Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/256 E. 2021/322 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/256 Esas
KARAR NO : 2021/322 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in kendi adına ruhsatlı … plaka sayılı …model…marka aracını kazasız ve hasarsız olarak 03/07/2017 tarihinde sözleşme hükümleri çerçevesinde 3 yıl süreyle … (… Tur) ‘e kiraladığını, sözleşme gereğince 3 yılın sonunda kiraladığı aracını geri alan müvekkili davacı 2020 yılı Temmuz ayı içerisinde, aracının bakımını yaptırmak istediği ve bakım sırasında aracın çok sayıda kazaya uğradığını ve çeşitli bölgelerinde kazalı olduğunu ve hasara uğradığını öğrendiği, yapılan kazalardan hiçbir şekilde haberinin olmadığını, kiralayan …, müvekkili ile aralarındaki akde uymayarak kazasız ve hasarsız teslim edilen aracı bu şekilde geri teslim etmesi gerekirken, tam aksine, bu süreçte 3-4 kere kaza yaptığı ve aracı hor kullandığı, ayrıca normal kullanım seviyesinin üzerinde kullanım gerçekleştirdiği için bu durumun fark edilmemesi için de, aracın km göstergesi ile oynadığı ve km sini düşürdüğünü, tüm bu hususları müvekkilinin, kira sözleşmesinin bitiminden sonra aracın bakımını yaptırdığı sırada öğrendiğini, bu hususu davalıya aktardığı ve meydana gelen bu durum sebebiyle aracındaki değer kaybını istemişse de olumlu cevap alamadığını, ihtiyaç sebebiyle aracını satmak istemesi sebebiyle aracında meydana gelen kazalar ve araç göstergelerindeki değişikler sebebiyle müvekkilinin aracını o günün bedelinden değil de, rayiç araç piyasasına göre çok daha düşük fiyatla satarak büyük bir zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ile bilirkişi incelemesi sonrasında ortaya çıkacak olan miktarın toplamının sözleşmenin bitiş tarihi olan 30/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak müvekkil davacıya verilmesine, tüm yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki araç kiralama sözleşmesinden kaynaklı alacak isteminden ibarettir.
Davacı vekilinin sunduğu dava dilekçesi ve eklerinden, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uzun dönem araç kiralama işine ilişkin olduğu, aracın şoför olmaksızın davalı yana teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, ayrıca sözleşmede kira şartları, tarafların yükümlülükleri ve sözleşmenin feshi koşullarının düzenlendiği anlaşılmıştır.
HMK. nun 4.maddesinde yapılan düzenleme uyarınca; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır.
Mahkemelerin görevi, ancak Kanunla belirlenir (HMK m.1). kanunla düzenlenir. görev ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir Kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir(HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Somut olayda, dava konusu ihtilaf araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Eldeki davanın davalıya şoförsüz olarak kiralanan aracın karıştığı kazalar ve sözleşmeye aykırı kullanım nedeniyle araçta oluşan değer kaybının tahsili istemi nedeniyle açıldığı, davacının tacir olduğuna dair bir belge yahut iddia bulunmamakla birlikte tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın kira sözleşmesine ilişkin tüm uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğu (bkz benzer konuda Yargıtay 20. HD.’nin 2019/2148 esas ve 2019/4377 karar sayılı ve 24/06/2019 tarihli ilamı, aynı dairenin 2018/6462 esas ve 2019/558 karar sayılı ve 04/02/2019 tarihli ilamı), bu nedenle mahkememizin görevsizliği ve dava şartı yoktuğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından süresinde ve istek halinde dosyanın HMK 1, 20 maddeleri uyarınca görevli Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce resen davanın açılmamış sayılmasına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır