Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/538 E. 2021/445 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/538 Esas
KARAR NO : 2021/445

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2847 Sayılı Yasa ile kurulan Kamu Yararına Faaliyet gösteren … iktisadi kuruluşu olduğunu, şirket paylarının tamamının …’a ait olup kar paylarının …’a aktarıldığını, davalının 02/05/2008-31/12/2012 yılları arasında … Genel Müdürlüğü görevinde bulunduğunu, görev yaptığı dönemde yaptığı hukuk dışı nedenlerle şirketin zarara uğradığını, 17/12/2008 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından …’a devredilen Konya Personel Okul Komutanlığını devir sözleşmesinin 4/b -3 maddesine aykırı olarak yönetim kurulunu yanlış bilgilendirerek kiraya verdiğini, bu durumun Milli Savunma Bakanlığınca fark edilmesi üzerine sözleşmeye aykırı kullanım nedeniyle tutanak tutulup bina tahliyesinin istendiğini ve Konya Defterdarlığı tarafından 20/08/2009 tarihli ihbarname ile Kamuya ait malın kullanım esaslarına uyulmadan 3.kişilere kullanımı devredilerek kazanç sağlaması gerekçesiyle 71.022,65 TL ecrimisil’in davacıdan talep edildiğini, davacı tarafından Konya 1.İdare Mahkemesinde açılan dava sonucunda bir kısım miktar iptal edilerek 21.456,91 TL’nin ödenmesine karar verildiğini, 09/08/2011 tarihinde faizi ile birlikte 29.063,38 TL ödeme yapıldığını, kullanımın devam etmesi üzerine 18/03/2010 tarihli ihbar ve idare Mahkemesi kararı sonucunda faizi ile birlikte 25/06/2018 tarihinde 30.201,59 TL ödeme yapıldığını, yine kullanımın devam etmesi üzerine 14/06/2010 tarihli Konya Defterdarlığı 3.İhtarnamesinin İdare Mahkemesinin sonucuna göre 11.813,85 TL’ye karar verilmesi üzerine faizi ile birlikte 30/07/2018 tarihinde 12.383,85 TL ödendiğini, söz konusu yerin 31/05/2010 tarihinde tahliye edildiğini, tahliye edilirken … Sofrası ile yapılan fesih ve ibra sözleşmesi çerçevesinde 12.000,00 TL’nin … Sofrasına ödenmek zorunda kaldığını, davacının genel müdür olarak TTK. Anonim Şirketler genel müdürü görev ve çerçevesinde sorumlu olduğunu, davalının çalıştığı süre içerisinde 197.000,00 TL maaş, prim, kıdem tazminatı almasına rağmen aynı dönem içinde sadece 62.000,00 TL şirketi kar ettirdiğini, şirketin uğradığı zararların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 42.584,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde …’in sorumluluğuna hukuki dayanak olarak 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 553. maddesi gösterildiğini, davalıya yönelik tazminat taleplerinin dayanağı olarak gösterilen İnceleme Raporunun 02/06/2008 tarihli olduğu, uygulanacak mevzuat 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu olduğunu, davacı tarafından talep edilen tazminat zamanaşına uğradığını, davacının genel müdürlüğü döneminde yaptığı işlemlerin yasaya ve mevzuata ve şirket yararına olduğunu, bu davanın açılması için genel kuruldan karar alınması gerektiğini, davanın haksız olduğunu bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, şirket genel müdürünün şirkete verdiği zararların rücuen tahsiline ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun 02/05/2008 ve 31/12/2012 tarihleri arasında davacı şirketin genel müdürlüğünü yapan davalının görev yaptığı dönemde davacı şirketi zarara uğratıp uğratmadığı, rücuen tazminat talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargılama sırasında 16/06/2021 tarihli celsede taraflar arasında yapılan 20/04/2021 tarihli sulh sözleşmesini mahkememize ibraz edilmiştir.
HMK’nın 313. madde sulhu düzenlemiştir. Buna göre “(1)Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
HMK’nın 314. madde sulhün zamanını belirtmiştir. Buna göre “Sulh, hüküm kesinlmeşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
HMK’nın 315. madde sulhün etkisini düzenlemiştir. Buna göre “(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir”
Somut uyuşmazlıkta tarafların mahkeme dışında karşılıklı sulh oldukları ve uyuşmazlığın tamamını sona erdirdikleri, her ne kadar HMK’nın 313 maddesi uyarınca mahkeme uyarnıca yapılmış bir sözleşme yok ise de sonuç itibari ile dosyamızdaki uyuşmazlığı sona erdirecek şekilde tarafların anlaştığı, davacı tarafça dava konusuz kaldığından karar vermeye yer olmadğına karar verilmesinin talep edildiği anlaşıldığından bu yönde karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının tarafların karşılıklı sulh olması nedeniyle dava konusuz kaldığından KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yanın vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2021

Başkan …
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Katip …
E-imzalı.