet vermediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…Sigorta A.Ş’Ye Anamur İlçe Emniyet Müdürlüğüne, İstanbul Trafik Şube Müdürlüğüne, Mersin Sosyal Güvenlik Kurumu Müdürlüğüne, Sigorta Tahkim Komisyonuna müzekkere yazıldığı, kusur ve akuerya bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
İş bu dava trafik kazası nedeniyle davalıya karşı açılan maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili karar duruşmasındaki sözlü beyanında ve 09/02/2022 tarihli beyan dilekçesinde davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.

6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesinde, “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş,
Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
(III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
(IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır.
310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde de ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir.

Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 30/04/2021 tarihli dava dilekçesi ile iş bu davayı açmış olsa da, feragat yetkisi bulunan vekaletname gereği davacı vekilinin 09/02/2022 tarihli dilekçesi ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini bildirdiği anlaşılmakla HMK’nun 310. ve 311. maddelerine göre; feragatın hüküm kesinleşmeden her zaman yapılabileceği gibi feragat beyanının kesin hükmün hukuki neticelerini doğurduğu ve feragat beyanının işin niteliğine göre kamu düzenine aykırı olmadıkça geçerli bulunduğu, feragatın sonuç doğurması için karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı, bu sebeple feragat dilekçesinin karşı tarafa tebliği zorunluluğu bulunmadığı anlaşıldığından feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 68,31-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 12,39 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin yapan üzerinde bırakılmasına,

4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davadan feragat nedeniyle davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla geçerli AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-HMKnın 333. maddesi uyarınca yatırılan gider avansında karar kesinleştiğinde kalan kısmın yatırana iadesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2022
Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı