Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/623 E. 2021/178 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/623 Esas – 2021/178
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/623 Esas
KARAR NO : 2021/178 Karar

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı … Tarım ve Haycancılık Danışmanlık Hizmetleri İhracat İthalat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde çalışırken 03.04.2018 tarihinde iş kazası geçirdiği, müvekkilinin, … Sigorta A.Ş. Tarafından 247539838 nolu ferdi kaza poliçesi ile sigortalı olduğu, … Sigortanın daha sonra kurulan davalı sigorta şirketi bünyesine katıldığını, müvekkili tarafından davalı sigorta şirketine 03.05.2018 tarihinde başvurduğunu, akabinde sigorta şirketi tarafından 2/1506987 nolu hasar dosyası açılarak müvekkiline 11.12.2018 tarihinde 11.000,00-TL’lik kısmi ödeme yapıldığı, sigortanın yaptığı kısmi ödeme ile zamanaşımı kesildiği, müvekkiline eksik ödeme yapıldığını, müvekkilinin ekonomik olarak zor durumda olduğundan adli yardım taleplerinin kabulünü, müvekkilinin sakatlık tazminatına karşılık şimdilik 10,00-TL’nin davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak olarak dava açmada hukuki yararı bulunmadığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/H maddesi gereğince dava şartı yokluğundan başvurunun reddi gerektiğini, davanın ticari bir içeriğe sahip olmadığından görev yönünden yetkisiz mahkemede açıldığını, dava konusu itibari ile ticari bir iş barındırmadığını, bu nedenle Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığını, davanın başvuru süresinde açılmadığını, bu nedenle zamanaşımı def’ini ileri sürdüklerini, davacının geçirmiş olduğunu iddia ettiği kazayı ispat etmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafından alınan maluliyet raporunu kabul edilmesinin de mümkün olmadığını, davacının kusuru ile tedavisini aksaktığı durumlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağı bulunmaması nedeniyle işbu davanın reddine, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin ise karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… A.Ş.’ye, Elmadağ Jandarma Komutanlığına, Ankara SGK’ya, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Dava, iş kazası nedeniyle ferdi kaza sigorta poliçesine dayalı olarak davalıdan tazminat isteminden ibarettir.
Mahkememizce öncelikle çözülmesi gerekli husus, Mahkememizin eldeki davada görevli olup olmadığına ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Davanın dayanağı ferdi kaza sigorta sözleşmesi olup, uyuşmazlık, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Ferdi kaza sigorta sözleşmelerinin, niteliği gereği sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. (Bkz. Ankara BAM 23. HD.’nin 04.06.2020 T., 2018/622 E., 2020/678 K.) 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, davacı tüketici konumunda olup, davalı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olmasından dolayı, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığa bakma görevi, anılan kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca tüketici mahkemesine ait bulunmaktadır. İş bu dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. (Bkz. Yargıtay 11.H.D.’nin, 10.10.2016 T., 2016/7590 E., 2016/7972 K)
Buna göre 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlük tarihi olan 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davada, mahkememiz görevli olmayıp yukarıda belirtilen nedenlerle Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, DAVACI vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021

Katip
✍e-imzalıdır

Hakim
✍e-imzalıdır