Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/9 E. 2021/752 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/9 Esas
KARAR NO : 2021/752 Karar

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …..
Av. … -….
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının abonesi olduğunu, davalının 07.11.2019 tarihli faturayı ücret toplamı 2.018,59 TL olan faturaya 24.728,11 TL gecikme bedelini de ekleyerek 50.413,90 TL olarak müvekkiline gönderdiğini, ancak bu faturadan önce; gecikme bedeli olmayan 07.01.2019 vade tarihli 21.126,30 TL + 11.03.2019 vade tarihli 21.186,50 TL bedelli faturalar ile gecikme bedeli düşük olduğundan gözden kaçan 07.08.2019 tarihli 22.791,20 TL bedeli faturanın ödendiğini, dolayısıyla müvekkilinin geçmişte ve gelecekte bir borcunun olmadığını, fatura ödemesi 1 gün gecikse hattın kısıtlandığını, 2-3 gün gecikse hattın kapandığını, fatura borcunun olduğuna dair davalının bir ihtarının olmadığını, davalının borç alacak mutabakatlarını mail yoluyla yaptığını, bu kapsamda davalıyla yapılan “şirketimizin faturalarının ertelenmesi hakkında” konulu e-postasına davalının e-posta olarak “faturalarınız çıkmaya devam edecek ancak herhangi bir kısıtlama veya yasal takip işlemi belirtilen süre içinde gerçekleşmeyecek” şeklinde cevap verdiğini, 07.11.2019 tarihli faturadaki gecikme bedelinin kabul edilmediğine dair Ankara …. Noterliğinin 08.11.2019 tarihli 17713 nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini” iddia ederek, “07.11.2019 tarihli 50.413,90 TL bedelli faturanın 2.018,59 TL kısmından sorumlu olunduğunun tespitine, 24.728,11 TL gecikme bedelinin iptaline hükmedilmesini” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davalının 30.09.2017 tarihli sözleşme ile müvekkili şirketin 100 adet GSM hattı abonesi olduğunu, abonelik ilişkisinin 700 006 10 76 fatura hesap numarası üzerinden yürütüldüğünü, fatura kesim tarihinin her ayın 21 inci günü olduğunu, son ödeme tarihlerinin tüm faturalarda büyük puntolarla yazıldığını, davacı yanın her ayın 21 inci günü kesilen faturasına; aylık haberleşme ücretleri, KDV, ÖİV ve Telsiz Kullanım Ücreti ( yıllık ) gibi ücretler ile yine taraflar arasında imzalanan cihaz taahhütnamesi gereği davacı yana teslim edilen 100 adet cihaza ilişkin aylık ücretlerin yansıtıldığını, davacının; 21.118,80 TL’lik, son ödeme tarihi 07.11.2018 olan Ekim 2018 dönemi, 21.125,00 TL’lik son ödeme tarihi 10.12.2018 olan Kasım 2018 dönemi, 21.126,30-TL’lik son ödeme tarihi 07.01.2019 olan Aralık 2018 dönemi, fatura bedellerini gecikmeli olarak 27.09.2019 tarihinde ödediğini, Ekim 2018 – Ekim 2019 dönem aralığına ilişkin tüm faturaların dosyaya sunulduğunu, faturaların sağ alt kısmında “Ödenmemiş Fatura Bilgileri”ne yer verildiğini, geç ödeme nedeniyle 21.10.2019 tarihli Ekim 2019 dönem faturasına; Ekim 2018 dönemi için 9.123,32 TL, Kasım 2018 dönemi için 8.196,5 TL, Aralık 2018 dönemi için 7.408,28 TL olmak üzere toplamda 24.728,11 TL gecikme bedelinin ilave edildiğini, davacı vekilinin sonraki beyanlarında geç ödeme durumunu ikrar ettiğini, geç ödeme nedeniyle faiz işletilmesinin sözleşmenin 5.6 maddesine uygun olduğunu iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul … Ticaret Mahkemesine 18/11/2020 tarihinde talimat yazılarak bilirkişi …’ten bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Bilirkişi…dan 15/04/2021 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı düzenlenen fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti isteminden ibarettir.
Abonelik sözleşme ve fatura suretleri, ticari defter ve kayıtları, ödeme belgeleri, bilirkişi raporları ile tüm ilgili bilgi ve belgeler getirtilmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi kanalıyla bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Rapora göre;
Davalı şirket tarafından sunulan belgelerde, 2017-2018 dönemi defteri kebir ve yevmiye defterlerinin e-defter olarak tutulduğu, berat onaylarının zamanında ve usulüne uygun alındığı fiziki tutulan envanter defterinin açılış noter tasdikinin, zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı,
HMK 222 hükmü uyarınca, takdirin mahkemeye ait olduğunu,
Davalı şirketin işlem sayısı ve kapasitesinin çok yüksek olması sebebiyle tutulan yasal defterler üzerinde işlem bazında inceleme yapmaya elverişli olmadığı, davalı şirketten istenen, davacı muavin hesabının ise, kullanılan muhasebe programı üzerinden müşteri bazlı raporlama yapılamadığı için sunulamayacağı beyan edildiği, dolayısıyla dosya içerisindeki bilgi-belgeler ve ihtilafa konu fatura üzerinden inceleme yapılarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti ortaya çıkarıldığı,
Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının itirazının, ihtilafa konu 21.10.2019 tarihli K532019000581079 no.lu 50.413,00.TL ödeme tutarlı ve 07.11.2019 son ödeme tarihli fatura üzerinde yazılı 24.728,11.TL tutarındaki gecikme bedeline ilişkin olduğu ve cevaba cevap dilekçesinde, hesaplanan faiz tutarının astronomik olduğunu, faturaları ise vadelerinde ödediğini beyan ettiği, buna mukabil davalı ise, 07.11.2018 son ödeme tarihli Ekim 2018 dönem faturasının geç ödenmesi sebebi ile 9.123,32.TL, 10.12.2018 son ödeme tarihli Kasım 2018 dönem faturasına geç ödenmesi sebebi ile 8.196,50.TL, 07.01.2019 son ödeme tarihli Aralık 2018 dönem faturasının geç ödenmesi sebebi ile 7.408,28.TL, olmak üzere toplamda 24.728,11.TL tutarında olmak üzere, her üç faturanın 27.09.2019 tarihinde geç ödenmesi sebebiyle, ödendiği tarihe kadar oluşan gecikme bedelinin, takip eden ilk fatura dönemi olan Ekim 2019 dönem faturasına; yansıtıldığını, beyan ettiği, söz konusu faturalar üzerinde yapılan inceleme neticesinde, yukarıda belirtilen üç adet faturanın vadelerinde ödenmediği ve 27.09.2019 tarihinde geç ödenmiş olduğu ve geç ödeme sebebiyle hesaplanan faiz tutarının, 24/01/2015 tarihli ve 29246 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin “Tanımlar” kenar başlıklı 4 üncü maddesinin (ç) bendinde belirtilen 6183 sayılı kanunun 51.maddesi (Değişik: 25/12/2003-5035/4.maddesi) hükmüne göre doğru hesaplandığı, söz konusu faturaların 27.09.2019 tarihinde ödenmesi sonrası ilk takip eden dönem faturasına yansıtılmasının, usulüne uygun olduğu, dolayısıyla davacı talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatimin nihai takdirinin, mahkemede olduğunu rapor etmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenerek dosya üzerinden bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Rapora göre;
2018/10,11,12.ay fatura bedellerinin davacı abone tarafından vadesinde ödenmediği, bu aylara ilişkin borçların davalı … tarafından sonraki her bir faturada bildirildiği, davacı abonenin 2018/10,11,12.ay fatura borçlarını topluca 27.09.2019 tarihinde kredi kartıyla ödediği,
Davalı … tarafından vadesinde ödeme yapılmayan 2018/10,11,12. aylara ilişkin olarak ; 2019/10.aya kadar gecikme bedeli hesap edilmediği, hattın da kapatılmadığı, davaya konu 2019/10.ay faturasında ise topluca 24.728,11 TL gecikme bedeli hesap edildiği, bu durumun sözleşmeye aykırılık arz edip etmediği hususunun hukuki değerlendirme gerektirdiği,
Mahkeme tarafından ; davalı …’un, vadesinde ödenmeyen her bir fatura için takip eden ay faturasında aylık olarak veya sonrasındaki herhangi bir ay faturasında topluca gecikme bedeli hesap etme hakkının olduğu, davacının faturalarda belirtilen son ödeme gününün bir gün sonrasında doğrudan temerrüte düşeceği, bu tarihten ödeme tarihi olan 27.09.2019 tarihine kadar her bir faturada belirtilmiş olan aylık %4 (yıllık %48) faiz oranı üzerinden gecikme bedeli hesap edilmesi gerektiği kabul edilecekse, davalı …’un süresinde ödenmeyen 2018/10,11,12.ay faturaları için toplam 24.306,03 TL gecikme bedeli alacağının olduğu, dava konusu faturada ise 24.728,11 TL gecikme bedeli hesap edildiğini rapor etmiştir.
Mahkememizce alınan yargısal denetime elverişli ve somut olaya uygun düşen terditli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında yapılan abonelik sözleşmesi gereğince davacıya tahsis edilen GSM hatlarının kullanımından kaynaklı davacının davalıya fatura bedeli/gecikme bedeli nedeniyle borcunun bulunup bulunmadığı, davacının davalıya ne miktar ödemede bulunduğu, fatura/gecikme bedellerinin sözleşme kapsamına uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, bu nedenlerle davacı davalıya borçlu ise borcunun varlığının miktarı ve tespitine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında 30/09/2017 tarihli ”Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi”nin imzalandığı, bu sözleşmeye göre davalının 100 adet telefon hattının kullanımını davacıya tahsis etttiği, taraflar arasında 21.118,80 TL’lik son ödeme tarihi 07.11.2018 olan Ekim 2018 dönemi, 21.125,00 TL’lik son ödeme tarihi 10.12.2018 olan Kasım 2018 dönemi, 21.126,30 TL’lik son ödeme tarihi 07.01.2019 olan Aralık 2018 dönemi olmak üzere 3 adet fatura bedelinin vadelerinde ödenmediği, fatura bedellerinin davacının gecikmeyle 27.09.2019 tarihinde kredi kartıyla ödemiş olduğunun tespit edildiği, taraflar arasında yapılan bahse konu sözleşmenin 5.6 maddesinde ”fatura ödemeler Vodafone’un belirleyeceği yöntemlerde ve duyurduğu anlaşmalı banka ve kurumlardan yapılır. Faturada belirtilen son ödeme tarihini geçen ödemeler için Vodafone tarafından günlük gecikme gün sayısı kadar faiz uygulanır. Uygulanacak faiz oranları hakkında düzenlenen faturalarda ve ilgili hizmet kanallarından bilgi verilir.” ; faturalarda ise ”gecikme faiz oranı 22/08/2010 tarihinden itibaren yüzde 4’e indirilmiştir. Faiz tahakkuku borcun ait olduğu dönemde geçerli oran üzerinden ve günlük olarak hesaplanır” denildiği, geç ödeme sebebiyle hesaplanacak faiz tutarının 24/01/2015 tarih ve 29246 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin tanımlar kenar başlıklı 4. maddesinin ç bendinde belirtilen 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hükmüne göre hesabının gerektiği, buna göre amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitimden itibaren her ay için ayrı ayrı yüzde 4 oranında gecikme zammı tatbik olunacağı, ay kesirlerine isabet eden gecikme zammının günlük olarak hesap edileceği, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından bu hesaba uygun olarak ve aylık yüzde 4 (yıllık yüzde 48) gecikme zammı oranı üzerinden hesaplamayla birlikte davalı …’un süresinde ödenmeyen 2018/10,11,12.ay faturaları için 24.306,03 TL gecikme bedeli alacağının bulunduğu, dava konusu 07/11/2019 tarihli faturada ise bu fatura dönemleri için 24.728,11 TL gecikme bedeli hesap edildiği, davacının hat kullanımına devam etmesi ve hattın kapanmaması sonucu belirtilen fatura döneminde geçmiş dönem nedeniyle ödenmeyen gecikme bedelinin yansıtılmasında sözleşmeye aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının dava konusu 07/11/2019 tarihli ve 50.413,00-TL tutarlı fatura nedeniyle (davalıya 24.306,03-TL gecikme bedeli için borçlu bulunduğu anlaşıldığından) davalıya 422,08-TL gecikme bedeli miktarı için borçlu bulunmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davacı vekilinin harçlandırılmadığı anlaşılan dava dilekçesinde belirtilen sair talepleri hakkında hüküm verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
(Not: Hüküm kısmında fatura tarihi olarak 07/11/2019 yazılması gerekirken basit rakam hatasından ibaret 21/10/2019 yazıldığından sehven yapılan yazım yanlışlığı HMK’nın 304. maddesi gereği mahkememizce resen düzeltilerek aşağıdaki hüküm kısmına işlenmiştir.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacının dava konusu 07/11/2019 tarihli, 50.413,00-TL tutarlı fatura nedeniyle (davalıya 24.306,03-TL gecikme bedeli için borçlu bulunduğu anlaşıldığından) davalıya 422,08-TL gecikme bedeli miktarı için borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Harçlandırılmayan sair talepler hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 422,30-TL harcının mahsubu ile bakiye 363,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 422,08-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 54,40-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı toplamı 121,50-TL ile,
Davacı tarafından yapılan 149,50-TL posta masrafları, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.449,5‬0-TL’nin kabul/red oranına göre 24,74-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin kabul/red oranına göre 22,53-TL’nin davalıdan, 1.297,47‬-TL’nin davacıdan alınarak alınarak hazineye gelir kaydına,
7-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır