Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2021/773 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/110 Esas
KARAR NO : 2021/773 Karar

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …-….
DAVALILAR : 1- … – …….
2- … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALILAR : 3- … – … …
4- … – … …
5- … – … …
6- … – … …

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı temsilcisi dava dilekçesinde özetle; 204571 sicil numaralı …’nin, 29/04/2005 tarihinde kurulduğunu, şirket genel kurullarına ilişkin yapılan denetim sonucunda Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün 08/02/2021 tarihli E-96793666-663.02-00061269553 sayılı yazısı ile; şirketin 22/04/2016, 08/04/2017, 28/04/2018, 19/04/2019 tarihlerinde yapılan genel kurul toplantıları ve 28/04/2018 tarihli Bakanlık izni olmadan alınan sermaye artırımı kararının incelendiğini ve 28/04/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısındaki sermaye artırımı tescil işleminin mevzuat hükümlerine uygun hale getirilmesi amacıyla gerekli işlemlerin Müdürlükçe yapılması gerektiğinin belirtildiğini, Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün 08/02/2021 tarihli yazısına istinaden mevzuat hükümlerine uygun getirilmesi istenen 28/04/2018 tarihli genel kurul evrakları incelendiğinde; şirketin 10/05/2018 tarihinde müdürlüğe başvuru yaptığını ve 28/04/2018 tarihli 2017 Olağan Genel Kurul Toplantısını müdürlüğe ibraz ettiğini, yapılan genel kurulda; yönetim kurulu üyeliğine 3 yıl süreyle …, … , …, …, …’ın seçildiklerini, alınan yönetim kurulu kararıyla da İbrahim Arslan, …, … 3 yıl süreyle şirketi temsile yetkili seçildiğini, aynı genel kurulda …Bağımsız Denetim ve Danışmanlık AŞ de bağımsız denetçiliğe seçildiğini, şirket genel kurulunda bir de sermaye artırımı görüşüldüğü ve 300.000 TL olan sermayesi geçmiş yıl karlarından yaptığı artırımla birlikte 600.000 TL’ye çıkarıldığını, …NİN, halka açık bir şirket olmayıp Sermaye Piyasası Kanununa tabi ve kuruluş ve esas sözleşme değişikliği Bakanlık iznine tabi şirketlerden olduğundan Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu Ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ uyarınca; 28/04/2018 tarihli genel kurulunda da Bakanlık iznine tabi olduğunu, şirket yaptığı genel kurulda; Gayrimenkul Değerleme şirketinin SPK kanununa tabi olduğu gerekçesiyle sermaye artırımı yaparken SPK iznini almış ve Müdürlüğe sunmakla birlikte Bakanlık onayına ilişkin belge alınmadığı tespit edilerek ilgili genel kurul müdürlük siciline 18/05/2018 tarihinde tescil edildiğini, tescil edilen hususların ise 23/05/2018 tarihli 9584 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, Bakanlık izni olmadan yapılan 28/04/2018 tarihli genel kurul, kurucu unsurlarının bulunmaması ve emredici hükümlere aykırı olması sebebiyle yokluk yaptırımına tabi olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile …’nin 28/04/2018 tarihlerinde yapılan genel kurulunun yok hükmünde olduğunun tespitine ve yapılan tescil işleminin terkinine, Müdürlüğü yasal (zorunlu) hasım olduğundan tarafları aleyhine yargılama gideri vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğünü temsilen dava ve talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun açtığı davanın kabulünün mümkün olmadığını, 22/04/2016 – 08/04/2017 – 28/04/2018 ve 19/04/2019 tarihlerinde yapılan genel kurul toplantılarına ilişkin; yönetim kurulu kararları, hazır bulunanlar listeleri, toplantı tutanakları, bilançolar, yönetim kurulu faaliyet raporları, bağımsız denetim raporları, genel kurullara ilişkin ticaret sicil gazetesinde yayınlandığına dair ticaret sicil gazeteleri, bahsi geçen genel kurul toplantıları için Ankara Ticaret İl Müdürlüğü’ ne yapılan başvuruların, şirket yazıları ile bu yazıya karşılık olarak temsilci görevlendirmesi hakkında Ankara Ticaret İl Müdürlüğünden alınan cevabı yazıları davalı şirket tarafından birer tasdikli birer örneği, genel kurul kararlarını inceleme görevi verilen Ticaret Başmüfettişi’ ne iletildiğini, Ankara Ticaret İl Müdürlüğünce müvekkil şirkete gönderilen Bakanlık Temsilcisi görev yazılarının kim tarafından nasıl düzenlendiği bilinmemekle beraber ilgili yazılara bakıldığında söz konusu yazıların Ankara Ticaret İl Müdürlüğü Şube Müdür Vekili Ahmet Öztürk tarafından imzalandığı, önceki yıllara ait genel kurul toplantılarında da olan benzer yazılar olduğu görüldüğünü, genel kurul için yapılan bütün başvurular yasal şartlara uygun olarak ve şirketin yetkili organları tarafından yapıldığını, hazır bulunanlar listesi TTK’ nun 417 – 451 maddesi uyarınca şirket yönetim kurulu tarafından hazırlandığını, bağımsız denetim firması olan …Bağımsız Denetim tarafından onaylandığını, müvekkili şirketin, 2005 yılında kurularak faaliyete geçen ve sektörünün önde gelen kuruluşlarından biri olduğunu, şirketin faaliyetleri SPK ve BDDK’ nın gözetim ve denetiminde yürütüldüğünü, bu güne kadar ilgili kanunlara aykırı hiçbir faaliyetlerinin olmadığını, bu nedenlerle davacı kurumun açtığı müvekkili şirketin genel kurul kararlarının yokluğu tespiti taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı kuruma tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, genel kurul kararının iptali talebine ilişkindir.
Davacı … yapılan incelemede davalı şirketin gayrimenkul değerleme şirketi olması ve bu şirketlerin sermaye arttırımı yapması halinde Bakanlık izninin alınması gerektiğini bildirerek, Bakanlık izni olmadığından yapılan genel kurulu kararı ve tescilin yok hükmünde olduğunu bildirerek bu hususun tespitini talep etmektedir.
Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, dava konusu edilen 28/04/2018 tarihli genel kurul kararı dayanak tüm belgeler, ticaret sicil kayıtları, bakanlık ile yazışma yapılarak bakanlığın izin verip vermediği hususları araştırılmış ve dosyaya getirtilmiştir.
Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. Ve devamı maddelerinde Ticaret Sicil Müdürlüğünün inceleme yükümlülüğü, tescil isteğinin reddi, tescile davet ve ceza, Müdürlüğe bildirim yükümlülüğü maddelerini düzenlemektedir. Bu düzenlemenin ışığında yapılması gerekenin Ticaret Sicil Müdürlüğünün tescil talebi geldiğinde ilgili talebi mevzuat hükümleri çerçevesinde incelemesi, eksiklik bulunduğunu fark ettiğinde ilgililere yazı ile durumu bildirip eksikliğin giderilmesini istenmesi, belgelerin tamamlanmaması halinde tescil isteğini reddetmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı inceleme yaparak eksiklik görmemiş ve genel kurul kararını tescil ve ticaret sicil gazetesinde ilan etmiştir. Bilahare Ticaret Bakanlığının yazısı üzerine yapılan incelemede söz konusu genel kurul toplantısında alınan kararların …NİN, halka açık bir şirket olmayıp Sermaye Piyasası Kanununa tabi ve kuruluş ve esas sözleşme değişikliği Bakanlık iznine tabi şirketlerden olduğundan, Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu Ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ uyarınca; 28/04/2018 tarihli genel kurulunda da Bakanlık iznine tabi olduğunu, şirket yaptığı genel kurulda; Gayrimenkul Değerleme şirketinin SPK kanununa tabi olduğu gerekçesiyle sermaye artırımı yaparken SPK iznini almış ve Müdürlüğe sunmakla birlikte Bakanlık onayına ilişkin belge alınmadığı anlaşıldığında mahkememize dava açıldığı görülmüştür.
Ticaret sicil yönetmeliğinin 37. Maddesi Müdürlüğe 3. Kişilerin başvurması ve sonuçlarını düzenlemektedir. Buna göre; ”tescil başvurusuna ilişkin Müdürlüğün herhangi bir kararı veya işlemi üzerine kişisel yararı bulunmasa bile 3. Kişiler, bu kararın veya işlemin gerçeği tam olarak yansıtmadığını yahut kanuna uygun olmadığını.. İspata elverişli bir takım olguları müdürlüğüne bildirebilir. Bu iddiaların yerinde olduğuna kanaat getirilmesi ve henüz bir işlem yapılmamış olması halinde başvuru reddedilir. İşlem gerçekleştirilmiş ise 36. Maddeye göre işlem tesis edilir…”
Yönetmeliğin 36. Maddesinde tescile davet ve ceza düzenlenmiş olup buna göre; ”Tescil edilmesi gereken bir olgunun ilgilisi tarafından tescil ettirilmediğini haber alan müdürlük, tescil başvurusunda bulunmakla hükümlü kişilerin 30 gün içinde tescil başvurusunda bulunmaya veya tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır…” süresi içinde tescil isteminde bulunmaması veya kaçınma sebepleri bildirilmiş olmasına rağmen, kaçınma sebepleri yeterli görülmemesi halinde müdürlük, durumu sicilin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli Asliye Ticaret Mahkemesine bildirir, mahkemenin tescile hükmetmesi halinde olgu resmen tescil edilir.”
TTK. 36. Maddesi tescilin 3. Kişilere etkisini, 37. Maddesi görünüşe güven ilkesini, 38. Madde ise sorumluluk halini düzenlemiştir.
TTK 38. Maddesi 2. Fıkrasına göre; ”Kayıtların 32. Maddenin 3. Fıkrası hükümlerine uymadığını, öğrendikleri halde düzeltilmesini istemeyenler ve tescil olunan bir hususun değişmesi sona ermesi veya kaldırılması dolayısıyla, kaydın değiştirilmesini veya silinmesini istemeye yada yeniden tescili gereken bir hususu tescil ettirmeye, zorunlu olupta bunu yapmayanlar bu kusurları nedeniyle 3. Kişilerin uğradıkları zararları tazmin ile yükümlüdürler.” denilmektedir.
Yukarıda zikredilen tüm kanun ve yönetmelik düzenlemeleri ışığında davacı … müdürlüğünün 28.04.2018 tarihli genel kurul toplantısında bakanlık izni gerektiği halde, bakanlık izni bulunmadığını bildirerek genel kurul kararının tamamının yok hükmünde olduğunun tespiti ve tescil işleminin terkinini talep ettiği, yukarıdaki düzenlemeler çerçevesinde bu davayı açmaya aktif dava ehliyetinin bulunduğu ve hukuki yararında mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Genel kurul kararının iptaline ilişkin davanın sadece şirket tüzel kişiliğine açılması yeterli olup şirket yönetim kurulu üyelerine yönlendirilmesi, yönetim kurulu üyelerinin bu davanın tarafı olması mümkün olmadığından davalı gerçek kişiler yönünden taraf sıfatı (pasif husumet) yokluğundan davanın bu davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
28.04.2018 tarihli genel kurul kararının incelenmesinde 1. Maddenin açılış konuşması, 2. Maddenin toplantı başkanı ve yazman seçimi, 3. Maddenin tutanaklarının imzalanması konusunda yetki verilmesi, 4. Maddenin yönetim kurulunun bağımsız denetimden geçmiş 2017 yıllık faaliyetinin okunması, 5. Maddenin bağımsız denetim raporunun okunması, 6. Maddenin 2017 yılı bilanço kar zarar hesapları ile gelir gider hesaplarının okunması, 7. Maddenin 2017 yılına ait bilanço kar zarar hesaplarının oya sunulup oy birliği ile kabul edilmesi, yönetim kurulu üyelerini ibrazı, 8. Maddenin yönetim kuruluna huzur hakkı ödenmesi ile ikramiye ve prim ödemelerinin yönetim kurulu yetkisine bırakılması, 10. Maddenin yönetim kurulu üyesi ve bağımsız denetçi seçimine ilişkin olduğu ve bu maddelerin tamamının herhangi bir isme tabi olmadan ve hükumet komiseri bulunması gerektirmeden bir anonim şirket tarafından genel kurul toplantısında alınabilecek kararlar olduğu dikkate alınarak bu kararlar yönünden kararların varlığını etkileyecek bir usulsüzlük bulunmadığından bu kararlara ilişkin yokluk/iptal talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
28.04.2018 tarihli genel kurulun 9. Maddesinde şirket ana sermayesinin 300.000,00-TL’den 600.000,00-TL’ye çıkartılması oylanmış ve kabul edilmiştir. Bu kararın alınabilmesi için Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu Ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğin 6. Maddesinin 3. Fıkrası ile Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantıları Usul ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilciler Hakkında Yönetmeliğin 7. Maddesinin 2 . Fıkrasına aykırı şekilde bakanlık izni alınmadan ve sahte olduğu anlaşılan hükumet komiseri kararı ile toplantının yapıldığı, bu hali ile genel kurulun 9. Maddesindeki hükmün yoklukla malul olduğu ve sicilden terkin edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı her ne kadar yasal hasım olduğunu bildirerek yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiş ise de yönetmeliğin 34. Ve devamı maddeleri çerçevesinde tescil talebi üzerine yapması gereken araştırmayı yapmamış olması sebebiyle söz konusu kaydın ticaret siciline işlenmesi ve ilan edilmesine sebebiyet verdiği, davanın tarafı olmayan gerçek kişileri davanın tarafı halinde getirdiği, diğer genel kurul kararlarının iptali şartları oluşmadığı halde iptalini talep ettiği, bu haliyle reddedilen kısımlar yönünden dava açılıp görülmesine sebebiyet verdiği anlaşıldığından reddedilen kısım yönünden davacının da sorumlu olması gerektiği, kabul edilen kısım yönünden ise … A.Ş.’nin dava açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
1-Davacının davalılar …, …, …, …, … aleyhine açtığı davanın, davalıların taraf sıfatı bulunmadığından reddine,
2-Davacının …ne yönelik davasında talebinin kısmen kabulü ile 28/04/2018 tarihli genel kurul kararlarından 9 numaralı kararın yokluk ile malul olduğunun tespiti ile iptaline, bu maddenin ticaret sicil terkinine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30-TL harç başlangıçta peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından ödenen 59,30 TL başvurma harcı ile 59,30-TL, 8,50 vakalet harcı toplamı 127,10-TL’nin davalı … Şirketinden alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 186,10-TL’nin, 95,00-TL davalılar …, …, …, …, …’a yapılan tebligat giderinin mahsubu ve masrafının mahsubu ile 91,10-TL’nin kabul/red oranına göre 18,22-TL’nin davalı … Şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bulunmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinde AÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şirketine ödenmesine,
8-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinde AÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
9-Davalılar tarafından yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-HMK 333 maddesi uyarınca yatırılan gider avansında kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021

Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır