Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/581 E. 2021/188 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/581 Esas
KARAR NO : 2021/188 Karar

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/04/2016 tarihinde davalı şirketin yönlendirmesi ile deneme hesabı açtığını, davalı aracı kurum tarafından deneme hesabı açılırken davacının ne yazılı olarak, ne de internet ortamında bilgilendirilmediğini, ayrıca deneme hesabının davacı tarafından kullanılmadığını, davalı aracı şirket tarafından kullanıldığını, davalının sözleşmesi hakkında davacının bilgilendirilmeyip özellikle “swap” kesintilerini dahi açıklamadığını, günden güne hesabındaki paranın azalmasından dolayı davacının fark ettiğini, davalının davacıya forex piyasasında işlem açtırdığını, davacının forex piyasası hakkında yeterli ve gerçekçi bir şekilde bilgilendirilmediğini, risk açıklamasının bir yana, piyasanın sadece kar ve kazanç vaat ettiğini yönünde müşterilere yalan, yanlış ve yanıltıcıları yaptığını, davalının sadakat ve özen yükümlülüğüne, risk açıklama yükümlülüğüne, hesap verme yükümlülüğüne, aldıklarını müşteriye verme yükümlülüğüne, müşterinin iradesine ve talimatlara uygun davranma yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi nedeniyle davacının 225.047,20 TL madde zarar etmesine neden olduğunu, sözleşmeye göre davacının genel müşteri olduğunu, risk bildirim formunun asıl sözleşme ile beraber imzalatıldığını, ön bilgilendirme ile sözleşme kurulması arasında makul bir sürenin geçmediğini uygunluk testinin sözleşme kurulduktan sonra yapıldığını, davalı aracı kurumun parite fiyat aralığını gerçek zamanlı olarak vermediğini, müşterisinin açtığı işlemlere karşı işlemler açtığı ve bunun gibi daha birçok ihlalinden dolayı değişik dönemlerde SPK tarafından idari para cezası aldığını, davacının zararının giderilmesi için SPK’ ya başvurduğunu ancak olumsuz cevap aldığını ileri sürüp fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 225.047,20 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebligat yapılmasına rağmen, Mahkememize herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki menkul kıymet alım satım işlemlerine ilişkin aracılık faaliyetlerinden/sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Davanın önce Tüketici Mahkemesine açıldığı, Ankara … Tüketici Mahkemesinin 07/02/2020 tarih, 2020/24 Esas – 2020/63 Karar sayılı ilamıyla arabulucuya başvurulmadığı gerekçesiyle davanın “dava şartı yokluğundan usulden reddine” karar verildiği, davacı vekilinin 09/03/2020 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurduğu ve dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ ne gönderildiği görüldü.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 30/09/2020 tarihli, 2020/669 Esas – 2020/881 Karar sayılı ilamıyla istinaf başvuru sebeplerinin kabulü ile; davanın kaldıraçlı alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 4/1-f bendi gereği ticari dava niteliğindeki taraflar arasındaki uyuşmazlığa aynı Yasa’nın 5.maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle, Ankara … Tüketici Mahkemesinin 07/02/2020 tarih, 2020/24 Esas – 2020/63 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve dosyanın görevli ve yetkili olan Ankara Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde sonra gelmek üzere 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. İle 5/A maddesi eklenmiş olup bu maddeye göre Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesine göre, ”Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Yukarıda belirtilen mevzuat ve dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafın gerek Tüketici Mahkemesine dava açtığında gerekse istinaf yolunda dosya ticari dava olarak nitelenip Mahkememize gönderildiğinde zorunlu dava şartı olan arabuluculuk usulüne başvurmadığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinin 1. fıkrası ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk kanununa 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile eklenen 18/A-2 maddesi gereğince bu hususun mahkememiz açısından özel dava şartı olduğu ve dava tarihi itibariyle dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinin 1. fıkrası ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk kanununa 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile eklenen 18/A-2 maddesi gereğince bu hususun mahkememiz açısından özel dava şartı olduğu ve dava tarihi itibariyle dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL peşin harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır