Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/195 E. 2022/129 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/195 Esas – 2022/129
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/195 Esas
KARAR NO : 2022/129

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM :…

DAVACI ….
DAVALI : ….

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişkinin 2015 yılında sona erdiğini, davalıdan 390.000,77 TL alacağı kaldığını, alacağın bugüne kadar ödenmediğini, Ankara … İcra Ceza Mahkemesinde açılan davada yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda davalının 20/01/2016 tarihi itibariyle 379.125,40TL davacıya borcu olduğunun tespit edildiğini, davalının iade faturası düzenlediğini ancak gerçekte iade edilmiş bir mal bulunmadığını belirterek 379,125,40TL’nin 03/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ve davacı arasında konsinye satış anlaşması olduğunu, davalının davacıya hiçbir zaman kıymetli evrak vermediğini, mağazalarında satılan malların bedeli kadar miktarın davacıya ödendiğini, yine aynı şeklide satılmayan malların iade faturaları ile iade edildiğini, davacıya gönderilen iade malların, davacının adresten ayrılması sebebiyle teslim edilemediğini, malların halen davalının deposunda bulunduğunu, davacının kendi kusurundan kaynaklanan ve halen davalının deposunda bulunan malların bedelini alabilmek için çabaladığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava alacak davasıdır.
Uyuşmazlık ,Taraflar arasındaki sözleşmenin alım satım sözleşmesi mi yoksa konsinye satış sözleşmesi mi olduğu, davalının iade faturasının usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediği, iade edilmesi gereken mal olup olmadığı, davacının dava tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, sözleşme konsinye satış sözleşmesi ise depodaki malların davacının alacağından düşülmesi gerekip gerekmediği, temerrüt gerçekleşip gerçekleşmediği, noktasındadır.
Bu kapsamda, satım sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler(TBK’nın 207/2 maddesi). Konsinye nitelikli satış sözleşmesinde ise, alıcı teslim aldığı ürünlerin bedelini hemen ödememekte, ürün bedelini satıştan sonra gerçekleştirmektedir. Söz konusu bu nitelik alacağın istenebilirliğini, para borcunun ifasını öteleyen nitelikte olduğundan bu olgunun varlığını ileri süren tarafından kesin deliller (yemin, ikrar, senet, kesin hüküm) ile ispat edilmesi gerekmektedir.
Eldeki davada, konsinye satış ilişkisinin varlığını davalı ileri sürmüştür.
Mahallinde yapılan keşif ve sektör bilirkişi ile SMMM Bilirkişiden alınan raporda; Davacı ile davalı arasında, davacının davalıya 2014 yılından itibaren, 2015 yılı sonuna kadar davalıya bijuteri malzemesi satışına konu ticari ilişki olduğu, Davacının davalıya vermiş olduğu bijuteri ürünleri için davalıya düzenlemiş olduğu faturaların ve davacıya yapılan ödemelerin, davalı şirketin resmi defterlerinde kayıtlı olduğu, Davalının davacı kayıtlarını defterlerinde 3204098-1-… isimli muhasebe hesabında takip etmiş olduğu, muhasebe kayıtlarına göre davacıya en son iade faturası düzenlediği 03.03.2016 tarihinde davacıdan 38.647,23 TL alacaklı kaydı bulunduğu, ancak davalıya düzenlenen 03.03.2016 tarih ve 919844 no.lu ve 416.817,73 TL tutarlı iade faturası muhteviyatı malzemenin davacıya teslim edilemediği, bu nedenle davalı kayıtlarında, davacının alacağının 416.817.73-38.647,23) 378.170,50 TLolarak kayıtlı olması gerektiği,Ekte verilen listede davacıya iade edilebilirmalzemenin toplam tutarı 20.936,23 TL olup, davacının davalının iade edilebilir bu malzemeyi kendilerine teslim etmeleri halinde, davacının olması gereken alacak tutarının (378.170,50 – 20.936,23) 357.234,27 TL olduğu,
Davacı defterlerinde yapılan ve UYAP üzerinden dosyaya kazandırılan Ankara … İcra Ceza Mahkemesi’nin 20.01.2016 tarih ve 2016/90 Esas sayılı dosyada davacı defter ve belge incelemesi ile ilgili olarak düzenlenen 05.12.2016 kayıt tarihli bilirkişi raporunda;
Davacının defter kayıtlarına göre, dosyaya sunmuş oldukları 2014 ve 2015 yılı kayıtlarına göre davalıdan 31.12.2015 tarihinde 390.000,77 TL alacaklı olduğu, ayrıca, davacının davalı defterlerini delil gösterdiğinin, davalı defterlerine göre, 20.01.2016 tarihi itibarı ile 379.125,40 TL alacaklı olduğu, kanaatlerinin olduğu bildirilmiştir. Davalının işletme defteri tuttuğu, Ankara 23. Ceza Dairesi’nde bulunan defterlerinin 2014, 2015 yılı defterleri olduğu, 2016 yılı defterlerinin de incelenmesi gerektiği, bu defterlerin de sunulmadığı dikkate alındığında, denetime elverişli davalı kayıtlarının esas alınabileceği düşünülmektedir.
Konsinye Satışlar özü itibarı ile kesin satışı daha sonra yapılmak üzere mal gönderilmesi biçiminde gerçekleştirilen, mal bedelinin satış sonrası ödendiği ve tamamen güvene dayalı bir satış ve ödeme yöntemi olduğudur. Diğer bir ifade ile konsinye satış, satış hasılatının işletme tarafından tahsil edilmesinin, alıcının söz konusu maldan üçüncü kişilere satmak suretiyle hasılat yaratması koşuluna bağlanmış bir satış türüdür.
Davalının kayıt ve belgeleri incelendiğinde, davalının davacıdan aldığı ürünlerin bedellerini, ürünlerin belli periyotlarla satılmalarını müteakiben nakit olarak yapmış olduğu, davalıya teslim edilen malların bedelinin, davalının malları satmak sureti ile mal bedellerini davacıya ödemiş olduğu, tespit edilmiştir. Bu anlamda tanımına uygun olarak taraflar arasındaki ticaretin konsinye satış sözleşmesine dayalı bir ticari teamül olduğu değerlendirilmiştir.
Davalıya yapılan satış ister konsinye ister normal satış niteliğinde değerlendirilsin, malın satılmasını müteakiben satıcısına bedelinin ödenmesi gerekecektir. Taraflar arasında malın hangi tarihte ödeneceğinin bir sözleşmeye bağlanmaması nedeni ile davalı kayıtlarından anlaşıldığı üzere davacıdan almış olduğu malları satışı müteakiben yaklaşık 1’er aylık periyotlarla ödemiş olduğu, en son 03.03.2016 tarihinde elindeki davacı mallarını iade etmek istediği, ancak davacının adresinde olmaması nedeni ile iade edemediği,
Davacıya iadesi yapılmayan malların iadesini sağlamak üzere, davalı deposunda yapılan keşifte deposunda davacıya iade edebileceği mal miktarları tespit edilmiş ve tutarları da davalı kayıtlarında yer alan birim fiyatları ile tespit edilmiştir. Tespit dilen tutarın davacıya iade edildiği kabulü ile davacının bakiye alacağına dair tespit de davalı kayıtlarına göre yapılmıştır. Şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede , taraflar arasında konsinye satış türünden bir ticari ilişki olduğu kabul edilmiştir. konsinye satışlar için Türk Borçlar Kanunundaki (532 ila 546 maddeleri) hükümlerinin uygulanması gerekir. Aradaki sözleşme ilişkisi sona erdikten sonra konsinye olarak bırakılan bu ürünlerin davacıya iadesi gerekir. Davacının davalıya teslim ettiği ürünlerin satılanlarının parasının satılmayanların kendilerinin iadesi gerektiği, davacının adresten ayrılması nedeniyle elde kalan ürünlerin davacıya iadesinin sağlanmadığı, tevdi mahalli tayin edilmediği, iade faturasının tebliğinin ve bu faturadaki malların iadesinin de sağlanamadığı, davalının deposunda olduğu tespit edilen 20.936,23TL değerindeki ürünlerin davacıya tesliminin yapılmasına ,depoda bulunamayan ürünlerin teslimi yada bedellerinin davacıya ödendiği ispat edilemediğinden bilirkişi tarafından belirlenen bakiye 357.254,27 alacağın davacıya ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından ise , davacı konsinye satış değil ticari satış ilişkisi olduğunu savunmuş, davalı da konsinye satış akdi olduğunu ileri sürmüş mahkememiz kabulü de konsinye satış ilişkisi olduğu kabul edildiğinden davacıya iadesine karar verilen ürünler vekalet ücreti hesabına dahil edilmeyerek 357.254,27 TL üzerinden davacı lehine , 20.936,23 TL üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir.
H Ü K Ü M : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
A- 06/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun Ek 3’ünde yer alan 20.936,23TL değerindeki aşağıda dökümü yapılan ürünlerin;
SIRA NO: MALIN BARKODU MALIN CİNSİ Malın Miktarı
1 8691190703868 Golden Rose Oje 124
2 8691190703272 Golden Rose Oje 572
3 6974611882522 İlktan Taşlı Kolye Çiftli 75
4 8697461882409 İlktan Takı Küpe 796
5 8697461881882 İlktan Anahtarlık No:5 16
6 8697461881846 İlktan Anahtarlık No:7 37
7 8697461822904 İlktan Anahtarlık No:8 252
8 8697461882362 İlktan Saatli Bileklik 616
9 9697461881600 İlktan Bileklik No:4 332
10 8697461882430 İlktan Takı Toka 1
11 2500070968838 İlktan Boyunluk Şal 370
12 8697461882096 İlktan Bay Bayan şal 10 adet davacıya iadesine,
B-357.254,27TL’nin dava tarihi olan 30/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 25834,19 TL harçtan, dava açılışında alınan 6.474,52 TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 19.359,67 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin,357254 76,15 TL’sinin DAVACIDAN; 1.243,85 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti, 419,90 TL keşif harcı, 62,20 TL posta gideri, toplamı 2.441,40 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 2.300,56 TL’si ile dava açılışında alınan 6.474,52 TL peşin harç toplamından oluşan 8.775,08 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 33.457,80 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde davacı bakımından red edilen miktar yönünden kesin, davalı yönünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”