Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/214 E. 2021/634 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/214 Esas
KARAR NO : 2021/634

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının babası…’ ün … Tüketim üretim Sanayi Ticaret Dağıtım ve Pazarlama Anonim Şirketine şoför-yük taşıma personeli olarak iş başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin babasından işe giriş aşamasında işe bağlı olarak araç teslim edilmesi, yüksek tutarlı şi yaptırılması vs. Gibi sebeplerle teminat amaçlı olarak senet istendiğini, müvekkilinin babasının işe girebilmek için senedi imzaladığını, şirket yetkilisi olan davalının, garanti olması ve işten çıkma ihtimali dolayısıyla bir kişinin daha senet vermesini istemesi üzerine davacının da aynı şekilde miktar kısmı boş bırakılan senedi imzaladığını, davalının bu senetlerin teminat amaçlı olduğunu, işe giren herkesten alındığını, iş bitiminde kendilerine verileceğini söylediğini, müvekkilinin babasının işten çıktığını, şirket yetkililerinden verdiği senetleri istediğini, ancak yetkililerin kendilerini oyaladıklarını, davacının verdiği senedin miktar kısmına 30.000,00 TL yazılarak Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2021/91 esas sayılı icra takibi başlatıldığını, şirket yetkilerinin işe giren herkesten senet alıp daha sonra da vermediğini, müvekkilinin davalı/alacaklı ile herhangi bir ticari bağının bulunmadığını, teminat senedi olarak alınan senedin miktarı sonradan doldurularak müvekkiline karşı icra takibi yapıldığını ileri sürüp davacının Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2021/91 Esas sayılı takipten davalıya borcunun bulunmadığının tespiti ile %20′ den az olmamak üzere kötüniyet tazminatını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin işveren konumunda olmadığını, davacının da müvekkilinin işçisi olmadığını, babasının işe girebilmesi için kendisinden senet alındığı iddiasının hayatın olağan akışına tamamen aykırı olduğunu, müvekkilinin davacıdan şahsi alacağının bulunduğunu, senetlerin sebepten mücerret olduğunu, senedin teminat senedi olduğunu iddia eden davacının ispat yükünün bulunduğunu, davacının iddiasını kesin delille ispatlaması gerektiğini bildirip davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, menfi tespit isteğine ilişkindir.
Ankara …, Ankara Ticaret İl Müdürlüğü, Ankara Çankaya Vergi Dairesi Müdürlüğü, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, cevapları dosya arasına alınmıştır.
HMK’nın 1. maddesi görevi düzenlemiştir. Buna göre; “Mahkemelerin görevi, ancak kanun ile düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.”
TTK’nın 4. Maddesi ticari davaları düzenlemiştir. Buna göre; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek: 6335 S.K.-26.06.2012/m.1) “ve çekişmesiz yargı işleri” ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek: 6335 S.K.-26.06.2012/m.1) “ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi” sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.”
Ticari davalara TTK’nın 5/1. Maddesinde asliye ticaret mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. 5/3. Maddede asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir.
HMK’nın 114. maddesi c bendinde “mahkemenin görevli olması dava şartlarından sayılmıştır”.
HMK’ınn 115. maddesi dava şartlarının incelenmesini düzenlemiştir. Buna göre, “(1)Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir… (3) Dava şartı noksanlığı mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmiş ise dava başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü dava usulden red edilemez.”
HMK’nın düzenlemeleri ışığında, mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olduğu, yargılamanın her aşamasında mahkemenin re’sen dikkate alması gerektiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı ve davalının gerçek kişi şahıs olup tacir olmadığı, davanın niteliği gereği davacının babasının işe girebilmek için davacı tarafından verilen senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti isteğine ilişkin olup, mutlak ticari dava olmadığı, davaya bakma görevinin mahkememizin görev alanına girmediği, genel mahkeme niteliğindeki Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır