Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/624 Esas – 2022/384
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/624
KARAR NO : 2022/384
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
HAKİM :…
KATİP….
DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av….
Av….
DAVALI …
VEKİLLERİ : Av….
Av. …
Av. …
Av. …
Av…
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı tarafından ….E.sayılı dosyasında haksız ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin hiç bir şekilde kaçak elektrik kullanmadığını, müvekkil hakkında, davalı şirket tarafından açılan ilamsız icra takibinde hiçbir yasal dayanak belirtilmediğini, takip talebinde borcun sebebi olarak ….numaralı sözleşme hesabına ait kaçak bedel’’ dayanak gösterildiği, ayrıca KDV alacağı ile fahiş oranda gecikme faizinin de takibe konu edildiğini, söz onusu borç kaynağının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin bir restoran işletmecisi olup, tüm işletmecilik sürecinde basiretli bir tacir olarak hareket ettiğini, üzerine düşen tüm yükümlülükleri daima yerine getirdiğini, takibe konu olan borcun kaçak elektrik kullanım bedelinden kaynaklandığı iddia edildiğini, ancak müvekkilline ait işletmenin, hiçbir şekilde kaçak elektrik kullanmadığını, müvekkili adına her ay düzenli olarak kesilen faturalardan da anlaşılacağı üzere müvekkilin aboneliği olan ve devamlı sayacı okunarak faturalandırılan bir tüketici olduğunu,yapılan takibi kabul etmenin mümkün olmadığını, müvekkilin davalı şirkete elektrik faturası borcu olduğu düşünülse dahi dava konusu takipte hangi döneme ilişkin, ne miktarda, hangi faturanın ödenmediği hususunun açıkça belirtilmediğini, fatura bedelleri takibe konu edilmediği gibi icra dosyasına eklenmediğini, davalı şirketin usule, yasaya aykırı olarak hazırladığı takipte kaçak bedelin ve uygulanan gecikme zammının neye göre hesaplandığı ne sebeple KDV alacağı hesaplandığı hususlarının da açıklanmadığını ileri sürerek öncelikle söz konusu icra takibinin işbu davamız sonuçlanıp kesinleşinceye kadar tedbiren ve teminatsız olarak durdurulmasına, icra dosyasındaki borcunun olmadığının tespitine, takibin iptaline, davalı tarafın %20 oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun bu davayı açmada hukuki yararının bulunması gerektiğini, borçlunun İcra Dairesine sunduğu 08/09/2020 havale tarihli itiraz dilekçesiyle takibe itiraz ederek durdurduğunu, zira alacaklı itirazın giderilmesini sağlamadan duran takip nedeniyle alacaklıdan hak talep etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, somut olayda “gecikmeden doğacak zarardan” bahsedip icra dosyasındaki takibin durdurulmasını talep etmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, zaten takibin yapılan itirazla durdurulduğunu, borçlu tarafından açılan davanın son derece haksız olup, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu edilen fatura ve kaçak tutanaklarının hukuka tamamen uygun olduğunu, davacının iddialarının yasal dayanakları bulunmadığını, davanın ve başta ihtiyati tedbir kararı olmak üzere tüm haksız taleplerin red edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, kaçak elektrik tüketim faturasına dayalı İİK’nun 72/2.maddesine dayalı açılan menfi tespit davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, abonelik sözleşmesi, ibraz edilen ve getirtilen kaçak elektrik tüketimine ilişkin fatura-diğer bilgi belgeler, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davacı şirket adına 24/06/2019 tarihi ile 05/09/2019 tarihleri arasında 5 adet Kaçak Elektrik Tüketim Tsepit Tutanağı düzenlendiği, 03/10/2019 tarihi ile 21/09/2020 tarihleri arasında 9 adet Kaçak Elektrik Tüketim Tespit Tutanağı düzenlendiği, 05/09/2019 tarihinde davalı şirket tarafından “Mühürleme Tutanağı” düzenlendiği, yine davacı adına 31/09/2020 tarihi ile 15/12/2021 tarihleri arasında 12 adet Kaçak Elektrik Tüketim Tespit Tutanağı düzenlendiği, tutanakların incelenmesinden sayaçtan geçirilmek suretiyle abonelik sözleşmesi olmadan elektrik kullanıldığı, akabinde abonelik yapıldığı, davacının ise kaçak elektrik kullanmadığı iddiası ile icra takibinin iptali yönünde, kaçak elektrik nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti amacıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Kaçak Elektrik Tespit Tutanakları, Mühürleme Tutanağı, Tahakkuk Hesap Detayı ve davacıya ait Sayaç Endeks değerleri, abonelik sözleşmesi dosyada mevcuttur.
…. Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davalı….irketi tarafından davacı şirket aleyhine 22/06/2021 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 34.006,84-TL üzerinden takip başlatıldığı, takibin dayanağının Kaçak Elektrik Tespit Tutanakları olduğu, davacının eldeki menfi tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır.
27/10/2021 tarihli elektrik-elektronik mühendisi Yeşim İlimoğlu’ndan aldırılan bilirkişi raporunda özetle;
Davalı tarafından 22/06/2021 tarihinde …. Esas nolu dosya üzerinden İcra takibi başlattığı, bu icra takibine Davacının itiraz ettiği ve akabinde de… Ticaret Mahkemesinde Davacı tarafından menfi tespit davası açıldığı, davaya konu olan takip bedeli 34.006,84 –TL tutarının dosya kapsamındaki belgelerden tespit edilememesi nedeni ile o dönemleri içeren Kaçak Elektrik Tespit Tutanakları, Kaçak Elektrik Tahakkuk Hesap Detayları ve Sayaç Endeks Dökümlerinin tereddüte yer vermeksizin Mahkemeye sunulmasına,
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 30 Mayıs 2018 Tarihli ve 30436 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ELEKTRİK PİYASASI TÜKETİCİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ’nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar Madde 35 ( 2 ) ve 35 ( 3) maddelerinde Davalı tarafından Davacıya yazılı olarak ( kalıcı veri saklayıcı ) Elektriğin kesileceğini belirtir ikinci bir bildirime bulunması gerektiği aksi durumda elektriği kesemeyeceğinin belirtildiği, bu nedenle dosya kapsamı incelendiğinde ikinci bildirime ilişkin ilişkin belge dosya kapsamında bulunmadığı, varsa bu belgenin Mahkemeye sunulması gerektiği,
İkinci bildirim yazısının olmaması halinde, Yönetmeliğe aykırı işlem yapılmış olup, tüm düzenlenen KAÇAK ELEKTRİK TÜKETİM TESPİT TUTANAK’ları geçersiz sayılacağı ve Madde 35 (3 ) ‘te belirtildiği gibi ikinci bildirimin yapılmadığı tesisin elektriği kesilemeyeceği ve 35 (5)’te de belirtildiği üzere Davacı Elektrik Tüketimi için birikmiş borçlarını gecikme faizi ile ödeyeceği,
İkinci bildirim yazısının olması halinde; İkinci bildirim sonrası elektrik kesilmesi durumu sonrasında Mühürlü Panonun açılması, ELEKTRİK PİYASASI TÜKETİCİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ KAÇAK ELEKTRİK ENERJİSİ TÜKETİMİ HALLERİ Madde 42 ‘nin “(1) ç) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.” şeklinde belirtilmesi nedeni ile Kaçak Elektrik Tüketimi olarak sayılacağı, ancak sayacın hatalı ölçüm yaptığına dair belgenin olmaması nedeni ile , yapılan hesaplamalarda sayaç endeks değerlenin kullanılması gerektiği”, rapor beyan edilmişitir.
27/04/2022 tarihli elektrik-elektronik mühendisi Yeşim İlimoğlu’ndan aldırılan bilirkişi EK raporunda özetle;
Davacı adına toplam 26 adet KAÇAK ELEKTRİK TESPİT TUTANAĞI düzenlendiği,
Kök raporumuzda yerinde yapılan incelemede mühürlü panonun yalnızca şalter bölümünün mührünü kırmak suretiyle, sayaca müdahale etmeden elektrik kullanmaya devam edildiğinin tespit edildiği, Kaçak Elektrik Tüketimine devam ettiğinin görüldüğü,
05/09/2019 tarihinde de Davalı tarafından Mühürleme tutanağı düzenlendiği, tutanakta açıkça elektriğin izinsiz açılması ve kullanılması durumunda “Kaçak Elektrik Kullanımı İşlemi” uygulanacağının belirtildiği,
05/09/2019 tarihli mühürleme tutanağı 2.Bildirim şeklinde değerlendirilebileceği, 05/09/2019 tarihi ve sonraki elektrik tüketimlerinin Kaçak Elektrik Tüketimi olduğu,
Dosya kapsamında Sayacın hatalı ölçüm yaptığına dair bir belgenin olmadığı, dolayısı ile hesaplamaların sayaç endeks değerlerine göre yapılması gerektiği, Sayaç endeks miktarlarına göre yapılan hesaplamada, toplamda 2 döneme ait kaçak elektrik tüketim bedelinin 40.342,194 TL olduğu,
05/09/2019 tarihi ve sonrası asıl alacak yönünden; 21.750,92 TL + 10.701,38 TL = 32.452,30 TL kaçak elektrik Tüketim bedeli olduğu, Dava menfi tespit davası olması ve davaya konu olan takip bedelinin de 34.006,84 TL’yi davalının talep etmekte haklı olduğu” rapor edilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülmüştür.
Toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; her ne kadar davacı yan kaçak kullanımın olmadığını iddia etmiş ise de, yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacı şirketin sayaç üzerinden geçirmeden kaçak kullanımının saptandığı, dağıtım şirketi olan davalının izni olmaksızın mührün sökülerek enerjinin açıldığı böylelikle kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Bu hali ile kaçak elektrik tahakkuklarının yerinde olmadığına ilişkin davacı iddiası ispatlanamadığı, kaçak elektrik faturalarının mevzuata uygun olduğu ve davacının sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacının davasının REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2) Dava açılışında alınması gereken 80,70 TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.101,03 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar (davacı vekili e-duruşma) tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.20/05/2022
Katip…
Hakim ….
“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”