Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/435 E. 2022/198 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/435 Esas
KARAR NO : 2022/198

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ…

DAVA :Teminat Mektubu iadesi
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022

Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/326 Esas – 2020/118 Karar sayılı GÖREVSİZLİK ilamı ile mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan dosyanın açık yargılaması sonucunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 23.12.2014 tarihinde Koruma
Güvenlik Hizmet Alımı işime ait sözleşme imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davalı Kuruma 2015- 2016 ve 2017- 2018 yıllarında toplam 130.000,00- TL bedelli teminat mektubu ve 53.955,00- TL nakit teminat verildiğini, işin tamamlanmış olmasına rağmen teminat mektupları ve nakit teminat kesintilerinin davalı Kurum tarafından iade edilmediğini, bu nedenle de müvekkilinin davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitini, teminat mektupları ve nakit teminat bedelinin iadesini ve teminat mektupları nedeni ile bankaya ödenen komisyon bedellerinin işin bitiş tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı firma ile yapılan Koruma Güvenlik Hizmet Alımı işine ait sözleşmenin 36. maddesi gereği davacının sözleşmenin bitiminde sözleşme kapsamında çalıştırdığı işçilerin iş mevzuatına göre hak ettikleri; kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ve benzeri mali ve sosyal haklarının yasal süresi içerisinde ödenerek ödendiğine ve işçinin herhangi bir hakkı kalmadığına ilişkin ibraname ve ödemeleri gösteren banka dekontu, ödemelerin işçilerin hesabına yatırıldığına dair bankaca onaylı ödeme tutarlarını gösterir liste veya Ptt makbuzu ile ödeme bordrosunu sözleşmenin bitiminden 15 gün içinde ibraz etmesi halinde kesin teminatın iade edileceğinin düzenlendiğini, davacının söz konusu ibraname ve ödeme dekontlarını ibraz etmediğini, bu nedenle kesin teminatın iade edilmemesinde herhangi bir usulsüz bulunmadığını belirtilerek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava; hizmet sözleşmelerine dayanılarak kesin teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 01/01/2015-31/12/2016 tarihleri arasında Koruma – Güvenlik hizmet alımı işine ait sözleşmenin bulunduğu, davacının sözleşme konusu hizmeti yerine getirdiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık sözleşme ve şartnamede teminat mektuplarının iadesine ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği konusundadır.
Sözleşmenin 11. Maddesine göre, davacı tarafından davalı idareye 130.000,00 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubu verildiği, sözleşmenin 11. Maddesi hükümlerine göre teminatın iadesi için 2 koşul yer almaktadır, bunlardan ilki taahhüdün sözleşme ve ihale dokumanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı, idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespitidir. Bu tespitten sonra gelen koşul SGK’ dan alınan ilişiksiz belgesinin idareye verilmesidir.
Davacı ile davalı arasında imzalanan Hizmet Alım Sözleşmesi’nin 11.4.maddesinde “KESİN TEMİNAT VE EK KESİN TEMİNATIN GERİ VERİLMESİ” başlığı ile yer alan düzenlemeye göre: 11.4.1 Taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra, Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan ilişiksiz belgesinin İdareye verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tamamı yükleniciye iade edilecektir.
114.2. Yüklenicinin bu iş nedeniyle İdareye ve Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanumı vergi kesintilerinin hizmetin kabul tarihine kadar ödenmemesi durumunda protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin ve ek kesın teminai paraya çevrilerek borçlarına karşılık mahsup edilir, varsa kalan Yükleniciye iade edilir.” denildiği,
Sözleşmenin diğer hususlar başlıklı 36,1. maddesinde; “Hangi nedenlerle olursa olsun gerek ücret, fazla mesai, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücreti ızin alacağı ve benzeri mali ve sosyal haklar ve bunlarla ilgili olarak prim, vergi ve fon gibi konularda ve keza iş kazası ve meslek hastalığı gibi sebeplerle fabrikamız yüklenici işçilerine ve üçüncü kâşilere herhangi bir ödeme yapmak durumunda kalırsa, yüklenici firma bu ödemeleri rucüen kuruma derhan ödemekle yükümlüdür. Aksi halde yüklenicinin hakedişinden, hakedişi yetmediği takdirde teminatından definen tahsil edilecektir.
Yükleniciler tarafından ihaleye ait sözleşmenin bitiminde (ayrı veya farklı yüklenicinin, aynı veya farklı işçilerle hizmete devam etmesi halleri dahil), o sözleşme kapsamında çalışan işçilerin iş mevzuatına göre hak ettikleri: Kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ve benzeri mali ve sosyal hakların yasal süresi içinde ödenerek, ödendiğine ve işçinin herhangi bir hakkının kalmadığına ilişkin ibraname ve bu ödemeleri gösteren banka dekontu, ödemelerin işçilerin hesabına yatırıldığına dair bankaca onaylı ödeme tutarlarını gösterir liste veya PTT makbuzu ile ödeme bordrosunu, sözleşmenin bitim tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde ibraz etmedikçe kesin teminatı iade edilmez. Bu sürenin sonunda söz konusu ödemelere ilişkin belgelerin Fabrikamız İdari İşler Müdürlüğü ilgili birimlerine sunulmaması halinde; yüklenici işçilerin yıllık ücretli izin alacağı, ihbar ve kıdem tazminatı ve sair işçilik haklarına ait hesaplamalar Fabrikamız tarafından yapılır ve yüklenicinin kesin teminatından karşılanmak suretiyle işçilere ödenir. Teminatının karşılamadığı tutar için Fabrikamızın yükleniciye rücu hakkı saklıdır…” şeklinde düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporuna göre; Taraflar arasında imzalanan Hizmet Alımı Sözleşmesi kapsamında çalıştırılan işçilerin hizmet ilişkisinin 1475 sayılı İş Kanununu 14. Maddesine göre kıdem tazminatının ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermediğini, hizmet alımı işi kapsamında çalıştırılan işçilerin daha sonraki ihaleyi alan yeni yüklenici bünyesinde çalışmaya devam ettiğini, davalı tarafından da bu işçilere kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığını, davacı yüklenicinin çalışması devam eden işçiler bakımından feshe bağlı haklar olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti ödeme yükümlülüğünün doğmadığını, Davacıdan 130.000,00 TL bedelli teminat mektubu dışında hak edişlerden yapılan %6 kesintilerle toplam 46.865,55 TL nakit teminat kesintisi yapıldığını, davacının iş bitimi olan 31/12/2018 tarihinden dava tarihi olan 31/05/2019 tarihine kadar 210,00 TL teminat mektubu için komisyon ödediği, dava tarihinden sonra da devam eden ödemelerle 06/02/2020 tarihine kadar toplam 1.747,20 TL ödeme yaptığı, davalının hak edişlerinden kestiği ek nakit teminat tutarlarının, 2015-2016 yılları için 20.120,00 TL, 2017-2018 yılları için 26.745,65 TL olduğunu, toplam nakit teminat tutarının 46.865,65 TL olduğunu, 23/12/2014 tarihli 130.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun davacıya iadesinin gerektiğini rapor ve beyan etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde örnek olarak gösterdiği işçi …’ ın 31/12/2016 tarihinde iş yerinden çıkış bildiriminin yapıldığı, 01/01/2017 tarihinde tekrar başlangıç bildiriminin yapıldığı, 31/12/2018 tarihinde işten çıkışının verildiği, 01/01/2019 tarihinde yeniden işe giriş yaptığı tespit edilmiştir. Bu tespitten de anlaşıldığı üzere, davacı ihale ile güvenlik hizmeti verme yükümünü üstlenmiş olup, davacının çalıştırdığı işçiler aynı iş yerinde farklı yüklenicilerde sözleşme dönemleri sona erince çıkışları verilmekle, yeni ihale yapılınca işe alınmaktadırlar. İşçiler her ne kadar yüklenicinin işçisi ise de aslında asıl iş verenin işçisidir.
Davacının güvenlik hizmetini verdiği ve bu hizmetten dolayı davalının alacaklı olmadığı, bu konuda bir alacağın varlığı konusunda da davalı tarafça belge sunulmadığı görülmüştür. Davacı SGK’ dan ilişiksiz belgesini almıştır. Davalının savunmasına göre tüm işçilerden işçilik alacakları, kıdem tazminatı vb. Alacaklarının olmadığına ilişkin davacının belge sunmasını istemektedir. İşçiler aynı iş yerinde çalışmaya devam ettiklerinden, işçilerden bu şekilde bir belge hazırlayıp davacıya vermeleri beklenemez.
Teminat mektubu kesin ve süresiz olup, davacının çalıştırdığı işçilerin tamamının emeklilikleri ya da işten çıkmaları halinde kıdem tazminatının davacı tarafından ödenmesinin beklenmesi, teminat mektubunun banka güvencesinde kaldığı süre içerisinde davacının bankaya komisyon ödediği nazara alınarak, belirsiz bir tarihe kadar teminat mektubunun tutulması hakkaniyete uygun bulunmamıştır. İleride işçilerden birinin asıl iş verene karşı kıdem tazminatı alacağı gibi işçilik alacaklarına ilişkin bir dava açması halinde, davalının işçiye tazminat ödeyip, davacı şirkete sözleşme hükümlerine göre rücu etmesi hukuken mümkündür. Davalının, sözleşme hükmüne sıkı sıkı bağlı kalarak, davacıdan tüm işçilerden belge alınmasını istemesi davacının belirsiz bir tarihe kadar komisyon ödemesi karşısında menfaat dengesi gözetildiğinde davacının mağduriyeti olacağı kabul edilerek ,SGK ilişiksiz belgesi de alındığından teminat mektubunun ve nakit teminat kesintilerinin davacıya iadesine , davacının komisyon bedeli talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;
– Türkiye… Bankası Yıldız Ankara Şubesi tarafından davalı lehine düzenlenen No:A871297 nolu 23/12/2014 tarihli 130.000,00TL bedelli teminat mektubunun davacıya iadesine,
– 46.865,65TL nakit teminatın dava tarihi olan 31/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
– 1.000,00TL teminat mektubu komisyon talebinin reddine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 12.081,69 TL harçtan, dava açılışında alınan 3.141,50 TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 8.940,19 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı, 2.850,00 TL bilirkişi ücreti, 249,90 TL posta gideri, toplamı 3.144,30 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 3.023,12 TL’si ile dava açılışında alınan 3.141,50 TL peşin harç toplamından oluşan 6.164,62 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 20.752,24 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davalının yargılama sırasında yapmış olduğu 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 2.100,00 TL yargılama giderinden davanın ret oranı dikkate alınmak suretiyle 80,93 TL’sinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, Davacı/Vekili Av. Badenuş Kadifeci, Davalı/Vekili Av. …’nin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”