Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/356 E. 2022/1011 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/356
KARAR NO : 2022/1011

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : ……
DAVALI : ……

DAVA : Şirket Yöneticisini Azli ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirket Yöneticisinin Azli Ve Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … Bilişim Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu, 600 paya ayrılmış olan sermayesinin 200 payına sahip olduğu, davalı …’ın şirketin müdürü olduğu, kusurlu iş ve eylemleriyle şirketi zarara uğrattığı, şirket işletmesi olan restoranın, uyarılara rağmen ruhsat, izin ve sıhhi muayenesi olmadan çalıştırdığı, kızı Yağmur Yağdıran’ı işletmede fiilen çalışmadığı halde sigortalı olarak göstererek şirkete zarar verdiği, SGK ve vergi borcu bulunduğu, kızının fiziksel engeli olduğundan garson olarak çalışmasının mümkün olmadığı, ayrıca …’ın eşi …, kayınbiraderi … ve oğlu … aynı işletmede sigortasız olarak çalıştırıldığı, bunlara ne kadar ödeme yaptığı bilinmediği, nakit satışlarda fiş kesilmediğinden kontrol yapılamadığı, para kaçırılarak kendisinin zarara uğratıldığından şüphelenildiği, ayrıca, şirketin banka hesabına ait karttan şirket yetkilisi dışında kişilerce nakit çekildiği veya şirket kayıtlarına yansıtılmayan harcamalar ve şahsi harcamaların yapıldığı, davalının kasten ve kusurlu davranışlarının şirket defteri ve kayıtlarının gerçeği yansıtmamasına sebebiyet verdiği, gerekli izin ve sıhhi muayeneler yaptırılmadığından ceza ve yaptırımlarla karşı karşıya kalındığı, ödeme yapılmaması, uzlaşmalardan yapılan indirimler ödenmediğinden ceza ve faiz yükü doğduğu, şirket ile ilgili hiçbir bilginin verilmediği, şirket payının devredilmesini aksi halde ortaklıktan çıkarılacağını, şirketin bilerek zarara sokulacağı ve müvekkilinin borçlu gösterileceği tehdidinde bulunulduğu, noter kanalıyla olağanüstü genel kurul toplantısı talebinin yanıtsız bırakıldığı, müdürün olağan genel kuruluda toplamadığı, müvekkilinin ortağı olduğu şirketin ne şekilde çalıştığını, kar-zarar durumunu bilmediği, kar payı varsa alamadığını, payına düşen kar payını öğrenemediği, hiçbir gelir elde edemediği, şirket müdürünün şirket hesabından şahsi harcamalar yaptığı, kendisine ve yakınlarına yarar sağladığı, şirketi zarara uğrattığı, ilgili yasalar kapsamında zarardan ve vergi borçlarından dolayı sorumluluğu olan müdürün, tazminat ödemekle yükümlü olduğu, şirket müdürü davalının, kasıtlı ve kusurlu davranışları sebebiyle … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturmanın devam ettiği, müdürlük görevini kötüye kullanarak, doğruluk ve dürüstlük ilkelerine göre çalışmayarak şirketi uğrattığı zararların tazmini amacıyla arabuluculuk faaliyetine başvurulduğu, uzlaşma sağlanamadığı, bu davayı açma zorunluluğu doğduğu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutarak şirket müdürünün sorumluluğu kapsamında zararının tam ve kesin olarak hesaplandığında arttırılmak üzere şimdilik asgari 1.000,00 TL nin şirkete tazminine, şirket müdürünün görevden alınarak yerine yönetim kayyımı atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının şirkete 200/600, davalının 400/600 paya sahip olduğu, davacının taahhüt ettiği sermayenin tamamını ödemediğini, müvekkilinin şirketin faaliyetini sürdürmeye çalıştığı ve davacının tüm ısrarlara rağmen yardımcı olmadığı halde şirketi temsil için vekalet verilmesini istediğini, işle ilgilenmediği ortamda vekalet verilmesi talebinin yersiz olduğunu , işyerinde kaçak çalışan kimse olmadığını, müşteri ödemesinin genelde kredi kartı ile yapıldığı, nakit ödemelerde ise fiş/fatura kesilmemesinin söz konusu olamayacağını, şirketin muhasebecisi olduğu ve tüm kayıtlarının muhasebeci tarafından tutulduğunu, gerekli beyannamelerin verildiğini , arabulucu toplantısında davacının fatura ibraz edilmeden harcama yapıldığını ileri sürerek ödenmesini istediğini, ticari şirketlerin faturasız ödeme yapamayacağı, mali kayıtlarına faturasız gider yazamayacağı, şirketin 2018 yılı (2019 olması gerekiyor) sonunda kurulduğu ve 2020 de tam olarak faaliyete geçebildiğini, pandemi nedeniyle genel kurul toplantıları yapılmadığın ve halen de yapılamadığını, genel kurul yapıldığında mutlaka sermaye payı ödeme kararı alınması gerekeceğini, pandemi nedeniyle ülke genelinde olan ekonomik sıkıntı ve piyasa daralması ve ciro kayıpları nedeniyle şirketin de nasibini aldığını, şirkete kayyım atanmasını gerektirecek herhangi bir durumun olmadığını , davacının maddi tazminat talebinin yerinde olmadığı, şirket faaliyeti tam olarak bir yılı doldurmadığı, pandemi nedeniyle imkan olduğunda genel kurul yapılabileceğini ancak henüz buna imkan olmadığını zamanı da gelmediğini, şirketin kar ettiğinde, kar dağıtımına karar verilirse ortakların şirketten ancak kar payı talep edebileceğini, şirketin şu anda bu günkü ekonomik şartlar altında muhtemelen kar dağıtacak durumda da olmadığını, bu davada husumetin şirkete yönetilmesi gerektiği belirterek , davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesi talep ve cevap etmiştir.
DELİLLER , DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, şirket müdürünün özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı olarak davranışları nedeniyle şirkete zarar verdiğinden , azli ile yerine yönetim kayyımı atanması ve şirkete verdiği zararın tazmini ile şirkete ödenmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; şirket defter ve kayıtlarına, noter ihtarına , banka kayıtlarına, ticaret sicil gazetesine, fotoğraflara, tanık , keşif ve bilirkişi incelemesine ,
Ticaret Sicil Müdürlüğünde celp edilen … Bilişim Gıda Limited Şirketin sicil özetinde; … kurulan şirketir 436581 Sicil numaralı olarak 02.09.2019 tarihinde tescil edildiği, kurucuların … ve … olduğu, Şirket sermayesinin beheri 250,00 TIL değerinde 600 paya ayrılmış toplam 150.000,00 TL değerinde olduğu, 400 paya karşılık 100.000,00 TL sinin …, 200 paya karşılık 50.000,00 TL’sinin … tarafından nakit olarak taahhüt edildiği, nakit olarak taahhüt edilen payların itibari değerinin şirketin tescilini izleyen 24 ay içinde ödeneceği, Şirket idaresinin, aksi kararlaştırılana kadar …’ın Müdür olarak seçildiği ve şirketi münferiden temsile yetkili olduğu, Genel Kurulun, olağan ve olağanüstü toplanacağı, olağan genel kurulun, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren 3 ay içerisinde, olağanüstü genel kurulun ise şirket işlerinin gerektirdiği hallerde ve zamanlarda toplanacağı, Hesap döneminin, Ocak ayının 1. Gününden başlayıp, Aralık ayının 31. Günü sona erdiği, fakat 1.Hesap yılının şirketin kesin olarak kurulduğu tarihten itibaren başladığı ve o senenin Aralık ayı 31. Günü sona erdiği, Karın tespiti ve dağıtımı, Şirketin net dönem karı yapılmış her çeşit masrafların çıkarılmasından sonra kalan miktar olduğu, net dönem karından her yıl 5 genel kanuni yedek akçe ayrılacağı, kalan miktarın, genel kurul kararı ile pay sahiplerine kar payı olarak dağıtılacağı hükümlerini içerdiği görülmüştür.

… 35. Noterliği’nin 12.02.2020 tarih ve 4098 yevmiye numaralı , davacı … vekili tarafından, davalı …’a keşide ettiği ve genel kurula çağrı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/81928 Soruşturma nolu evrakında ; …’ın savcılığa verdiği 14.04.2020 tarihli dilekçesi ile …’da şikayetçi olduğu, şikayet konusunun dava dilekçesi ile aynı konuları içerdiği, hazırlık soruşturması başlatıldığı ve devam ettiği belirtilmiştir.
TTK’nun 630/3.maddesinde; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.”, yine TTK’ nun 626. maddesinde ; “Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdür. ” hükümleri mevcut olup, kısaca bu hükümlerde ; müdürün, özen ve bağlılık yükümü ile rekabet yasağına aykırı davranması ile eşit işlem ilkesini ihlal etmesinin açıkça yükümlülük ihlal olduğu soncuna varılmaktadır.
Yargıtay içtihatlarında müdürlerin azli için haklı nedenlerin bu madde ile sınırlı olmadığı Müdürlerin kanundan kaynaklana diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi, şirketi veya ortakları zarara ya da hak kaybına uğratması, şirketin çıkarlarını gözetmemesi, şirket sözleşmesinde kendisine yüklenen yükümlülüklere aykırı davranması ve bu aykırılıkların ağır olarak nitelendirilebilmesi hallerinde haklı sebep şartının gerçekleştiği kabul edilmektedir.
Davacı ortağın, davalı şirket müdürünün ; şirket faaliyetlerine ilişkin bilgi vermediği, genel kurul toplantılarını yapmadığı, kar dağıtımı yapmadığı , nakit satışlarda fiş kesmeyerek para kaçırdığı , banka kredi kartlarından şahsi harcamalar yaptığı , şahsına ve yakınlarına yarar sağladığı , muhasebe defterlerinin gerçeği yansıtmadığı , kızının çalışmadığı halde SGK lı gösterilerek pirim ödendiği , yakınlarının SGK sız çalıştırıldığı, bu nedenlerle görevini kötüye kullandığı ve şirket zararına neden olduğu, Vergi ve SGK prim borçlarından sorumlu olduğu belirtilerek, tazminat ödemesi ve görevden alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili ise , şirketin 2018 yılı (2019 olması gerekiyor) sonunda kurulduğunu ve 2020 de tam olarak faaliyete geçebildiği, pandemi nedeniyle genel kurul toplantıları yapılmadığı, halen de yapılamadığı, genel kurul yapıldığında mutlaka sermaye ödemeleri kararı alınması gerekeceğini, pandemi nedeniyle ülke genelinde olan ekonomik sıkıntı ve piyasa daralması ve ciro kayıplarından şirketlerinden nasibini aldığı, Şirketin kayyım atanmasını gerektirecek herhangi bir durumunun olmadığı, davacının maddi tazminat talebinin yerinde olmadığı, şirket faaliyeti tam olarak bir yılı doldurmadığı, pandemi nedeniyle imkan olduğunda genel kurul yapılabileceği, ama henüz buna imkan olmadığı, zamanı da gelmediği, Şirket kar ettiğinde kar dağıtımına karar verilirse ortakların şirketten ancak kar payı talep edebileceği, şirketin bu günkü ekonomik şartlar altında muhtemelen kar dağıtacak durumda olmadığını sigortasız işçi çalıştırmadığını , kızının iş yeride çalıştığını , fiş alınmadan satış yapılmadığını , davacını şirket işlerinde görev almadığı halde şirket adına vekalet isteminin reddi nedeneyle bu davanın açıldığı belirtilerek iddiaların reddini savunmuştur.
Uyuşmazlığın, tarafların ortağı olduğu … Bilişim Gıda Limited Şirketinin müdürü durumundaki ortak …’ın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirip getirmediğ, şirketi kötü yönetip yönetmediğini, işletme ruhsatı için gerekli izin ve sıhhı muayenelerini yaptırıp yaptırmadığını, sigortasız işçi çalıştırıp çalıştırmadığı , sigortalı gösterip fiilen çalıştırmadığı kişi olup olmadığı , alışverişlerde fiş kesip kesmediği , şirketten para kaçırıp kaçırmadığı , şirket hesabından başka kişilerin para çekip kullanıp kullanmadığı ve tüm bu nedenlerle şirketi zarara uğratıp uğratmadığı, şirket defterlerini usulüne uygun tutmadığını, davacıya bilgi vermediğini, genel kurulu toplamadığını bildirmiş, şirket müdürünün azlini ile tedbiren temsil kayyumu atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bu kapsamda davacı tanıkları … , Erol Akyol ve … ile davalı tanıkları … , … ve … dinlenmiş , SGK ve Vergi Dairesinde gerekli bilgi ve belgeler celp edilmiştir.
Müdürün azli için haklı sebeplerin var olup olmadığının tespiti için şirketin kayıtlarının incelenmesi gerektiğinden , bilirkişi vasıtasıyla şirket defter ve kayıtları ile dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde hazırlanan raporda; Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Karar Defterinde şirket kuruluşundan bugüne kadar geçen sürede alınmış bir karar kaydına rastlanmadığı, Firmanın Hitit Vergi Dairesine olan Kurum Geçici Vergi, Gelir Vergisi ve KDV türü vergilerinin son kayıt itibariyle Asıl Borcun 65.186,68 TL, Gecikme Zammının 7.009,60 TL ve Toplam borcun 72.196,28 TL olduğu , Firmanın Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, 2020/02 – 2022/09 arası işyerinin tüm borcunun; Prim Borcu 96.266,67 TL, Gecikme Zammı 21.035,77 TL, İdari Para Cezası Burcu 17.887,00 TL, Gecikme Zammı 3.006,83 TL, İşsizlik Borcu 8.418,31 TL, Gecikme Zammı 1.836,87 TL, Damga Vergisi Borcu 227,39 TL, Gecikme Zammı 71,67 TL olmak üzere borçlar toplamının 122.799,37 TL ve Gecikme Zammı toplamının 25.951,14 TL olduğu tespit edilmiş ise de; muhasebe kayıtları üzerinde yapılan inceelmede,davalı müdürün ve yakınlarına çıkar sağladığı, karşılıksız para ödediği, şirket kasasında para olmasına karşın vergi ve sgk borçlarının ödenmeyerek şirketin zarar uğradığına ilişkin delil dosya bulunmadığı gibi ekonomik zorluklar özellikle pandemi döneminde oluşan dengesizlikler küçük işletmeler için zorluklara neden olduğundan şirket müdürünün ağır kusurlu eylemleri nedeniyle şirketin zarara uğratıldığının kanıtlanamadığı , yine davacının işletme girdi-çıktılarına ilişkin iddiasının TTK 548. Maddesi uyarınca düzenlenen 20 ve daha az ortaklı şirketlerde müdür sıfatını haiz olmayan ortaklarında denetleme hakkı bulunduğundan şirket işlerinin gidişatı hakkında şahsen bilgi alması, şirket defter ve belgeleri incelemesi ve kendileri için mali durum hakkında özet çıkarma hakkına sahip olmaları nedeniyle bu yöndeki itirazlarına itibar edilmediği ,ancak olağan ve olağanüstü genel kurul toplantılarının kanunda gösterilen kurallara uygun olarak yapılması ve alınan kararlara göre kar dağıtımı ve geleceğe yönelik girişimler hakkında davacı ortağın şirket ortaklığını sürdürmesi veya ayrılması için tercih hakkını kullanması açısından bilgi verilmesi gerektiğinden vede Limitet şirketlerde TTK 617 uyarınca genel kurulların yapılması zorunlu olduğundan haklı neden olmaksızın uzun süre, genel kurul toplantılarının yapılmaması şirketin feshineyol açan bir hukuki yaptırıma tabi olup TTK nun 630 maddesi kapsamında şirket müdürünün uzun süre genel kurul çağrısı yapmaması müdürün özen yükümlülüğünün ağır bir şekilde ihlal olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ,dava ,cevap , tanık anlatımları , şirket kayıtları ve bilirkişi incelemesi birlikte değerlendirildiğinden , tarafların ortağı olduğu , davalının müdür olarak atandığı … Bilişim Gıda Limited Şirketinin 02.09.2019 tarihinde kurulduğu ve tescil edildiği, davalının şirketi münferinden temsile yetkili olduğu , davacının muhasebe kayıtları üzerinde yapılan inceelmede,davalı müdürün ve yakınlarına çıkar sağladığı, karşılıksız para ödediği, şirket kasasında para olmasına karşın vergi ve sgk borçlarının ödenmeyerek şirketin zarar uğradığına ilişkin delil dosya bulunmadığı gibi ekonomik zorluklar özellikle pandemi döneminde oluşan dengesizlikler küçük işletmeler için zorluklara neden olduğundan şirket müdürünün ağır kusurlu eylemleri nedeniyle şirketin zarara uğratıldığının kanıtlanamadığı , davacının işletme girdi ve çıktılarını denetleme yetkisinin bulunduğu , yine her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren 3 ay içerisinde şirketin genel kurullarının yapılmasının zorunlu olduğu halde uzun süre genel kurul toplantılarının yapılmadığından özen yükümlülüğünün ağır şekilde ihlali bilirkişilerce belirtilmiş isede, şirketi ekim 2019 tarihinde kurulduğu , 2020 yılında ülke ve dünyanın ağır covid 19 pandemi salgınını yaşadığı , idarenin sokağa çıkmak yasağı dahil bir çok yasağın devreye alındığı, bu kapsamda davalı müdürün 13.08.2020 dava tarihi itibariyle genel kurul toplantısını yapmadığ,ı geciktiği ve ağır kusurunun bulunduğu iddiasının kabulünün mümkün olmadığı da anlaşılmakla, yine kar dağıtımı için genel kurul kararı olmadığı gibi şirketin finansal durumunun buna elverişli olmadığı , SSK ve Vergi Dairesi borçlarının şirketin kurulmasında kısa bir süre sonra COVİD -19 pandemi salgının meydana gelmesiyle şirketin faaliyet konusu olan restorant sektörünün bunda ekonomik olarak olumsuz etkilendiğinden oluştuğu gözetilerek , gerek müdür azlinin, gerekse de şirkete zarar verildiği iddiaları ispat edilemediğinden , aşağıdaki şekilde davanın reddi yönünde karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli ( 80,70-TL +80,70 TL )= 161,40 TL maktu peşin harçtan, başlangıçta peşin alınan 113,7‬0-TL.harcın mahsubu ile bakiye 47.07 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına ,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden tazminat davası için karar tarihi itibarıyla geçerli AÜT gereğince 1.000,00 -TL ve müdür azli için 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 500,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere , açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2022

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸