Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/663 E. 2021/629 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/663 Esas – 2021/629
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/663 Esas
KARAR NO : 2021/629 Karar
HAKİM : ….
KATİP :…..

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1….
VEKİLİ : Av….
DAVALILAR : 2- ….
3-….
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2020
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …ile davalı …MED. EGT. ELK. INS. TUR. ITH. IHR. TIC. ve SAN. LTD. ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşmeye istinaden davalı şirkete çek bedeli kredisi ve ticari kredi kartı kullandırıldığını, diğer davalılar (borçlular) olan…’nin de dava konusu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalıların sözleşmelerdeki edimlerini yerine getirmemeleri üzerine hesaplarının kat edilerek borcun ödenmesi istemi ile ……Noterliği’nin 15.08.2019 tarihli ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi sebebiyle davalılar aleyhine Ankara…Müdürlüğü’nün 2019/16726 E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, icra takibine başlanmasını müteakip davalılar tarafından borcun tamamına itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, davalıların (borçluların) Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/16726 E. sayılı dosyası ile haklarında başlatılan icra takibine itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalılara- borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müteselsil kefil olduğu kredi sözleşmesinin asıl tarafı olan … Sağlık Hizmetleri Eğitim Basım Yayın Gıda Tic. Ltd. Şti.’nin 23.07.2018 tarih ve 667 sayılı KHK ile kapatıldığını, bununla birlikte ilgili şirketin tüm malvarlığı ve alacaklarına el konulduğunu, müteselsil kefil olduğu iddia edilen şirket 667 sayılı KHK ile kapatıldıktan sonra 670 sayılı KHK hükmü gereğince Maliye Bakanlığı Ankara İl Defterdarlığı sorumluluğuna alındığım, bünyesindeki tüm taşnır ve paraya el konulduğunu, el konulan ve kapatılan şirketin bünyesindeki taşınırlar ve para ilgili yargılamaya konu meblağı karşılamaya yetecek miktarın çok çok üzerinde olduğunu, ödeme gücü bulunmayan, malvarlığı üzerine tedbir konulan müvekkilinin bundan bahisle haksız olarak başlatılan takibe itiraz ettiğini, kapatılma sürecine kadar tüm ödemeleri zamanında gerçekleştirilen şirketin KHK hükmü ile kapatılmasının ardından aşırı ifa güçlüğüne düştüğünü, borçların bu nedenle muaccel hale geldiğini, Borçlar Kanununun 584. maddesinde “eşin rızası” kenar başlığı ile düzenlenen metinde “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” denildiğini, bahse konu kredi sözleşmesinde müvekkilinin eşinden alınmış herhangi bir muvafakatın mevcut olmadığını, dolayısıyla geçerli bir kefalet sözleşmesinden ve müvekkilinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, nitekim Yargıtay kararlarının da bu doğrultuda olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… cevap dilekçesinde özetle; müteselsil kefil olduğu kredi sözleşmesinin asıl tarafı olan … Sağlık Hizmetleri Eğitim Basım Yayın Gıda Tic. Ltd. Şti.’nin 23.07.2018 tarih ve 667 sayılı KHK ile kapatıldığını, bununla birlikte ilgili şirketin tüm malvarlığı ve alacaklarına el konulduğunu, müteselsil kefil olduğu iddia edilen şirket 667 sayılı KHK ile kapatıldıktan sonra 670 sayılı KHK hükmü gereğince Maliye Bakanlığı Ankara İl Defterdarlığı sorumluluğuna alındığım, bünyesindeki tüm taşnır ve paraya el konulduğunu, el konulan ve kapatılan şirketin bünyesindeki taşınırlar ve para ilgili yargılamaya konu meblağı karşılamaya yetecek miktarın çok çok üzerinde olduğunu, ödeme gücü bulunmayan, malvarlığı üzerine tedbir konulan müvekkilinin bundan bahisle haksız olarak başlatılan takibe itiraz ettiğini, kapatılma sürecine kadar tüm ödemeleri zamanında gerçekleştirilen şirketin KHK hükmü ile kapatılmasının ardından aşırı ifa güçlüğüne düştüğünü, borçların bu nedenle muaccel hale geldiğini, Borçlar Kanununun 584. maddesinde “eşin rızası” kenar başlığı ile düzenlenen metinde “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” denildiğini, bahse konu kredi sözleşmesinde müvekkilinin eşinden alınmış herhangi bir muvafakatın mevcut olmadığını, dolayısıyla geçerli bir kefalet sözleşmesinden ve müvekkilinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, nitekim Yargıtay kararlarının da bu doğrultuda olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … Medikal …. Ltd. Şti.’nin yapılan tebliğe rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Ankara Ticaret Odasına, Ankara …Dairesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Bilirkişi …’dan 24/06/2021 tarihli bilirkişi raporu aldırılmış, rapor taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Dava, davacı tarafından davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir (İİK. 67).
Ankara …Müdürlüğü’nün 2019/16726 takip sayılı icra dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi örnekleri, hesap ekstreleri, ihtarnameler, bilirkişi raporu ile diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara …Müdürlüğünün 2019/16726 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalılar aleyhine 28/11/2019 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde toplam 4.817,47-TL istendiği, takibin dayanağının kredi sözleşmesi olduğu, ödeme emrinin davalı …..Ltd. Şti., …’ye 02/01/2020 tarihinde, …’a 25/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların süresinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Genel Kredi Sözleşmesinin incelenmesinde; Davacı Banka ile davalı asıl borçlu şirket … Medikal…Ltd. Şti. arasında 18/06/2014 tarihinde 130,000,00-TL tutarında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede diğer davalılar… ve …’ın müteselsil kefil sıfatıyla 18/06/2014 tarihli imzasının mevcut olduğu, kefalet sözleşmesi, kefalet tarihi, kefalet tutarı ve kefaletin müteselsil olduğu hususları kefilin el yazı ile yazılarak akdedildiği anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin incelenmesinde, davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirket ve davalı kefillere T.C. … …. Noterliği marifetiyle gönderilen 15/08/2019 tarihli ihtarnamede; muaccel hale geldiği belirtilen anapara, faiz, BSMV olmak üzere toplam 4.161,35-TL ile ihtarname masraflarının 7 gün içinde ödenmesi gerektiğinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davalılara tebliğ edilmediği, davalı asıl borçlu şirketin sözlemede belirtilen adresine gönderilen tebliğ ile 23/08/2019 tarihinde tebliğin yapılmış sayılacağı, bu davalı yönünden temerrüt tarihinin 01/09/2019 olduğu, diğer davalılar yönünden ise temerrüt tarihinin icra takip tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmıştır.
Rapora göre;
Davacı…T.A.Ş. ile Davalı … Medikal Eğitim Elektronik inşaat Turizm İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. arasında 18.06.2014 tarihli 130.000,00-TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, Davalılar … ve…’nin müteselsil kefil sıfatıyla Genel Kredi Sözleşmesi’ni imzaladıkları,
11 Nisan 2013 tarihli 28615 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 6455 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 77. maddesiyle TBK’nın 584. Maddesine eklenen fıkraya göre; davalı kefil… ile davalı kefil …’ın kefalet imzalarında eş rızası aranamayacağı,
Davacı bankanın, Ticari Kredi Karttan Kaynaklanan alacağının bulunmadığı,
Davacı bankanın, çek bedeli kredisinden kaynaklanan alacak tutarına, Taleple bağlılık ilkesi gereğince, davalı asıl borçlu ve davalı müteselsil kefiller bakımından akdi %29,90 faiz oranı uygulanması gerektiği,
Davalı asıl borçlu ve davalı müteselsil kefiller bakımından Davacı bankanın 28.11.2019 takip tarihi itibariyle alacak tutarının;
3.870,00 TL : Ana Para 486,42 TL : İşlemiş %29,90 Akdi Faiz 24,32 TL : %5 BSMV toplamı + 421,33 TL : İhtarname Masrafı 4.802,07 TL TOPLAM olduğu,
Davalıların haksız itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalı taraftan tahsil edilmesi hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu rapor etmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporları dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Somut olayda; davacı banka genel kredi sözleşmesi uyarınca davalı şirkete ticari kredi kartı ve çek hesabı tahsis edilmiştir. Borcun ödenmemesi nedeni ile davacı banka davalı şirket ile davalı kefiller hakkında icra takibi yapmakta haklıdır. Zira davalı kefillerin akdedilen sözleşmeye müteselsil kefil olduğu, kefalet sözleşmesinde kefalet limiti, tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kefilin el yazısı ile yazıldığı, davalının kefilliğinin TBK hükümleri gereğince geçerli bulunduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık davalıların borcunun miktarı, temerrüt tarihi, uygulanması gerekli faiz ve miktarı konusunda toplanmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, genel kredi sözleşmesi, bilirkişi raporları ve tüm bilgi-belgeler incelendiğinde; davacı tarafından yukarıda detayları belirtilen genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davalı asıl borçlu şirkete ticari kredi kartı tahsis edildiği, davalı şirketin kredi kartı borcunun tamamını ödediği, davacı bankanın ticari kredi kartından kaynaklanan bir alacağının bulunmadığı, diğer taraftan asıl borçlu davalı şirkete çek hesabı tahsis edildiği, takip başlamadan evvel 3 adet çek banka yükümlülük bedeli olan 3.870,00-TL’nin banka tarafından ödendiği, davalı asıl borçlu şirkete tahsis edilen çeklerden kaynaklı borçların ödenmemesi üzerine davacının kredi hesaplarını kat ederek davalı asıl borçlu şirket ve davalı kefillere ihtarname keşide ettiği, ihtara rağmen davacıya ödeme yapılmaması üzerine takibe girişildiği, somut hadisede davalı kefillerin kat tarihindeki borç miktarından ve kendi kefaletinden kaynaklı faiz borcundan sorumlu olduğu, taraflar arasında yapılmış sözleşmeye, TCMB faiz oranları raporuna ve icra takibinde istenen akdi faiz oranı göre davalı asıl borçlu ve kefiller bakımından yüzde 29,90 akdi faiz oranı üzerinden faiz hesabı yapılacağı, yukarıda belirtilen hesap kat tarihi, temerrüt tarihi, takipte belirtilen faiz oranı ile taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak dikkate alınarak hazırlanan, yargısal denetime elverişli, hükme esas alınan ve taraflarca itiraz görmeyen bilirkişi raporuna göre davacının davalılardan 8880 **** 0003 nolu kredi bakımından 3.870,00-TL asıl alacak, 486,42-TL işlemiş faiz, 24,32-TL BSMV ve 421,33-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 4.802,07-TL talep edebileceği, bu miktar üzerinden takipte belirtilen şartlarla takibin devam edeceği, 4256 **** 6782 nolu kredi kredi kartı alacağı bakımından açılan davalıların davacıya borcu bulunmadığından davalıların bu yöndeki itirazlarının yerinde olduğu, 8880 **** 0003 nolu kredi bakımından davalılar takibe haksız olarak itiraz ettiklerinden ve asıl alacak tutarı likit olarak değerlendirildiğinden her bir davalı yönünden kabul edilen miktar dikkate alınarak asıl alacağın takdiren yüzde 20’si üzerinden icra inkar tazminatının davalılardan tahsil edileceği, fazlaya ilişkin kısım yönünden ise davalıların icra takibine yapmış oldukları itirazların yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalılar hakkında başlatılan Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2019/16726 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile,
-4256 **** 6782 nolu kredi kredi kartı alacağı bakımından açılan davanın reddine,
-8880 **** 0003 nolu kredi bakımından 3.870,00-TL asıl alacak, 486,42-TL işlemiş faiz, 24,32-TL BSMV ve 421,33-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 4.802,07-TL üzerinden takipten belirtilen şartlar geçerli olmak üzere davalılar hakkındaki takibin devamına,
8880 **** 0003 nolu kredi bakımından asıl alacak likit olduğundan yüzde 20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 328,03-TL harçtan peşin alınan 59,96-TL harcının mahsubu ile bakiye 268,07-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 162,35-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 54,40-TL başvuru harcı, 59,96-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı toplamı 122,16-TL ile
Davacı tarafından yapılan 145,00-TL posta masrafları, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 845,00‬‬‬-TL’nin kabul/red oranına göre 817,36-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.360,00-TL’nin kabul/red oranına göre 1.315,52-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 44,48-TL’sinin davacıdan alınarak alınarak hazineye gelir kaydına,
7-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda verilen karar miktarı itibariyle istinaf kanun yolu kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021

Katip ….
✍e-imzalıdır

Hakim ……
✍e-imzalıdır