Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/229 E. 2021/696 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/229 Esas – 2021/696
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/229 Esas
KARAR NO : 2021/696 Karar

HAKİM ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI :….
VEKİLİ : Av…..
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin 233 sayılı KHK hükümlerine tabi kamu iktisadi kuruluşu olduğunu, …Genel Müdürlüğünün hizmet binası ve işletmekte olduğu havalimanlarındaki temizlik hizmetlerinin piyasaya ihale yoluyla yaptırdığını, 01.05.2010- 31.12.2012 tarihleri arasında davalı …İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi tarafından yürütüldüğünü, Tekirdağ … Hava Alanının Çalışmakta iken dava dışı işçi …’ın işçilik alacakları tahsili istemiyle dava açtığını, müvekkilin … … Mahkemesi 16.02.2016 Tarih 2015/32 Esas, 2016/28 Karar Sayılı neticesinde, …İcra Müdürlüğü 2020/6122 Esas Sayılı dosyaya 21.12.2020 tarihinde 7463.01 TL. ödemede bulunduğunu, davalı ile imzalanan muhtelif tarihli sözleşme ekleri teknik şartname ve özel şartnamelerde işçi alacaklarından sorumluluğa ilişkin düzenlemelerin yer aldığını, alacaklardan davalının sorumluluğu bulunduğunu, bu nedenlerle, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.463,01-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava için talep edilen alacak için zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, öncelikle müvekkil şirkete yöneltilen işbu rücu davasının reddi gerektiğini, bu davada bahsi geçen dava dışı işçi …’ın bizzat ihaleci kurumun kendi işçisi olmakla birlikte her türlü emir ve talimatı davacı kurumdan aldığını ve kurumun disiplini altında çalışmalarını sürdürdüğünü, davacı İdarece dava dışı işçiye 7.463,01-TL ödemeye ilişkin tüm sorumluğun davacıya ait olduğunu, söz konusu dava dışı işçilerin ihaleci kurumda sürekli olarak istihdam edilmiş olsa bile, bu işçiler müvekkil şirket nezdinde sözleşme süresi dikkate alınacak şekilde belirli iş sözleşmesi kapsamında çalıştığını, işçinin başından beri davacı idarenin işçisi olarak çalıştırıldığını, 4857 sayılı İş Kanunun 112’nci maddesine göre kıdem tazminatından davacının sorumlu bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirketin dava dışı işçinin kıdem tazminatı alacağından sorumlu olsa bile bu sorumluluğun işçinin kendi ihale döneminde ne kadar süre ve ücret ile istihdam edildi ise o miktar ile sınırlı olarak sorumluluk yükletilebileceğini, ödenen kıdem tazminatından müvekkil şirketin sorumlu olsa dahi kabul anlamına gelmemek ile birlikte bu. sorumluğun sınırlı bir sorumluluk olacağını, “müvekkil şirketin sorumlu tutulacağı tutarın, dava dışı işçinin kendi bünyesinde çalıştığı dönemin %50 si olacağını, davanın kabulü halinde faizin başlangıç tarihi ödeme tarihi değil; davanın açıldığı tarih olduğunu belirterek bu nedenlerle müvekkil şirket aleyhine açılmış olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…İcra Dairesine ve … … Mahkemesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Bilirkişi …’tan 10/08/2021 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, davacının hizmet alım sözleşmelerine istinaden davalı yanında çalışan dava dışı işçiye işçilik alacaklarından kaynaklı yaptığı ödemelerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
…İcra Müdürlüğü 2020/6122 takip sayılı dosyası, … … Mahkemesinin 2015/32 esas sayılı dosyası, hizmet alım sözleşmesi ve ekleri, müzekkere cevapları, ödeme belgeleri, bilirkişi raporu ile getirtilmesi gerekli tüm evraklar dosyaya celp edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinde istinaden çalışan dava dışı işçi …’ın davacıya açtığı dava sonucunda; … … Mahkemesinin 2015/32 esas, 2016/28 karar sayılı 16/02/2016 tarihli kararı ile 5.724,29-TL kıdem tazminatının davacıdan alınarak dava dışı işçiye ödenmesine karar verildiği, mahkemece verilen karar davacı yanca temyiz edilmiş olup Yargıtay 9. HD’nin 2016/22823 esas 2020/8377 karar sayılı ve 17/09/2020 tarihli ilamı ile mahkemece verilen kararın onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Dava dışı işçi … tarafından ilama dayalı olarak başlatılan …İcra Müdürlüğü 2020/6122 takip sayılı dosyası incelendiğinde, dava dışı işçi tarafından 24/10/2020 tarihinde başlatılan ilamlı icrada kıdem tazminatı, ilam vekalet ücreti, yargılama gideri ve işlemiş faizleriyle birlikte toplam
14.855,09-TL alacak isteminde bulunulduğu, dosya kapsamında bulunan reddiyat makbuzuna göre davacının icra dosyasına 22/12/2020 tarihinde 16.878,10-TL ödemede bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı işçi …’a ait, işveren unvanları ile birlikte gönderilen hizmet döküm cetvelinin incelenmesinde, 15/08/2010-31/12/2012 tarihleri arasında 870 gün davalı yanında hizmet alım sözleşmesine istinaden çalıştığı anlaşılmıştır.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer’ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Kıdem tazminatı da dahil olmak üzere ödenen işçilik alacakları ve fer’ilerinden dolayı sözleşme, genel ve teknik şartname ile ek diğer belgelere göre asıl işveren davacının sorumlu olacağının kararlaştırılmaması halinde davalıların ödenen bu alacağın tamamından kendi dönemleri ile sınırlı sorumlu olacağı kabul edilmektedir. Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme ve eki belgelerinde bu yönde bir hüküm bulunmadığından alt işverenlerin ödenen tazminat ve fer’ilerin tamamından kendi dönemleri ile sınırlı olarak sorumlu oldukları anlaşılmaktadır. (bkz. Aynı yönde Yargıtay …. HD.’nin 2019/764 esas, 2020/923 karar sayılı ve 12/02/2020 tarihli ilamı)
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Rapora göre;
Davacı kurum ile davacı şirketler arasında yardımcı işlerde hizmet alımı sözleşmesi imzalandığı,
Mahkemenin; Davacı…Genel Müdürlüğü ile davalı …İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi arasında imzalanan sözleşmede işçi alacaklarından yüklenicinin sorumluluğuna ilişkin düzenlemelerin yer aldığı, davacı işverenin ise işçi alacaklarından sorumlu olacağına dair hüküm bulunmadığı kanaatine varması durumunda;
Dava dışı işçi … ile ilgili … … Mahkemesi 16.02.2016 Tarih 2015/32 Esas, 2016/28 Sayılı Karar Sayılı ilamı gereğince …İcra Müdürlüğü 2020/6122 Esas Sayılı Dosyasına; Davacı tarafından tahsilat makbuzuna göre 22.12.2020 tarihinde yapılan 16.878,10 TL. ödemenin, davalının dönemine düşen sorumluluk miktarının 9.388.72 TL olarak hesaplandığı, (davacı talebinin 7.463,01-TL) olduğunu rapor etmiştir.
Yukarıda belirtilen olgular ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı işçinin eldeki davadaki taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine istinaden davalı yanında yukarıda belirtilen dönemler içinde çalıştığı, bu çalışması karşılığı işçilik alacaklarından kaynaklı davacı hakkında açılan dava neticesi yapılan ilamlı icra takibi sonrası davacı tarafından ödemede bulunulduğu, yukarıda belirtilen Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereğince işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarına dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulünün gerektiği, davalı vekilinin zamanaşımı itirazının eldeki davada uygulanması gerekli zamanaşımı süresinin TBK md. 73/1 maddesi gereğince 10 yıl olması nedeniyle reddi gerektiği (bkz. bu konuda Yargıtay HGK’nun 2013/3-1814 esas ve 2013/715 karar sayılı 15/05/2013 tarihli ilamı), yukarıda belirtilen olgulara uygun olarak kıdem tazminatı ve ferilerinden işçinin alt işverenlerdeki çalışma dönemlerine isabet eden dönemler dikkate alınarak tüm işverenlerin ayrı ayrı sorumlu olduğu nazara alınarak, yargısal denetime elverişli olarak hazırlanan bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edildiği, davacının taleple bağlılık ilkesi gereği istem konusu ettiği ve ödediği tüm bedeli bu esaslara göre davalıdan rücuen tazmini talebinin yerinde olduğu, ödeme tarihi itibarıyla davalının temerrüde düştüğü, taraflar tacir olduğundan bu tarihten itibaren tespit edilen tutara avans faizi yürütülmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
7.463,01-TL’nin 21/12/2020 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 509,80-TL harçtan peşin alınan 127,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 382,35-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 59,30-TL başvuru harcı, 127,45-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 35,50-TL posta masrafları, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 930,75‬‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin,taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2021
Katip ….
✍e-imzalıdır

Hakim ….
✍e-imzalıdır