Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/484 E. 2021/365 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/484 Esas
KARAR NO : 2021/365

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket adına … … Şubesi Müdürü tarafından resen düzenlenerek basılan toplam 25 adet çek koçanının davacı şirkete teslim edilmeden kaybedildiğini, davacının bilgisi dışında basılan çek koçanının kaybolduğunu davalı banka tarafından dahi uzun süre sonra tespit edildiğini, davacıya teslim edilmeyen ve kime teslim edildiği belli olmayan davalı banka tarafından basılan ve kaybedilen çek koçanları nedeniyle davacı şirketin maddi ve manevi zarara uğradığını, Bankalar Kanunu ve Kıymetli Evrak hükmü gereği çek koçanının muhafazası ve usulüne uygun tesliminin bankanın sorumluluğunda olduğunu, davalı bankanın Bankalar Kanonu gereği tüm çeklerin çalıntı/kayıp olması nedeniyle iptali için Mahkemeye müracaat etmek yerine sadece çalıntı kaydını koymakla yetindiğini, çeklerin basıldığının, ancak kendisine teslim edilmeden çalındığı öğrenen davacının … Asliye Ticaret Mahkemesine çeklerin iptali için dava açtığını, bu davanın … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esa ssayılı dava dosyası ile görülüp karara bağlandığını, çek koçanlarının çalınması ve piyasaya sürülmesi nedeniyle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı davanın açıldığını, davacı şirketin maddi zararının doğduğunu, davacı şirketin davalı tarafından kaybedilen çek koçanına ait 4 adet çek yaprağının icraya konulması nedeniyle icra takiplerinin iptali ve durdurulması için uzun süre uğraştığını, davacı şirketin ciddi kar kaybının olduğunu, davalının kusurlu ve sorumsuz eylemi nedeniyle gerek şirketin gerekse şirket yetkilisinin itibarının sarsıldığını ileri sürüp maddi zararın tespiti ile şimdilik 100.000,00 TL maddi tazminatın davalı bankadan çeklerin kaybetme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle tahsilini, davacı şirket ile yetkilisi …’ ın ticari itibarının sarsılması ve hukuka aykırı eylem nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğinden 100.000,00 TL manevi tazminatın çeklerin kaybedildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı bankadan talep edilen hakkın zaman aşımına uğradığını, yetkili Mahkemenin olayın gerçekleştiği, çeklerin basıldığı, yetkili hamilin yerleşim yeri olan … Mahkemeleri olduğunu, davacının bankaya çek koçanı talebinde bulunması üzerine (taraflar arasındaki 12/12/2007 tarih ve 500.000,00 TL bedelli Genel Kredi Taahhütnamesi uyarınca) 25 adet çek koçanının 20/09/2011 tarihinde basılıp 22/09/2011 tarihinde …. İzmir şubesinin aranarak çek istihbaratı yapmak istemesi üzerine çek koçanının şubede olmadığının anlaşıldığını ve derhal çeklerin sistemde kayıp çalıntı koçan statüsüne getirildiğini, ancak yapılan araştırmada çekin kimler tarafından istihbarat edildiğine ilişkin bir kayıt bulunamadığını, çeklerin kime teslim edildiğine ilişkin bir kayıt bulunamadığını, dava konusu çek yapraklarının boş olarak kaybedilmiş olup boş olarak kaybedilen çek yapraklarının TTK hükümlerine göre çek vasfında olmadığnıı, dolayısıyla arkasına karşılıksız olarak yazılmasının mümkün olmadığını, ilgili çeklerin bankaya ibrazları halinde çeklerin hiçbir ödemeye konu olmayarak derhal ilgili çek yapraklarına el konulacağını, 25 adet çek yaprağından sadece 25901789 çek nolu 1 adet çekin takastan …. Anonim Şirketi’ ne … Faktoring tarafından 11/11/2013 tarihinde ibraz edildiğini, çekin arkasına keşideci imzası ile çek üzerindeki imza tutmadığından işleme alınmamıştır şerhi düşülerek Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, TTK hükümlerine göre boş olarak kaybedilen çek yapraklarının çek vasfında olmadığından davacının herhangi bir zararının bulunmadığını, davalı bankanın çek yapraklarının gerek piyasaya düşürülmesi gerekse kötü niyetli şahısların eline geçmemesi için gerekli bütün özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, davacının bilgisi dışında basılan çek koçanlarının davalı bankanın … Şubesince kaybedilmesi sorucu davacının maddi ve manevi zararının oluştuğu iddiasıyla maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Davalı vekili süresinde ve usulüne uygun olarak verdiği cevap dilekçesinde ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunmuştur.
Yetkili mahkeme konusudaki düzenlemeler HMK 5 vd maddelerinde yapılmıştır. Kanunda yapılan düzenlemelere göre; mahkemelerin yetkisi diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere HMK hükümlerine tabidir (HMK m. 5).Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılır (HMK m. 17).
İlk itirazlar HMK m. 116 hükmünde düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenleme uyarınca; kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ve uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesi gerektiği itirazı ilk itiraz olarak kabul edilmiştir. İlk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur. İlk itirazlar dava şartlarından sonra incelenir. İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenerek karara bağlanır (HMK m. 117). Davalı taraf, süresinde ve usulüne uygun şekilde verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuştur.
Şubenin işlemlerinden dolayı, şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkisi, dava açacak olan kişiler bakımından bir kolaylıktır. Eğer böyle bir hüküm bulunmasa idi, şubenin bulunduğu yerde değil, tüzel kişiliğin yerleşim yerinde dava açılmak zorunda kalınacaktı. Menfaatler dengesini sağlamak üzere, kanun koyucu hukuken şubenin tüzel kişiliği bulunmamasına rağmen, şubenin tüzel kişiliği temsilen orada faaliyette bulunmasını dikkate alarak şubenin işlemlerinden dolayı, tüzel kişiğin yerleşim yerinin yanı sıra şubenin bulunduğu yerde de dava açılabilmesine olanak tanımıştır. ( Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Yetkin Yayınları, 2. Baskı, Ankara, 2013, s. 161)
Yetkinin, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 14. maddesine göre belirlenmesi için; ortada hukuki ve teknik anlamda bir şube bulunması ve uyuşmazlık konusu işlemin davalı olarak gösterilen şubenin işleminden kaynaklanmış olması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 14. maddesi 1. fıkrasına göre; bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Böylece, tüzel kişinin şubesinin bulunması halinde, şubenin işlemlerinden dolayı şubenin bulunduğu yer mahkemesinde de dava açılabilmesine olanak tanınmaktadır.
Dava konusu işlemi yapan şube Bankanın … Şubesi, davalının ikametgah mahkemesi de Ispartadır.
Şubenin yetkisi tüzel kişiliğin merkezinin yerleşim yeri ile ilgili genel yetkisini ortadan kaldırmaz. Davacı, ister şubenin bulunduğu yerde isterse tüzel kişiliğin yerleşim yerinde dava açabilir.
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, taraf vekillerinin yazılı beyanları, taraflar arasında akdedilen sözleme metinleri ile diğer tüm bilgi-belgeler incelendiğinde; davalı tarafın süresinde usulüne uygun şekilde ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından davanın mahkememizin yetkisizliği nedeni ile usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA )GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/05/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır