Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/10 E. 2021/673 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2021/10 Esas
KARAR NO : 2021/673

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı … Tek. Gel. Bölg. Kurucu ve İşl. A.Ş.’nin 16/11/2006 tarihinde kurulduğunu, 829.900,00-TL mevcut sermayeli 8.299 adet hisseli bir şirket olduğunu, davalı şirketin, 3.827 adet hissesi …, 4.457 adet hissesi … Vakfına, 14 adet A grubu hisse ise davacı … Gıda Bilişim İnş. Tic. Ve San. A.Ş.ye ait olduğunu, 4.457 adet hissesi … Vakfının yapısı itibari ile … bağlı olup Vakıf Başkanlığının yine üniversite rektörü tarafından yürütüldüğünü, davalı şirketin, davacı şirkete ait 14 adet hisse haricinde … idare ve kontrolünde olduğunu, 09/10/2020 tarihli “Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı” yapıldığını, davacının temsilen anılan genel kurul toplantısına iştirak ettiğini, (3) ve (4) numaraları kararların oylamalarında muhalif kalınarak, muhalefet şerhlerinin toplantı tutanağına da yazdırıldığını, toplantıda oy çokluğu ile alınan (3) ve (4) numaralı kararların kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, olağanüstü genel kurulda, yıllık faaliyet ve mali tabloların müzakeresi ve onaylanması mümkün olmadığı gibi yıllık bir dönem içermesi gereken faaliyet ve mali tabloların belirli tarihleri kapsar şekilde müzakereye sunulmasının da hukuken mümkün olmadığını ve iptali gerektiğini, yönetim kurulu ibralarına ilişkin gündem maddesinde belirli bir döneme ilişkin olması, olağan genel kurul konusu olması, yönetim kurulunda bulunan şahısların temsil ettikleri tüzel kişi ortaklar adına ibraya ilişkin oy kullanması sebebi ile kanuna aykırı olduğunu, davalı şirketin önceki yönetiminin, davalı şirket idaresinde bulundukları sürelerde faaliyet raporları ve mali tablolarında bulunan çelişkiler sebebiyle 2017-2018-2019 yıllarında yapılan olağan genel kurulların da ibra edilmediğini, anılan tarihlerde yapılan olağan genel kurullarında alınan ibra kararlarına ilişkin iptal davaları da açıldığını, yönetim kurulu üyelerinin bağlı olduğu tüzel kişiliklerin oylarının da geçerli sayıldığını, kendi ibralarında oy kullandıklarını, yönetim kurulunda…temsil eden gerçek kişinin ibrasında Gazi Üniversitesinin oy kullanamayacağını, yönetim kurulunun müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları sebebiyle, birbirlerinin ibrasında da oy kullanmalarının hukuken mümkün olmadığını bildirmiş, … Tek. Gel. Bölg. Kurucu ve İşl. A.Ş.nin 09/10/2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan (3) ve (4) numaralı kararların hukuka ve kanuna aykırı olması sebebiyle iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddi gerektiğini, 09/10/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve şirket ana sözleşmesine uygun şekilde yapıldığını, alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu, Şirket Yönetim Kurulu’nun 2020/21 sayılı kararı ile genel kurul kararı alındığını, genel kurulun gündem, çağrı, ilan, genel kurul evrakının tebliği, hazirun listelerinin düzenlenmesi, genel kurulun açılış ve icra biçimi, bakanlık komiseri istem ve toplantıya iştirakinin sağlanması, toplantı ve karar nisaplarının teşkili gibi genel kurulun şekli ve asli şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve bu konularda davacı tarafın da başkaca bir istem ve iddiasının bulunmadığını, davacı yanın ileri sürdüğü itiraz sebeplerinin kanunda öngörülen iptal nedenleri ile bağdaşmadığını, toplantı ve karar nisaplarına uyularak, kanuna, esas sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına uygun şekilde kararlar alındığını, davacı yanın davalı şirkette 8.299 adet toplam hisseden 14 adet hisseyi temsilen toplantıda hazır bulunduğunu, diğer hissedarlar haricinde alınan bütün kararlara muhalif kaldığını, alınan kararların toplantıya katılan 8.299 adet hissenin 8.284 adetinin olumlu oyu ile alındığı ve davacının ileri sürdüğü iptal sebeplerinin genel kurul kararlarının alınmasına etkili olmadığını, davacı tarafından her ne kadar olağanüstü genel kurul toplantısında faaliyet raporu ve finansal tabloların müzakeresi ve oylanmasının kanuna aykırı olduğu belirtilmiş ise de, gerek TTK m. 409 vd yer alan gerekse şirket ana sözleşmesindeki hükümler uyarınca olağanüstü genel kurul toplantısında faaliyet raporu ve finansal tabloların müzakeresine ve oylanmasına engel teşkil edecek bir durum olmadığını, aksine bir düzenlemenin de kanunda ve şirket ana sözleşmesinde bulunmadığını, davaya konu olan 09/10/2020 tarihli olağanüstü genel kurulun yapılmasının nedenin etik ilkeler çerçevesinde yeni yönetim kurulunun belirlenmesi olduğundan, önceki yönetim kurulunun faaliyet dönemi içerisinde yapılmış olan faaliyetlerin müzakere edilerek devir teslim işlemi yapılması, şirket işleyişi açısından yönetimi devralacaklar ve devredenler açısından bir kuşkuya mahal verilmemesi, şeffaf davranılması, hesap verilebilirliğin sağlanması ve yönetimin görev yaptıkları döneme ilişkin olarak (01.01.2020-20.08.2020) ibra edilmelerinin doğru ve doğal olduğunu, Türk Ticaret Kanunu ve ana sözleşmede kısmi olarak ibra kararı verilemeyeceğine dair emredici bir düzenlemenin de bulunmadığını, 2021 yılında yapılacak 2020 yılına ait genel kurulda ibraya dair madde gündeme konulsa dahi farklı dönemde farklı kişiler görev yaptığından zaten pratik olarak yine ibranın dönemsel olarak oylanmak zorunda olacağı için davacının hukuki yararının olmadığını bildirmiş, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, dava konusu genel kurul toplantısına ilişkin tüm belgeler celp edilmiş, dava konusu ticari şirkete ait ticaret sicil kayıtları ticaretsicil.gov.tr’den çıkartılmış, dosya bilirkişiye tevdi olunarak rapor tanzim edilmiştir.
Toplanan deliller ışığında davalı şirketin 31/08/2020 tarih 2020/21 sayılı yönetim kurulu kararı ile 09/10/2020 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasına karar verildiği, bu kararın usulüne uygun olarak 03/09/2020 tarihinde gazetede ilan edildiği, yine genel kurul toplantısı davetinin 08/09/2020 tarih 10155 Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, nedeni, gündemi ve tarihi hakkında bilgi verildiği, 22/09/2020 tarihinde söz konusu olağanüstü genel kurul toplantısına ilişkin bilgi ve belgelerin teslim edildiği, Ankara Valiliği Ticaret İl Müdürlüğünce yapılacak toplantıya Mutullah Kılıç’ın görevlendirildiği, 09/10/2020 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığı anlaşılmıştır.
Olağanüstü genel kurul toplantısının 3. Maddesinde 01/01/2020 – 20/08/2020 tarihleri arasını kapsayan yönetim kurulu faaliyet raporu ve finansal tabloların okunduğu, müzakere edildiği ve davacının karşı oyu ile oy çokluğu ile kabul edildiği, davacının muhalefet şerhini bu madde altına yazdığı ve faaliyet raporu ve ibranın olağan genel kurul konusu yapılabileceği bildirilerek kabul edilmediğinin beyan edildiği anlaşılmıştır.
Olağanüstü genel kurul toplantısının 4.maddesinde yönetim kurulu gelirinin 01/01/2020 – 20/08/2020 dönemine ilişkin ibra için ayrı ayrı oya sunulduğu, yapılan oylama sonucunda Prof. Dr. Musa Yıldız’ın oy birliği ile ibra edildiği, diğer yönetim kurulu üyeleri yönünden davacının karşı oyu ile oy çokluğu ile ayrı ayrı oylanarak ibra edildiği, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıkları, davacının muhalefet şerhini maddenin altına düştüğü ve ibra edilmeyen yönetim kurulu üyelerinin eski yönetim ile birlikte çalışmaları nedeni ile ibra edilmedikleri anlaşılmıştır.
Davacı TTK 445 maddesi çerçevesinde olağanüstü genel kurul kararlarının iptalini istemektedir.
Davanın 06/01/2021 tarihinde karar tarihinden itibaren 3 aylık süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır. Davacının iptalini istediği 3 ve 4 madde yönünden oylamada olumsuz oy kullandığı ve muhalefet şerhini tutanağa geçirttiği, bu bağlamda TTK 446 maddesi gereğince dava açmaya hakkı olduğu anlaşılmıştır.
TTK 409 maddesi anonim şirketlerin yapacağı toplantıları düzenlemiştir. Buna göre; “(1)Genel kurullar olağan ve olağanüstü toplanır. Olağan toplantı her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılır. Bu toplantılarda, organların seçimine, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, kârın kullanım şekline, dağıtılacak kâr ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin müzakere yapılır, karar alınır.
(2) Gerektiği takdirde genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılır.
(3) Aksine esas sözleşmede hüküm bulunmadığı takdirde genel kurul, şirket merkezinin bulunduğu yerde toplanır.”
Madde metninden de anlaşılacağı üzere olağan toplantılar hesap döneminin sonundan itibaren ilk üç ay içinde yapılabilen toplantılar iken olağanüstü toplantılar gerektiğinde alınan karar üzerine toplanabilmektedir. Maddenin birinci fıkrası üçüncü cümlesinde bu toplantılarda demek suretiyle olağan ve olağanüstü genel kurul toplantılarını birlikte kastederek organların seçimi, finansal tablolara yönetim kurulunun yıllık raporuna, karın dağıtım şekline, dağıtılacak kara ve kazan paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulunun ibrasına ve faaliyet dönemini ilgilendiren diğer konulara ilişkin müzakere yapılıp karar alınabileceği, kanunun açık düzenlemesi olup olağan toplantıda yapılabilecek, olağanüstü toplantıda yapılamayacak bir ayrıma gidilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının olağanüstü toplantıda finansal tablolara ilişkin inceleme yapılıp karar alınamayacağına yönelik iddialarının yerinde olmadığını, muhalefet şerhinin de tümüyle bu yöne ilişkin olduğu dikkate alındığında kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırılık bulunmadığından bu yöndeki talebin reddi ile 3 maddenin iptalini gerektirecek bir sebep bulunmadığı anlaşılmıştır.
İptali istenen 4 genel kurul kararı yönünden yapılan incelemede toplantıda … genel kurulda … ‘ın, … Vakfın …. ‘ın temsil ettiği, … … ‘ın ibra oylaması sırasında yönetim kurulu üyesi olmadıkları, dava konusu şirketin 27/11/2018 tarihli 9711 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan davalı şirket esas sözleşme değişikliğine ilişkin kararlar incelendiğinde “yönetim kurulunun 6 kişiden oluşacağı, yönetim kurulu üyelerinin 1-3 yıl arası çalışacağı, yönetim kurulunun 3 yıl için seçildiği” yine eklenen diğer maddeler kısmında “şirketin yönetim ve temsilinin pay sahibi olan veya olmayan gerçek veya tüzel kişiler arasında genel kurul tarafından seçilecek 6 üyeden kurulan yönetim kurulu tarafından yürütüleceğinin belirlendiği” ve aynı günlü toplantıda yönetim kurulu üyelerinin Metin Dağdeviren, Mustafa Necmi İlhan, Mehmet Çelebi Can, Mehmet Arif Adlı, İbrahim Uslan, Çetin Karataş’ın seçildiği anlaşılmıştır. 20/11/2019 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 9955 sayılı nüshasında yeni yönetim kurulu üyelerinin belirlendiği, buna göre yeni atanan yönetim kurulu üyelerinin, Çetin Karataş yerine Adem Tataroğlu’nun olduğu, İbrahim Uslan’ın yönetim kurulu başkanı, Mehmet Arif Adlı’nın yönetim kurulu başkan vekili olarak seçildiği, 08/09/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı çağrısında İbrahim Uslan yerine seçilen Musa Yıldız’ın yönetim kurulu üyeliğinin onaylanmasının 5. Madde olarak belirlendiği, yapılan değişiklik ve şirket ana sözleşmesi çerçevesinde şirket ortaklarının bizzat kendilerinin tüzel kişi olarak yönetime seçilmediği, yönetim kurulu üyesi olarak seçilenlerin ise ibra oylamasında oy kullanmadıkları, bu hali ile yapılan oylamanın usulüne uygun olduğu, oydan yoksunluk durumunun alınan karar yönünden mevcut olmadığı (Y. 11. H.D. 2016/2098 esas, 9484 karar) anlaşıldığından 4. Maddenin iptali koşullarının da oluşmadığı anlaşılmış, davacının davasının reddi gerektiği kanaati ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının yerinde bulunmadığı anlaşılmakla REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettiğinden, 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Başkan …
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Katip …
E-imzalı.