Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/124 E. 2021/241 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/124 Esas
KARAR NO : 2021/241 Karar

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/06/2017
KARAR TARİHİ : 26/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında 29/01/2016 tarihinde … tarihli 2016 yılı denetim tastikli sözleşmeye istinaden 2016 yılı Nisan- Mayıs- Haziran aylarına ait aylık 4.900,00 TL’den üç aylık tasdik ücreti ile 2015 yılı Kasım ayına ait KDV iadesi raporu tanzim ücreti 1.780,66 TL ücrete hak kazandığını, davalının bu bedelin 6.000,00 TL’sini 20/06/2016 tarihinde ödediğini, ayrıca 2015 yılı aralık ayında tanzim edilen KDV iade raporu ücreti 8.820,00 TL’nin de davalı tarafından ödenmediğini, davalının davacıya bakiye 19.300,66 TL alacağın ödenmesi konusunda Ankara …. Noterliğnin … yevmiye numaralı 27/04/2017 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, 02/05/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, davacı tarafından … Dairesinin … esas sayılı dosyasında icra takibine girişildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini bildirmiş, haksız itirazın iptaline takibin devamına alacağın %20’sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki mali müşavirlik sözleşmesinin davacının edimlerini zamanında yerine getirmemesi nedeni ile 04/08/2016 tarihli Ankara …. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, davacıya yaptığı iş karşılığı ücretinin fazlası ile ödendiğini, 2016 yılında davacı hesabına toplam 58.825,00 TL ödeme yapıldığını, davacının hiçbir alacağı kalmadığını, sözleşmenin toplam ücret üzerinden olduğunu ve bu ödeme ücretinin de tam olarak ödendiğini, 2015 yılına ait KDV iadesi raporu düzenlenmesinin 2016 yılı içinde yapılan bir iş olduğunu ve 29/01/2016 tarihli sözleşme kapsamında olduğunu bildirmiş, haksız davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, mali müşavirlik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın 13/06/2017 tarihinde Mahkememizde açıldığı, … Dairesi, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü, Hitit Vergi Dairesi’ ne müzekkereler yazıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 05/04/2018 tarihinde bilirkişi … tarafından alınan rapora göre; Davacı tarafından davalı şirkete verilen YMMM hizmeti nedeniyle 02/03/2015 – 21/06/2016 tarihleri arasında toplam 135.256,66 TL tutarlı 19 adet Serbest Meslek Makbuzunun düzenlendiğini, bu makbuzların tamamının davalı şirket kayıtlarında yer almakta olduğunu, davalı şirket tarafından yapılan 121.125,00 TL’ nin mahsubu sonrasında davacının davalı şirketten 24/05/2017 olan takip tarihi itibariyle 16.131,66 TL bakiye alacağının bulunduğunu, icra takibinde 19.300,66 TL asıl alacak, 1.360,07 TL işlemiş faiz toplamı 20.660,07 TL alacağın tahsilinin talep edildiğini, itiraz sonrasında 16.480,66 TL asıl alacak miktarı üzerinden itirazın iptali istemi ile mevcut davanın açıldığını beyan ve rapor etmiştir.
24/09/2018 tarihinde aynı bilirkişiden alınan ek rapora göre; Taraflar arasında akdedilen Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sözleşmesi 04.08.2016 tarihinde fesih edilmiş olduğunu, her iki taraf ticari defterinde kayıtlı olan son Serbest Meslek Makbuzunun tarihi 21.06.2016 olduğunu, davalı vekilinin, 2015 Kasım ayına ait KDV iadesi raporu düzenlenmesinin de 2016 yılı içinde yapılan bir iş olduğunu, 29.01.2016 tarihli sözleşme kapsamında olduğunu iddia etmişse de, kök raporda KDV iadelerine ilişkin düzenlenen sözleşmelerin ayrıntıları tahlo halinde gösterilmiş olduğunu, 2015 Kasım ayına ilişkin KDV iadesi sözleşme tarihi 01.12.2015 olarak tespit edildiğini, ayrıca davacı alacağının Kasım 2015 KDV iadesinden kaynaklandığını gösterir sunulmuş bir belge de mevcut olmadığını, ayıca, davalı şirket vekilince davacının edimini gereği gibi ifa etmediği yönünde itirazı mevcut ise de, kök raporda belirtildiği üzere, taraflar arasında 16 adet sözleşme mevcut olduğunu, davacı tarafın vermiş olduğu mali müşavirlik hizmeti nedeniyle davalı şirkete vergi usul cezası ve benzeri herhangi bir yaptırım uygulandığı iddia olunmadığını, davalı tarafça da hangi sözleşmeyle ilgili edimin ifa edilmediği yönünde açıklayıcı bir beyan olmadığını, sözleşmelerden kaynaklanan edimin ifa edildiğini, buna bağlı olarak davalının kendi ticari defterlerine göre 24.05.2017 olan takip tarihi itibariyle davacıya 16.131,66 TL bakiye borcu bulunduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Mahkememizce 12/10/2018 tarihinde davanın “kısmen kabulüne” karar verildiği, davalı vekilinin 28/11/2018 tarihinde istinaf başvuru dilekçesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/267 Esas – 2021/77 Karar sayılı ilamıyla 12/10/2018 tarihli Mahkememiz kararının kaldırılmasına, davacının tacir olmadığı, tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava bulunmadığı, davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi değil genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği halde Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılıp karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna karar verildiği ve dosyanın bu yönde bir karar verilmesi için Mahkememize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. karar sayılı ilamı gereğince mahkememizin görevsizliği ile dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır