Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/265 E. 2022/147 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/265
KARAR NO : 2022/147

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

DAVACI : …

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtrazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2022

Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü

TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Banka ile dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. lehine, davalı/borçlu …’nin müşterek borçlu-müteselsil kefaletiyle imzalanmış olan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmelerine ve Bus Kart (World Business Kart) Sözleşmesine istinaden krediler kullandırıldığını, borçluların taahhütname hükümlerini yerine getirmediğini, bunun üzerine açılan hesapların kapatılarak davalıya ve diğer borçlulara Ankara … Noterliğinin 04.03.2020 gün ve 09420 yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, alacağın tahsili amacıyla Ankara … İcra Müdürlüğünün 2020/5879 E. sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, icra takibinde davalının Bus Karta olan kefaleti dikkate alınarak sorumluluğunun tespit edildiğini belirterek icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamını, alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının kefil olarak imzalamış olduğu belgenin Kredi Kartı Sözleşmesi olduğunu, anılan sözleşmenin borçlusunun … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. olduğunu, davalı …’nin sadece isim ve imzanın yer aldığını, bunun dışında herhangi bir kayıt içermediği gibi tarih beyanının ve eşinin rızasının bulunmadığını, bu nedenle kredi sözleşmesinin müvekkili açısından tüm yönleriyle hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın bu sözleşmeye istinaden müvekkili aleyhine icra takibi başlatmasının ve ardından bu dava ile itirazın iptalini talep etmesinin TBK ekseninde hukuki dayanağı bulunmadığını, davaya konu kredi sözleşmesi imzalandığında müvekkili … yönünden borcun “belirlilik ilkesi” uyarınca tespitinin yapılmadığı ve ferdileştirilmediğini, davalının sözleşmeye kendi el yazısı ile tarih kaydı düşmediğini, davalının sorumlu olacağı miktarı kendi el yazısı ile yazmadığını, kredi kartı borcu defalarca asıl borçlu tarafından ödeme ile sona ermiş olmasına ve bu nedenle kredi sözleşmesinden doğan kefaletin sona ermiş olmasına karşın hukuka aykırı bir şekilde kefaletin sonlandırılmayarak devamının sağlandığını, kredi limitinin sözleşme imzalandıktan sonra artırılmasına karşın müvekkilinin bu hususa ilişkin bilgi ve kefaletinin alınmadığını, TBK madde 133 ve 134’e aykırı olarak kart limiti artırılarak kredi kartı sözleşmesi yenilenmesine karşın müvekkilinin kefaletinin devam ettirildiğini, TBK 584/1 uyarınca davalının eşinin rızasının alınmadığını belirterek, davanın reddini, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, kredi kartı sözleşmesine kefaletten kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. (İİK 67)
Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2020/5879 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı ve bir kısım borçlular hakkında 30/06/2020 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde davalıdan 50.000,00 TL Asıl Alacak, 3.371,67 TL Muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık % 46.80 temerrüt Faizi. 168,58 TL Faizin %5 Gider Vergisi ,1.166,84TL İhtar Masrafı olmak üzere toplam 54.707,09 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 20.40 oranından işleyecek faiz ile birlikte tahsili talep edilmiş takibin dayanağı olarak da kredi sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti olduğu, ödeme emrinin davalıya 09/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 30/06/2020 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davalı kefilin kefaletinin geçerli olup olmadığı, kefalet geçerli ise dava dışı asıl borçluya verilen kredi kartından dolayı davalı kefil kart borcundan sorumlu ise ne miktarda sorumlu olduğu, kredi kartı borcunun taksitli ticari kredi kullandırılarak kapatılması halinde davalı kefilin borcunun devam edip etmediği noktasındadır.
HMK nın 266. Maddesi uyarınca bankacı bilirkişiden alınan rapor ve ek rapora göre; .
a. Davacı Banka ile dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti. arasında 20.01.2012 tarihinde 25.000,00 TL tutarında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi akdedilmiş ve sözleşme limiti 02.05.2012tarihinde 50.000,00 TL artırımla 75.000,00 TL’ye yükseltilmiştir.
Sözleşmede, dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti. ile davalı …’nin Müteselsil kefaleti mevcuttur. Sözleşmenin düzenlendiği tarihteki 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine göre kefalet geçerlidir.
b. Davacı Banka ile dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti. arasında 18.03.2013 tarihinde 100.000,00 TL tutarında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmede, dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti. ile davalı …’nin müteselsil kefaleti mevcuttur.
Dava dışı Dorçlu şirketin sicil kayıtlarına göre davalı dava dışı şirketteki mevcut 200 pay hissesini Ankara 44. Noterliğinin 05.09.2012 tarihli 14854 yevmiye nolu devir sözleşmesi ile … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti.ne devrettiği, bu suretle adı geçenin 05.09.2012 tarihinden itibaren dava dışı şirkette bir ortaklığının bulunmadığı belirlenmiştir.
Sözleşmenin akit tarihi itibariyle gerçek kişi kefillerin kefaletine ilişkin olarak eş muvafakatinin alınması yasal gereklilik olmakla birlikte, sözleşmede …’nin kefaletine ilişkin olarak eş muvafakati alınmamıştır.
c. Davacı Banka ile dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti. arasında 06.04.2017 tarihinde 500.000,00 TL tutarında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi akdedilmiştir. Davalının kefaleti bulunmamaktadır.
d. Davacı Banka ile dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti. arasında bila tarihli World Business Kart Sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmede dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti. ile davalı …’nin müteselsil kefaleti mevcuttur. Kefalet 20.000,00 TL’den 30.000,00 TL artırımla 50.000,00 TL’ye çıkarılmıştır. Sözleşme tarihi olan 818 sayılı BK hükümlerine göre geçerli bir sözleşmedir. Eş rızasına gerek yoktur.
Takibe ve davaya konu edilen kredi taksitli ticari kredi niteliğinde olup 06.04.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılmıştır. 06.04.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde ise davalının kefalet imzası bulunmamaktadır. Takip talebinde davalı taraf WORLD BUSİNESS KART kredi sözleşmesine olan kefaletinden dolayı sorumlu tutulmuş olmakla birlikte, takibe konu edilen kredi WORLD BUSİNESS KART kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılmış kredi kartı alacağından kaynaklanmayıp, davalının kefaletini bulunmadığı 06.04.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılmış taksitli ticari krediden ileri gelmektedir.
Davalı asıl borçlu şirkete Ağustos/2019 ayında kullandırılan taksitli ticari kredinin;
30.11.2019 vadeli 845,54 TL tutarlı (4). taksitinin, 30.12.2019 vadeli 1.000,00 TL tutarlı (5) taksitinin, 30.01.2020 vadeli 1.000,00 TL tutarlı (6). taksitinin, 29.02.2020 vadeli 4.202,18 TL tutarlı (7.) taksitinin, ödenmediği kat tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı toplamının 92.290,66 TL olduğu tespit edilmiştir.
Hesap kat ihtarı davalıya 06.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, ödeme süresinin hitama ermesini müteakip 08.03.2020 itibariyle davalının temerrüdü oluşmuştur.
İcra takibinde davalıdan talep edilen alacağın kaynağı Kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borçtur. Takipteki asıl alacak miktarı kefalet limiti olan 50.000 TL dir.
Bilirkişi raporuna itiraz üzerine alınan ek raporda: Davacı Bankanın ilgili şubesinden temin edilip dosyaya dahil edilen kayıtlar üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, takibe konu edilen borcun 74.872,31 TL’lik kısmının yapılandırılan kredi kartı borcundan kaynaklandığı, Yapılandırmaya tabi tutulan kredi kartı borcunun ise davalı …’nin kefaletinin olduğu BUSİNESS KART SÖZLEŞMESİ’nden kaynaklandığı,
Yapılandırma işleminin, mevcut bir borcu vadelendirmek suretiyle borçluyu ödeme kolaylığı tanımaktan ibaret bir işlem olduğu, dolayısıyla, yapılandırma ile mevcut bir borcu sona ermediği, bu nedenle yapılandırılan kredi kartı borcu fiili ödeme ile sona erene kadar kredi kartı sözleşmesinde imzaları bulunan borçlu ve kefillerin sorumluluğunun devam ettiği,
Bu bağlamda, davalı kefil …’nin takibe konu taksitli ticari kredinin kredi kartından kaynaklı 74.872,31 TL’lik kısmı için 50.000,00 TL kefalet limiti ile sorumlu olduğu, dikkate alınarak, Davalı kefil …’nin takip tarihi itibariyle sorumlu tutulabileceği miktar; 50.000,00 71 Asıl Alacak, 3.201,657 TL , Muacceliyetten takip t. Kadar yıllık % 20,40 tem. Faiz., 160,08 TL Faizin % 5 Gider Vergisi,1.166,84 71 İhtar Masrafı toplam 54.528,59 TL borcun bulunduğu hesap edilmiştir.
Kredi kartı borcunun taksitli ticari krediye bağlanması borcu sona erdirip erdirmeyeceği konusunda yapılan inceleme: ” En basit anlamıyla yenileme (tecdit); “Yeni bir borcun ihdası suretiyle eski bir borcun ıskatıdır. Alacaklının kendisine yapılması lazım gelen bir eda yerine borçluya karşı yeni bir alacak elde etmesi; borçlunun da edayı yerine getirmeksizin alacaklıya karşı yeni bir borç taahhüt etmek suretiyle borcundan kurtulmasıdır. Alacağın eskisi yerine kaim olmasıdır. Tecditte borçlunun kendisi borçlu olarak kalır ancak borcu eski borç ilişkisine değil yenisine taalluk eder. Yeni alacağın eskisi yerine kaim olması önemli iki sonuç doğurur. Birisi, eski alacağı sakatlayan fesat sebeplerinin ve iş bu alacağa karşı ileri sürülebilen def’ilerin yeni alacağa tesir etmemesi, diğeri de eski alacağa ilişkin teminatların eski alacakla birlikte sakıt olmasıdır. (6098 sayılı TBK 133/II maddesi) 818 sayılı BK 114/II maddesinde (İBK 116/II) yer alan karineye göre bir tecdit iddiasında olan kimse tarafların bu husustaki anlaşmasını (animus novandi =tecdit kastı) ispat ile mükelleftir. Kural olarak açık bir anlaşma olmaksızın salt yeni bir senet düzenlenmesi tecdit anlamına gelmemektedir. Yenilemenin (tecdidin) varlığını kabul için ; yeni bir alacak olmalı ve yenilemenin ıskat etmesi lazım gelen eski bir alacak da mevcut olmalıdır. Tecdit daima, aslında, akdin taraflarını teşkil eden kimseler arasında yapılmaz. Alacaklı ya da borçlunun değişmesi olanaklıdır. Her iki halde de tecdit alacağın temliki ve borcun naklinden ayrılır, zira eski alacak sükut etmiş yerine başka bir borçluya karşı veya diğer bir alacaklı lehine bulunan ve çoğunlukla mücerret olan yeni bir alacak kaim olmuştur” şeklinde açıklanmaktadır. (Andreas Von Tuhr-Borçlar Hukuku 1-2 Cevat Edege çevirisi Ankara,1983 sh.653-660). Kısacası yenileme (tecdit) ile yenilenen borç ilişkisi değil, bu ilişkiden doğmuş borç veya borçlardır. Objektif yani konuda değişiklik ya da subjektif yani taraflarda değişiklik olarak da kendini gösterebilir. Yenilemede borç ilişkisi eski olmakla birlikte doğan yeni borç söz konusudur. (Prof.Dr.Kenan Tunçomağ Türk Borçlar Hukuku, Cilt I Genel Hükümler, İstanbul, 1976, Sh.1183 vd.)
Hemen belirtilmelidir ki, yukarıda açıklanan 6098 sayılı TBK.nun 133. maddesinde de açıkça ifade edildiği üzere, mevcut bir borç için salt poliçe taahhüdünde bulunmak veya yeni bir alacak senedi düzenlemek tek başına yenileme anlamına gelmez. Yenilemenin varlığını kabul için bu konuda yenileme sözleşmesi yapılmış olmalıdır. Bu sözleşmenin varlığını ispat yükü ise bunu iddia edene aittir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 23.03.2005 tarih ve 2005/12-188 E, 2005/204 K) ”
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Davacının davalı banka ile imzalanan kredi kartı sözleşmesini kefil olarak imzaladığı ve bu sözleşmedeki kefaletin devam ettiği , alacağında kredi kartı borcundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Kredi kartı borcunun ödenmesini kolaylaştırmak amacıyla davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında yeni kefillerde bularak 06.04.2017 tarihinde 500.000,00 TL tutarında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi akdedilmiş ve bu sözleşmeye istinaden taksitli ticari kredi kullandırılmıştır. Bu kredi borçlunun eski kredi kartı borcunu tasfiye etmek amacıyla kullandırıldığından yeni kredi ile eski borcun sona erdiğine ilişkin yazılı bir sözleşme olmadığından davacının kredi kartı borcundan kefaleti devam ettiğinden kredi kartı borcu için yapılan yapılandırma nedeniyle doğan borçtan sorumluluğu da olacağı gerekçesi ile bilirkişi raporundaki hesaplama hükme esas alınarak 50.000,00 71 Asıl Alacak, 3.201,657 TL işlemiş Faiz., 160,08 TL Faizin % 5 Gider Vergisi üzerinden davanın kısmen kabulüne , İİK nun 67/2. Maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Açılan davanın KISMEN KABULÜNE;
Davalının Ankara … İcra Dairesinin 2020/5879 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 50.000,00 TL asıl alacak, 3.201,67 TL işlemiş faiz, 160,08 TL faizin BSMV’ si üzerinden takipteki asıl alacak miktarına %20,40 oranında temerrüt faizi işletilerek devamına,
1.166,84 TL ihtarname masrafına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Asıl alacak likit olduğundan 50.000,00 TL üzerinden hesap edilecek, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
Yasal şartlar oluşmadığın davalı lehine kötüniyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.645,14 TL harçtan, dava açılışında alınan 392,03 TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 3.253,11 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 32,46 TL’sinin DAVACIDAN; 1.287,54 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 950,00 TL bilirkişi ücreti, 63,10 TL posta gideri, toplamı 1.072,40 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 1.046,03 TL’si ile dava açılışında alınan 392,03 TL peşin harç toplamından oluşan 1.438,06 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.737,03 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.345,34 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, Davacı/Vekili Av. …(e duruşma) yüzlerine karşı, davacı bakımından reddedilen kısım istinafa başvuru sınırının altında kaldığından kesin, davalı bakımından gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”