Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/536 E. 2022/68 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/536 Esas – 2022/68
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/536 Esas
KARAR NO : 2022/68 Karar

BAŞKAN :…
KATİP :…

DAVACI :…
DAVALI :…
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 22/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalının…Yayıncılık San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ortakları olduğunu, davacının %37,5 davalının ise %62,5 hisse sahibi olduğunu, şirketin yönetiminin davalıda olduğunun ancak davalının yönetici sıfatını kötüye kullanarak şirket gelirlerini tek başına ortak olduğu … İletim Yay. …Ltd. Şti’ye aktardığını, davacıya şirketten cebir kullanarak uzaklaştırdığını, şirket kayıtlarını usulüne uygun tutmadığını, şirketi zarara uğrattığını bildirmiş, şirketin haklı nedenlerle feshine, davacı şirket ortaklık payının davalıdan tahsiline ve şirketin tasfiyesine karar verilmesini dava ve talep etmiş, davalının usulsüz işlemlerinden dolayı telafisi güç ve imkansız zararlarının dolmaması amacıyla şirket hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı yanın, dava dilekçesinde adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini istediğini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı yanın her ne kadar adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini istediği, taraflar arasında bir adi ortaklık sözleşmesinin olmadığını, dolayısıyla tasfiye ve alacak isteminin asılsız ve dayanaksız olduğunu, tarafların…Yayıncılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortakları olmakla birlikte; işbu davada, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında tedbir talebi dışında, bu şirkete yönelik herhangi bir talep bulunmadığından, işbu limited şirket ortaklığının davanın konusu olmadığını, davanın sadece müvekkiline karşı ikame edilmiş olmasının, ayrı tüzel kişiliğinin haiz dava dışı şirkete husumet yöneltilmemesi ve davanın aslında Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olmasının da bu ortaklığın dava konusu olmadığına karine olduğunu, davanın konusunun limited şirketin fesih ve tasfiyesi olduğu kabul edilse dahi, somut olayda TTK m. 636’da sayılan haklı nedenlerin hiçbiri bulunmadığından ve TTK hükümleri gereği şirketin feshi son çare olduğundan, ortaklıktan çekilme talebinde dahi bulunmayan davacının şirketin feshini istemekte hukuki yararı olmadığını, açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli mahkemenin tespiti için Ankara Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunmadığından davanın esastan reddine, dava konusunun dava dışı…Yayıncılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin fesih ve tasfiyesi olduğu kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi halinde ise, bu davanın dava dışı şirkete yöneltilmesi gerekeceğinden davanın husumet yönünden reddine, yine davacının aynı iddia ve taleplerle Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin 2019/589 esas sayılı dosyası kapsamında ikame ettiği dava istinaf aşamasında derdest olduğundan davanın derdestlik nedeniyle reddine, işbu taleplerin hiçbirinin kabul edilmemesi halinde ise, TTK m. 636’da sayılan fesih şartlarının hiçbiri somut olayda gerçekleşmediğinden davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine, bunların yanı sıra, hiçbir hakkı olmadığı halde kötüniyetle davayı açan davacının HMK 329/1 kapsamında takdir edilecek uygun tutarda vekalet ücretini müvekkiline ödemesine ve ayrıca HMK 329/2 kapsamında 5.000 TL disiplin para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, limited şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, getirtilmesi istenen yazılı deliller celbedilmiş, Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2019/589 esas- 2020/201 karar sayılı dosyası Uyaptan getirtilmiş dosya bilirkişiye tevdi olunarak rapor tanzim edilmiştir.
Davalı şirkete dava yöneltilmediğinden husumet itirazında bulunmakta ve davanın reddini talep etmektedir. Dosyaya getirtilen deliller ve ticaret sicil kayıtlarından Adım … Yayıncılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 25/02/2016 tarihinde kurulduğu, dava tarihi itibariyle davacının %37,5 davalının ise %62,5 hisse sahibi olduğu, yerleşik Yargıtay 11. Hukuk Dairesi içtihatları uyarınca iki ortaklı limited şirkette ortakların taraf olduğu davada taraf teşkilinin tamamlanmış kabul edilerek yargılamaya devam edilebileceği, zaten aynı zamanda şirket yetkilisi olan davalının şirketi temsil edeceği dikkate alınarak davalının husumet itirazı yerinde bulunmamıştır ( Y….H.D. 2012/1288 e.-2013/2061 k.).
Davacı, davalının tek ortağı olduğu ……Ltd.Şti şirketi ile ortak oldukları şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının bilgi alma hakkını zedelediğini, rekabete aykırı davrandığını, ortak şirketi zarara uğrattığını iddia etmektedir. Bilirkişi aracılığı ile yapılan incelemelerde şirketler arasında ticari ilişkinin varlığı görülmekle birlikte kayıtların birbiri ile örtüştüğü ve ortak olunan şirket aleyhine bir bilgi ve belgenin kayıtlardan anlaşılamadığı, davacının davalının diğer şirketten haberdar olduğu ve ticari ilişkilerine ses çıkarmadığı, daha da ötesinde davacının dava açılmazdan önceki kısa bir süre öncesine kadar davalının tek başına ortak olduğu şirkette çalıştığı, mali ilişkileri bilmediğini iddia etmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği, taraflar arasında doğan anlaşmazlık üzerine davacının bu işinden ayrıldığı, daha sonra da davanın açıldığı, dolayısıyla davalının rekabete aykırı iş yaptığı, şirketi zarara uğrattığı, davacıya bilgi vermediği iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının davalı aleyhine açtığı genel kurul kararının geçersizliği davasının Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/589 esas- 2020/201 karar sayılı dosyasında talep ettiği, yapılan yargılama sonucunda davacının talebinin reddine karar verildiği, şirketin 2017 ve 2018 yılına ait genel kurul toplantısının 2019 yılında yapıldığı,davanın ise 2020 yılında açıldığı ve bu sürecin pandemi dönemine denk geldiği dikkate alındığında genel kurulun yapılmadığı iddiasının samimi bulunmadığı, ayrıca davacının, genel kurul toplantılarının usulüne uygun yapılmadığı iddiası ise, şirketin çağrısız genel kurul yaptığı, bu durumun TTK 617. Maddesi yollamasıyla 416. Madde çerçevesinde usulüne uygun olduğu anlaşıldığından yerinde bulunmamıştır.
Davacı davalının kendisini şirketten cebir kullanarak uzaklaştırdığı ididasını kanıtlayamamış, aksine davalı tanıklarının anlatımlarına göre davacının işi bıraktığı ve başka bir şirkette çalışmaya başladığı, şirket aracının bu nedenle kendisinde alındığı, sonrasında bir takım kişilerin şirkete gelerek davacı hisselerin devralacaklarını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı kar payı dağıtılmadığını bildirmekte ise de davacının bu yönde TTK tarafından düzenlenen, mahkemeden kar payı dağıtılması gündem maddesi ile genel kurulun toplantıya daveti yönünde yahut bilgi alma hakkının kullanılmasına ilişkin özel denetçi atanması gibi yasal haklarını kullanmadığı, yapılan çağrısız genel kurulda bu yönde talepte bulunup gündeme eklenmesi , hiç olmazsa oylanmasını talep etmediği anlaşılmış, bu nedenle sözkonusu ididaların da şirketin haklı nedenle feshi koşullarını oluşturmadığı kanaatine varılmış davacının davasının reddi gerektiği kanaati ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının taleplerinin yerinde bulunmadığı anlaşılmakla REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL.harcın başlangıçta peşin alınan 54,40-TL.harçtan mahsubu ile bakiye 26,30‬‬‬‬‬-TL.harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022

Başkan …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır