Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/251 E. 2021/613 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/251 Esas – 2021/613
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/251 Esas
KARAR NO : 2021/613

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI :….

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü yıllarda dava dışı …’ ın maliki olduğu …, …, … sayılı taşınmaz için … tarafından yapılan kamulaştırmasız elatma nedeniyle davacı şirkete karşı 11/01/2010 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/77 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız elatmadan kaynaklı tazminat davası açıldığını, davanın 2014/100 Karar sayılı kararı ile sonuçlandığını, kararın düzeltilerek onandığını ve kesinleştiğini, … … Dairesinin 2012/3024 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını ve davacı şirketin 13/11/2014 tarihinde toplam 6.788,46 TL’ dosyaya yapılan masraf ve icra giderinin zaruri olarak ödendiğini, … asliye Hukuk Mahkemesinin ilamına konu olayın 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncesinde 1999’lu yıllarda gerçekleştiğini, söz konusu olaydan kaynaklanan sorumluluğun İHDS’ nin 7.1, 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davalıya ait olmasına rağmen ödemenin davacı şirket tarafından yapıldığını ileri sürüp … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/77 Esas, 2014/100 Karar sayılı ilamı uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı tarafından ödenen toplam 6.788,46 TL’nin şimdilik ödeme tarihi itibariyle işlemiş avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının gösterdiği Mahkeme kararının Genel Müdürlüklükleri ile davacı arasında imzalanan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin imzalanması sonrasında verildiğini, sözleşme imzalandığından sonra neticelenen, ödemeleri yapılan, bilançolara yansımış davaları özelleştirme ve devir sürecinde ilgili tüm mevzuata aykırı ve haksız şekilde davrandığını, ödeme tarihinde sorumlu kişinin bilindiğine göre ödeme tarihi ile işbu dava tarihi arasında 2 yıldan fazla bir süre olduğunu, bu nedenle alacağın zamanaşımına uğradığını, … Müesseselerinin tüzel kişiliklerinin sonlandırılarak İl Müdürlüklerine dönüştürüldüğünü, tüm hak ve borçları ile …’ a bağlandığını, işbu sebeple İşletme Hakkı DEvir Sözleşmesi öncesindeki dağıtım faaliyetlerinden doğan sorumluluğun davalı … Genel Müdürlüğüne ait olacağı iddiasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ayrı tüzel kişiliğe sahip … Müesseselerinin yetkili ve sorumlu olduğunu, söz konusu sözleşmenin 7.2 maddesinde “sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkan idari ve hukuki ihtilafların şirket tarafından derhal …’ a bildirilir…” hükmünün yer aldığını, ancak davacı tarafından hiçbir aşamada davalıya bildirimde bulunulmadığı gibi icra dosyasına ilişkin de herhangi bir bildirimde bulunmadığını, söz konusu davaya ilişkin faizi ve icra dosyasına ilişkin giderleri talep hakkının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, özel hukuk sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesine dayalı olarak davanın açıldığı dikkate alındığında (818 sayılı Borçlar Kanununun 125. Maddesi, 6098 sayılı yeni Borçlar Kanununun 146. Maddesi) gereği zamanaşımı süresi 10 yıl olduğundan, zamanaşımı itirazının reddi gerektiği anlaşılmıştır.

Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, taraflar arasında yapılan İHDS getirtilmiş, … Asliye Hukuk Mahkemesi, … İcra Dairesi, … … Tapu Müdürlüğü, … Genel Müdürlüğü’ ne müzekkere yazıldığı, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/77 Esas sayılı dosyası ile … … Müdürlüğü’nün 2012/3024 esas sayılı dosyaları celp edilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/77 E. 2014/1 K. Sayılı ilamında; … tarafından … … … aleyhine açılan kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasının kabulüne karar verilmiş, karar Yargıtay … Dairesinin 2014/19358 E. 2014/28475K.sayılı ilamı ile; “bedeline hükmedilen taşınmazın … yerine, davalı idare adına tesciline karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, “Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2.bendindeki (davalı) kelimesinin çıkartılmasına, yerine (kullanma hakkı davalı idareye ait olmak üzere … adına) kelimeleri yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA” karar verilmiştir.
Taşınmazın tapu kaydı getirilip incelenmiş, …parsel sayılı taşınmazın bahçe vasfı ile tapu kaydına dayanarak 02/02/2010 tarihinde … adına kadastroca tespit edildiği, … tarafından 26/11/2020 tarihinde …’a satıldığı, 08.02.2021 tarihinde ifraz edilerek yine aynı kişi adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Toplanan tüm deliller ışığında, 4628 sayılı kanunun 14. Maddesine 5496 sayılı kanunun 4. Maddesi ile eklenen …’ın faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme ve varlıklar üzerinde, mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydıyla, … ile belirlenen dağıtım bölgelerinde faaliyet göstermek üzere kurulan … şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlenebilir hükmüne istinaden … ile %100 kamu hissesine sahip olan … arasında işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlendiği, bilahare …’ın blok halinde hisselerinin davacıya satılarak devredildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlenen üçüncü kişilerin hak iddialarına ilişkin 7.4 maddesinde “dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde, bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğunun kabul edildiği, … tarafından yürütülmüş bulunan faaliyetler nedeni ile üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu, bu talepleri konu alan icra takibi ve davaların … tarafından yürütülüp sonuçlandırılacağı ve bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülüğün … tarafından karşılanacağı” hususunun kabul edildiği sözleşme içeriğinden belirlenmiştir. Sözleşmenin 7.4 maddesinde dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğu, bu faaliyetler nedeniyle 3.kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu belirtilmiş olup, 7.6 maddesinde sözleşmenin imza tarihinden önce dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun …’a ait olduğu, bu dönemde yürütülmüş bulunan faaliyetler nedeniyle 3. kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabın … olduğu, bu talepleri konu alan icra takibi ve davalardan doğacak mali yükümlülüğün … tarafından ödeneceğinin belirtildiği açıktır.
Davalının sorumlu olması için sözleşmedeki düzenlemeye göre gerçekleşmesi gereken şartlar 3 adet olup; birincisi olayın İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin imzalanma tarihinden önce olması, ikincisi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi veya dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklı bir sorumluluk doğması, üçüncüsü ise 3. Kişilerce ileri sürülecek bir talep olmalıdır.
Birinci şart yönünden; dava konusu olay İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin imzalandığı 24/07/2006 tarihinden önce kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıldığından, sözleşmenin 7.4 ve 7.6 maddelerinde belirtildiği şekilde …’ın sorumlu olduğu dönemde gerçekleşmiştir.
İkinci şart yönünden; sözleşmenin 7.1 maddesinde dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluktan bahsedildiği, 7.2 maddesinde ise sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak ortaya çıkacak ihtilafların derhal …’a bildirileceği, bu ihtilafların çözüme kavuşturulması ve bunlardan doğacak her türlü yükümlülüğün …’a ait olması şirket tarafından alınan tedbirlerin gerçekleştirilen işlemlerin masraflar belgelendirmek ve makul olmak koşuluyla … tarafından karşılanacağı belirtilmiş olduğundan dava konusu uyuşmazlıkta kamulaştırmasız el atma nedeniyle doğduğundan hukuki sorumluluğun …’a ait olması gerektiği anlaşılmıştır.
Üçüncü şart yönünden; dava konusu hizmet nedeni ile talepte bulunanın taraflar arasında imzalanan sözleşmede taraf olmaması nedeniyle 3.kişi olarak tanımlanması gerektiği göz önüne alınarak davacı tarafça yapılan ödemenin davalı …’ın sorumluluğunda kaldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça mahkeme kararına istinaden ödeme yapılmış; kamulaştırmasız elatma olayı işletme hakkı devir sözleşmesinin imza tarihinden önce olduğundan ayrıca kamulaştırmasız el atma sebebine dayalı olduğundan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.2 md. Gereğince ihbar yükümlülüğü bulunduğu, kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasının davalıya ihbar edildiği, ayrıca Yargıtay ilamında taşınmazın kullanma hakkı davalıya ait olmak üzere … adına tesciline karar verildiği, kamulaştırmasız elatma bedelinin davacı tarafça ödenmesi üzerine davalının bu bedeli davacıya rücuen ödediği, dava konusu edilen kısmın sadece vekalet ücreti, harç vs. Diğer giderlere ilişkin olduğu, bu dönemde uyuşmazlıkları takip etme, çözüme kavuşturma ve her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu anlaşılmakla davacı tarafça yapılan yargılama giderlerine ilişkin tüm ödemenin rücuya konu olacağı ve bu ödemenin 6.788,46 TL olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, alacağın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklandığı anlaşılmakla ödeme tarihi itibariyle davacının mal varlığında azalma meydana geldiği gözönüne alınarak ödeme tarihinden itibaren ve taraflar arasındaki ilişki ticari ilişki olduğundan avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
6.788,46TL’nin ödeme tarihinden (17/11/2014) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 463,72 TL harçtan, dava açılışında alınan 115,93 TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 347,79 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 115,93 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 22,50 TL posta gideri, olmak üzere toplam 197,73 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstinaf Kanun yolu yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2021

Katip ….
✍e-imzalıdır

Hakim….
✍e-imzalıdır