Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/258 E. 2022/1028 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/258 Esas – 2022/1028
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/258 Esas
KARAR NO : 2022/1028

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- …
: 2-……
4-…
5- …
6- …
VEKİLİ :Av….VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2-… .
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :3-… …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;…İlçesi sınırları içinde bulunan Müvekkillerine…sicil numaralı 200 hektarlık taş ocağı ruhsatının murisleri… miras yolu ile intikal ettiğini, Maden Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince müvekkilleri ve diğer mirasçılar kardeşleri mirasçı …’e ruhsatı nam ve hesaplarına işletmek üzere vekâlet verdiğini,… müvekkiller adına Taş Ocağını işletmek yerine kendilerine verilen vekâletnameye yetkisi dışında kendisine ait …e devrettiğini, bu şirketin de rödovans sözleşmeleri ile davalı şirketlere kiralamak sureti ile haksız gelir elde ettiğini, 04/11/2019 tarihinde davalılar…Noterden ihtarname çekere…sicil numaralı 200 hektarlık taş ocağının faaliyetlerinin durdurulması, ve rödovans bedellerinin miras payları oranında ödenmesini istedikleri, davalıların taş ocağını sözleşmeye istinaden kullanıklarını belirterek ödeme yapmaya yanaşmadıklarını, davacıların bu kez taş ocağının faaliyetinin durdurulması için… ‘e başvurduklarını,…tarafından çalışma izni alınıncaya kadar faaliyetlerin durdurulması kararı verildiğini, ayrıca …’nden de yürütmeyi durdurma kararı aldıklarını bu kararlara rağmen taş ocağının halen davalıların kullanımında olması sebebi ile 04.11.2019- 15.01.2021 döneminde rezerv azalmasına sebep olduklarından şimdilik 125.000 TL, davacıların ocağı işletememesinden dolayı da kazanç kaybı olarak 04.11.2019- 15.01.2021 dönemi için 125.000 TL olmak üzere toplam 250.000 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar ile müvekkil şirket arasında hiçbir ilişki bulunmadığını, davanın muhatabının müvekkil şirket olmadığını, davacı yan taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu, müvekkil şirket ile diğer davalı ruhsat sahibi şirket arasında rödovans sözleşmesi olduğunu, müvekkil şirket tarafından rödovans sözleşmesinde belirtilen sınırlar dahilinde anılan parselde faaliyette bulunulduğunu, müvekkil şirketin rödovans sözleşmesinin maden sicil kayıtlarından terkini akabinde tüm faaliyetleri durdurduğunu, müvekkil şirket maden siciline güvenerek bir hak iktisap etmiş olup yolsuz tescil iddiası müvekkile karşı ileri sürülemeyeceğini, ruhsat sahipleri ile üçüncü kişiler arasında yapılacak olan rödövans sözleşmelerinin Bakanlığın iznine tabi olduğunu belirterek davanın reddini istemiş, 352 parselde hiç bir faaliyet yapılamadığını, 354 parselde ise rodövans sözleşmesi kapsamında faaliyetler olduğunu belirtmiş, davanın reddini istemiş, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Daval… vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan taleplerinin gerek Ticaret Kanunu gerek Borçlar Kanunu kapsamındaki değerlendirmede niteliği gereği zaman aşımına uğradığını, davacılar tarafından … E. sayılı dosyası kapsamında da maden ruhsatına dayanılarak müvekkil şirketin ticari faaliyetlerinden kaynaklanan kazanç sebebiyle kazanç payı talebiyle dava ikame edildiğini, dava konusu maden sahasına ilişkin maden ruhsatı … e ait iken … 1997 yılında vefat ettiğini, Davacı T… ile ruhsat sahibi …n farklı kişiler olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, haksız kullanım nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar müteveffa Turan Civelek mirasçıları olup tacir değildir.
Dosyadaki delillere göre, Davacıların önce 18.11.2019 tarihinde … e başvurarak…adına tescilli maden ruhsat kaydının hukuka aykırı tescil ediliğini kaydın düzeltilmesini talep ettikleri idarenin 20.112019 tarihinde tescilin düzeltilmesi talebinin reddettiği bu karar üzerine… aleyhine açtıkları davada idari işlemin iptalini talep ettikleri mahkemenin 25/09/2020 tarihinde verdiği karar ile idarenin kararının hatalı olduğu , dava konusu işlemin iptaline kararı verdiği kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Dava tarihi itibariyle Maden Ocağının ruhsatı …adına olup, davacılar adına tescilli bir maden ocağı bulunmadığı gibi, davacılar ile davalılar arasında sözleşme ilişkisi de bulunmamaktadır.
Davalılardan … davalı … ‘nin ortağıdır…sözleşmesinin tarafıdır… Esas sayılı dosyası ile kira sözleşmesinden dolayı muarazanın giderilmesi davası açılmış olup derdesttir.
Davacılar tarafından… Esas sayılı dosyaları incelenmiş, mirasçı sıfatıyla açtıkları davaların derdest oldukları görülmüştür.
Dava şartları bakımından inceleme: Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK’nın 5.maddesinde düzenlenmiş ve maddenin 1.bendinde; “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiştir.
Bir davanın ticari dava olup olmadığı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmektedir.
Türk Ticaret Kanunu tacir kavramını gerçek kişiler ve tüzel kişilerde ayrı ayrı ele almış, gerçek kişilerde tacir sıfatının kazanılması bir ticari işletmenin mevcut olması, bir ticari işletmenin işletilmesi ve ticari işletmenin kısmen de olsa o kişi adına işletilmesi unsurlarına bağlanmıştır.
Ticaret hayatının temel süjesi olan “tacir” de yine işletme kavramı bağlamında tanımlanmış ve “bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir” deneceği TTK’nın 12/1.maddesinde belirtilmiştir.
Ticari davalar ise mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1.maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. TTK’nın 4-(1).maddesi hükmünde “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, a-f bentleri arasında sayılan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı” belirtilmiştir. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1.bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.

Nispi ticari davalar ise, tacir tarafların, ticari işletmeleri ile ilgili uyuşmazlıklarından kaynaklanan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olmasına bağlıdır.
Her ne kadar mahkememizce thkikata başlanmış ise de görev konusu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her safhasında resen nazara alınması gerekmektedir.
Netice olarak davacılar tacir olmayıp, davacılarla davalılar arasında da sözleşme ilişkisi bulunmadığından , tazminat davasının da TTK un 4. Ve 5. Maddelerinde sayılan türden ticari dava olma olmadığı anlaşıldığından HMK nın 114/1-c maddeleri gereğince açılan davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın göreve ilişkin dava şartın noksanlığından HMK’ nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNİN İHTARINA,
Dair, Davacılar/Vekili Av. …, Davalı…, Davalı … Vekili …’ ın yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde… Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip…

Hakim…

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”