Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2021/753 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/599 Esas – 2021/753
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/599 Esas
KARAR NO : 2021/753

HAKİM : ….
KATİP ….

DAVACI :….
VEKİLLERİ : Av….
DAVALILAR : 1-…..
2-….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Rücuen Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Kurumun 233 Sayılı KHK uyarınca kamu iktisadi teşebbüsü olduğunu, güvenlik işlerini ihale yöntemi ile özel güvenlik şirketlerinden satın aldığını, firmanın çalıştırdığı işçileri kendilerinin belirlediğini, söz konusu firmalarla yapılan sözleşmeler gereği işe alma ve işten çıkarma yetkileri ile bundan doğacak sorumluluğun bu firmalara ait bulunduğunu, “Dava dışı … in kurumun güvenlik işlerini üstlenen davalı şirketler bünyesinde 27.08.2009-15.05.2017 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, çalışmış olduğu işlerin tasfiye edilmesinden dolayı yüklenici firmaya iade yapıldığını ve yüklenici tarafından iş akdi sona erdirildiğini, mahkeme kararı neticesinde 12.084,58 TL işe başlatmama tazminatı ve 92,42 TL damga vergisi olmak üzere brüt toplam 12.177,00 TL meblağ, boşta geçen süre tazminatı olan 6.601,48 TL 17,52 TL damga vergisi olmak üzere toplam 6.619,00 TL ve ihbar tazminatı olan 4.524,55 TL ve 21,84TL damga vergisi dahil olmak üzere toplam 4.546,39 TL olmak üzere toplam 23.342,39 TL ödendiğini, davalı alt işverenlerin sorumluluğunda bulunan ödemenin müvekkil kurumca yapıldığını, 01.11.2016- 31.08.2017 tarihleri arasında … Güvenlik Şirketi arasında kurulan adi ortaklık ile müvekkil idare arasında sözleşme imzalandığını, dava dışı işçinin iş akdinin bu firmalar tarafından feshedildiğini, iş mahkemesinde işe iade kararı verildiğini, doğrudan bu firmaların işçisi olduğunu, davalılar ile imzalanan sözleşme ve şartnamenin ilgili maddeleri gereğince davalı firmaların sorumlu olduğunu belirterek 03/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 23.342,39 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: 4857 sayılı yasanın 2.maddesi gereğince asıl işveren ile alt işverenin birlikte sorumlu olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede de davacının rücu hakkını düzenleyen madde olmadığını, davacının kusurundan kaynaklanan davalarda müvekkili rucu imkanı bulunmadığını, şirketlerin davacıdan ihale ile iş aldığını ihaleyi kazanan vekil şirketlerin mevcut işçilerle çalışmaya devam ettiğini, ancak davacı kurumu ihaleye çıktı işçi sayısını zaman içerisinde düşürdüğünü müvekkil şirketin işçinin işten çıkarılması veyahut işi alınmasında herhangi bir kusuru bulunmadığını, kusur yönünden inceleme yapılmasını talep ettiklerini, haksız hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dosyanın Diyarbakır …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/141 esası ile açıldığı, 17.12.2019 tarihinde yetkisizlik kararı verildiği, bu karar davacı vekilince istinaf edilmiş olup Diyarbakır BAM …. HD’nin 2020/1490 esas 2020/880 karar sayılı ilamı ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmış olup, dosyanın mahkememizin 2020/599 Esas sırasına kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’tan 11/03/2021 tarihli ön rapor ile 25.08.2021 tarihli raporli kök aldırılmıştır.
Dava, davacının hizmet alım sözleşmelerine istinaden davalı yanında çalışan dava dışı işçiye işçilik alacaklarından kaynaklı yaptığı ödemelerin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğünün 2018/35783 takip sayılı dosyası, Diyarbakır …. İş Mahkemesinin 2017/655 esas sayılı dosyası, hizmet alım sözleşmesi ve ekleri, müzekkere cevapları, ödeme belgeleri, bilirkişi raporu ile getirtilmesi gerekli tüm evraklar dosyaya celp edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinde istinaden çalışan dava dışı işçi …’ın davacı ve davalılara karşı açtığı dava sonucunda; Diyarbakır 3. İş Mahkemesinin 2017/655 esas, 2017/729 karar sayılı 27/11/2017 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilerek feshin geçersizliği ile dava dışı işçinin davalılar yanında işe iadesine, davacının kararın kesinleşmesinden itibaren 10 gün içerisinde işe başlamak üzere işverene başvurması sonucunda işe başlatılmadığı takdirde, davacının kıdemi ve fesih sebebi göz önüne alınarak takdiren 4 aylık brüt ücreti tutarında tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, davacı işçinin süresi içinde işverene başvurması halinde mahkeme kararının kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre içerisinde en çok 4 aya kadar dolmuş bulunan ücret ve diğer hakların davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına şeklinde karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Gaziantep BAM 9. Hukuk Dairesinin 2018/795 esas ve 2018/979 karar sayılı ilamı ile istinaf talebinin reddine karar verilmesi sonrası 18/04/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava dışı işçi … tarafından ilama dayalı olarak başlatılan Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğü 2018/35783 takip sayılı dosyası incelendiğinde, dava dışı işçi tarafından 01/09/2018 tarihinde davacı ve davalılar hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde 26.144,00-TL asıl alacak ve 25,71-TL işlemiş faizleriyle birlikte toplam 26.169,71-TL alacak isteminde bulunulduğu, dava dışı işçi tarafından noter marifetiyle haricen yapılan başvuru sonucu davacı tarafından 03/08/2018 tarihinde 23.210,61-TL haricen ödeme yapılması sonrası yine davacı tarafından ilk yapılan haricen ödeme mahsup edilerek 13/09/2018 tarihinde icra dosyasına 3.486,14-TL daha ödemede bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı işçi …’a ait, işveren unvanları ile birlikte gönderilen hizmet döküm cetvelinin incelenmesinde, 27/08/2009-15/05/2017 tarihleri arasında hizmet alım sözleşmesine istinaden çalıştığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer’ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Kıdem tazminatı da dahil olmak üzere ödenen işçilik alacakları ve fer’ilerinden dolayı sözleşme, genel ve teknik şartname ile ek diğer belgelere göre asıl işveren davacının sorumlu olacağının kararlaştırılmaması halinde davalıların ödenen bu alacağın tamamından kendi dönemleri ile sınırlı sorumlu olacağı kabul edilmektedir. Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme ve eki belgelerinde bu yönde bir hüküm bulunmadığından alt işverenlerin ödenen tazminat ve fer’ilerin tamamından kendi dönemleri ile sınırlı olarak sorumlu oldukları anlaşılmaktadır. (bkz. Aynı yönde Yargıtay …. HD.’nin 2019/764 esas, 2020/923 karar sayılı ve 12/02/2020 tarihli ilamı)
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Rapora göre;
Davacı kurum ile davacı şirketler arasında yardımcı işlerde hizmet alımı sözleşmesi imzalandığı,
Davacı … Hizmetleri Ltd. Şti. İş Ortaklığı arasında imzalanan sözleşmede işçi alacaklarından yüklenicinin sorumluluğuna ilişkin düzenlemelerin yer aldığı; davacı işverenin ise işçi alacaklarından sorumlu olacağına dair hüküm bulunmadığı ve davalı iş ortaklığı … İş Ortaklığı) tarafından dava dışı işçinin iş akdinin (Kod 18) işin sona ermesi gösterilerek, sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olan davalılar olduğunun tespit edildiği,
Dava dışı işçi … ile ilgili: Diyarbakır …. İş Mahkemesinin kesinleşen 27.11.2017 tarihli 2017/655 Esas ve 2017/729 Karar sayılı kararı ilamı gereğince Diyarbakır …. İcra Müdürlüğünün 2018/35783 Esas sayılı dosyasına 03.08.2018 tarihinde 23.210,61 TL, 13.09.2018 tarihinde 3486,14 TL. olmak üzere toplamda 26.696.75 TL. ödeme yapıldığı, davacının talebinin 23.342,39 TL olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir.
Yukarıda belirtilen olgular ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı işçinin eldeki davadaki taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine istinaden davalı iş ortaklığı yanında yukarıda belirtilen dönemler içinde çalıştığı, bu çalışması karşılığı İş Kanunu uyarınca işe iade isteminden kaynaklı davacı ve davalı hakkında açılan dava neticesi haricen ve ilamsız icra takibi sonrası davacı tarafından ödemede bulunulduğu, yukarıda belirtilen Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereğince işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarına dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulünün gerektiği, yargısal denetime elverişli olarak hazırlanan bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edildiği, davacının taleple bağlılık ilkesi gereği istem konusu ettiği ve ödediği tüm bedeli bu esaslara göre davalılardan rücuen tazmini talebinin yerinde olduğu, ödeme tarihi itibarıyla davalının temerrüde düştüğü, taraflar tacir olduğundan bu ödeme tarihlerinden itibaren tespit edilen tutara avans faizi yürütülmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ ile;
1-23.342,39-TL’nin 23.210,61-TL’sinin 03/08/2018 tarihinden 131,78-TL’sinin 13/09/20218 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gereken 1.594,52-TL harçtan peşin alınan 398,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.204,89-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 44,40-TL başvuru harcı, 398,63-TL peşin harç, 6,40-TL vekalet harcı, 170‬,00-TL posta masrafları, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.319,43‬-TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.980,00-TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, tarafların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021

Katip ….
✍e-imzalıdır

Hakim ….
✍e-imzalıdır