Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/401 E. 2021/275 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/401 Esas
KARAR NO : 2021/275 Karar

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı olduğu iddia edilen … tarafından 09/07/2020 tarihinde müvekkili şirket aleyhine 5 adet faturaya dayanak gösterilerek … Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacı şirketin … Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipten dolayı alacaklı olduğunu iddia eden davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında davacı şirketin …parselde yaptığı inşaatın A-B-C-D bloklarının mutfak, kapı, vestiyer, giyinme odası, banyo dolabı, ebeveyn banyosu ve süpürgelik işlerinin yapımı için protokol düzenlendiğini davalı tarafından toplam 984.138,00 TL’ lik faturaların düzenlendiğini, anılan faturalara istinaden davacı şirket tarafından davalıya toplam 793.920,00 TL ödeme yapıldığını, davacı şirketin sahibi … tarafından … Bankası’ na ait … Kredi kartı ile 26/09/2018 tarihinde davalının talebi ile davalının borçlu olduğu Yağcıoğlu firmasına 25.000,00 TL, Kahramanlar firmasına 25.000,00 TL, Levent Altıntaş’ a 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL ödeme yapıldığını, 15/05/2018 tarihinde davacı adına kayıtlı Ankara, …, Cengizhan Mahallesi, 50998 ada 8 parseldeki 32 numaralı dairenin …’ ya satıldığını, …’ nın Banka aracılığı ile gönderdiği satış bedelinin 90.218,00 TL’ sini davacı şirketin borcuna karşılık banka içerisinde davalıya elden teslim edildiğini, davalının elden aldığı bu parayı aynı gün aynı saatlerde …Bankası … Şubesindeki hesabına yatırdığını, ayrıca taraflar arasında cari hesap ilişkisi de bulunduğunu, davalının davacı şirkete gönderdiği cari stoklu ekstresinde de elden aldığı 90.218,00 TL parayı belirttiğini ileri sürüp … Dairesinin … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitini, davalı aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Her iki tarafın tacir olup, davanın ticari dava olduğunu, davacı tarafından ara buluculuk başvurusu yapılmadan dava açıldığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı adına toplam 984.138,00 TL bedelli faturaların tanzim edildiğini, davalı tarafından davacıya fazladan imalat yapıldığını ve fazladan yapılan bu imalat için fatura tanzim edilmediğini, düzenlenen faturaların karşılığı davacı tarafından bir kısım ödeme yapıldığını, faturalardan ve fazla imalat için ödenmeyen kısımların tahsili için davacı aleyhine … Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ancak davacının takibe ve borca itiraz etmediğini, halen dosya borcunun tahsil edilemediğini, davacı tarafından yapılan ödemelerin yazılı belgeler ile ispatlanmasının gerektiğini, 90.218,00 TL’ nin müvekkiline elden verildiğini şeklindeki davacı beyanının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından davalıya elden ödeme yapılmadığını, açılan davanın sırf tahsilatı veya davalının paraya kavuşmasını geciktirmek amacını taşıdığını, davacının müvekkile borçlu olduğu husususun faturalar ve banka kayıtları ile sabit olduğunu bildirip davanın reddinin gerektiğini savundu ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK md. 72 gereğince açılan menfi tespit isteminden ibarettir.
Taraflar tacir olup, mahkememiz görevli olduğundan yargılamaya devam olunmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. ile 5/A maddesi eklenmiş olup bu maddeye göre Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6325 sayılı Kanunun 18/A maddesine göre, ”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Davacı vekili dava dilekçesi ile icra takibinde dava dışı borçlu şirkete borçlu bulunmadığın bahisle eldeki davayı açmış ise de; dava dilekçesinden ve ekli belgelerden davacı vekili tarafından dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığı, arabulucuya başvuru yapıldığına yönelik herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı, zorunlu arabuluculuk başvuru yoluna gidilmeksizin davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
6201 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinin 1. fıkrası ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk kanununa 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile eklenen 18/A-2 maddesi gereğince bu husus mahkememiz açısından özel dava şartı olduğu ve menfi tespit davalarında da bu hususun arandığı (bkz. Ankara BAM 22. HD.nin 2020/1223 esas ve 2020/1354 karar sayılı 06/11/2020 tarihli; Ankara BAM 31. HD.’nin 2020/1111 esas ve 2020/147 karar sayılı 05/11/2020 tarihli; Ankara BAM. 22. HD.’nin 2020/1351 esas ve 2020/1666 karar sayılı 31/12/2020 tarihli ilamı), dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1)Davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2) Dava açılışında alınan 2.049,30 TL peşin harcın alınması gereken 59,30 TL harçtan düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 1.990,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla geçerli AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
4) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE
5) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.09/04/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır